Remove ads
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Türkiye'de opera faaliyeti devlet tarafından 1940'larda başlatılmıştır. Halen de büyük oranda Devlet Opera ve Balesi tarafından yürütülmektedir. Türkiye coğrafyasında ise 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na gelen yabancı kumpanyalar ile başlar.
Osmanlı'da opera sözcüğü ilk defa 1670 yılında Eremya Kömürcüyan'ın şiirlerinde geçer. 4. Mehmet döneminde, 1675'te bir saray düğünü için opera getirilmesi planlanır. Ancak gerçekleşmez.[1] Yirmisekiz Mehmet Çelebi 1720'de opera temsillerini eserlerinde tasvir eder. 18. yüzyıla kadar Osmanlı sefirleri Avrupa'da gördükleri bu sanatı eserlerinde anlatırlar. 1797'de 3. Selim sarayda bir opera gösterisi izler. Abdülmecid Beyoğlu'nda Avrupalıların oynadığı operaların Türk gençlerine de öğretilmesini isteyince Giuseppe Donizetti görevlendirilir.[2] II. Mahmut İstanbul'da açılan özel tiyatroları desteklemiştir. Başlarda Fransız sanatçılar yoğunluktayken, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla dek İtalyan operacılar çoğunluğa geçmiştir. Arşak Haçaduryan, Dikran Çuhacıyan, Milli Osmanlı Operet Kumpanyası gibi gayri müslim teşebbüslerle İstanbul'da opera etkinliği devam eder. Padişahlar arasında operayla en çok ilgilenen 2. Abdülhamit olmuştur. Yıldız Sarayı'nda İtalyan kumpanyalar ağırlamış, operaya alakasını sabit memurlar tutmakla göstermiştir.[3][4]
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz. |
Operanın halk tarafından tanınması ancak Türkiye Cumhuriyeti'nden sonra mümkün olmuştur. 1936'da Ankara Devlet Konservatuvarı'nda sanatçı yetiştirilmeye başlandı. Alman sanatçı Carl Ebert teşkilatlanmaya destek olması için çağrıldı.[5] 1940'ta Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi'nda uygulamaya geçildi. Carl Ebert yönetiminde Maskeli Balo, La Boheme, Figaro gibi eserler sergilendi. Ebert 1947'de Türkiye'den ayrıldı.[6] Ebert'ten sonra Muhsin Ertuğrul yönetiminde faaliyetler sürdü. Eskiden sergiler için kullanılan "sergievi" binası Devlet Opera ve Balesi'ne tahsis edildi. Yeniden düzenlenen Opera binasında 1948'den itibaren düzenli temsiller verildi. DOB, 1970'te Devlet Tiyatroları'ndan ayrılarak bağımsız bir topluluk oldu. Devlet Opera ve Balesi 1971'te İstanbul'da, 1979'da İzmir'de örgütlenmiştir.[7] Son yıllarda Mersin, Antalya ve Samsun'da şubeler açılmıştır. Yapımı planlanan İzmir Opera Binası, Türkiye'nin ilk opera binası olacaktır.[8]
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Mustafa Kemal Atatürk Ahmet Adnan Saygun'a ilk cumhuriyet dönemi operasını ısmarlamıştır. Saygun bu eseri üç perdelik bir opera olarak 1934'te tamamlamıştır. Özsoy Operasıinın librettosu Münir Hayri Egeli'ye aittir. Saygun'un eser sıralamasında Opus 9 olarak geçmektedir. ilk temsili 1934'te bestecinin idaresinde İran Şehinşahı Rıza Pehlevi'nin ziyareti sırasında Ankara Halkevi'nde gerçekleşmiştir. Saygun'un bestelediği ikinci opera Taş Bebek (opera) yine 1934'e tarihlenmiştir ve opus numarası 11'dir.Saygun'un üçüncü operası Kerem (opera)'in opus numarası 28'dir ve 1937-1952 arasında bestelenip revize edilmiştir.Saygun'un dördüncü operası Köroğlu (opera)'nun besteleniş tarihi 1972-1973 ve opus numarası 52'dir.[9]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.