Loading AI tools
1970'li yıllarda Latin Amerika'daki sağ diktatörlüklerin CIA desteğiyle uygulamaya koyduğu operasyon Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Condor Planı veya Condor Operasyonu, (İspanyolca: Operación Cóndor veya Plan Cóndor, Portekizce: Operação Condor) 1970'li yıllarda Latin Amerika'daki sağ diktatörlüklerin CIA desteğiyle uygulamaya koyduğu operasyon.[1][2] Bill Clinton döneminde (2000) açıklanan belgeler sonucunda CIA desteği daha açık biçimde ortaya konmuştur.[3]
Paraguay'da 1954, Brezilya'da 1964, Arjantin'de 1966, Uruguay'da 1971, Bolivya ve Şili'de 1973 yıllarında askerî darbeler olmuş, ordu yönetime el koymuştu. 1975 yılında bu ülkelerin temsilcileri Santiago'da toplanıp komünist ve muhalif örgütlenmeleri yok etmek için birlikte hareket etme kararı aldılar. Bu karara göre ülkeler sadece birbirlerinin sınırlarındaki muhalifleri yakalamakla kalmayacaklar, aynı zamanda dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış muhalifleri de yakalayacaklardı. Pek çok Latin Amerikalı devrimci ya tutuklandıktan sonra kaybolmuş ya da herhangi bir yerde aniden kaybolmuştur.
Planın öncelikli amacı komünist veya Sovyet etki ve fikirlerinin önüne geçmekti. Bu plan katılımcı ülkelerdeki önceki yıllardan kalma ekonomik politikaları tersine çevirip neoliberal ekonomik politikaları benimseyen hükûmetlere karışı aktif olarak çalışan veya muhtemel muhalefeti bastırmak için hazırlanmıştı.[4][5]
Gizli yapısından dolayı doğrudan Condor Planı yüzünden ölenlerin tam sayısı tartışmalıdır. Bazı tahminlere göre en az 60.000 ölüm bu plan yüzündendir. Yaklaşık 30.000 kişi Arjantin'de ölmüş[6][7] ve "Terör Arşivi" diye adlandırılan listeye göre 50.000 ölü, 30.000 kayıp ve 400.000 tutuklu vardır.[8][9] Amerikan politika bilimci J. Partrice McSherry'nin 2002 yılındaki bir kaynağına göre[10] en az 402 kişi ulusal sınırların ötesinde öldürülmüş, 2009'daki bir kaynağa göreyse "sürgüne gidenler" ve "müttefik ülkelerde kaçırılan, işkence gören ve öldürülen veya kendi ülkelerine yasa dışı yollarla götürüp idam edilen... yüzlerce, veya binlerce kişi var ve Condor operasyonları kapsamında kaçırılan, işkence edilen ve öldürülen kişilerin sayısı hala daha net değil."[11] Mağdurlar arasında muhalifler ve solcular, sendika ve işçi liderleri, rahip ve rahibeler, öğretmen ve öğrenciler, entelektüeller ve gerilla olduğundan şüphelenilen kişiler vardı.[10] CIA tarafından "terör ve bölücü hareketlere karşı bazı Güney Amerika ülkelerinin istihbarat/güvenlik servisleriyle ortak çalışma"[12] olarak tanımlansa da, bölge kontrol etmede başarısız olan, dış güçlerden malzeme desteği alamayan veya ulusal güvenliği tehdit etmeyen gerillalar bahane olarak kullanılmıştır.[13][14] Planın ana üyeleri Arjantin, Şili, Uruguay, Paraguay,Bolivya ve Brezilya hükûmetleridir. Ekvator ve Peru operasyona daha sonra daha çok çevresel roller üstlenerek katılmıştır.[11][15]
Amerika Birleşik Devletleri Johnson, Nixon, Ford, Carter ve Reagan hükûmetleri boyunca cuntalara planlama, koordinasyon, işkence eğitimi,[16] teknik destek ve askeri yardım sağlamıştır.[17] Bu destek genellikle CIA üstünden sağlanmıştır.
Condor Plan'ı Soğuk Savaş kapsamında gerçekleşti ve ABD'nin yazılı olmayan onay ve desteğini aldı. 1968 yılında Amerikalı General Rober W. Porter "Latin Amerika ülkelerinin iç güvenlik güçlerinin ülkelerindeki ve ülkeler arasındaki faaliyetlerinin koordine edilebilmesi için ... güçler arası ve bölgesel iş birliğini destekleyecek entegre komuta merkezlerini; ortak çalışma protokollerini; ve müşterek tatbikatları desteklemek istiyoruz."[18] Condor bu çalışmanın bir parçasıydı.[19]
Amerikalı tarihçi J. Patrice McSherry'e göre, 1967 yılından kalma eski gizli CIA dosyalarına dayanarak, 1960'larda ve 1970'lerin başında US Army School of Americas ve Amerikan Orduları Konferansı'ndaki uluslararası güvenlik uzmanları arasında Güney Amerika'daki tehlike olarak algılanan politik muhaliflere karşı planlar hazırlandı. 23 Haziran 1976 tarihli bir CIA belgesine göre "1974'ün başında Arjantin, Şili, Uruguay, Paraguay ve Bolivya'dan güvenlik uzmanları Buenos Aires'te bölücü hedeflere karşı koordineli harekatlar hazırlamak için buluştu."[16]
Program aşağıdaki askerî gruplarca, özellikle 1970'lerde, gerçekleştirilmiş bir grup askeri darbeye yol açtı:
Amerikalı gazeteci A. J. Langguth'a göre, Arjantinli ve Uruguaylı güvenlik yetkilileri arasındaki politik sığınmacıların takibi (ve sonrasında kaybolmaları veya suikastları) hakkındaki ilk toplantıları, ayrıca Arjantinli, Uruguaylı ve Brezilyalı ölüm mangaları buluşmalarındaki ara buluculuk, CIA sayesinde olmuştur.[20]
2010 yılında Henry Kissinger'ın Condor Planı'na katılan bazı ülkelerdeki politik muhaliflerin uluslararası suikastı hakkındaki bir uyarıyı iptal ettiği ortaya çıktı.[21] Ulusal Güvenlik Arşivi'ne göre "Pinochet rejimi tarafından 1975'te kurulan Condor Operasyonu Güney Yarımküre'de resmi işbirliğinin kod adıydı. Bu işbirliği kapsamında uluslararası gizli istihbarat çalışmaları, kaçırma, işkence, kaybetme ve suikast olacaktı. Bu bilgiler Ulusal Güvenlik Arşivi'ndeki ABD, Paraguay, Arjantin ve Şili dosyalarındaki belgelenmiş kanıtlara dayanır."[22] Bu kod adlı görev kapsamında pek çok kişi öldü. Rapora göre "Condor'un önemli kurbanları arasında iki eski Uruguaylı milletvekili ve eski Bolivya başkanı, Buenos Aires'te öldürülen Juan José Torres, eski Şili İçişleri Bakanı, Bernardo Leighton, ayrıca Washington D.C. şehir merkezinde aracındaki bombanın patlamasıyla suikasta uğrayan eski Şili büyükelçisi Orlando Letelier ve 26 yaşındaki Amerikalı meslektaşı, Ronni Moffitt yer alır."[22]
Çeşitli güvenlik servisleri arası "Marksist bölücülüğü bitirme" hedefli iş birliği Condor Plan'nın çıkışından önce de vardı. 3 Eylül 1973'te Caracas'ta düzenlenen Amerikan Orduları Konferansı'nda Brezilyalı General Breno Borges Fortes, Brezilya ordusunun başı, "bölücü hareketlere karşı" çalışma"da çeşitli servisler arası "istihbarat paylaşımının genişletilmesini" önerdi.[23]
Mart 1974'te Şili, Uruguay ve Bolivya polis güçlerinin temsilcileri Alberto Villar ile iş birliği ilkelerini belirlemek için buluştu. Alberto Villar Arjantin Federal Polisi'nin başkan yardımcısı ve Triple A ölüm mangalarının eş kurucusudur.[23] Hedefleri Arjantin'deki binlerce siyasi sürgünün yarattığı "bölücü" tehlikeyi yok etmekti. Ağustos 1974'te Bolivyalı sığınmacıların cesetleri Buenos Aires'teki çöp kutularında bulundu. 2007'de McSherry, bu süreçte yaşanan Şilili ve Uruguaylı sığınmacıların kaçırılma ve işkence görme olaylarını, Haziran 1976 tarihli CIA belgelerine dayanarak ortaya çıkardı.[23]
25 Kasım 1975'te, General Augusto Pinochet'nin 60. yaş gününde, Arjantin, Bolivya, Şili, Paraguay ve Uruguay askeri istihbarat servislerinin liderleri Manuel Contreras, DINA'nın şefi (Şili gizli polisi, şle Santiago de Chile'de buluştu, resmi olarak Condor Planı'nı oluşturdu.[24] Fransız gazeteci Marie-Monique Robin'e göre, Escadrons de la mort, l'école française (Ölüm Mangaları, Fransız Okulu) kitabının yazarı, General Rivero, Arjantin Silahlı Kuvvetleri'nin istihbarat subayı ve eski Fransız öğrencisi, Condor Operasyonu'nun konseptini hazırladı.[25]
Hükûmetin tehlike algısına göre resmi hedefler silahlı gruplardı (mesela MIR, Montoneros veya ERP, Tupamaros vb.) ama, Valech Komisyonu bilgilerine göre, hükûmetler saldırılarını her türlü siyasi muhalifi, aileleri ve yakınlarını da içerecek şekilde, genişletti. Örneğin Arjantin "Kirli Savaş"ı sırasında, çoğu tahmine göre 30.000 kurbanı vardır, pek çok sendikacı, eylemci akrabaları, Plaza de Mayo Anneleri grubunun kurucuları gibi eylemciler, rahibeler, üniversite profesörleri gibi kişiler kaçırıldı, işkence gördü ve öldürüldü.
1976 sonrasında Şilili DINA ve Arjantinli muadili, SIDE, operasyonların ön saflarında yer aldı. Kötü şöhretli "ölüm uçuşları", Arjantin'de Luis María Mendía tarafından geliştirilen — öncesinde de Cezayir Bağımsızlık Savaşı (1954-62) sırasında Fransız güçler tarafından kullanılan— sıklıkla kullanıldı. Hükûmet güçleri kurbanları uçak veya helikopterle denize götürüp denize ölüme atarak kurbanları planlı bir şekilde ortadan kaldırıyordu. Mayıs 1976'da Condor Planı üyeleri Santiago, Şili'de toplandı. Toplantıda "uzun menzilli iş birliği... istihbarat paylaşımı ötesinde çalışmalar" tartışıldı ve kod adlar verildi. Haziran'da CIA'in topladığı bilgilere göre Condor Planı üyeleri "yurt dışında yaşayan yerel terörist grup liderlerine karşı" saldırı hazırlığındaydı.
