Türkçe Eylem ayırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi ayırır) bölmek Elmayı dörde ayırmak. bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak Çocuklara pastadan biraz ayırdım. bir yeri bir engelle bölmek birbirinden uzaklaştırmak nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek, tefrik etmek seçmek Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - F. R. Atay iki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak Karıyı kocasından ayırmak. farklı davranmak, fark gözetmek Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım? bir şey veya yeri, bir şey veya kişi için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek Odayı çocuklara ayırmak. Deyimer saflara ayırmak Çeviriler çeviriler Almanca: sortieren (de) Azerice: ayırmaq (az) Eski Türkçe: adırmak (otk) (adırmak), bölükmek (otk) (bölükmek) Felemenkçe: sorteren (nl) Fince: jakaa (fi), erotella (fi), lajitella (fi) Fransızca: séparer (fr) İngilizce: sort (en) İsveççe: sortera (sv) Rusça: разделять (ru) (razdelyatʹ), отделять (ru) (otdelyatʹ), разъединять (ru) (razʺyedinyatʹ) Tatarca: ayıru (tt) Türkmence: aýyrmak (tk) Kaynakça Türk Dil Kurumuna göre "ayırmak" maddesiWikiwand - on Seamless Wikipedia browsing. On steroids.