Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Afrika'daki Osmanlı Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun (1299-1922) Kuzey ve Doğu Afrika'da verdiği askerî mücadeleler.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Afrika'da yayılması 16. yüzyılın ilk çeyreğinde Mısır merkezli Memlûk Sultanlığı'yla savaşları ve Anadolu'dan Tunus ve Cezayir kıyılarına giden ve İspanyollarla mücadele eden Türk gazileri aracılığıyla oldu.
Nitekim; 1492 yılında İber Yarımadası'ndaki (711'de başlayan) Arap egemenliğini sonlandırarak Reconquista (yeniden fetih) hedefini gerçekleştiren İspanya Krallığı[1], askerî harekâtlarının sahasını Kuzey Afrika sahillerine teşmil etti ve güçlenen donanmasının da yardımıyla 1497'de Fas sahillerinde Melilla ve Tunus kıyısında Cerbe adasını, 1505'te Mers El Kebir'i, 1509'da Vahran'ı, 1510'da ise Bicâye ve Trablus'u işgal etti. Ayrıca Cezayir şehrinin karşısındaki adaya bir kale inşa ederek şehri dolaylı olarak kontrolü altına aldı.
Bu dönemde, Mısır hariç tüm Kuzey Afrika askerî güçten yoksun yerel emirlikler tarafından yönetilirken, İspanyol işgallerine direnebilecek kuvvete de sahip değillerdi. 1500'lü yılların başında bu dezavantajlı durumu değiştiren iki gelişme oldu. Birincisi, 1502 yılında İspanya'da İslam'ın yasaklanmasından sonra Endülüs'teki on binlerce Müslümanın Kuzey Afrika'ya göç ederek taze ve dinamik bir nüfus yaratmalarıydı. İkinci önemli gelişme ise Batı Anadolu sahillerinden gelen Türk denizcilerin bölgede üslenerek İspanyollara karşı direnişi başlatmalarıydı. Osmanlı Padişahı II. Bayezid'in Kaptan-ı derya Hersekzade Ahmed Paşa'yı 1511 Temmuz'unda Sadrazamlığa getirmesi ve yerine de denizcilik bilgisi bulunmayan Bostancıbaşı İskender Paşa'yı ataması, onun da Osmanlı donanmasını sefere çıkarmayıp atalete sürüklemesi sonrasında Kemal Reis'le birlikte donanmaya katılmış olan akıncı reisler yeniden Mağrip'e döndüler.[2][3][4]
Bu çerçevede, 1513 yılında önce Cerbe ardından Tunus'taki Hafsî Hükümdarı V. Muhammed El-Mütevekkil'le anlaşarak Halkulvâdî ve Şerşel'de üslenen Oruç Reis ve Hızır Reis İspanya'daki Müslümanları ve Yahudileri Kuzey Afrika'ya taşıdıkları gibi, İspanyollarla çatışmaya da başladılar. Bununla birlikte İspanya Donanmasıyla baş edebilecek yeterli güce sahip olmadıklarından 1515 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e gemilerle hediyeler göndererek tâbiyet arzettiler, bunun karşılığında da gemi ve Batı Anadolu sahillerinden asker toplama yetkisini temin ettiler. Bu şekilde, bir taraftan Osmanlı Devleti Tunus ve Cezayir'de ilk tutunma noktalarını elde ederken diğer yandan İspanya Krallığı'yla (daha sonra topyekûn savaşa dönüşecek) çarpışmalar başladı.
Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda Suriye, Filistin, Lübnan, Hicaz ve Yemen'i de yöneten Memlûk Sultanlığı'yla giderek artan bir rekabet halindeydi. İki büyük güç 1485-1491 arasında savaşa tutuşmuş, ancak batıdaki İspanya tehlikesi karşısında Hafsî Hükümdarının arabuluculuğuyla savaştan önceki sınırlara dönerek barış imzalamışlardı. Buna mukabil, Memlûk ekonomisi önce İspanya'ya karşı ekonomik ambargo ardından Portekiz'in Hint Okyanusu ticaretine vurduğu darbe neticesinde hızlı bir çöküşe geçti.
Bu iki güç arasında tampon devlet vazifesi gören Dulkadiroğulları Beyliği üzerindeki hakimiyet mücadelesi ve Memlûk-Safevî yakınlaşması 1516 yılında tarafları savaşa sürükledi ve Yavuz Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu 1516 yılında Mercidabık (24 Ağustos) ve Han Yunus (21 Aralık) muharebelerinde Memlûk ordusunu hezimete uğrattı ve Sina Yarımadası'nı geçerek Afrika'ya ilk kez ayak bastı. 22 Ocak 1517 tarihindeki Ridaniye Muharebesi'nde büyük bir zafer daha kazanan Osmanlı ordusu Kahire'ye girdi. Memlûk Sultanı Tomanbay'ın direnişini Kahire Muharebesi'nde bastıran Osmanlı ordusu Mısır'a hakim olurken, Tomanbay güneye kaçtı. Ancak 2 Nisan 1517'de Vardan Muharebesi'nde son darbeyi alan Tomanbay yakalandı ve idam edildi.[5][6]
Osmanlıların Mısır'a tamamen hakim olması 1525'i buldu. Mısır Valisi Hain Ahmed Paşa'nın Ocak 1524'te "el-Melik Mansur" unvanıyla kendini Mısır sultanı ilan ederek başlattığı isyan müteakip yıl Ayas Paşa tarafından bastırıldı[7]. Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa aynı yıl Mısır'da düzeni yeniden kurmak üzere görevlendirildi[8]. İbrahim Paşa bu görevi başarıyla yerine getirirken, Kızıldeniz'deki Portekiz tehdidine karşı Süveyş Kaptanlığı'nı kurdu[9]. 1525 yılında Osmanlı egemenliği batıda Berka, güneyde ise Nil'in üçüncü çağlayanına kadar genişledi.