1977'nin sonlarında, olağanüstü fırtınalardan dolayı, çok sayıda ceset Buenos Aires'in güney plajlarına vurdu. Bunlar hükûmetin kurbanları hakkında delil oluşturuyordu. Ayrıca yüzlerce bebek ve çocuk hapishanelerde annelerinden alındı. Bu kadınlar sonra kaçırıldı ve kayboldu. Çocuklar rejimdeki ailelere ve yakınlarına yasa dışı yollardan evlatlık olarak verildi. CIA ayrıca Condor Planı ülkelerinin birlikte çalışma fikrine çok sıcak olduğunu ve kendi iletişim ağları ve psikolojik savaş gibi konularda müşterek eğitimler hazırladığını raporladı.[26]
Latin Amerika'dan sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Harry W. Shlaudeman'ın Kissinger için 3 Ağustos 1976'da hazırladığı bir raporda, Güney Amerika'daki askeri rejimlerin güvenlik nedenleriyle bir araya gelerek güç birliği yaptığı yazılıydı. Marksizmin yayılması ve güçlerinin zayıflamasından korkuyorlardı. Bu yeni güç diğer üye ülkelerde gizlice çalışıyordu. Hedefleri "Devrimci Koordinasyon Komitesi"nin teröristlerini kendi ülkelerinde ve Avrupa'da bulmak ve öldürmekti.[27] Shlaudeman Condor Planı üyeleri arasında yayılan "kuşatma mantığının" bölgedeki askeri ve sivil kurumlar arasındaki uçurumu derinleştirmesi ile ilgili endişelerini bildirdi. Bu durumun ayrıca bu ülkelerin gelişmiş Batı ülkelerinden daha da izole olmasına neden olmasından endişe duyuyordu. Bu ülkelerin bazı korkularının temeli olduğuna inanıyordu ama çok şiddetli tepki göstererek bu ülkelerin İsrail'deki FKÖ gibi şiddetli bir terörist karşı harekete maruz kalacağını düşünüyordu.[27]
17 Nisan 1977 tarihli Amerikan belgeleri Şili ve Arjantin'i iletişim araçlarını kullanarak propaganda yaydığını yazıyordu. Bu propagandanın iki amacı vardı. Birincisi yabancı basında çıkan eleştirileri yok etmek/gizlemek. İkincisi yerel halkta ulusal gururu yükseltmek. Şili'de hazırlanmış bir "Allende'den sonra Şili" başlıklı propaganda yayını Condor üyesi devletlerde dağıtıldı Ancak belgeye göre sadece Uruguay ve Arjantin bu anlaşmayı kabul eden iki ülkeydi. Paraguay'da ise hükûmetin yerel basını, "Patria", ana propaganda aracı olarak kullandığı yazıyordu. Mart 1977'de olduğu iddia edilen "Terörist ve aşırı solculara karşı psikolojik savaş teknikleri" başlıklı bir toplantı Arjantin ve Paraguay'ın istihbarat servislerindeki yeniden yapılandırma çalışmalarından dolayı iptal edildi.[28]
2016'da gizliliği kaldırılan 9 Mayıs 1977 tarihli "Güney Yarımküre'de Terörle Mücadele" başlıklı bir CIA raporuna göre "programın Şili, Uruguay ve Arjantin'i ilgilendiren" bir bölümünde "Latin Amerika dışında sürgündeki teröristlere, özellikle Avrupa'da, yasa dışı operasyonlar yapılması öngörülüyordu." Rapora göre "Güney Yarımküre'deki asker kontrolündeki hükûmetler kendilerini uluslararası Marksizm'in hedefi olarak görüyordu." Rapor Condor'un ana karakteristiğinin "bölücülüğe" karşı uzun bir "bölgesel yaklaşım"dan sonra 1974 başında "Brezilya hariç bütün üye ülkelerdeki güvenlik uzmanlarının iletişim kanalları kurması ve güvenlik uzmanlarının hükûmet işleri için bir ülkeden diğerine gitmesinin sağlanması" ile sonuçlanması olarak belirtiyor. Condor'un "başlangıçtaki hedeflerinden" birinin "Devrimci Koordinasyon Cuntası (DKC) hakkında.. Bolivya, Uruguay, Şili, Arjantin ve Paraguay'daki terörist gruplar ve" Avrupa'daki "temsilcileri hakkında bilgi alış verişiydi." Bu temsilcilerin "geçtiğimiz Mayıs ayında Paris'teki Bolivya'nın Fransa büyükelçisi ve Uruguay askeri ataşesinin suikastına karıştığı düşünülüyordu." CIA raporuna göre Condor'un temel görevi "üst düzey terörist yöneticilerin" ve "Uruguay muhalefet lideri Wilson Ferreira, eğer Avrupa'ya giderse ve Uluslararası Af Örgütü'nün bazı liderleri" gibi terörist olmayan hedeflerin etkisiz hale getirilmesiydi. CIA'ye göre Condor'da "psikolojik savaş ve propaganda çalışmaları dahil olmak üzere şiddet içermeyen eylemlere başvurulduğu", bu eylemler kapsamında medya "teröristlerce işlenmiş suçların ve vahşetin yayımlanması" için kullanıldı. Ek olarak, "ulusal gurur ve ulusal bilince" yönelik, Condor Planı kapsamında katılımcı ülkelerin vatandaşlarına "mahallelerindeki sıra dışı olayları bildirmesi" tavsiye ediliyordu.[29] 1980 yılında bir toplantıda Montensero üyeleri yakalandı. İddiaya göre yakalanan üyeler Rio'da düzenlenecek toplantılar hakkında bilgi verirseler DKC onları öldürmeyecekti.[30]
Diktatörlükler ve istihbarat birimleri on binlerce kişinin 1975 ile 1985 arasındaki süreçte ölümünden ve kaybolmasından sorumludur. Bu on yıl boyunca yaşanan bölgedeki siyasi baskı incelendiğinde, Brezilyalı gazeteci Nilson Mariano kaybolan ve ölenlerin sayısının Paraguay'da 2.000, Şili'de 3.196, Uruguay'da 297, Brezilya'da 366 ve Arjantin'de 30.000 olduğunu tahmin ediyor.[31] Operasyon süresince, operasyona üye ülkelerdeki ölen ve kaybolan kişiler hakkındaki tahminler: Arjantin'de 7.000-30.000, Bolivya'da 116-546, Brezilya'da 434-1.000, Paraguay'da 200-400, Şili'de 3.000-10.000, Uruguay'da 123-215.[32] Çoğu kaynak bu sayıları Condor Plan'ındaki toplam kayıp sayısı olarak toplarken Plan'ın Güney Amerikalı diktatörlüklerin sınırlar arası askeri ve istihbarat iş birliğinden dolayı ölenlerin sayısı, tanımdan dolayı, toplamın sadece bir kısmıdır. Örneğin McSherry'in 2002 yılındaki tahminine göre en az 402 kişi Condor harekâtları yüzünden öldü veya "kayboldu": "Yaklaşık 132 Uruguaylı (Arjantin'de 127, Şili'de 3 ve Paraguay'da 2 kişi), 72 Bolivyalı (Arjantin'de 36, Şili'de 36 kişi), 119 Şilili, 51 Paraguaylı (Arjantin'de), 16 Brezilyalı (Arajantin'de 9, Şili'de 7 kişi) ve Brezilya'da en az 12 Arjantinli."[10] Buna ek olarak McSherry "yaklaşık 200 kişi Automotores Orletti'den geçti, Condor'un Arjantin'deki en önemli hapisanesi," diyor ve "bu sayılar büyük olasılıkla daha yüksek" diye uyarıyor. 2009 yılında McSherry "yüzlerce, veya binlerce kişi ... Condor harekatlarında öldürüldü" diyor, "sayı hala daha tam olarak belli değil".[11]
22 Aralık 1992'de, işkence mağduru Martín Almada ve José Agustín Fernández, Paraguay'lı hakim, Asunción şehrinin Lambaré bölgesindeki bir karakola eski bir siyasi tutuklunun dosyasına bakmaya gitti. "Terör Arşivi" (Portekizce: Arquivos do Terror) olarak bilinen, Arjantin, Bolivya, Brezilya, Paraguay, Uruguay ve Şili güvenlik güçleri tarafından gizlice kaçırılmış, işkence edilmiş ve öldürülmüş binlerce Latin Amerikalı siyasi tutuklunun kaderini içeren belgeleri keşfettiler. Arşivde toplamda 60.000 belge var, arşivin tamamı 4 ton ağırlığında ve 593.000 mikrofilm sayfasından oluşuyor.[33] Güney Yarımküre Condor Planı yaklaşık 50.000 kişinin ölümüne; 30.000 kişinin "kaybolmasına" ve 400.000 kişinin tutuklanıp hapse atılmasına neden olmuştur.[8][34] Plan'a katılan ülkelerden bazıları arşivlerden çıkan bilgilere dayanarak eski askeri yöneticileri yargıladı.[35][36]
Bu arşivlere göre, Peru gibi diğer ülkeler de Güney Yarımküre ülkelerinin güvenlik güçlerinin istihbarat isteklerine cevap verip bilgi sağlayarak iş birliğine girmiştir. Peru, Kasım 1975'te Santiago de Chile'de düzenlenen gizli toplantıya temsilci göndermemiş olsa da Plan'a katıldığına dair kanıt bulunmaktadır. Örneğin, Haziran 1980 gibi geç bir tarihte, Peru, Arjantin'in 601. İstihbarat Taburu ile birlikte çalışarak Lima'da sürgünde yaşayan bir grup Montoneros'un kaçırılması, işkenceden geçirilmesi ve "kaybolmasından" sorumludur.[37] Brezilya anlaşmaya daha geç bir tarihte (Haziran 1976) imza attı ama Latin Amerika dışındaki harekâtlara katılmayı reddetti.[35]
Meksika ile birlikte Kosta Rica, Kanada, Fransa, Birleşik Krallık ve İsveç terör düzeninden kaçan pek çok sığınmacıyı aldı. Condor Planı'nın üçüncü aşamasındaki planlara Fransa, Portekiz, ABD, İtalya ve Meksika gibi diğer ülkelerdeki askeri diktatörlük karşıtlarının suikastı ve diğer müdahaleler gibi planlar da dahildi. Bu planlara örnek olarak Orlando Letelier and Ronni Karpen Moffitt'in ABD'de öldürülmesi gösterilebilir. Bazı yabancılar da tutuklandı ve işkenceden geçirildi. Bu yabancılara İspanya, Birleşik Krallık, Fransa ve ABD vatandaşları dahildir.[38][39] Condor Planı resmi olarak 1983 yılında Arjantin'deki askeri diktatörlüğün devrilmesi (Falkland Savaşı yenilgisi sonrası) ve demokrasinin yeniden tesisi ile sona erdi.
Neoliberal politikaların uygulandığı bu dönemde askeri diktatörlükler tarafından alınan yasa dışı borçlarla, ülkelerin borçları daha da üst bir seviyeye ulaştı. Arjantin'de diktatörlüğün Ekonomi Bakanı Martinez de Hoz'un ekonomi politikaları 2 Nisan 1976'da uygulanmaya başladı. Bu tarih üretim sisteminin yok edilmesi ve IMF'e olan borçların artmasının başlangıcıdır.[40] Kısa dönemli finansal spekülasyonlar arttı. Bu sırada kronik vergi kaçırma sorunu ve bütçe açıkları da yüksekti. Sıkça çıkan maaş dondurma kararnameleri yaşam standartlarını düşüyordu ve gelir eşitsizliği arttı.[41]
Görevde kaldığı süre boyunca, dış borçlar dört kat arttı ve toplumun üst ve alt sınıfları arasındaki farklar daha da belirginleşti.[41] Bu süreç on kat devalüasyon ve Arjantin tarihinin en kötü finansal krizlerinden biriyle sonuçlandı.[42] Your Money or your Life kitabında tarihçi ve siyasal bilimci Éric Toussaint şöyle yazıyor:[43]
Arjantin diktatörlüğüne verilen borçların çoğu ABD'deki özel bankalardan geldi. Bu borçlanmanın Amerikalı otoritelerin (ya Federal Reserv ya da Amerikan hükûmeti) onayıyla gerçekleştiğine dikkat etmek gerekir. Hükûmet, borçları özel bankalardan alarak, Arjantinli şirketlerin uluslararası özel bankalardan borç almasını istemiştir. Böylece kamu şirketleri devletin ulusallığını kaybetmesinde ve ulusal bağımsızlığın kaybolmasında temel kaynak olmuştu.
