Remove ads
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Şam Kuşatması, İkinci Haçlı Seferi sırasında 24 ile 29 Temmuz günleri arasında gerçekleşmiştir. Mutlak haçlı yenilgisiyle sona erdi ve haçlı seferinin parçalanmasına yol açtı. Papa III. Eugenius ve Bernard de Clairvaux'ın İkinci Haçlı Seferi çağrısına yanıt olarak Kutsal Topraklar'a yürüyen iki ana Hristiyan güce, Fransa kralı VII. Louis ve Almanya kralı III. Konrad komuta etti. Her ikisi de takip eden aylarda Anadolu boyunca yürüyüşleri sırasında felaket ile karşılaştılar ve ordularının çoğu yok edildi. Haçlı seferinin asıl odağı Urfa idi, fakat Kral III. Baldwin ve Tapınak Şövalyeleri'nin tercihi Şam'dı. Akka Konsili'nde Fransa, Almanya ve Kudüs Krallığı'nın önde gelenleri Haçlıların Şam'a yönelmesine karar verdiler.
Şam Kuşatması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
İkinci Haçlı Seferi | |||||||
Haritanın (yaklaşık 1140) sağında yer alan Urfa'yı geri almayı amaçlayan Haçlılar Kudüs kralı III. Baudouin tarafından Şam'a yönlendirildiler. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Haçlılar |
Müslüman güçler: | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
III. Baudouin Évrard des Barres Raymond du Puy III. Konrad Svabya Dükü Friedrich VII. Louis Thierry (Flandra kontu) |
Muinüddin Üner I. Seyfeddin Gazi Nûreddin Mahmud Zengî | ||||||
Güçler | |||||||
50,000 | Bilinmiyor | ||||||
Kayıplar | |||||||
Bilinmiyor | Bilinmiyor |
Haçlılar batıdan Şam'a saldırmaya karar verdiler, burada bulunan bostanlar onlara sürekli yiyecek tedarik edecekti. Şehrin duvarlarının dışına geldikten sonra, hemen bostanlardan ağaç kullanarak kuşatmaya başladılar. 27 Temmuz günü Haçlılar surları daha zayıf ancak daha az yiyecek ve suya sahip kentin doğu tarafındaki düzlüğe taşınmaya karar verdiler. Nûreddin Mahmud Zengî, Müslüman takviyeleri ile geldi ve haçlıların önceki konumlarına giden yolunu kesti. Yerel haçlı lordları kuşatmaya devam etmeyi reddetti ve üç kralın şehri terk etmekten başka seçeneği yoktu. Haçlı ordusunun tamamı 28 Temmuz'a kadar Kudüs'e geri çekildi.
Papa III. Eugenius ve Bernard de Clairvaux'ın İkinci Haçlı Seferi çağrısına yanıt olarak Kutsal Topraklar'a yürüyen iki ana Hristiyan güce, Fransa kralı VII. Louis ve Almanya kralı III. Konrad komuta etti. Konrad'ın kuvvetlerini yeğeni ve sonra imparator I. Friedrich olarak tahta çıkacak Swabiya dükü Friedrich ile beraber Polonya yüksek dükü IV. Bolesław ve Bohemya dükü II. Vladislaus'u içeriyordu.[1] Haçlılar, Urfa Kontluğu'nun 24 Aralık 1144 günü düşmesinden sonra çağrılmışlardı. Haçlılar, Avrupa'yı aşıp 1147 yılının Eylül ve Ekim aylarında Konstantinopolis'e ulaştılar.[2]
Her ikisi de takip eden aylarda Anadolu boyunca yürüyüşleri sırasında felaket ile karşılaştılar ve ordularının çoğu yok edildi. Louis birliklerini bırakıp, Karısı Akitanya düşesi Eleanor'un amcası Antakya prensi Raymond'un prens olduğu Antakya Prensliği'ne gemi ile yolculuk yaptı. Raymond, prensliğini tehdit eden Selçuklu Türklerine karşı askeri yardım önermesini bekliyordu fakat Louis bunu kabul etmeyip Haçlı yeminini yerine getirmek için Kudüs'e gitti.[3] Hastalıktan etkilenen Konrad, daha önce Konstantinopolis'e döndü, ancak birkaç hafta sonra 1148 yılının Nisan ayının başlarında Kudüs'e geldi.[4] Haçlı seferinin asıl odağı Urfa idi, fakat Kudüs'de bu odak Kral III. Baldwin ve Tapınak Şövalyeleri'nin tercihi ile Şam oldu.[3]
