Seröz enflamasyon (seröz yangı; seröz iltihap), eksüdatif yangının en hafif türüdür. Akut yangılar genellikle eksüdatif karakterdedir. Kronik yangılarda da yer yer eksüdasyon görülebilir.[1][2][3] Damarlardan çıkan elemanların hangisi daha fazla ise, eksüdatif yangı ona göre adlandırılır:[2][3]
Bu sıralama eksüdatif yangıların ağırlaşma derecelerine uyar; seröz yangı en hafif, hemorajik yangı en ağır şeklidir. Bazen eksüdada yukarıdaki şekillerden ikisi karışık durumdadır. Örnek: seröfibrinli, irinli-fibrinli gibi.
Seröz yangı, tüm yangıların ve eksüdatif yangıların en hafif biçimidir. Yangının başlangıcında, damarlardan serumun çıktığı dönemi temsil eder (transudat).
Seröz yangı türleri
(i)Olay seröz yangı olarak başlar ve öyle biter: Burun nezlesi, böcek sokması, bazı diyarelerde seruma benzer sıvı çıkışı vardır.[1][2][3]
(ii)Daha ağır bir yangının ilk dönemidir: Hastalık seröz yangı olarak başlar. Bir süre sonra ağırlaşır;[1][2][3]
Basilli dizanterinin nezle dönemi (daha sonra fibrinli ve nekrozlu dönemler gelir),
Lober pnömoninin yangısal ödem dönemi (daha sonra fibrinli ve lökositli dönemler görülür),
(iii)Daha ağır bir yangının çevresinde meydana gelir. Buna perifokal ödem denir. Güçlü bir etkenin yol açtığı yangıda merkezden (fokustan) uzaklaştıkça etkenin gücü azalacağından çevrede daha hafif bir yangı izlenir (örnek: abse çevresindeki ödem).[1][2][3]
Seröz yangıların adlandırılması
Doku içindeki seröz yangılar genellikle ödem niteliği taşır (akciğer ödemi, beyin ödemi). Öteki ödemlere göre yangısal ödemde intersellüler sıvı proteinden zengindir; özgün antikorlar, kompleman ve alınan antibiyotikleri içerir. Protein içeriği yoğunlaşırsa fibrinli yangı tablosu ortaya çıkar (basilli dizanteri, lober pnömoni).[1][2][3]
Mukozaların seröz yanısına nezle (catarrh) denir. Burun nezlesi en iyi örnektir. Kolera hastalığı, bağırsak nezlesi olarak nitelenebilir. Burun, ağız, mide, bağırsak gibi mukozaların seröz yangısı nezledir. Mukoza şişkin ve kırmızıdır, yüzeyinden seröz sıvı akar. Epitel hücreleri dökülerek (desquamation) bu akıntıya karışır. Nezlenin biraz uzadığı durumlarda mukus yapan hücreler uyarılır ve mukus salgısı artar, akıntı mukoseröz karakter alır.[1][2][3]
Epidermisin ve aynı zamanda skuamöz epitelle döşeli mukozaların seröz yangısında içleri seröz sıvı ile dolu kesecikler meydana gelir (vezikül ve bül). Vezikül (vesicula): çapı 1–2mm’den küçük keseciklerdir (uçuk). Bül (bulla): çapı 3mm’den büyük olan keseciklerdir (ikinci derece yanık). Deri ve ağız mukozasında her iki yapının birlikte görüldüğü yangılara "vezikülobüllöz lezyonlar" adı verilir.[1][2][3]
Effüzyon: Seröz zarların yangınında bunların döşedikleri boşluklara bazen litrelerce sıvı dolar (seröz peritonit, seröz perikardit).[1][2][3]
Seröz yangı süreci ve iyileşmesi
Rezolüsyon: Daha ağır yangı şekillerinden birine dönüşmediğinde, genellikle iz bırakmadan iyileşir (restitutio ad integrum). Seröz eksüda emilerek (rezorbe olarak) lenf ve kan damarlarıyla taşınır, yangı bölgesi temizlenir.[1][2][3]
Organizasyon: Seröz yangı sürecinin uzadığı durumlarda proteinden zengin eksüda içinde fibroblast proliferasyonu ve kollagen lifler üretimi başlar. Gecikerek gerçekleşen iyileşmeden sonra yangı yöresinde hafif bir katılık (nedbe; fibrosis) kalır.[1][2][3]
Seröz yangının komplikasyonları
Yangının en hafif türü olmakla birlikte öldürücü olabilir. Örnekler:[1][2][3]
Sıvı kaybı: Kolera (cholera) ince bağırsakların seröz yangısıdır. Çok güçlü diyare su kaybına ve hipovolemik şok tablosuna neden olabilir. Geniş yanık yüzeylerinden bol plazma kaybı olduğunda da durum aynıdır,
Fonksiyon bozukluğu: Plevra effüzyonunda solunum güçlüğü oluşur.