Arjantin sivil-askeri diktatörlüğü Condor Plan'ına bağlı askerî cuntalar tarafından 1976'dan 1983'e kadar yönetildi. Arjantinli SIDE, pek çok desaparecidos olayında Şilili DINA ile iş birliği yaptı. Birlikte Şilili Genral Carlos Prats, Uruguaylı milletvekilleri Zelmar Michelini ve Héctor Gutiérrez Ruiz ve Bolivya'nın eski başkanı Juan José Torres'in Buenos Aires'teki suikastlarını gerçekleştirdiler. SIDE aynı zamanda Bolivyalı General Luis García Meza Tejada'nın Bolivya'da İtalyan Gladio çalışanı Stefano Delle Chiaie ve Nazi savaş suçlusu Klaus Barbie'nin desteği gerçekleştirdiği Kokain Darbesi'ne (ayrıca bakınız: Charly Operasyonu) destek verdi. Gizli arşivler açıldığından beri İtalyanlardan oluşan harekât birlikleri kurulduğu ve bu birliklerin ESMA'da İtalyan Montoneros organizasyonunu bastırmak için kullanıldığı ortaya çıktı. Bu birlik "Gölge Grup" olarak adlandırılıyordu ve başında Gaeteno Saya vardı. Saya, bu sırada İtalya'daki sonradan Gladio'ya dönüşen stay-behind kuvvetlerinde subaydı. Nisan 1977'de Plaza de Mayo Anneleri, çocukları kaybolan bir grup anne her perşembe günü meydandaki Casa Rosada'nın önünde eylem yapmaya başladı. Çocuklarının nerede olduğunu ve başlarına ne geldiğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Aralık 1977'de iki Fransız rahibenin ve Plaza de Mayo Anneleri hareketinin bazı kurucularının kaybolması uluslararası arenada dikkat çekti. Yetkililer Aralık 1977'de Buenos Aires'in güneydindeki sahillere vuran cesetlerin ölüm uçuşları kurbanları olduğunu açıkladı.[44] Diğer Plaza de Mayo Anneleri üyeleri hala daha adalet arayışındadır (2013).
1983 yılında Arjantin'de demokrasinin yeniden tesisinden sonra hükûmet Zorla Kaybolmalar Ulusal Komisyonu'nu (CONADEP) kurdu. Komisyonun başında yazar Ernesto Sabato vardı. Komisyon rejim kurbanı ve bilinen mağduriyetlerle ilgili yüzlerce tanığın ifadesini aldı, yüzlerce gizli hapishaneyi belgeledi ve işkence ve ölüm mangaları liderlerini ortaya çıkardı. İki yıl sonra Juicio a las Juntas (Cuntalar Mahkemesi) çeşitli cuntaların kurduğu Ulusal Yeniden Düzenleme Süreci üyesi üst düzey subayların yargılanmasında büyük ölçüde başarılı oldu. Yargılanan üst düzey subayların çoğu suçlu bulundu ve müebbet hapisle cezalandırıldı. Bu subaylar arasında Jorge Rafael Videla, Emilio Eduardo Massera, Roberto Eduardo Viola, Armando Lambruschini, Raúl Agosti, Rubén Graffigna, Leopoldo Galtieri, Jorge Anaya ve Basilio Lami Dozo vardır.
Bu davalardan sonra askeri baskı yüzünden Raúl Alfonsín hükûmeti insan hakları ihlallerine karışan subayları koruyan iki af yasası çıkardı: 1986 tarihli Ley de Punto Final (Son Nokta Yasası) ve 1987 tarihli Ley de Obediencia Debida (Zorunlu İtaat Yasası). Böylece Kirli Savaş sırasında işlenen suçların davaları bitmiş oldu. 1989-1990 arasında Başkan Carlos Menem cezaevinde yatan junta liderlerini hesaplaşma ve iyileşme amacıyla affettiğini açıkladı.
1990'ların sonunda, Arjantin'de Amerikan vatandaşlarına yapılan saldırılardan ve 1990 yılında ABD Kongresi'nin açıkça yasaklamasına rağmen CIA'in Arjantin ordusuna maddi destek verdiği ortaya çıkınca[45] ABD Başkanı Bill Clinton, Dışişleri Bakanlığı'na ait ABD-Arjantin ilişkilerine dair 1954'e kadar geriye giden binlerce belgenin gizliliğini kaldırdı. Bu belgeler ABD'nin Kirli Savaş ve Condor Plan'ına suç ortaklığını ortaya çıkardı.
Plaza de Mayo Anneleri ve diğer insan hakları gruplarının devam eden protestoları sayesinde, 2003 yılında Arjantin Kongresi, Başkan Nestor Kirchner ve iki kamarayı yöneten çoğunluğun tam desteği ile af yasalarını kaldırdı. Arjantin Yüksek Mahkemesi ayrıca bu yasaların Haziran 2005'te anayasaya aykırı olduğunu ilan etti. Bu mahkeme kararı ile Kirli Savaş sırasında işlenen suçların yeniden yargılanmasının önü açıldı.
Sivil DINA ajanı Enrique Arancibia Clavel, 2004 yılında Arjantin'de insan hakları ihlalleri yüzünden yargılandı, General Prats'ın öldürülmesindeki rolü yüzünden cezalandırıldı.[46] İtalyan terör şüphelisi Stefano Delle Chiaie'nin de cinayete karıştığı iddia edildi. Chiaie ve aşırıcı arkadaşı Vincenzo Vinciguerra Aralık 1995'te Roma'da federal yargıç María Servini de Cubría'ya ifade verdi. İfadelerinde DINA ajanları Clavel ve Michael Townley'nin bu suikasta doğrudan karıştığını söylediler.[47] 2003 yılında hakim Servini de Cubría, Mariana Callejas (Michael Townley'nin eşi) ve Cristoph Willikie'nin, Şili ordusundan emekli bir albay, bu cinayete karıştıkları için iadesini istedi. Şili temyiz mahkemesi hakimi Nibaldo Segura iade isteğini Temmuz 2005'te şüpheliler Şili'de yargılandığı için reddetti.[48]
5 Mart 2013'te Arjantinli ve Uruguaylı yirmi beş eski üst düzey askeri subay Buenos Aires'te, 1970 ve 1980'lerde 171 siyasi muhalifin "kaçırılması, kaybolması, işkence görmesi ve öldürülmesi" için komplo kurmak suçundan yargılandı. Sanıklar arasında El Proceso döneminin eski Arjantin "başkanları" Jorge Videla and Reynaldo Bignone vardı. Savcıların iddiaları 1990'lar ve sonrasında gizliliği kaldırılan ABD belgelerine ve Washington, DC'deki George Washington University merkezli National Security Archive sivil toplum örgütünün belgelerine dayanıyordu.[22]
27 Mayıs 2016'da on beş eski askeri subay suçlu bulundu. Reynaldo Bignone 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kalan on altı sanıktan on dördü 8 ile 25 yıl arası hapis cezalarına çarptırıldı. İkisi beraat etti.[49] Luz Palmás Zaldúa, mağdurların ailelerini temsil eden bir avukat, "bu karar önemli çünkü bu Condor Plan'ının varlığının ilk defa mahkemede kabul edilmesi. Bu aynı zamanda Condor'un eski üyelerinin bu suç örgütünün kurulmasıyla ilgili ilk defa cezalandırılması oldu" dedi.[50]
Başkan Fernando Henrique Cardoso Condor Planı ile ilgili bazı askeri belgelerin açıklanmasını 2000 yılında istedi.[51] Aynı yıl, Latin Amerika'da büyük olasılıkla Arjantin, Şili, Paraguay ve Brezilya ordularının çalışmaları yüzünden "kaybolan" İtalyan vatandaşlarının dosyalarını inceleyen İtalyan başsavcı Giancarlo Capaldo 11 Brezilyalıyı suçladı. Resmi açıklamaya göre İtalyan hükûmeti "Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Şili ordusunun [ordu mensuplarının] yargılanıp yargılanamayacağını doğrulayamaz."[52] Aralık 2009'a kadar Brezilya'da hiç kimse 21 yıllık askeri diktatörlükte yaşanmış insan hakları ihlalleri yüzünden yargılanmadı. Çünkü af yasaları hem devlet görevlilerini hem de solcu gerillaları koruyacak şekildedir.
Condor Planı gizli baskı programını Uruguay'dan Brezilya'ya Kasım 1978'de sonradan "o Sequestro dos Uruguaios" veya "Uruguaylıların Kaçırılması" olarak bilinen olayla genişletti.[53] Brezilya askeri rejiminin de izniyle, Uruguay ordusunun üst rütbeli subayları gizlice sınırı geçip Rio Grande do Sul eyaletinin başkenti Porto Alegre'ye girdi. Burada Universindo Rodriguez ve Lilian Celiberti adlı aktivist Uruguaylı çifti ve iki çocuğunu, Camilo ve Francesca, beş ve üç yaşlarında, kaçırdılar.[54]
Bu yasa dışı operasyon Veja dergisine çalışan iki gazeteci, muhabir Luiz Cláudio Cunha ve fotoğrafçı Joao Baptista Scalco, anonim bir telefonla Uruguaylı çiftin "kaybolduğuna" dair uyarıldığı için başarısız oldu. Bu bilgiyi kontrol etmek için iki gazeteci verilen adrese gitti: Porto Alegre'de bir apartman.[55] Adrese vardıklarında gazeteciler önce Celiberti'yi tutuklayan silahlı kişilerce tutuklandı, sonra silahlı kişiler tutuklandı. Bu sırada Universindo Rodriguez ve çocuklar gizlice Uruguay'a götürülmüştü.[56]
Kimlikleri ortaya çıkınca gazeteciler gizli operasyonu ortaya çıkardı. Operasyon durduruldu. Operasyonun ortaya çıkmasının çiftin ve iki küçük çocuğun cinayetini önlediği düşünülüyor. Çünkü Uruguay vatandaşlarının Brezilya'da siyasi nedenlerle kaçırılması Brezilya'da manşetlere taşındı. Bu olay uluslararası bir skandala dönüştü. Brezilya ve Uruguay askeri hükûmetlerinin ikisi için de utandırıcı bir durumdu. Birkaç gün sonra, Celiberti'nin çocuklarını Celiberti'nin Montevideo'daki ailesine götürmek için yetkililer atandı. Rodriguez ve Celiberti Brezilya'da tutuklanıp işkence gördükten sonra, Uruguay'daki askeri hapishanelere götürüldüler ve burada beş yıl tutuklu kaldılar. 1984 yılında Uruguay'da demokrasi yeniden tesis edilince çift serbest bırakıldı. Kaçırılmalarıyla ilgili yapılan bütün yayınları doğruladılar.[57]
1980 yılında, Brezilya mahkemeleri iki DOPS (Siyasi ve Sosyal Düzen Dairesi, askeri rejim sırasında siyasi baskıdan sorumlu resmi bir polis dairesi) müfettişini Lilian'ın Porto Alegre'deki apartman dairesinde gazetecileri tutuklamaktan dolayı yargıladı. Bu müfettişler João Augusto da Rosa ve Orandir Portassi Lucas. Muhabirler ve Uruguaylılar kaçırılmaya karıştıklarını doğruladı. Bu olay Brezilya hükûmetinin doğrudan Condor Plan'ına katıldığını kanıtladı.[58] 1991 yılında, Vali Pedro Simon Rio Grande do Sul'un resmi olarak Uruguaylıların kaçırılma olayını tanımasını sağladı ve kaçırılanlara maddi tazminat ödendi. Uruguay'daki demokratik hükûmetin başkanı Luis Alberto Lacalle bu durumdan esinlenerek bir yıl sonra kaçırılmayı resmi olarak tanıdı ve Uruguay devleti maddi tazminat ödedi.[58][59]
Kaçırılma sırasında DOPS'nin başındaki polis memuru Pedro Seelig, Uruguaylı çift tarafından Porto Alegre'deki operasyonun başı olarak teşhis edildi. Seelig Brezilya'da yargılanırken, Universindo ve Lílian Uruguay'da hapisteydi ve tanıklık yapmaları engellendi. Brezilyalı polis delil yetersizliğinden beraat etti. Lilian ve Universindo'nun sonradan verdiği ifade gizli Uruguay Karşı-istihbarat Birliği'ne bağlı dört subayın –iki binbaşı ve iki yüzbaşı– Brezilyalı otoritelerin izniyle operasyona katıldığını ortaya çıkardı.[60] Yüzbaşı Glauco Yanonne Universindo Rodriquez'in Porto Alegre'deki DOPS karargahında işkence görmesinden bizzat sorumludur.[61] Universindo ve Lilian Uruguaylı askerleri, onları kaçıran ve işkence edenler olarak teşhis etmesine rağmen hiçbiri Montevideo'da yargılanmadı. 1986 yılında çıkan Dokunulmazlık Yasası diktatörlük sırasında siyasi baskı ve insan hakları ihlalleri yapan Uruguay vatandaşlarına af sağladı.