Akka Konsili, "Kudüs Yüksek Kurulu (Haute Cour)" çağrısı ile Akka'da 24 Haziran günü toplandı. Bu, yüksek kurul varlığının en görkemli toplantısıydı: Konrad, Otto, Avusturya dükü II. Heinrich, geleceğin imparatoru Friedrich ve Montferrat markizi V. William, Kutsal Roma İmparatorluğu'nu temsil ediyorlardı. Louis, Flandra kontu Thierry ve çeşitli kilise insanları ile Lordlar Fransa'yı temsil ediyorlardı. Kudüs kraliçesi Melisende, Kudüs kralı III. Baldwin, Kudüs patriği Foulques, Robert de Craon (Tapınak Şövalyeleri'nin Üstadı), Raymond du Puy (Hospitalier Şövalyeleri'nin üstadı), Manassès de Hierges (Kudüs yüksek subayı), Toron Lordu II. Humphrey, Philippe de Milly, Caesarea lordu I. Walter ve Barisan d'Ibelin, Kudüs Krallığı'nı temsil edenler arasındaydılar.1[›] Özellikle Antakya, Trablus veya eski Urfa kontluklarından hiç kimse katılmadı. Hem Louis hem de Konrad, Şam'a saldırmaya ikna edildi.[2]
Kudüs'e yerli bazı baronlar, Müslüman olmasına rağmen Börilerin, Zengilere karşı kendi müttefikleri olması nedeniyle Şam'a saldırmanın akıllıca olmayacağına dikkat çektiler. I. İmâdüddin Zengî'nin 1140 yılında şehri kuşatmıştı ve genç Mucireddin Abak'ın veziri gibi hareket eden ve bir Memlûk olan Muinüddin Üner, vakainüvis Usama ibn Munqidh üzerinden Kudüs ile ittifak için görüşmüştü. Konrad, Louis ve Baudouin ısrar ettiler, Şam Hristiyanlık için kutsal bir şehirdi. Kudüs ve Antakya gibi, Avrupa Hristiyanlarının gözünde takdire değer bir ödüldü. Haziran ayında, orduları Taberiye'de toplandı ve Taberiye Gölü etrafından Baniyas yolu üzerinden Şam'a yürüdüler. Toplamda muhtemelen 50,000 kişilik bir kuvvetten oluşuyorlardı.[5]
Genel görüş şimdi Şam'a saldırma kararının bir şekilde kaçınılmaz olduğu yönündedir. Martin Hoch gibi tarihçiler kararı, Şam dış politikasının Zengiler ile uyumlu hale getirilmesinin mantıklı sonucu olarak görürler. Kral III. Baudouin, daha önce şehri ele geçirmenin tek hedef olduğu bir sefer düzenlemişti. Bu, Börilerin Kudüs Krallığı ile ilişkilerine zarar vermişti.[6]
Haçlılar batıdan Şam'a saldırmaya karar verdiler, burada bulunan bostanlar onlara sürekli yiyecek tedarik edecekti.[2] 23 Temmuz'da öncü Kudüs ordusu Daraiya'ya geldi, ardından Louis ve en sonra Konrad geldi. Yoğun ekili bahçeler ve bostanlar, haçlılar için ciddi bir engel olacaktı.[7] Surlu Vilyam'a göre, Haçlılar muharebe için hazırlandı:
Daria [Darayya] artık şehre çok yakın olduğu için, taraflar güçlerini savaş düzenine aldırdılar ve lejyonları yürüyüş sırasına göre uygun yerlere tayin ettiler...Ülkelerine göre sözde benzerlikler nedeniyle, Kudüs Kralı'nın önderliğinde tümen, prenslerin ortak kararı ile, takip eden lejyonlara yol göstermeye ve yol açmaya yönelmişti. Frankların Kralı [VII. Louis] ve ordusuna, ihtiyaç ortaya çıkarsa ilerideki kişilere yardımcı olabilecekleri ikincil yere veya merkeze atandı. Aynı düzende, İmparator [III. Konrad] üçüncü veya arka pozisyonu aldı ve düşman arkadan saldırı yapması durumunda direnmeye hazır olacaktı.
