Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Vincent van Gogh'un Mektupları günümüze kadar gelebilmiş ve Vincent van Gogh'un yazdığı (820) ve ona yazılmış olan (83) 903 mektupluk bir koleksiyondur.[1] Bu mektupların 650'den fazlası Vincent tarafından kardeşi Theo'ya yazılmıştır.[2] Koleksiyonda ayrıca van Gogh'un kız kardeşi Wil ve diğer akrabalarına yazdıklarının yanı sıra Paul Gauguin, Anthon van Rappard ve Émile Bernard gibi ressamlara da yazılmış olan mektuplar da yer alır.[3]
Vincent'ın kardeşi Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger eşinin 1891'de ölümünden sonra mektupları derlemek için uzun yıllar geçirmiş ve ilk olarak 1914'te yayımlanmasını sağlamıştır. Mektupların 1966'da yapılan seçme derlemenin editörü Arnold Pomerans, Theo'nun "en küçük bir kâğıt parçasını bile saklayan bir kişi" olduğunu yazmıştır ve Theo'nun bu davranışı sayesinde Vincent'dan gelmiş 663 mektup korunmuştur. Buna karşın Vincent kendisine gelen mektupları saklamamış ve bunlardan 39'u Theo'dan olmak üzere yalnızca 84'ü günümüze gelebilmiştir.[4][5] Yine de Vincent van Gogh hakkında günümüzde bilinenlerin çoğu iki kardeş arasındaki bu mektuplara dayanmaktadır. Gerçekten de en az bilgi sahibi olunan dönemlerden biri, iki kardeşi Paris'te aynı daireyi paylaştıkları ve mektuplaşmaya gerek duymadıkları Paris dönemidir. Bu mektuplar dönemin resim sanatı üzerine aynı de Goncourt kardeşlerin birbirleri olan mektuplaşmaları dönemin edebiyat dünyası üzerine nasıl ışık tuttuysa van Gogh kardeşlerin mektupları da dönemin resim dünyası üzerine açıklayıcı olmaktadır.[6]
Uzun yıllarını mektupları derlemeye vermiş olan Johanna van Gogh-Bonger şöyle yazmıştır: "Theo'nun genç eşi olarak 1889'da Paris'te Cité Pigalle'deki dairemize geldiğimde yazı masasının dibinde bir çekmece dolusu Vincent'dan gelmiş mektup buldum."[3] İki yıl içinde Vincent silahla kendini vurması, Theo'da hastalık sonucu öldüler. Joanna, mektup koleksiyonunu derlemeye başladı ve mektupların ilk baskısı 1914 Ocak ayında yapıldı.[3] İlk baskı üç ciltten ibaretti ve 1952-1954 yılları arasında ilave mektupların da eklendiği dört ciltlik bir baskı yapıldı. Jan Hulsker 1987'de mektupların tarih sırasına dizilmesini önerdikten sonra Van Gogh Müzesi tarafından 1994'te Van Gogh Mektup Projesi başlatıldı. Proje, Vincent'ın yazdığı ve ona yazılmış olan mektupların açıklamalı koleksiyonundan oluşmaktadır.[2][7]
1901 Aralık ayının son günlerinden 1902 Ocak ayına kadar ilk Van Gogh sergisi Berlin'de Bruno Cassirer ve kuzeni Paul Cassirer tarafından düzenlendi. Paul Cassirer van Gogh'un eserleri için bir pazar yarattıktan sonra Johanna van Gogh-Bonger'in yardımıyla bu pazarın fiyatlarını düzenledi. Bruno Cassirer, 1906 yılında Vincent'ın Theo'ya olan mektuplarının içinden seçilmiş küçük bir miktarını Almanca olarak yayımladı.[8]
Van Gogh'un günümüze kadar gelebilmiş olan yazdığı 844 mektubun 663'ü Theo'ya, 9'u da Theo ve Jo'ya yazılmıştır. Vincent'ın Theo'dan aldığı mektupların ise yalnızca 39'u geriye kalmıştır.[9] İlk mektup Vincent 19 yaşındayken yazılmıştır ve "Sevgili Theo" diye başlar. O zamanlarda Vincent henüz iyi bir mektup yazarı değildir; olgusaldır ama duygu ve düşüncelerini çok ifade etmez. Önce Londra'ya sonra da Paris'e taşındıktan sonra kendisi hakkında daha çok yazmaya başlamıştır.[10]
1888'den 1889'a kadar van Gogh Émile Bernard'a 22 mektup yazmıştır ve bu mektuplarda kullandığı ton Theo'ya yazdıklarından farklıdır. Bernard'a yazdığı mektuplarda daha çok resim yaparken kullandığı teknikler ile renk kullanımı hakkında yazmıştır.[11]