1979 yılı Esso Ödülü, Brezilya basınının en önemli ödülü kabul edilir, dava ile ilgili araştırmacı gazeteciliği için Cunha ve Scalco'ya verildi. Eski bir Uruguaylı siyasi mahkûm olan Hugo Cores Cunha'yı uyarmak için arayan kişiydi. 1993 yılında Brezilya basınına şunu söyledi:
Yurt dışında kaçırılan büyün Uruguaylılar, yaklaşık 180 kişi, bugün hala kayıp. Hayatta kalmayı başaranlar sadece Lilian, çocukları ve Universindo.[62]
Devrildikten sonra João "Jango" Goulart sürgünde ölen Brezilya başkanı oldu. 6 Aralık 1976 günü Mercedes, Arjantin'de uykusunda kalp krizi geçirerek öldüğü iddia ediliyor. Otopsisi yapılmadığı için kesin ölüm nedeni belirsizdir.
26 Nisan 2000 tarihinde, eski Rio de Janeiro ve Rio Grande do Sul valisi Leonel Brizola, Jango'nun kayınbiraderi, eski başkanlar João Goulart ve Juscelino Kubitschek'in (araba kazasında öldü) Condor Planı kapsamında suikasta uğradığını iddia etti. Ölümler hakkında araştırma başlatılmasını istedi.[63][64]
27 Ocak 2008 tarihinde Folha de S.Paulo gazetesi Uruguay diktasının eski istihbarat servisi üyesi Mario Neira Barreiro'nun da ifadesini içeren bir haber yayınladı. Barreiro, Goulart'ın zehirlendiğini söyleyerek Brizola'nın iddialarını doğruladı. Barreiro, Goulart'ın suikast emrinin Departamento de Ordem Política e Social (Siyasi ve Sosyal Düzen Dairesi) başkanı Sérgio Paranhos Fleury'den geldiğini ve vur emrini başkan Ernesto Geisel'in verdiğini de söyledi.[65][66] Haziran 2008'de Rio Grande do Sul'un Yasama Meclisi, Goulart'ın eyaleti, özel komisyon kurudu ve "Jango'nun Geisel hükûmetinin bilgisi dahilinde kasten suikasta kurban gittiği hakkındaki deliler kuvvetli" sonucuna vardı.[67]
Mart 2009'da, CartaCapital dergisi Uruguay'da Jango'nun mülklerinde bulunmuş gizli bir ajan tarafından hazırlanmış, önceden yayımlanmamış Ulusal İstihbarat Servisine ait belgeleri yayınladı. Ortaya çıkan bu bilgiler eski başkanın zehirlendiği iddialarını güçlendirecek niteliktedir. Goulart ailesi belgelerde "B Ajanı" olarak tanımlanan kişinin kim olduğunu belirleyemedi. Bu ajan, Jango'nun yakın arkadaşı olarak davranmış ve eski başkanın 56. doğum gününde oğlu ile başkan arasında iki çalışan arasındaki kavgadan dolayı yaşanan tartışmayı detaylı bir şekilde aktarmıştır.[68] Bu haberden dolayı, Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komisyonu, Jango'nun ölümünü incelemeye karar verdi.[69]
Daha sonra, CartaCapital Jango'nun eşi, Maria Teresa Fontela Goulart ile bir röportaj yayınladı. Bu röportajda ailesinin takip edildiğine dair şikayetlerini içeren Uruguay hükûmetine ait belgeler açığa çıktı. Uruguay hükûmeti Jango'nun seyahat, iş ve siyasi aktivitelerini takip ediyordu. Bu dosyalar 1965 yılından, Brezilya'daki darbeden bir yıl sonra ve ona kasten saldırıldığına işaret ediyor. Adalaet ve İnsan Hakları Hareketi ve Başkan João Goulart Enstitüsü Uruguay İçişleri Bakanı'nın ifadesine dayanan, "ciddi ve sorumlu Brezilyalı kaynakların" "eski Brezilya başkanına karşı komplo kurduğu iddası" hakkında konuştuğuna dair belgeleri istedi.[70]
ABD destekli Afredo Stroessner'in anti-komünist askeri diktatörlüğü[71] Stoessner'in Paraguay'ının iç ilişkilerinde "kritik destek" rolü oynadı.[72] Örneğin, ABD Ordusu mensubu Yarbay Robert Thierry, Condor Planı kapsamında yerli işçilerce inşa edilen tutuklama ve sorgulama merkezinin, "La Technica", yapımına destek olması için gönderildi.[73][74] La Technica aynı zamanda bilindik bir işkence merkeziydi.[73][74] Stroessner'in Pasto Colonel yönetimindeki gizli polisi, kurbanlarını insan istifrası ve dışkısı dolu küvetlerde yıkayıp[75] rektumdan elektrik vererek şoka sokardı. Stroessner telefondan dinlerken Komünist parti sekreteri Miguel Ángel Soler'in uzuvları motorlu testere ile canlı canlı kesildi.[76][77][78][79] Stroessner tutukluların acıdan çığlık atarken alınmış ses kayıtlarının, tutukluların aile üyelerine dinletilmesini istedi.[80]
Kissinger'e verilen bir raporda, Harry Shlaudeman Paraguay'ın askeri devletini "karikatürlerden çıkmış on dokuzuncu yüzyıl askeri rejimleri"ne benzetmişti. Shlaudeman'ın hükümleri otoriter bir tondaydı ama Paraguay'ın "gericiliğinin" ülkeyi komşularıyla aynı kadere ittiği konusunda haklıydı. ABD çatışmaya küresel ve ideolojik bir açıdan baksa da koloniden çıkmış pek çok ülke açısından ulusal güvenlik tehditleri komşu ülkeler ve etnik veya bölgesel çatışmalardı. Shlaudeman Paraguay'ın Chaco Savaşı sırasında askeri olarak üstün durumdaki komşularına karşı gösterdiği dayanıklılığa dikkat çekiyordu. Paraguay'daki hükûmetin açısından komşularına karşı birkaç on yıl boyunca kazanılmış zaferler ülkedeki batılı anlamda gelişme eksiğini haklı çıkartıyordu. Raporda Paraguay'un siyasi kültürünün demokrasiden uzak olduğu da belirtiliyordu. Soğuk Savaş sırasında bağımsızlığını kazan diğer pek çok ülkede olduğu gibi Paraguay'da da demokrasi yabancı bir konseptti. Bu gerçeklik komşu ülkelerdeki solcu karşıtlığıyla birleşince hükûmetin ekonomik ve siyasi kurumları geliştirmek yerine siyasi muhalefeti baskılamaya odaklanmasına neden oldu. Komşulardan korkan ideoloji, ülkeyi bağımsızlığını savunmaya itti. Bu yüzden ülke içinde ve dışında radikal, solcu hareketlere karşı güvenlik nedenleriyle savaşmak pek çok siyasetçiyi cezbetti.[81]
Perulu milletvekili Javier Diez Canseco, kendisi ve on iki vatandaşı ile birlikte (Justiniano Apaza Ordóñez, Hugo Blanco, Genaro Ledesma Izquieta, Valentín Pacho, Ricardo Letts, César Lévano, Ricardo Napurí, José Luis Alvarado Bravo, Alfonso Baella Tuesta, Guillermo Faura Gaig, José Arce Larco and Humberto Damonte), Francisco Morales Bermúdez diktatörlüğü muhaliflerinin tamamının, 1978'de Peru'da kaçırıldıktan sonra sürgüne göndermek için Jujuy şehrinde Arjantin silahlı kuvvetlerine teslim edildiklerini açıkladı. Ayrıca gizliliği kaldırılmış CIA belgelerinin ve WikiLeaks tarafından yayınlamış yazışmaların Morales Bermudez hükûmetinin Condor Planı ile ilişkilerini gösterdiğinin söyledi.[82]
Temmuz 2019'da, İtalyan mahkemeleri Morales Bermudez'i Başbakan Pedro Richter Prada ve General Germán Ruíz Figueroa ile birlikte İtalyan vatandaşlarının kaybolması suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı.[83]
Augusto Pinochet 1998 yılında Londra'da İspanyol hakim Baltasar Garzón'un İspanya'ya iade isteğiyle tutuklandığında, Condor ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. İadesini isteyen avukatlardan biri Şili Sosyalist Partisi lideri Carlos Altamirano'ya suikast girişimi olduğunu söyledi. Avukata göre Pinochet, İtalyan neofaşist terörist Stefano Delle Chiaie ile Franco'nun Madrid'de 1975 yılında düzenlenen cenazesinde buluştu ve Altamirano cinayetini planladı.[84] Plan başarısız oldu. Şilili hakim Juan Guzmán Tapia "kalıcı kaçırma" suçunun emsalini hazırladı: kaçırılıp öldürüldüğü düşünülen kişilerin cesetleri bulunamayacağı için kaçırmanın hala devam ettiğini kabul etti. Böylece suçlular 1978 yılındaki aftan veya Şili ceza kanunlarına göre zaman aşımından faydalanamayacaktı. Kasım 2015'te Şili hükûmeti Pablo Neruda'nın Pinochet rejimi üyeleri tarafından öldürülmüş olabileceğini kabul etti.[85]
General Carlos Prats ve eşi, Sofía Cuthbert, 30 Eylül 1974'te sürgünde yaşadıkları Buenos Aires'te araçlarına yerleştirilen bombanın patlatılmasıyla öldürüldü. Şili DINA organizasyonu olaydan sorumlu tutuldu. Şili'de, hakim Alejandro Solís Ocak 2005'te Şili Yüksek Mahkemesi Pinochet'nin dokunulmazlığını (devlet şefi olduğu için) kaldırmayı reddedince Pinochet'nin yargılanmasını durdurdu. DINA liderleri, şef Manuel Contreras, eski şef ve emekli General Raúl Itturiaga Neuman, kardeşi Roger Itturiaga, eski Tuğgeneraller Espinoza Bravo ve José Zara dahil olmak üzere, Şili'de bu suikasttan yargılandılar. DINA ajanı Enrique Arancibia Clavel Arjantin'de cinayetten suçlu bulundu.
