Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
İlgazi Bey veya tam ismiyle Necmeddin İlgazi bin Artuk (1062 - 8 Kasım 1122), Türk asker ve yönetici.
Artuklu Beyliği'nin kurucusu Artuk Bey'in oğullarından biridir.
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah kardeşi Tutuş'u Suriye'de valisi olarak atamıştı ve Tutuş'un valilik döneminde Artuk Bey'e de Kudüs valisi görevi verilmişti. Artuk Bey bu görev başında olduğu zaman oğulları İlgazi Bey ve Sökmen Bey Kudüs'e vali olarak atandılar. Tutuş 1095'te ölünce Şam'da Selçuklu Devleti idaresini oğlu Rıdvan alıp saltanatını ilan etti ama buna kardeşi Dukak isyan ederek Halep idaresini eline aldı. Böylece Suriye Selçukluları ikiye bölünmüş oldu. Kudüs valileri olan İlgazi Bey, Sökmen Bey ve Antakya valisi olan Yağı-Sayan, Dukak'ın tarafını tuttular. Fakat sonunda İlgazi Bey ile Dukak'ın arası açıldı; Dukak, İlgazi Bey'i tutuklattı ve Kudüs valisi olarak Sökmen Bey kaldı. Bu tutuklama uzun sürmedi ve serbest bırakılan İlgazi Bey tekrar Kudüs'e dönerek kardeşi Sökmen Bey ile birlikte, biraz çekişmeli olsa da, Kudüs'ü idareye yeniden başladı.
1098'de Mısır'da hüküm süren Fatimilerin esas iktidar sahibi olan başveziri Afdal Şehinşah büyük bir Fatimi ordusuyla Kudüs üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Kudüs'te hüküm süren Sökmen ve İlgazi, Birinci Haçlı seferi Haçlılarının kuşattığı Antakya'ya yardım için gitmişler; orada Antakya'ya yardım için gelen Kerboğa'nın harekâtına katılmış ve Kerboğa'nın yenilgisinden sonra Kudüs'e yeni dönmüşlerdi. Kudüs kalesi 40 gün kadar direndi ama sonunda Fatimilerin eline geçti. El-Afdal İlgazi Bey ve Sökmen Bey'e iyi davrandı ve onları ve maiyetlerini kuzey Suriye'ye gitmek üzere serbest bıraktı.
Bundan sonra İlgazi ve kardeşleri güney Anadolu, kuzey Suriye ve Cezire civarlarına yerleştiler. İlgazi Bey Kasım 1101-Nisan 1105 arasında Büyük Selçuklu Devleti'in hükümdarı Sultan Mahmud tarafından Bağdat askeri valisi olarak atandı. Kardeşi Sökmen Bey 1104'te Haçlılara karşı çok önemli bir savaş olan Harran Muharebesi'ni kazandı ama kısa bir zaman sonra Trabluşsam'ı kuşatan Haçlı komutanı Toulouse kontu IV. Raymond üzerine gitmekteyken Kasım 1104'te öldü. Böylece İlgazi Bey aynı zamanda Mardin Beyi olmuş, İlgazioğulları hanedanını da kurmuştur. Fakat bu arada yeğeni İbrahim Bey isyan etti ve 1108'e kadar İlgazi Bey ile İbrahim arasındaki çatışma sürdü.
Beyliği sırasında güney Anadolu'ya yerleşmeye çalışan Haçlılar ile Selçuklu emirleri arasında yapılan mücadelelere, devamlı bir Selçuklu ittifakına girmeden, karışmıştır.
1110'da Urfa Kontluğu idaresinde bulunan Urfa'nın Selçuklularca kuşatmasına katılmış ama Haçlıların direnişi yüzünden Urfa'yı alamamışlardır. 1114'te (sonradan Helep Emiri olacak) yeğeni Balak ile Selçuklu Musul valisi olan Aksungur el-Porsuki ile savaşa girişmiştir. Bu savaşta galip gelen İlgazi ve Balak, Büyük Selçuklu Sultanı'nın kardeşi Mesud'u esir olarak ele geçirmişlerdir. 1115'te İlgazi Humus'ta vali olan Khir-Han ile savaşa girmiş; bir müddet Humus şehrini kuşatmış; ama kısa müddette Khir Han'a yenik düşerek esir olmuştur.
1110 yılın sonuna doğru İlgazi, Şam atabeyi Tuğtekin ve Halep valisi Emir Lülü el-Yaya ittifak ederek Antakya'yı kuşatan düşmanları olan Selçuklu generali Bursuk'a karşı Antakya'yı savunan Haçlı komutanları olan Antakya Prensi Ruggero di Salerno, Kudüs Kralı I. Baodouin, Trablus Kontu Pons ve Urfa Kontu Baudouin ile birlikte hareket etmişlerdir ama Bursuk ile savaşa girmemişlerdir.
Emir Lülü'nün bir komplo ile öldürülmesinden sonra İlgazi, Mayıs 1117'de Halep'i ve Halep Emirliğini ele geçirmiştir.
28 Haziran 1119'da Tellu Afrin Muharebesi'nde Prens Ruggero di Salerno komutasındaki Antakya Prensliği ve Haçlı ordularını imha etmiştir.[1] Zamanının tarihçisi İbnü'l Kalanisi, İlgazi Bey'in bu galibiyetini "en iyi galibiyetlerden biri olup geçmiş dönemlerde İslam ordularına Tanrı bu kadar iyi bir galibiyet ihsan etmemiştir... Ama İlgazi içkiye düşkünlüğü dolayısıyla bu galibiyetten tam sonuç alamamış; devamlı içkili olması dolayısıyla liderlik gösterememiş ve emrindeki Türkmen ordusu da ellerine geçen talandan sonra dağılmıştır" şeklinde hem övmüş hem de tenkit etmiştir.[2] Buna rağmen Antakya civarında bulunan Atharıb, Zerdana, Sarmin, Ma'arrat al-Nu'man ve Kafr Tab şehirleri ve kaleleri tekrar Müslümanların eline geçmiştir.[3]
Urfa Kontu iken İlgazi ile çatışan ve sonra Kudüs Kralı olan II. Baudouin kendi ordusu ve Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu müttefik ordularını İlgazi Bey üzerine sürmüştür. 14 Ağustos 1119'da bu defa Tellu Dânis Muharebesi'nde her iki tarafta pek çok zayiat vermekle beraber yenilgiye uğratmıştır.[4]
Ertesi yıl İlgazi Nusaybin'i ele geçirdi ve Urfa Kontluğuna akınlar yaptı, sonra dikkatini Doğu Anadolu'ya çekti. 1121'de Haçlılarla barış yaptı ve büyük bir ordu hazırlamaya koyuldu. O yıl Gence Sultanı ile birlikte büyük bir ordu ile Gürcistan Krallığına hücuma geçti. Gürcistan Kralı olan IV. Davit ile yaptığı Didgori Muharebesi'ni kaybetti. Bu muharebe hakkında yazan Hristiyan tarihçi Edessalı Mateos bu Hristiyan galibiyetini çok abartılı bir şekilde vermiştir.
1122'de İlgazi Bey ve yeğeni Balak, Urfa Kontu olan I. Joselin'i mağlup edip esir aldılar.
İlgazi Bey, Kasım 1122'de Silvan'da öldü ve bu kentte defnedildi. Ölümünden sonra yeğeni Balak Halep Emirliğine ve oğulları Süleyman ve Timurtaş Mardin'de Artukoğulları beyliğinin başına geçmişlerdir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.