Rafizilik
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Râfizîlik veya Râfizîler (Arapça: الرافِضَة), başlangıçta Zeyd bin Ali’den ayrılanlara, daha sonra bütün Şiî fırkaları ile Şiî unsurları taşıyan bazı bâtinî grupları tanımlamakta kullanılan bir ta'bîrdir. Lugatta; Râfizî kelimesi "terk eden, ayrılan, bırakan kimse" manalarına gelir.
"Şîʿa" kelimesinin ilk kullanılışı
Özetle
Bakış açısı
İslâm'da ilk ayrışmayı başlatan fırka Hâricîler olmuştu. Hâricîler'in karşısında yer alan Ali taraftarı fırkalar ise "Ali yandaşları" ma'nâsında kendilerini "Şîʿa" olarak tanımlanmaktaydılar. O devirde henüz günümüzdeki anlamıyla bir Şiî ve Sünnî ayrışması mevzû-u bahis olmadığından, "Şîʿa" kelimesi, Hâricî olmayan Ali yandaşı bütün fırkalar için kullanılmaktaydı.
"Şîʿa-i Muhlisîn" [1]
Daha sonraları Ali el-Murtezâ'ya Tanrılık isnâdında bulunan "Sebe’iyye" ve benzeri "Gulat-i Şîʿa" fırkaların ortaya çıkması neticesinde, bir grup da kendilerinin bu Tanrılık isnâdında bulunan "Gulat-i Şîʿa fırkaları" ile bir alâkaları bulunmadığını belirtmek üzere "Şîʿa" kelimesini ayrı kullanmaktan vazgeçerek kendilerini "Şîʿa-i Muhlisîn" olarak tanımladılar. Bu gruba dâhil olanlar arasında Zeyd bin Ali'nin hakikî tâkipçileri de yer almaktaydı.
"Şîʿa-i Ulâ" [1]
Zaman içerisinde Gulat-i Şîʿa mezheplerin artması, Ehl-i Beyt mensûplarına ulûhiyyet isnâdında bulunan fırkaların çoğalması, Hattâb’îyyet-ûl Mutlâka ve Şîʿa-i Bâtiniyye gibi "Şîʿa" kelimesini gerçek anlamından farklı istikâmetlerde kullanan mezheplerin sayısındaki artış gibi nedenlerden dolayı da Halife Ali'nin samimi tâkipçilerinden oluşan Muhlis fırkalar", bu gulat fırkalar ile uzaktan yakından hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını açıkça belirtmek üzere kendilerini evvelâ "Şîʿa-i Ulâ" [1] sonra da ''Ehli Sünnet Ve'l-Cemâ'at'' olarak tanımlamakta karar kıldılar.
Tarihte ilk Râfizîler
"Râfizîler", tarihte her zaman, dördüncü halife Ali ve peygamberin amcası Abbasın torunlarının birinin etrafında toplanıp çeşitli fırkalara ayrıldılar. İmam Zeynel Abidin vefat edince, birçoğu imamın oğlu Zeyd'in etrafında toplandı. Emevî Devleti'nin Irak valisi olan Sakifli Yusuf oğlu el-Haccac ile harp etmeye giderken bir kısmı Zeyd'den ayrıldı. Ayrılanlar, Zeyd'e:
“ | Ebu Kuhafe oğlu Ebu Bekir'e ve Hattab oğlu Ömer'e düşman ol! | „ |
demişlerdi. Bunun üzerine Zeyd;
“ | Büyük dedem olan Resulullah'ın sevdiği kimselere düşmanlık edemem. | „ |
dedi. Bunun üzerine Zeyd'i terk etmek için bahane bulmuş oldular. Zeyd bin Ali bunlara "Rafaztumunî!(Beni terk edin!)'' dedi. Onlar da bu lâf üzerine onu terk ettiler ve böylece terk edenler anlamında "Râfizîler" olarak anıldılar. Râfizîlerin çoğunluğunu, Peygamberden sonra hilâfetin Ali ve soyundan gelen imâmların hakkı olduğunu savunan gruplar teşkil etmektedir. Zamanla tarihte ''Râfizî'' kelimesi Sünniler tarafından tüm Şii ve Haricî grupları tanımlamakta kullanılan ortak bir tabir haline gelmiştir.
Kaynakça
Wikiwand - on
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.