Bernardo Leighton ve eşi sürgün için yerleştiği İtalya'da 6 Ekim 1975 tarihinde düzenlenen başarısız suikast girişiminden ağır yaralı kurtuldu. Silahlı saldırı sonucunda Bernardo Leighton ağır yaralandı. Eşi, Anita Fresno kalıcı olarak sakatlandı. Gizliliği kaldırılmış National Security Archive belgeleri ve eski DINA Manuel Contreras'ı yargılayan şefi İtalyan başsavcı Giovanni Salvi'ye göre Stefano Delle Chiaie, Michael Townley ve Virgilio Paz Romero ile 1975 yılında Madrid'de Franco'nun da gizli polisinin desteği ile Bernardo Leighton cinayetini planlamak üzere buluştu.[86] 1999 yılında Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri Glyn T. Davies, Pinochet hükûmetinin Bernardo Leighton suikastının yanında Orlando Letelier suikastı ve 6 Ekim 1975 başarısız General Carlos Prats suikastı ile ilişkilerinin gösteren belgelerin gizliliklerinin kaldırıldığını açıkladı.[87]
21 Eylül 1976 tarihinde eski Şili büyükelçisi ve Pinochet'ye muhalefetin liderlerinden Orlando Letelier, arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda Washington, D.C.'de ölmüştür. Saldırı sırasında arabanın ön koltuğunda oturan Roni Moffitt de ölmüştür. Olay sırasında Moffitt'in arkasındaki koltukta oturan dört aylık eşi Michael saldırıdan sağ kurtulmuştur.
Aralık 2004'te, Francisco Letelier, Orlando Letelier'in oğlu, Los Angeles Times gazetesinde babasının suikastının Condor Plan'ın bir parçası olduğunu yazdı. Planı "dönemin altı Güney Amerika diktatörlüğünün muhalifleri bastırmak için kurduğu bir istihbarat paylaşım ağı" olarak tanımladı.[88]
Michael Townley, Letelier'in ölümünden Pinochet'yi suçladı. Townley, Letelier'in arabasına patlayıcı düzenek kurması için beş Casto karşıtı Kübalı sığınmacı tuttuğunu itiraf etti. Jean-Guy Allard'da göre, terörist organizasyon CORU'nun aralarında Luis Posada Carriles ve Orlando Bosch'un bulunduğu liderleriyle görüştükten sonra, cinayet için seçilmiş Kübalı-Amerikalılar José Dionisio Suárez, Virgilio Paz Romero, Alvin Ross Díaz ve Guillermo ve Ignacio Novo Sampoll kardeşlerdir.[89][90] Miami Herald'a göre Luis Posada Carriles Letelier'in ölümü ve 455 sefer sayılı Cubana uçuşunun bombalanması olayına karar verilen toplantıya katılmıştı.
Temmuz 1986'da fotoğrafçı Rodrigo Rojas DeNegri Pinochet'ye karşı bir sokak protestosunda canlı canlı yandı ve Carmen Gloria Quintana bazı ciddi yanıklara maruz kaldı. İkilinin olayı Los Quemados (Yanıklar) olarak anılmaya başlandı ve olay ABD'de dikkat topladı çünkü Rojas 1973'teki darbeden sonraya ABD'ye kaçmıştı.[91] ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait bir belge Şili ordusunun Rojas ve Quintana'yı bilerek yaktığına işaret eder.[92] Öte yandan Pinochet, Rojas ve Quintana'yı terörist olmakla ve kendi molotofkokteylerinin alev alması nedeniyle yandıklarını iddia ediyordu.[93] National Security Archive analisti Peter Kornbluh'a göre Pinochet'nin saldırıya karşı tepkisi ve Rojas'ın ölümü "Reagan'ın rejime desteğini çekmesine ve sivil yönetime dönülmesi için baskı uygulamasına katkı sağladı."[91]
Operación Silencio (Sessizlik Operasyonu) Şili tarafından düzenlenmiş ve tanıkları ülkeden çıkartarak Şilili hakimlerin soruşturmalarını engellemeye çalışan bir operasyondur. Paraguay'da "terör arşivleri"nin bulunmasından yaklaşık bir yıl önce başlamıştı.
Nisan 1991'de, MIR lideri Jecar Neghme'nin 1989'daki cinayetiyle ilişkili Arturo Sanhueza Ross ülkeyi terk etti. Rettig Raporu'na göre, Jecar Neghme cinayeti Şilili istihbarat görevlilerince işlenmişti.[94] Eylül 1991'de sendikacı Tucapel Jiménez'i öldüren Carlos Herrera Jiménez uçakla kaçtı.[95] Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Brezilya pasaportları kullanmıştı. Bu yüzden Condor Plan'ın bitmediğinden şüphelenilmişti. Berríos, Montevideo (Uruguay) yakınındaki El Pinar'da 1995'te ölü bulundu. Cesedi çok tahrip edildiği için cesetten teşhis mümkün değildi.
Ocak 2005'te günümüzde ABD tanık koruma programında yaşayan Michael Townley, Şili, DINA ve Colonia Dignidad'daki tutuklama ve işkence merkezi arasındaki bağlantıları açıkladı.[48] Bu merkez Mart 2005'te Buenos Aires'te tutuklanıp çocuğa tecavüz suçundan hüküm giymiş Paul Schäfer tarafından 1961 yılında kuruldu. Townley, Interpol'ü Colonia Dignidad ve Ordu'nun Bakteriolojik Savaş Laboratuvarı hakkında bilgilendirdi. Bu son laboratuvar DINA'nın Via Naranja de lo Curro sokağındaki eski laboratuvarının yerine geçmişti. Burada Townley kimyasal suikastçı Eugenio Berríos ile birlikte çalışmıştı. Davayı inceleyen hakimlere göre Hristiyan-Demokrat Eduardo Frei Montalva'yı öldürdüğü iddia edilen toksin Colonia Dignidad'daki yeni laboratuvarda üretilmişti.[48] 2013'te Brezilya-Uruguay-Arjantin ortak yapımı belgesel Dossiê Jango'da aynı laboratuvarın Brezilya'nın devrik başkanı João Goulart'ı zehirleme iddialarına karıştığını ima edildi.[96]
Şubat 2004'te muhabir John Dinges The Condor Years: How Pinochet and His Allies Brought Terrorism to Three Continents'i (Condor Yılları: Pinochet ve Müttefikleri Üç Kıtaya Terörizmi Nasıl Getirdi) yayımladı. Uruguaylı askeri yetkililerin ABD Kongre üyesi Edward Koch'u (sonra New York City belediye başkanı oldu) 1976 yılı ortalarında suikast ile tehdit ettiklerini ortaya çıkarttı. Temmuz 1976'nın sonlarında Montevideo'daki CIA istasyon şefi konu ile ilgili bilgi aldı. Subayların olay sırasında alkollü olduğunu öğrenince istasyon şefi Teşkilat'a harekete geçmemesini tavsiye etti. Bu Uruguaylı subaylar arasında Kasım 1975'te Santiago'da düzenlenen gizli toplantıya katılmış Albay José Fons ve 1976'da Arjantin'de istihbarat subaylarından oluşan bir ekibin liderliğini yapmış ve 100'den fazla Uruguaylı'nın ölümünden sorumlu Binbaşı José Nino Gavazzo da vardı.[97]
21. yüzyılın başında Dinges ile röportaj yapan Koch zamanın CIA direktörü George H. W. Bush'un kendisini Ekim 1976'da "ABD'nin Uruguay'a insan hakları ihlalleri nedeniyle askeri desteğini çekmesi hakkındaki yasa tasarısına desteğinden dolayı bazı gizli polis subaylarının 'hakkında planlar yaptığı' " konusunda uyardığını söyledi.[98] Ekim 1976'nın ortasında Koch, Adalet Bakanlığı'ndan FBI koruması istedi ama koruma sağlanmadı.[98] (Bu istek toplantıdan ve Orlando Letelier'in Washington'daki cinayetinden iki ay sonra yapıldı.) 1976'nın sonunda, Albay Fons ve Binbaşı Gavazzo Washington, D.C'de önemli diplomatik görevlere atandı. Dışişleri Bakanlığı, Uruguay hükûmetine bu atamaları geri çekmesi için baskı yaptı. Konuyla ilgili kamuoyuna yansıyan açıklama "Fons ve Gavazzo'nun istenmeyen olaylara karışması hakkındaki yayınlar" şeklindeydi.[97] Koch, tehditler ve atamalarla ilgili bağlantıları 2001 yılında öğrendi.[97]
1970'lerin Güney Yarumküre diktatörlüklerinin tipik özelliğini göstererek, Juan María Bordaberry kendini diktatör ilan etti ve diğer siyasi partileri kapattı.[99] Bu de facto hükûmet 1973'ten 1985'e kadar hüküm sürüdü. Bu süreçte oldukça fazla kişi bölücülük karşıtlığına sığınılarak öldürüldü, işkence gördü, yasa dışı alıkonuldu ve hapse atıldı, kaçırıldı ve zorla kayboldu.[100] 1973'teki askerî darbeden önce CIA ülkedeki kolluk kuvvetlerine danışmanlık hizmeti veriyordu.[101] Bu iş birliğinin en önemli temsilcilerinden Dan Mitrione sivil polisi terörle mücadele konusunda Panama'daki Amerika Okulu'nda eğitti. Bu okulun adı 2000 yılında Batı Yarımküre Güvenlik İş Birliği Enstitüsü olarak değişti.[102][103]
MIR'in Şilili lideri Edgardo Enríquez Arjantin'de "kayboldu". MIR lideri Jorge Fuentes'in akıbeti de benzerdir. Alexei Jaccard ve Ricardo Ramírez "kayboldu" ve Arjantin'de 1977 yılında Komünist partiye destek veren bir ağ dağıltıldı. Arjantin'de Alman, İspanyol, Perulu ve Yahudilere karşı baskı da gözlendi. Eski Bolivya başkanı Juan José Torres ve eski Uruguaylı milletvekilleri Héctor Gutiérrez ve Zelmar Michelini'nin 1976 yılında Arjantin'deki suikastları Condor'un bir parçasıdır. DINA, Hırvat teröristler (örneğin eski Ustaşa üyeleri), İtalyan neofaşistleri ve Şah'ın SAVAK'ı ile sürgündeki muhalifleri bulmak ve öldürmek için iletişime geçti.[104]
2006 yılından raporlara göre, Arjantin'deki üst düzey yetkililerin davalarının sonucunda, Condor Planı zirveye 1976 yılında Şilili sürgünler Arjantinde tehdit edilince ulaştı. Sürgündekilerin çoğu saklandı veya diğer ülkelere kaçtılar. Şilili General Carlos Prats, DINA tarafında esli CIA ajanı Michael Townley'nin desteği ile 1974 yılında Buenos Aires'te öldürüldü. Kübalı diplomatlar Buenos Aires'te diktanın 300 gizli hapishanesinden biri olan Buenos Aires'teki Automotores Orletti işkence merkezinde öldürüldü. Bu merkezler Grupo de Tareas 18 tarafından yönetiliyordu. Ekibin başındaki eski polis memuru ve istihbarat ajanı Anibal Gordon, silahlı soygundan hüküm giymişti, doğrudan SIDE'nin genel kurmayı Otto Paladino'ya bağlıydı.[105]
Automotores Orletti Condor Planı'na karışmış yabancı istihbarat birimlerinin ana üssüydü. Kaçırılma ve işkenceden kurutulan ve burada iki ay tutulan José Luis Bertazzo burada tutulan ve kendi ülkelerinin ajanları tarafından sorgulanan Şili, Uruguay, Parguay ve Bolivya vatandaşlarını teşhis etti. Şair Juan Gelman'ın oğlunun 19 yaşındaki eşi burada Montevideo hapishanesine nakledilmeden önce kocası ile birlikte işkence gördü. Montevideo'da doğurdu ama bebek Uruguaylı subaylar tarafından çalındı ve rejim yanlılarına yasa dışı yollardan evlatlık verildi.[105] Yıllar sonra Başkan Jorge Batlle bir soruşturma açılmasını emretti ve sonunda Macarena Gelman bulundu ve kimliğine kavuştu.