Müslümanlar iyi hazırlanmıştı ve 24 Temmuz'da Şam dışındaki bahçelerde ilerleyen orduya sürekli saldırdılar. Bu bahçeler kuleler ve duvarlar tarafından savunuldu ve haçlılar sürekli dar yollar boyunca oklar ve mızraklarla vuruldu.[3]
24 Temmuz Cumartesi günü sabahı Haçlılar Barada Nehri boyunca saldırıya geçtiler.[8] Bostanlarda ve dar yollarda, Hristiyan güçleri ile Şam'ın ahdath milisleri ve Turkoman paralı askerlerinin karışımı profesyonel birlikleri arasında şiddetli çarpışmalara gerçekleşti.[8] Surlu Vilyam şöyle yazar:
Şehirdekilerin ve onlara yardıma gelenlerin süvari güçleri, ordumuzun şehri kuşatmak için bostanlardan geldiğini ve buna bağlı olarak şehre doğru nehre yaklaşıyorlardı. Bunu Latin ordusuyla savaşabilmeleri için yayları ve balistasları [tatar yayları] ile yaptılar...takip eden güçlerin komutanı imparator [Konrad], ordunun neden ilerlemediğini bilmek istedi. Düşmanın nehre hakim oldukları ve kuvvetlerimizin geçmesine izin vermedikleri söylendi. Bu habere öfkelenen Konrad ve şövalyeleri kralın hatlarında hızla ileriye doğru koşup nehri kazanmaya çalışan savaşçılara ulaştılar. Burada, umutsuz bir kriz meydana geldiğinde Cermenlerin gelenekleri gibi, atlarından aşağı inip, piyade askerler oldular.[9]
Tarihçi David Nicolle, Surlu Vilyam'ın Konrad'ın Hristiyan ordusunu tamamen bozmadan güçlerini arkadan cepheye nasıl getirebileceğini açıklamadığını yazar.[8] Suriyeli vakainüvis Abu Shama'ya göre:
Çok sayıda ahdath [milis], Türk ve şehrin sıradan halkı, gönüllüler ve taşradan gelenler askerler ile onlarla birlikte gelen Müslümanlar, düşman askerleri tarafından boğmuş ve kâfirler tarafından yenilmişlerdir. Hristiyanlar nehri geçti, kendilerini bostanlarda buldular ve orada kamp yaptılar ... Franklar ... siper çiti yapmak için ağaçları kesti. Bahçeleri yok ettiler ve geceyi bu görevlerde geçirdiler.[10]
Konrad tarafından yapılan müdahale sayesinde, haçlılar yol boyunca savaşmayı ve savunmacıları Barada nehrinin diğer tarafına ve Şam'a geri püskürtmeyi başardılar.[10]
Şehrin duvarlarının dışına geldikten sonra, hemen bostanlardan ağaç kullanarak kuşatmaya başladılar. Haçlılar, Barada'nın Şam'ı geçemediği Bab al-Jabiya kapısının karşısında kuşatma pozisyonlarını inşa etmeye başladılar.[10] Şehrin içinde yaşayanlar, kaçınılmaz bir saldırı olacağını gördükleri için büyük sokaklara barikat kurarak hazırlık yaptılar.[3] Muinüddin Üner, Musul'dan I. Seyfeddin Gazi ile Halep'ten Nûreddin Mahmud Zengî'den yardım aradı ve Haçlıların kampına bir saldırı düzenledi; Haçlılar duvarlardan bostanlara geri itildiler, burada pusuya ve gerilla saldırılarına açık duruma düştüler. 25 Temmuz Pazar günü karşı saldırı sırasında, Şam kuvvetleri 71 yaşındaki avukat ve tanınmış bilgin sufi Al-Halhli ve asker Nur al-Dawlah Shahinshah de dahil olmak üzere ağır kayıplar aldı.[11] Surlu Vilyam'a göre, 27 Temmuz günü Haçlılar surları daha zayıf ancak daha az yiyecek ve suya sahip kentin doğu tarafındaki düzlüğe taşınmaya karar verdiler.[2] 26 Temmuz'da Haçlı kampına yapılan baskın sırasında, Abu Shama'ya göre:
