aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü Vikisöz'den, özgür alıntılar derlemesinden
Toplum, tarihsel gelişme içinde, belirli üretim ilişkisinin, belirli aşamasında arada yaşayan insanların tümü.
Tek tanrılı toplumlarda ateizm ya da tanrısızlık, ahlak yoksunluğu ile eş anlamlı olmuştur.
Soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır.
Balıklar için akvaryum ne ise, insanlar içinde toplum odur. Akvaryumdaki su toplumun kültürünü temsil eder. İnsanlar içinde yaşadığı toplumun kültürünün farkında değildir.[1]
Dünyanın hiçbir yerinde toplumlar bulundukları yerde durmazlar. Toplumlar da ırmaklar gibi akarlar. Tarih içinde Necip Fazıl'ın “Sakarya Türküsü” şiirinde vurguladığı gibi: “Her şey akar.” Medeniyetler, kültürler, ülkeler, değerler. Oluklar çift birinden kutsal medeniyetler akar, birinden seküler medeniyetler.[3]
Toplumsal faaliyetin hedefi, hiçbir zaman insanları kandıran geçici mutluluk olmamalıdır. Aksine toplumun gerilemesine sebep olan yoksullukları ortadan kaldıracak yöntemlere sahip olunmalıdır.
Toplum bir tek kuvvet karşısında eğilir. Yani zor kullanıldığında. Nasıl ki kadınlar zayıf olanlara baskı yaptığı halde, kuvvetli olanın karşısında diz çökerse; toplum da otoriteyi, her zaman zayıfa tercih etmiştir. Dolayısıyla toplum hoşgörü gösterildiğinde, buna saygı duymak yerine bunu istismara meyleder, ve bu her zaman böyle olmuştur.