Dinge'nin Los años del Cóndor (Condor Yılları) kitabına göre Orletti'deki Şilili MIR tutuklulukları José Luis Bertazzo'ya iki Kübalı diplomat gördüklerine söyledi. Buna göre 22 yaşındaki Jesús Cejas Arias ve 26 yaşındaki Crescencio Galañega Gordon'un grubunca işkence gördü. Miami'den gelen bir adam tarafından sorguya çekildiler. Bu Küba vatandaşları Küba'nın Arjantin büyükelçisi Emilio Aragonés'in güvenliğinden sorumluydu. 9 Ağustos 1976 tarihinde calle Arribeños ve Virrey del Pino'nun kesişiminde silahlı 40 SIDE ajanı tarafından kaçırıldılar. Ajanlar yolu Ford Falcon araçları ile kapatmıştı. (Bu araç modelleri diktanın güvenlik güçleri tarafından kullanılıyordu.)[105]
Dinges'e göre FBI ve CIA'ye tutuklama hakkında bilgi verilmişti. Bu iddiası 22 Eylül 1976 tarihinde Buenos Aires'ten FBI ajanı Robert Scherrer'in yolladığı telgrafa dayanıyordu. Bu telgrafta sonradan eski Şilili bakan Orlando Letelier'in Washington, D.C. düzenlenen suikastından hüküm giyen Michael Townley'nin iki Kübalının sorgusuna katıldığı yazıyordu. 22 Aralık 1999 tarihinde DINA'nın eski başkanı Arjantin federal hakimi María Servini de Cubría'ya Santiago de Chile'de, Michael Townley ve Cuban Guillermo Novo Sampoll'ün Orletti merkezinde olduklarını doğruladı. 11 Ağustos 1976'da Şili'den Arjantin'e gelmiştiler ve "iki Kübalı diplomatın işkencesine ve suikastına katıldılar." Castro karşıtı Kübalı teröris Luis Posada Carriles Los Caminos Del Guerrero (Savaşçının Yolu) adlı otobiyografisinde iki genç adamı öldürmesinden övgüyle bahseder.[105]
Condor Planı, ABD hükûmetinin gizli desteğini de alıyordu. Washington, Condor'a askeri isthbarat ve eğitim, finansman desteği, gelişmiş bilgisayarlar, sofistike takip teknolojileri ve Panama Kanalı bölgesinde konuşlu kıtalar arası iletişim sistemlerine erişim sağlıyordu.— J. Patrice McSherry[11]
ABD belgeleri ABD'nin 1980'lerde operasyona hayati organizasyon, finansal ve teknik destek sağladığını gösteriyor.[10][17][71]
3 Ağustos 1976 tarihli, Harry Shlaudeman tarafından yazılan ve "Üçüncü Dünya Savaşı ve Güney Amerika" başlıklı bir rapor ABD Dış İşleri Bakanlığı'nda, zamanın Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'e bir brifingde verildi. Raporda sağcı bloğun uzun vadedeki tehlikleri ve bazı politika tavsiyeleri bulunuyordu.[22] Brifing Güney Yarımküre güvenlik güçlerinin bir özetiydi. Operasyonun güney yarımküredeki altı Latin Amerika ülkesinin (Arjantin, Bolivya, Brezilya, Paraguay, Şili ve Uruguay) "Üçüncü Dünya Savaşı"nı "bölücülüğü" ülkeler arası gizli istihbarat çalışmaları, kaçırma, işkence, insanları kaybetme ve suikast ile yok ederek kazanmayı hedeflediği belirtiliyordu. Raporun başında altı Güney Yarımküre ülkesinin hissettiği yakınlık inceleniyordu. Shlaudeman'ın raporunda Güney Yarımküre'deki ülkelerin kendilerini "Hristiyanlığın son kalesi" olarak gördüğü ve bundan dolayı komünizme karşı mücadelelerini "İsrail'in Filistinli teröristlerle mücadelesi"ne benzettiklerini varsayılıyordu. Shlaudeman, Kissenger'ı uzun vadede "Üçüncü Dünya Savaşı" bu altı ülkeyi dengesiz bir noktaya soktuğu çünkü ülkelerin bir tarafta "uluslararası Marksizm ve terörist bağlantıları" diğer tarafta ise "Marksist propaganda ile kandırılmış anlayışsız sanayileşmiş demokrasilerin düşmanlığı" arasında sıkıştıkları konusunda uyarıyordu.[107] Raporda ABD'nin Condor Planı hakkındaki politikalarının her fırsatta beş ülke arasındaki farklara vurgu yapmasına, insan haklarının siyasileşmesinin önlenmesine, "Üçüncü Dünya Savaşı"nın retorik abartmalarına karşı çıkılmasına ve sistematik ilişkilerle potansiyel blok üyelerinin algıladığımız dünyaya dönmesine önem verilmesini tavsiye ediyordu.[22]
1976 yılındaki CIA belgelerine göre 1960'tan 1970'lerin başına kadar ABD Ordusu Amerika Okulu ve Amerikan Orduları Konferansı'nın uluslararası güven uzmanları arasında Güney Amerika'daki siyasi muhaliflerle mücadele için planlar geliştirildi. 23 Haziran 1976 tarihli gizliliği kaldırılmış bir CIA belgesine göre "1974'ün başında Arjantin, Şili, Uruguay, Paraguay ve Bolivyalı güvenlik uzmanları Buenos Aires'te bölücü hedeflere karşı eş zamanlı harekatlar hazırlamak için buluştu."[16] Amerikalı yetkililer neler olduğunun farkındaydı.
Ek olarak, Eylül 1976'da Savunma Haberalma Teşkilatı (DIA) ABD istihbarat birimlerinin Condor Planı'nın yapısından ve hedeflerinden haberdar olduğunu bildirdi. "Condor Planı"nın istihbarat birimlerince Güney Yarımküre bölgesinde "solcular", Komünist, Peronist veya Marksistler için kullanılan kod ad olduğunu fark ettiler. İstihbarat birimleri bunun çeşitli Güney Amerikalı istihbarat birimleri (örneğin Arjantin, Paraguay, Uruguay ve Bolivya) arasındaki Şili merkezli bir güvenlik işbirliği olduğunun farkındaydı. DIA, Arjantin, Uruguay ve Şili'nin halihazırda Arjantin merkezli olmak üzere solcu hedeflere karşı yoğun bir şekilde operasyonlar gerçekleştirdiğini bildiriyordu.[22] SIDE üyeleri Uruguaylı bir terör örgütü olan OPR-33'e karşı Uruguay askeri istihbaratı üyeleriyle operasyon yapmıştı. Raporda ayrıca müşterek operasyon sırasında yüklü miktarda ABD dövizi ele geçirildiği yazıyordu.[108]
Rapordaki üçüncü nokta ABD'nin Condor Planı'nın daha kirli operasyonu hakkındaki anlayışını gösteriyordu. Raporda "teröristler ve terör yapılanmalarına destek verenlerin de etkisiz hale getirilmesi dahil uhtelif operasyonları gerçekleştirmek üzere üye ülkelerin özel ekipler kurduğu" belirtiliyordu. Rapor ayrıca bu özel ekiplerin askerî personel yerine istihbarat servisi ajanları olduğuna ancak ABD özel harekât ekiplerine benzeyen yapılarda çalıştıklarına dikkat çekiyordu.[108] Kissinger için hazırlanmış Dışişleri Bakanlığı brifingi Condor Planı kapsamında Fransa ve Portekiz'de de operasyonlar yapılabileceğinin farkında olduğunu belirtiyordu -bu konu daha sonra Condor'un tarihinde çok tartışmalı bir nokta oldu.[108]
ABD hükûmeti DINA'nın (Milli İstihbarat Direktörlüğü) yanı sıra Condor'un çekirdeğini oluşturan diğer istihbarat birimlerini destekledi ve bunlarla birlikte çalıştı. CIA belgeleri teşkilatın Şili gizli polisi üyeleri, DINA ve şefi Manuel Contreras ile yakın ilişkileri olduğunu gösterir.[109] Contreras 1977'ye kadar, Letelier-Moffit suikastına karıştığı ortaya çıkmasına rağmen, CIA'yin para verdiği bağlantılarından biriydi.
Paraguay Arşivleri'nde ABD Konsolosluğu, CIA ve FBI'ın şüphelilerin takibi hakkında resmi istekleri bulunuru. CIA askeri yönetimlere şüpheliler listesi ve diğer istihbarat bilgileri sağladı. 1975 yılında FBI, DINA tarafından aranan Amerikalı bireyleri araştırdı.