Büyük bir grup yerleşik halk ve köylü ... tüm nöbetçileri atlatarak, tehlikeden korkmaksızın, onları öldürdüler, öldürdükleri tüm düşmanların kafalarını aldılar ve ganimetten pay almak istemektedir. Topladıkları kafa sayısı dikkate değerdi.[12]
Her iki kampta da çatışmalar yaşandı: Üner, eğer Seyfeddin ve Nûreddin'in yardım önerisini kabul ederse, şehri almayacaklarına emin olamadığından onlara güvenemiyordu; Haçlıların tarafında ise eğer ele geçirirlerse şehrin kimin olacağı konusunda anlaşmazlık vardı. yerel baronların adayı Beyrut Lordu Guy Brisebarre iken Flandra kontu Thierry ise şehri kendisi için istiyordu, Thierry aynı zamanda III. Baudouin, III. Konrad ile VII. Louis'in desteğine sahipti. Üner'in liderlere daha az savunulabilir bir pozisyona geçmeleri için rüşvet verdiği ve Üner'in Haçlıların eve gitmesi durumunda Nûreddin ile olan ittifakını bozma sözü verdiği bazıları tarafından kaydedilmiştir.[3] Bu arada Seyfeddin ve Nûreddin, Humus'a gelmiş ve hem Üner'in Hem de Haçlıların istemediği bir şey olan Şam'a sahip olmak için Üner ile pazarlık ediyorlardı. Seyfeddin de Haçlılara yazdı ve onları eve dönmeye çağırdı. Nûreddin'in sahaya çıkmasıyla Haçlıların daha iyi pozisyonlarına geri dönmek imkânsızdı.[3] Yerel haçlı lordları kuşatmaya devam etmeyi reddettiler ve üç kralın şehri terk etmekten başka seçeneği yoktu.[2] Önce Konrad, sonra ordunun geri kalanı 28 Temmuz'da Kudüs'e geri çekilmeye karar verdi, ancak geri çekilmeleri sırasında onları Türk okçuları takip edip, taciz etti.[13]
Hristiyan güçlerin her biri diğeri tarafından ihanete uğramış hissetti.[2] Aşkelon'a saldırmak için yeni bir plan yapıldı, ancak başarısız kuşatmadan kaynaklanan güven eksikliği nedeniyle bundan vazgeçildi. Bu karşılıklı güvensizlik, yenilgi nedeniyle, Kutsal Topraklar'daki Hristiyan krallıklarının harabesine bir nesil boyunca uzanacaktı. Savaşın ardından Konrad, Manuil ile ittifakını ilerletmek için Konstantinopolis'e döndü. Saldırının sonucu olarak Şam artık haçlılara güvenmedi ve şehir 1154'te resmen Nûreddin Mahmud Zengî'ye teslim edildi. Bernard de Clairvaux da aşağılandı ve yeni bir haçlı seferi çağrısı başarısız olduğunda, kendisini İkinci Haçlı Seferi'nin fiyasosundan tamamen koparmaya çalıştı.[14]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.