Latince Orijinali: Ipsa scientia potestas est. (1597)
Kaynak: Meditationes Sacrae, Francis Bacon (1597)
Sözün Hobbes tarafından 1688'de Leviathan'da söylenen biçimi; "Scientia potentia est." şeklindedir ve "bilgi güçtür" anlamına gelmektedir. Pers şair Firdevsi'nin (940-1020) şahnamesinde geçen benzer bir ifade "bilge olan kişi güçlüdür" anlamına gelmektedir.
İnsanlar ölümden korkar, tıpkı çocukların karanlığa gitmekten korktukları gibi.
Men fear death as children fear to go in the dark (Essayes, 1597).[2]
Doğmak ne denli doğal ise, ölmek de o denli doğaladır.
It is as natural to die as to be born (Essayes, 1597).[3]
Öç almak bir çeşit vahşi adalettir.
Revenge is a kind of wild justice (Essayes, 1597).[4]
Karısı ve çocukları olan, kaderin eline rehineler vermiştir.
He that hath wife and children hath given hostages to fortune (Essayes, 1597).[5]
Kurnazların bilge geçinmesi, bir devlete en çok zarar veren şeydir.
Nothing doth more hurt in a state than that the cunning men pass for wise (Essayes, 1597).[6]
Kimi kitapların sadece tadına bakılır, kimileri yutulur, çok az sayıda kitap da çiğnenip sindirilir.
Some books are to be tasted, others to be swallowed, and some few to be chewed and digested (Essayes, 1597).[7]
Hastalığı iyileştir ve hastayı öldür.
Cure the disease and kill the patient (Essayes, 1597)[8]
Kaynaksız
Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır.
Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
Bilginin kendisinde büyük bir kudret vardır.
Çabuk yanlış yapan, onu çabuk da tasdik eder.
Çirkin insanlar genellikle doğa ile ödeşirler, çünkü doğanın kendilerine ettiği kötülüğün acısını onlar da doğaya kötülük ederek çıkarmaya çalışırlar.
Çok soran hem çok öğrenir, hem de çok sevilir, hele soruları karşıdakinin bildiği konulardansa.
Dertlerini dökecek dostları olmayanlar kendi yüreklerini kemirirler.
Deneyiniz, deneyiniz, denemeden hiçbir şeye inanmayınız.
Dikkatli bir şekilde gözlemlenirse, yaşlılık bedenden ziyade ruhları bozar.
En kötü isyanları, geç kalan karınlar doğurur.
Eşya üzerinde çalışacak yerde, herkesin kendine göre istediği anlamı verdiği kelimeler üstünde kavga ediyoruz.
Evli ve çocukları olan bir adam, artık kaderine tutsak olmuş demektir.
Güzel bir evi kötü bir muhite inşa etmiş kişi, kendisini hapse tıkmış gibidir.
Güzellik çarçabuk çürüyen yaz meyvesi gibidir, uzun süre dayanmaz.
Güzelliğin en iyi kısmı hiçbir resmin ifade edemeyecek olduğudur.
Güzellik değerli bir insana nasip olursa, onun faziletini belirtir, kusurunu gizler.
Her işe karışan, her şeyi soran kurcalayan bir adam, çoğunlukla başkalarını çekemeyen bir adamdır.
İnsan tabiatında akıllıktan ziyade delilik vardır.
İnsanın yaradılışı öç almaya çok yatkın olmakla birlikte, yasaların kökten söküp atmaları gereken vahşi bir adalettir öç; ilk işlenen haksızlık, yasalara bir karşı gelmedir ama bu haksızlığın öcünü almaya kalkışmak da yasayı hiçe saymaktır.
İnsaniyet, hakikate muhtaçtır.
İnsan ruhunun selameti için en koruyucu ilaç, bir dostun, gördüğü kusuru sadakatle ihtar etmesidir.
İnsanlar gerçek yüzlerini, güvenildikleri, öfkelendikleri, boş bulundukları, darda kaldıkları, bir işin belli bir yönde yapılmasını isteyip de buna bir gerekçe bulamadıkları durumlarda gösterirler.
Kadın, kocasının; delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hastabakıcısıdır.
Kendi değeri olmayan bir insan başkalarının değerini hiçbir zaman çekemez.
Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.
Övülme, tahta kaplamaların hem parlamasını sağlayan, hem de ömrünü uzatan cilaya benzer.
Şöhret paraya benzer, orada çok kalırsanız, fiyatlar düşer.
Tez elde edilen başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar.
Yaşamın kısalığından dolayı bugünün insanı olmalıyız, yarının değil.
Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendini gösterir; yakmak için bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir.
Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
Yargıç, hakkı uygular; Hukuku yaratan, canlandıran avukattır.
Zenginliğin azını büyük bir emekle, çoğunu ise pek az emekle elde ettiğini söyleyen kişi, doğru söylemiş.
Az miktarda felsefe, insan aklını ateizme yönlendirir ama derinlikli felsefe insanların aklında dinin yolunu açar.
Hiçbir şey göze, güzelce biçilmiş yeşil çimlerden daha hoş görünemez.
Hiçbir şey, hakikatin gözetleme mevkiinde durmakla mukayese edilemez.
Orantısında biraz tuhaflık barındırmayan hiçbir kusursuz güzellik yoktur.
Tüm yüce yerlere, döne döne çıkan merdivenle ulaşılır.
İcatların gücü, erdemi ve sonuçlarını incelemek iyidir ve bunların en bariz görüneceği alanlarda, eskilerin bilmediği ve kökenleri yakın zamana ait olsa da belirsiz ve muğlak olan şu üç alandır: matbaa, barut ve mıknatıs. Bu üçü dünyada her şeyin çehresi ve durumunu değiştirmiştir.
İntikama odaklanan insan, normalde iyileşip düzelecek olan kendi yaralarını açık tutar.
Sahilde durup gemilerin denizde gidip gelişini izlemek bir zevk. Bir kalenin penceresinde durup, bir muhabereyi, aşağıda süregiden macerayı izlemek bir zevk. Ancak hiçbir şey, gerçeğin gözetleme mevkiinde durup da... Aşağı vadideki hataları, amaçsız gezintileri , pusları ve fırtınaları görebilmekle mukayese edilemez
Kurnaz adamlar okumayı anlamsız bulur, basit insanlar hayran kalır, bilge kişilerse okuduklarından yararlanır.