Şubat 1976'da Buenos Aires'teki ABD elçiliğinden ABD Dışişleri Bakanlığı'na yollanan bir yazıda istihbarat ABD'nin yaklaşan Arjantin darbesi hakkında bilgisi olduğunu gösterir. Büyükelçi, Arjantin Dışişleri Bakanlığı Kuzey Amerika Masası Şefi'nin "Askeri Planlama Grubu" tarafından "gelecek askeri hükûmetin nasıl Şili ve Uruguay hükûmetinin ABD ile yaşadığı insan hakları ihlallerinden doğan çatışmalardan kaçınabileceği veya en az düzeyde etkileneceği" hakkında bir rapor ve tavsiyelerini istediğini yazdı. Şef ayrıca, "onların" (burada kastettiği CIA veya gelecek askeri hükûmet veya ikisi de olabilir) eğer şahısları infaz etmeye ve suikastlar düzenlemeye başlarlarsa dirençle karşılaşacağını belirtti. Buna dayanarak büyükelçi askerî darbenin "teröristlere savaş açmak istediğini ve bundan dolayı bazı infazların gerekli olabileceğini" belirtti. Bu ABD'nin insan hakları ihlallerinden önceden haberdar olduğuna ve bölgenin siyasetine karışmış olmasına rağmen bu ihlalleri durdurmak için müdahalede bulunmadığına işaret eder. Son açıklama bunu durumu doğrular: "Arjantin ordusunun bu sorunların farkında olduğu ve şimdiden insan hakları konusunun ABD-Arjantin ilişkilerine zarar verecek bir hale gelmesini önlemeye çalıştıklarını görmek sevindirici."[110]
Arjantin cuntasında yaşanan insan hakları ihlalleri hakkında Profesör Ruth Blakeley, Kissinger'in "siyasi muhaliflerin bastırılmasına açıkça destek" verdiğini yazar.[111] 5 Ekim 1976 tarihinde Henry Kissinger Arjantin Dışişleri Bakanı ile buluştu ve dedi ki:
Bak, temelde istediğimiz başarı olmanız. Arkadaşların desteklenmesi gerektiği gibi eski görüşlerim var. ABD'de anlaşılmayan şey bir iç savaş yaşadığınız. Ne kadar hızlı başarılı olursanız o kadar iyi olur ... İnsan hakları büyüyen bir sıkıntı. Büyükelçiniz size bilgi verebilir. İstikrarlı bir durum istiyoruz. Size gereksiz zorluklar çıkartmayacağız. Eğer Kongre toplanmadan işinizi bitirebilirseniz daha iyi olur. Yeniden tesis edeceğiniz bütün özgürlüklerle yardımcı olacaktır.— Henry Kissinger, ABD Dışişleri Bakanı, 5 Eylül 1976, konuşma kaydı[112][113]
Sonunda istenilenler yapılmadı. Kornbluh ve Dinges, Kissinger'in talimatlarının yollanmamasını Bakan Yardımcısı Harry Shlaudeman Washington, D.C.'deki yardımcısına yolladığı "Condor planını uygulamayla ilgili geçtiğimiz haftalarda herhangi bir istihbarat gelmediği için Büyükelçilere yeni eylemlere geçmemesini emredebilirsiniz" yazısının etkisi olduğunu iddia eder.[114] McSherry şunu da ekler: "[ABD'nin Paraguay Büyükelçisi Robert] White'a göre dışişleri bakanından gelen talimatlara eğer gizli kanallardan (CIA) gelen karşı bir talimat yoksa uyulmak zorundadır."[115]
1977-1981 arası İnsan Hakları ve İnsani İlişkilerden Sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Patricia M. Derian, Kissinger'in cunta baskısına yaktığı yeşil hakkında şöyle diyor: "Emperyalist elini sallayarak bir Amerikalı'nın insanları ölüme mahkum etmesinden iğreniyorum."[116] Kissinger ayrıca Carter hükûmetinin Arjantin cuntasının gerçekleştirdiği ölümleri durdurma çabalarını da baltalamıştır.[117]
Haziran 1999'da, Başkan Bill Clinton'ın emriyle, ABD Dışişleri Bakanlığı binlerce belgenin gizliliğini kaldırdı.[118] Böylece ilk defa CIA, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarının Condor'u yakından tanıdığı ortaya çıktı. 1 Kasım 1976 tarihli bir ABD Savunma Bakanlığı (DOD) istihbarat raporuna göre Latin Amerikalı subaylar Amerikalı meslektaşlarına karşı Condor ile böbürlenmişti. Aynı rapor Condor'u "Marksist terör aktivitelerini bitirmeyi" amaçlayan "müşterek terörle mücadele operasyonları olarak tanımlamıştı; Arjantin "ABD Özel Harekat Birliği yapısına benzeyen" özel Condor ekibi kurmuştu.[119] 2004'te gizliliği kaldırılan belgelerin bir özeti
Gizliliği kaldırılmış kayıtlar gösteriyor ki Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Condor ve "ölümcül operasyonları" hakkında 5 Ağustos 1976'da, [Dışişleri Başkan Yardımcısı Harry] Shlaudeman tarafından yazılmış 14 sayfalı bir rapor ile bilgilendirildi. "Uluslararası açıdan, Latin generaller bizim adamlarımız gibi gözüküyor," diye uyarıyordu Shlaudeman. "Özellikle Şili ile ilişkilendiriliyoruz. Bunun bize bir faydası olamaz." Shlaudeman ve iki yardımcısı, William Luers ve Hewson Ryan, harekete geçilmesini tavsiye etti. Üç haftalık bir süreç boyunca özenle yazılmış diplomatik istekler hazırladılar. Kissinger tarafından onaylanan bu isteklerde Bakan Güney Yarımküre ülkelerindeki ABD büyükelçilerine bulundukları ülkedeki devlet liderleri ile Condor hakkında görüşmeleri emrediliyordu. Büyükelçiler Bakan'ın isteğiyle "bölücüler, siyasetçiler ve önemli şahısların belli Güney Yarımküre ülkelerinin ulusal sınırları ve yurt dışında planlanan suikastları" hakkındaki "söylentilerden" "derin endişe duyduklarını" ileteceklerdi.— 5 Ağustos 1976 tarihinde Harry Shlaudeman tarafından hazırlanan Henry Kissinger brifingi, ABD Dışişleri Bakanlığı, National Security Archive[120]
Kornbluh ve Dinges "Evrak silsilesi açık: ABD Dışişleri Bakanlığı ve CIA'in elinde Condor suikast planlarını durdurmaya yetecek kadar sağlam istihbarat vardı. Bu yönde adım atılmasına başlandı ama asla uygulamaya geçilmedi" sonucuna varıyor. Shlaudeman'ın yardımcısı Hewson Ryan sonraki yıllarda sözlü bir tarih röportajında ABD Dışişleri Bakanlığı'nın olayı yönetmede "ihmalkar" davrandığını kabul etti. Letelier-Moffitt bombalaması hakkında "Güney Yarımküre ülkeleri hükûmetlerinin ne planladığı, veya en azından ne üstüne konuştuklarını, 1976'nın yazında yurt dışında bazı suikastlar, çok önceden biliyorduk. ... Eğer müdahale etseydik, bunları durdurabilir miydik, bilmiyorum." dedi. "Ama müdahale etmedik."[114]
Bir CIA belgesi Condor "terörle mücadele organizasyonu" olarak tanımlıyor ve Condor ülkelerinin "CONDORTEL" adlı özel bir telekomünikasyon sistemi olduğunu belirtiyordu.[121] 1978 yılında ABD'nin Paraguay büyükelçisi Robert White'ın, ABD Dışişleri Bakanı Cyrus Vance'a yolladığı bir yazı 6 Mart 2001 tarihinde The New York Times'ta yayınlandı. Bu belge Kasım 2000'de Clinton hükûmeti tarafından Şili Gizliliğin Kaldırılması Projesi kapsamında yayınlanmıştı. White, Paraguay'ın silahlı güçlerinin başındaki General Alejandro Fretes Davalos ile bir görüşmesini aktarıyordu. General ona Condor'a katılan Güney Amerika istihbarat şeflerinin "birbiriyle iletişimini Panama Kanalı bölgesindeki, bütün Latin Amerikayı kapsayan ABD iletişim tesisatıyla sağladıklarını" söylemişti.[121]
Davalos'un bu tesisatın "güney yarımküre ülkeleri arasındaki istihbarat bilgilerinin koordinasyonu için kullanıldığını" söylediği aktarılır. ABD, Condor ile olan bağının eski Şilili bakan Orlando Letelier ve Amerikan asistanı Ronni Moffitt'in ABD'deki suikastının incelenmesi sırasında açığa çıkmasından korktu. White, Vance'e "bu düzenin Amerikan çıkarlarının korunması garanti altına almak için yeniden gözden geçirilmesini tavsiye" ettiği bir yazı yolladı.[121] McSherry bu yazıları "ABD asker ve istihbarat çalışanlarının Condor'u gizli bir ortak veya sponsor olarak desteklediğini ve Condor'a karıştığını kanıtlayan ve gittikçe çoğalan kanıtların bir parçası" olarak tanımlıyor.[122] Buna ek olarak, Arjantin askeri kaynakları bir ABD Elçilik bağlantısına CIA'in Condor'un gizli bir parçası olduğunu ve altı Condor ülkesinin istihbarat ve operasyon birimleri arasındaki bilgisayar bağlantılarının oluşturulmasında anahtar rol oynadığını söyledi.
Henry Kissinger, Nixon ve Ford hükûmetlerinin Dışişleri Bakanı, Condor planından haberdardı ve Güney Yarımküre hükûmetleriyle yakın diplomatik bağları vardı. Bu bağların yakınlığı Henry Kissinger'in, Jorge Videla'nın davetlisi olarak Arjantin'deki 1978 Dünya Kupası'na katılmasında görülebilir.[117] Fransız gazete L'Humanité'nin haberine göre ilk iş birliği anlaşması CIA ve Castro karşıtırı gruplar ve sağcı ölüm mangası Triple A arasında imzalandı. Arjantin'deki buluşmayı Juan Perón ve Isabel Martínez de Perón'un "kişisel sekreteri" José López Rega ve Rodolfo Almirón (2006'da İspanya'da tutuklandı) düzenledi.[123]
31 Mayıs 2001 tarihinde Fransız hakim Roger Le Loire, Paris'teki Hôtel Ritz'de kalan Henry Kissinger'e celp yollanmasını istedi. Le Loire devlet adamını ABD'nin Condor Planı bağlantıları ve Şili'deki askeri rejim sırasında "kaybolan" beş Fransız vatandaşı hakkında ABD'nin bilgisi olup olmadığını öğrenmek için tanık olarak sorgulamak istedi. Kissinger aynı akşam Paris'ten ayrıldı ve Loire'in soru önergesi ABD Dışişleri Bakanlığı'na iletildi.[124]
Temmuz 2001'de Şili yüksek mahkemesi 1973'te öldürülen Amerikan gazeteci Charles Horman davasını gören hakim Juan Guzmán'a Kissinger'i dava ile ilgili sorgulama izni verdi. (Gazetecinin Şili ordusu tarafından darbeden sonra infazı 1982 Costa-Gavras yapımı Missing filmine konu oldu.) Hakimin soruları diplomatik kanallardan Kissinger'e iletildi ama cevap alınamadı.[125]
Ağustos 2001'de, Arjantinli hakim Rodolfo Canicoba, ABD Dışişleri Bakanlığı'na Karşılıklı Hukuki Destek Anlaşması kapsamında bir mektup yollayıp Condor Planı ile ilgili araştırmalara destek olması için Kissinger'in ifadesi istedi.[126]
16 Şubat 2007 tarihinde Uruguay Yüksek Mahkemesi Bernardo Arnone adına Kissinger'in iadesini istedi. Arnone 1976'da dikta rejimi tarafından kaçırılmış, işkenceden geçirilmiş ve kaybedilmiş bir siyasi eylemciydi.[127]
New York Times editörleri Henry Kissinger'i "dünya kutuplaşmış ve komünizmle savaşmak zor kararlar ve kötü tavizler gerektirir" diyerek savundu, Kissinger'in Condor ve diğer kirli işlerdeki rolünün bundan dolayı affedilmesi gerektiğini yazdı.[128]
Fransız gazeteci Marie-Monique Robin, Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın Quai d'Orsay arşivinde 1959 tarihli Fransa ve Arjantin arasında, Arjantin'de, Cezayir Savaşı'nda savaşmış subaylardan "kalıcı Fransız askeri temsilciliği"nin kurulmasını kanıtlayan orijinal belgeyi buldu.[129] Temsilcilik Arjantin Ordusu'nun genelkurmay başkanlığında olacaktı. Temsilcilik François Mitterrand'ın 1981'de Fransa Başkanı olarak seçilmesine kadar açık kaldı.[130] Robin, Valéry Giscard d'Estaing hükûmetinin Videla'nın Arjantin'deki cuntası ve Agusto Pinoche'nin Şili'deki rejimi ile nasıl iş birliğinde olduğunu gösterdi.[131]
1957'de aralarında Alcides Lopez Aufranc'ın da bulunduğu Arjantinli subaylar École de Guerre askeri okulundaki iki yıllık programlara katılmak için Paris'e gitti. Bu olay Küba Devrimi'nden iki yıl önce ve Arjantin'de hükûmet karşıtı gerilla hareketlerinden önceydi.[130] Robin, Página/12 gazetesine "uygulamada Fransızların Arjantin'e gelmesi istihbarat servislerinin çok büyümesine ve modern savaş yapısında bölücülüğe karşı işkencenin bir numaralı silah olarak kullanılmasına neden oldu" dedi.[130] Isabel Perón tarafından imzalanan "yok etme emirleri" eski Fransız belgelerinden esinlenilerek yazılmıştır.