Van Gogh arzulu bir okuyucu idi ve mektupları izlediği edebî akımlar dışında kendi şahsına münhasır bir edebî üslûp da içerir.[6] Mektuplar da kullandığı yazı üslûbu okuduğu ve değer verdiği edebiyatıların tarzını yansıtır:Balzac; Michelet gibi tarihçiler; Zola, Voltaire ve Flaubert gibi natüralistler.[12] Ayrıca, geceleri resim yapmak için ışığın yeterli olmadığı zamanlarda George Eliot, Charlotte Brontë, Charles Dickens gibi yazarların romanlarını ve Keats'in de şiirlerini okurdu. Gauguin, van Gogh'a "çok fazla okuduğunu" söylemişti.[13]
Van Gogh konusunda uzman Jan Hulsker mektupları hakkında "Vincent kendini fevkalâde bir şekilde ifade etmeye muktedirdi ve bu harikulâde yazma yeteneği mektuplarının dünya edebiyatı içinde kalıcı olarak yer almasını sağladı" diye yazmıştır. Şair W. H. Auden ise "van Gogh'un yazıp da benü büyülemeyen bir mektup nadir bulunur" diye belirtmiştir.[2] Pomerans, kullanılan yazı üslûbu ve kendini ifade edebilme yetisi nedeniyle mektupların "dünya edebiyatı" düzeyinde olduğuna inanmaktadır. Mektuplarında van Gogh kişiliğinin farklı yönlerini yansıtır ve duruma göre özel bir ton takınır. Dinî fanatiklik içinde olduğu dönemde mektupları düşüncelerini yansıtırken Sien Hoornik ile birlikte olduğu zaman duygularını yansıtırlar.[6]
Van Gogh'un mektupları bir ressamın yaşamı boyunca geçirdiği olayların tarihsel kaydını oluşturur.[6] Mektuplar bir ressamın otobiyografisi olarak okunabilir; Brabant, Paris ve Londra, Lahey, Drenthe, Nuenen, Anvers, Arles, Saint-Remy ve Auvers'de geçirdiği zamanlarda yaptığı fiziksel yolculukların yanı sıra sanatsal gelişimi de görülür.[14] Bazen Vincent Theo'ya her gün, para isteme ihtiyacının ötesinde yazmış, İngiltere ve Hollanda'yı anlatmıştır. Mektuplarına madenciler ve köylüler gibi sıradan insanların desenlerini eklemiştir; dünyanın yoksullara kalacağına inanmaktadır.[13] Van Gogh'un spiritüel ve teolojik düşünceleri ve kanaâtları yaşamı boyunca yazdığı mektuplarda ortaya çıkmaktadır.[15]
Erişkin olarak yaşadığı dönemin çoğunu yalnız geçirdi ve çevresini saran dünya ile resim üzerine mümkün olduğu kadar çok şey öğrenmek için çabaladı. Margaret Drabble Drenthe'de yazdığı mektupları "kalp kırıcı" olarak tanımlar; Vincent Hollanda köylü yaşamının umutsuz yoksulluğu ve bayağılığıyla uzlaşmaya çabalamıştır. Bu çaba sonunda Patates Yiyenler resmini yapmıştır. Arkadaşı ve akıl hocası van Rappard bu resimden hoşlanmamıştı. Van Gogh azimler Anvers ve Paris üzerinden Güney'e taşındı. Arles'da yazdığı mektuplarda birlikte yaşayan, birlikte çalışan ve birbirlerine yardım eden bir ressamlar topluluğunu tasvir eden ütopya hayâlini anlatır. Bu projesinde Paul Gauguin 1888'in sonlarında ona katılmıştır.[13]
716 nolu mektup Vincent van Gogh ve Paul Gauguin tarafından Emile Bernard'a gönderilmiş ve Gauguin'in Arles'da van Gogh'un yanına gelmesinden kısa bir süre sonra 1 Kasım 1888 civarında yazılmıştır. O yılın yaz sonu van Gogh ikinci Ayçiçekleri resim grubunu tamamlamasının yanı sıra Gauguin ile paylaştıkları evi tasvir eden ünlü Sarı Ev tablosunu da tamamlamıştı.
İki ressamın da birlikte yazdıkları bu tek mektubun orijinal Fransızca metni ile İngilizce çevirisi Van Gogh Müzesi'nin web sitesinde okunabilir.[e] Bu mektupta iki ressam, muhtemelen Fransa dışında, bir ressam komünü kurma planlarını anlatır. Aslında ilişkileri her zaman için hassastı ve aynı yılın sonunda bir daha görüşmemek üzere ayrıldılar; bu ayrılık van Gogh'un sinir krizi geçirerek sol kulağını yaralamasının ardından hastaneye yatırılması ile aynı zamanda olmuştur.
Bu mektubun el yazması oriinali 12-13 Aralık 2012'de 445.000 €'ya satılmıştır.[16]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.