Türk korsan ve amiral Barbaros Hayreddin, 1516'da Cezayir şehrini V. Charles'ın elinden aldı. Başlangıçta Barbaros ve kardeşleri bağımsız olsalar da, ağabeyinin ölümünden sonra Barbaros, korunma için Selim'in himayesine girdi.[10] 1532'de, I. Süleyman döneminde Barbaros, Osmanlı donanmasının kaptan-ı deryası olarak atandı ve Cezayir, Osmanlı mülkü haline geldi. Nihayet Osmanlılar şehrin iç bölgesini de kontrol etmeye başladı. 1552'de bir Osmanlı amirali olan Salih Reis, Sahra üzerinde harekete geçti ve Touggourt'u ele geçirdi.
16. yüzyılın ilk yıllarında Tunus, Berberi kökenli Hafsi hanedanı tarafından yönetildi. Tunus'un aynı isimdeki ve en önemli şehri olan Tunus, 1534 yılında Osmanlı İmparatorluğu adına Barbaros tarafından ele geçirilse de, sonraki yıl V. Charles hükümdarlığı sırasında Kutsal Roma İmparatorluğu'na ait bir donanma şehri ele geçirdi.[11] 1560 yılında Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı donanması , Cerbe Muharebesi'nde Kutsal Roma İmparatorluğu'na ait büyük bir donanmayı mağlup etti. Bu savaştan sonra Kılıç Ali Reis komutasındaki Osmanlı güçleri 1569'da şehri ikinci kez II. Selim döneminde ele geçirdi.[12] İki yıl sonra şehir ikinci kez Kutsal Roma İmparatorluğu'na kaybedildi. Nihayet 1574'te kaptan-ı derya Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı donanması şehri üçüncü kez ele geçirdi.[13]
Hospitalier Şövalyeleri, 1522'de Rodos adasını terk ettikten sonra içlerinden bazıları Libya'nın en önemli şehri olan Trablus'a yerleşmişlerdi. 1551'de Osmanlı amirali Turgut Reis, Sinan Paşa'nın yardımıyla şehri ele geçirdi.[14] Sonunda Bingazi ve bir iç bölge olan Fizan da ilhak edildi. 1711-1835 yılları arasında Libya Karamanlı hanedanlığının özerk bir bölgesi haline geldi. 1835'ten sonra II.Mahmud, Osmanlı kontrolünü yeniden sağladı.
1538'de I. Süleyman Hint Okyanusu'na bir donanma gönderdi. (Hint deniz seferleri). Keşif gezileri yaklaşık 30 yıl sürdü. Amiral yardımcısı Özdemir Paşa, 1567'de II. Selim döneminde Kızıldeniz'in batı yakasını (kabaca Sudan ve Eritre'nin kıyı şeridine tekabül eder) fethetti.[15][16] 1585 yılında, III. Murad döneminde, Osmanlı korsanı Emir Ali (Miral Bey olarak da bilinir) Mogadişu'yu Portekiz donanmasının elinden aldı. Ancak Mogadişu'daki Osmanlı kontrolü sadece dört yıl sürdü.
Osmanlılar sık sık Fas'ın işlerine karıştılar. 1554 ve 1576'da kendisine tabi insanları Fes tahtında tutabilmek için Fes'i ele geçirdiler.[17] 1578'deki Vadisseyl Muharebesi sırasında Portekiz güçlerine karşı Fas güçlerinin yanında aktif olarak savaştılar. Lord Kinross'a göre Fas, Osmanlı nüfuzu altına girdi.[12] 1585 yılında Osmanlı amirali Murat Reis, Batı Afrika kıyılarındaki Kanarya adalarında bulunan Lanzarote adasını ele geçirdi. Kısa süre sonra geri çekilmesine rağmen, Atlantik Okyanusu'ndaki tek Osmanlı fethi olarak dikkate değer bir fetihti.
XVIII. yüzyılın sonuna gelindiğinde Osmanlıların Mısır eyaleti Fransa'nın beklenmedik saldırısına uğradı. Fransız General Napolyon Bonapart komutasındaki bir Fransız ordusu 1798 yılında İskenderiye'ye çıkarma yaparak Kahire'ye ilerledi ve Ehramlar Muharebesi'nde (21 Temmuz) hafif Memlûk süvarilerinden oluşan Osmanlı eyalet ordusunu yenerek Mısır'ı işgal etti. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu Rusya ve Birleşik Krallık İngiltere ile ittifaka girdi. İngiliz Donanması 1 Ağustos 1798'de Ebuhur Deniz Muharebesi'nde Fransız donanmasını mağlup ederken, ablukayı karadan kırmaya çalışan Napolyon Bonapart ise 1799'da Suriye üzerine yürürken Cezzâr Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı garnizonu karşısında Akka'da yenilgiye uğradı (21 Mayıs).
Tunus'ta gittikçe artan İtalyan nüfuzu karşısında Fransızlar, İtalyanlardan önce harekete geçerek Tunus sınırındaki düzmece bir kavgayı bahane edip 1881 yılı Mart ayında buraya asker sevkettiler. 12 Mayıs 1881'de Tunus beyi ile Bardo Antlaşması'nı imzalayarak bu eyaleti kendi himayelerine aldıklarını duyurdular.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.