Amerikalı profesyonel boksör (1942–2016) Vikisöz'den, özgür alıntılar derlemesinden
Bu madde, içeriğinin doğrulanması için daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Lütfen, daha fazla güvenilir kaynak ekleyerek bu maddenin geliştirilmesine yardımcı olunuz. Kaynak göstermeden yapılan girişler için kaynak belirtilmesi istenebilecek ya da silinebilecektir.
Muhammed Ali
Tüm zamanların en büyük boksörü unvanına sahip ağır sıklet boks şampiyonu.
Ben en iyisiyim. Bunu gözlerimle görmeden önce de söylüyordum. Sakın bana şu işi yapamazsın demeyin. Olanaksız olduğunu anlatmayın. En iyisi olmadığımı söylemeyin. Ben en iyinin de iyisiyim.
O kadar hızlıyım ki, odamda ışığı söndürmeye kalktığımda, ışık sönmeden oturduğum yere dönebiliyorum.
Ben boksun Elvis'iyim.
Şampiyon olduğum zaman, eski kot pantolonumu üzerime geçirip, eski bir şapka takıp, sakal bırakarak, beni kimsenin tanımadığı bir kasabanın sokaklarında yürüyüşe çıkacağım ve beni, sadece ben olduğum için sevecek bir insan bulana kadar da yürüyeceğim. Bulduğumda da onu 1 milyon dolarlık arazime tepeden bakan 250 bin dolarlık evime götürüp, Cadillac arabalarımı, havanın yağmurlu olduğu günlerde kullandığım kapalı havuzumu göstereceğim ve ona 'işte bunların hepsi senin, çünkü beni ben olduğum için seviyorsun' diyeceğim.
Sporda başarı çalışmaktan öte istemekle olur.
Şampiyonlar salonlardan çıkmaz. Şampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar.
Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum ama kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.
Louisville’de insanlar hala pis zenci diye çağırılıp köpek muamelesi görüyorken ve en basit haklarından bile mahrumken benden üzerime bir üniforma geçirip 10000 mil ötedeki bir ülkede bomba atıp kurşun sıkmamı nasıl beklerler? Hayır 10000 mil öteye gidip beyaz köle efendilerinin beyaz olmayan başka bir millet üzerine baskı kurmalarına, onları öldürmelerine, evlerini yakmalarına yardımcı olmayacağım. Gün böyle kötü işlerin sona ermesinin günüdür. Böyle bir tavır içinde bulunmanın bana milyonlarca dolara mal olacağını söylediler. Ama daha önce de söyledim ve yine söylüyorum. Benim halkımın gerçek düşmanı burada, Amerika’da. Kendi özgürlüğü, kendi adaleti ve eşitlik için savaşan o insanları köleleştirmede kullanılan bir maşa olmayacağım. Dinimi, halkımı ve kendimi küçük düşüremem. Eğer bu savaşın benim 22 milyonluk halkıma özgürlük ve eşitlik getireceğini düşünseydim kendim gidip orduya katılırdım. Kendi inandığım değerler için direniyorum. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Beni hapse atacaklarmış, ne olmuş sanki? Zaten 400 yıldır hapisteyiz.
Hayır korumam yok. Aslında evet bir korumam var. Gözleri olmasa da görebilir. Kulakları olmasa da duyabilir. Hafızası olmadan her şeyi hatırlar. Bir şey yaratmak istediğinde ona sadece 'ol' der ve o da oluverir. Ama bu söz bizim bildiğimiz veya anladığımız tarzda bir konuşma değildir. En gizli düşüncelerini bile duyar. Tahmin et bu kimdir? O Allah'tır. O benim korumamdır. O senin de korumandır.[1]
(Bir TV röportajında "Koruman var mı" diye soran muhabire, şakacı bir eda ile gözlerini kapatıp "1, 2, 3, 4..." diye saydıktan sonra söyledikleri.)
Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım, sevimliyim ve yenilmezim!
(Ağır sıklet dünya şampiyonu olduğu sırada.)
Evde iyi biriyim ama dünyanın bunu bilmesini istemem. Anladığım kadarıyla alçakgönüllü insanların önü pek açık olmuyor.
Ben Amerika'yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana. Siyah, özgüvenli, kendinden emin... Benim adım bu, sizin değil. Benim dinim, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın bana.
Alt tarafı bir iş işte bu. Otlar büyür, kuşlar uçar, dalgalar kumları yalar. Ben de insanları döverim.
Önyargı karanlıkta kalmış olmaktan kaynaklanır. Gün ışığı onu arındırır.
Zevk mutluluk demek değildir. İnsanı takip eden gölgeden öte hiçbir önemi yoktur.
Keşke insanlar herkesi, beni sevdikleri gibi sevselerdi. Dünya çok daha güzel bir yer olurdu.
Şampiyonluğu rüyanda bile görüyorsan uyan ve hemen özür dile.
Benim adım ne?! Benim adım ne, seni aptal?!
(Bir maç öncesi röportajında kendisine sürekli eski ismiyle [Cassius Clay] hitap eden rakibi Ernie Terrel'a, maç içinde attığı her yumruktan sonra böyle seslenmiştir.)
"CNN muhabiri: Sn. Muhammed Ali, bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz?
Muhammed Ali: Siz Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını.
Stallone: Burada olmak benim için büyük ayrıcalık ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım... (Muhammed Alli sessizce sahneye girer, Stallone'nin arkasından yavaşça yaklaşır, Seyircilerden kahkahalar ve alkışlar yükselir) Ne oldu? (Arkasına bakar Muhammed Ali'yi görür) Hey, çalışıyorum görmüyor musun?! Ali: Gerçek Apollo Creed benim! Sen benim senaryomu çaldın! Benim senaryomu çaldın! Stallone:(Söyledikleri anlaşılmaz) Ali: Hayır! Bütün filmi izledim! Benim senaryomu çaldın! Hepsi benimdi! Apollo Creed benim! Stallone: Beni kandırıyorsun! Ali: Bana ne yapabileceğini göster! Stallone: Bana ne dediklerini biliyorsun değil mi? Ali: Bana ne yapabileceğini göster! Stallone:"Bebek salamı!" (Stallone hücuma geçer ve Ali ile kısa bir süre boks yapar gibi birbirlerine yumruk sallarlar, sonunda Stallone artistik bir yürüyüşle kaçarak sahne önüne gelir) Stallone:(Seyircilere) Denemek isteyen? (Tokalaşıp kucaklaşırlar, kürsüye gelip seyircileri selamlarlar) Stallone: Sadece tek bir şey söylemem gerek: Bu akşam burada Oscar kazanmak bir şey ifade etmeyebilir. Ancak bugün burada yüzde 100 gerçek bir efsanenin yanında durmak benim için büyük bir ayrıcalık ve yaşamımın geri kalanı için büyük bir zenginlik. (Ali'ye) Çok çok teşekkür ederim.[2]
(ABD'nin tanıtımına hizmet etmiş kişilere madalya verilmesi esnasında)
G.W. Bush:(M. Ali'nin kulağına eğilip bir şeyler söyledikten sonra) (Vücut diliyle) Sana meydan okuyorum. Gelsene hadi! M. Ali:(Vücut diliyle) Aklını mı kaçırdın sen?! Seni bu halimle bile perişan ederim! Haber bülteni dış ses: Evet Sayın Başkan, sakın aklınızdan bile geçirmeyin! Haber bülteni stüdyo spikeri: Şaka yapmıyoruz![3]