Cezayir Savaşı sırasında polis güçleri Fransız Ordusu emrine verildi, hava indirme birlikleri komutayı özel olarak devraldı. Sorgular sırasında işkenceyi sistematik olarak kullandılar ve tehdit programı kapsamında şüpheliler "kaybolmaya" başladı. Arjantin cuntası tarafından Temmuz 1982'de başkan olarak seçilen Reynaldo Bignone "Mart 1976'daki savaş ilanı Cezayir savaşının kopyasıdır" dedi.[130]
10 Eylül 2003 tarihinde, Fransız Yeşiller partisi üyeleri Noël Mamère, Martine Billard ve Yves Cochet "1973 ile 1984 arasında Fransa'nın Latin Amerika'daki askeri rejimlerin desteklenmesindeki rolü"nün araştırılması hakkında Édouard Balladur başkanlığındaki Meclis Dış İlişkiler Komitesi'ne Parlamento Komisyonu kurulması için önerge sundu. Bunu haberleştiren tek gazete Le Monde oldu.[132] Komisyonun başındaki Roland Blum, Marie-Monique Robin'in ifade vermesini reddetti. Hükûmetin Aralık 2003'teki raporu Robin'i kötü niyetli olarak tanımlıyordu. Raporda konuyla ilgili Fransa ve Arjantin arasında hiçbir anlaşmanın imzalanmadığı iddia ediliyordu.[133]
Fransız Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin Şili'ye Şubat 2004'te gittiğinde Fransa ve askeri rejimler arasında herhangi bir iş birliği olmadığını söyledi.[134]
Muhabir Marie-Monique Robin L'Humanité gazetesine "Fransa kentsel ortam için askeri bir teknik geliştirdi ve bu teknik Latin Amerika diktatörlüklerince kopyalandı" dedi.[25] 1957'deki Cezayir Savaşı'nda uygulanan yöntemler sistematik hale getirildi ve Buenos Aires'teki Savaş Okulu'na aktarıldı.[130] Roger Trinquier'in terörle mücadele üstüne ünlü kitabının Güney Amerika üstünde büyük etkisi vardı. Robin, Fransız istihbarat birimi Direction de surveillance du territoire'nin (DST) DINA'ya Şili'ye dönen göçmenlerin (Operation Retorno) adlarını verdiğini öğrenince şoke olduğunu söyledi. Bu göçmenlerin hepsi öldürüldü. "Elbette bu durum Fransız hükûmetini ve Giscard d'Estaing, zamanın cumhurbaşkanını suçlu gösteriyor. Fransız diplomatik duruşunun ikililiği beni şoke etti. Bir yandan göçmenlere kucak açarken bir yandan diktatörlükler ile çalışıyorduk."[25]
Marie-Monique Robin ayrıca Fransa ve aşırı sağcı Arjantin arasındaki bağların 1930'lardan beri, özellikle Roma Katolik aşırı tutucu Cité catholique organizasyonu aracılığıyla olduğunu gösterdi. Organizasyon Jean Ousset tarafından kurulmuştu. Ousset, Charles Maurras'ın (krallık yanlı Action Française hareketinin kurucusu) eski sekreterlerinden biri. La Cité, Le Verbe adında bir yayın basardı. Bun yayın Cezayir Savaşı sırasında subayları, özellikle işkence kullanmanın haklılığı konusunda, etkiledi. 1950'lerin sonlarında Cité catholique Arajantin'de gruplar kurdu ve ordu içinde hücre yapılanmasına gitti. General Juan Carlos Onganía yönetiminde çok büyüdüler, özellikle 1969'da.[130]
Cité catholique oluşumunun kilit ismi Videla'nın şahsi günah çıkartıcısı olan papaz Georges Grasset'di. Franco İspanyası'nda kurulmuş Fransız yanlısı Cezayir terörist hareketi Organisation Armée Secrète (OAS) yapılanmasının ruhani lideriydi. Robin, Arjantin Ordusu'nda bulunan radikal Katoliklerin Fransa-Arjantin iş birliğinin önemine ve süresine büyük katkıları olduğunu söylüyor. Buenos Aires'te Georges Grasset, 1970'te X. Aziz Pius Derneği'ni kuran Başpiskopos Marcel Lefebvre ile ilişkisini sürdürdü. Başpiskopos 1988'de aforoz edildi, 2009'da affedildi. X. Pius Derneği'nin Arjantin'de, en büyüğü La Reja'da olmak üzere, dört manastırı vardı. Buradaki bir Fransız papaz Marie-Monique Robin'e: "Komünist bir papazın ruhunun kurtarılması için birinin onu öldürmesi gerekir" dedi. Carlos Menem (1989-1999 arası Arjantin Başkanı) altında çalışmış, eski Dinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Luis Roldan, Robin'lee Dominique Lagneau aracılığıyla tanıştı. Lagneau manastırın başındaki papazdı ve "Arjantin'deki Bay Cité catholique" olarak tanınıyordu. Bruno Genta ve Juan Carlos Goyeneche onun ideolojisini temsil eder.[130]
Arjantinli Amiral Luis María Mendía, "ölüm uçuşları"nın teorisyeni, Ocak 2007'de Arjantinli hakimlere ifade verdi. İfadesinde bir Fransız istihbarat "ajanı"nın, Bertrand de Perseval, iki Fransız rahibenin, Léonie Duquet ve Alice Domon, kaçırılmasında rol oynadığını söyledi. Rahibeler kaçırıldıktan sonra öldürüldü. Günümüzde Tayland'da yaşayan Perseval kaçırılma ile olan bağlantıyı reddetti. OAS'nin eski bir üyesi olduğunu ve Cezayir Savaşı'nı (1954-62) bitiren Mart 1962'deki Évian Anlaşması'dan sonra Arjantin'e kaçtığını kabul etti. Marie Monique Robin'in Ölüm Mangaları – Fransız Okulu (Les escadrons de la mort – l'école française) başlıklı belgesel filmine dayanarak Luis María Mendía Arjantin mahkemesinden eski Fransa cumhurbaşkanı Valéry Giscard d'Estaing'nin, eski Fransa başbakanı Pierre Messmer'in, Fransa'nın Buenos Aires'teki eski büyükelçisi François de la Gorce ve 1976 ile 1983 arasında Buenos Aires'teki Fransa büyükelçiliğinde çalışmış herkesin mahkemeye çağrılmasını istedi.[135]
Bu "Fransız bağlantısı" dışında Mendía, Videla'nın 1976'daki askerî darbesinden önce "bölücülükle mücadele kararnameleri"ni imzalayan eski devlet başkanı Isabel Perón ve eski bakanlar Carlos Ruckauf ve Antonio Cafiero'yu da suçladı. Graciela Daleo'ya göre bu yöntemle Isabel Perón'un "bölücülük karşıtı kararnameleri" suçları yasallaştırdı iddia ediliyordu. Daleo işkencenin Arjantin Anayasası ile yasaklandığına dikkat çekiyor.[136] İşkencesinden dolayı "Ölümün Sarı Meleği" olarak bilinen piyade Alfredo Astiz mahkemesi sırasında "Fransız bağlantısı"na değindi.[137]
Gizliliği yeni kaldırılmış bir CIA belgesinin gösterdiğine göre[138] 1977'de Britanya, Fransa ve Batı Almanya istihbarat birimleri Condor Planı tarafından solcu "bölücülere" karşı kullanılan taktikleri kendi ülkelerinde denemeyi inceledi. Bu birimler Condor organizasyonunun Buenos Aires'teki sekreterliğine Eylül 1977'de birimlerin kaynaklarının tek bir organizasyona aktarıldığı, "Condor'a benzer bölücülük karşıtı bir organizasyonun" nasıl kurulacağına dair görüşmeler yapması için temsilciler yolladı. Amaç birimlerin Avrupa'daki üye ülkelerdeki bölücülere karşı koordineli bir şekilde çalışmasını sağlamaktı.[139]
Arjantin'de yazar Ernesto Sabato ve René Favaloro gibi saygıdeğer kişilerin başkanlığındaki, 1983 CONADEP insan hakları komisyonu diktatörlük altında yaşanan insan hakları ihlallerini inceledi. 1985 Cunta Mahkemesi askeri hükûmeti yöneten üst düzey subayları devlet terörü suçundan mahkûm etti. 1985-1986 arasında çıkan af yasaları (Ley de Obediencia Debida ve Ley de Punto Final) davaları durdurdu. 2003'te Kongre bu yasaları kaldırınca davalar devam etti. 2005'te Arjantin Yüksek Mahkemesi af yasalarının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi.
Şilili Enrique Arancibia Clavel, Arjantin'de Carlos Prats ve karısının suikastından yargılandı ve hüküm giydi. 2011'de bir mahkeme kararı ile Alfredo Astiz, Jorge Acosta, Antonio Pernias ve Ricardo Cavallo müebbet hapis cezasına çaptırıldı.[140] 2016'da Reynaldo Bignone, Santiago Riveros, Manuel Cordero ve 14 kişi daha suçlu bulundu.[50]
Cunta üyelerinin çoğunluğu günümüzde soykırım ve insanlığa karşı suçlardan dolayı hapistedir.
Arjantin ve Urguaylı eski subaylar 2013'te Buenos Aires'te Condor Planı'da işlenen insan hakları ihlalleri suçunda yargılandı. 1970'ler ve 1980'lerde diktatörlükler "gittikçe sol ve orta soldaki muhalefeti tanımlayan, 'bölücülüğü' bitirme" amacıyla sınırlar arası komplolar düzenledi. Bu davalar sonucunda National Security Archive'da eskiden gizliliği bulunan pek çok belge yayınlandı ve bu belgeler suçlamalara kanıt teşkil etti. "Belgeler Condor Planı'nın ne olduğunu belirlemede kapsamlı bir analitik yapı kurulmasında çok faydalı oldu" dedi Pablo Enrique Ouvina, davanın başsavcısı. İddianamelerde geçen 171 Condor mağdurundan yaklaşık kırk ikisi hayatta kaldı ve diğer yüz yirmisi öldü ve/veya kayboldu. "Günün sonunda Condor işkence ve suikast programıdır" dedi Carlos Osorio, Arşiv'in Güney Yarımküre Belgeleme projesinin başı. "Bu yetkilileri Condor'un uluslararası suçlarından sorumlu tutmak çok yardımcı olmayacak ama en azından yakın zamanda işlenmiş benzer suçlar açısından emsal temsil edecektir" dedi.[22]
Condor Plan'ın önde gelen kurbanlarından biri de eski Bolivya Başkanı Juan Torres, Buenos Aires'te öldürülmüştü.[22]
Eski Uruguay Başkanı Juan María Bordaberry, Dışişleri Bakanı ve altı subay 1976'da Arjantin'deki Uruguay rejimi karşıtlarının kaybolmasından sorumlu tutuldular, 2006'da tutuklandılar ve 2007'de ev hapsine alındılar. 2010'da Bordaberry anayasanın ihlali, dokuz defa "zorla kaybetme" ve iki defa siyasi cinayet suçlarından yükümlü bulundu ve 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[141]
Condor Planı'nın önde gelen kurbanları arasında iki eski Uruguay milletvekili var.[22]
Pinochet'nin Londra'da tutuklanmasından sonra Şili'ye dönüşünü ayarlayan Şilili hakim Juan Guzmán, içlerinde DINA'nın eski başı Manuel Contreras'ın da bulunduğu yaklaşık 30 işkenceciyi Condor Planı'nın 20 mağdurunun kaybolmasından yargıladı.[123]
3 Ağustos 2007 tarihinde DINA'nın eski başı General Raúl Iturriaga Pasifik kıyısındaki Şili kenti Viña del Mar'da yakalandı. 21 yaşındaki Pinochet muhalifi Luis Dagoberto San Martin'in kaçırılmasından aldığı beş yıllık hapis cezasından kaçıyordu. Martin 1974'te yakalanmış ve DINA nezaretine götürülmüştü. Burada "kayboldu". Iturriaga, Arjantin'de General Prats suikastından da aranıyordu.[142]
Fransız L'Humanité gazetesine göre,
çoğu ülkede 1970'lerden 1990'a kadar insanlığa karşı işlenen suçların mimarlarına karşı uygulanan hukuki işlemler yönetimdeki hükûmetlerin gerçekten bunu gerçekten istemesinden dolayı değil, af yasalarındaki kusurlardan dolayıdır. Zira hükûmetler "ulusal uzlaşma" bayrağı sallamaktadır. Condor Planı'nın iki sütünü, Alfredo Stroessner ve Augusto Pinochet'nin suçlarının cezasını çekmediği ve "kaybolanlar" hakkında tek bir soruya cevap vermeden öldüklerini söylemek üzücü. Bu diktatörler faşist gaddarlık altında ezilenlerin kötü anılarının bir parçası.[123]
Condor Planı'nın Şili'deki önde gelen kurbanları arasında eski Şili büyükelçisi Orlando Letelier ve 26 yaşındaki Amerikan iş arkadaşı Ronni Moffitt var. Washington D.C. merkezinde arabadaki bombanın patlamasıyla suikasta kurban gittiler.[22]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.