Loading AI tools
Çin - Japon Savaşı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Japonya'nın Mançurya istilası; 18 Eylül 1931'de, Japon İmparatorluğu'nun Kuantung Ordusu'nun, Mukden Olayı'ndan hemen sonra başlayan işgal harekâtı. Japonlar, bölgede Mançukuo adında bir kukla devlet kurarak, işgali II. Dünya Savaşı sonuna kadar sürdürdüler.
Japonya'nın Mançurya'yı istilası | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
İkinci Çin-Japon Savaşı | |||||||
Japon askerleri Mukden sokaklarında,18 Eylül 1931 | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Mukden | |||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Şigeru Honjo Jiro Tamon Hideki Tojo[1] Senjuro Hayaşi Çang Haypeng |
Çang Hueliang Ma Çanşan Feng Çanhay Ting Çao | ||||||
Güçler | |||||||
30,000 – 60,450 kişi | 160,000 kişi | ||||||
Kayıplar | |||||||
? | ? |
Temmuz 1931'de Vanpaoşan Olayı ile başlayan Çin-Japon ihtilafı, 18 Eylül 1931'de yaşanan Mukden Olayı ile zirve yaptı. Mukden Olayı ile aynı gün, İmparatorluk Karargahı, Kuantung Ordusu'na, olayı daha fazla büyütmeme ve daha geniş bir alana yaymama konusunda talimat verdi. Karargahtan gelen bu talimata rağmen, Kuantung Ordusu Başkomutanı Şigeru Honjo, emrindeki kuvvetlere, Güney Mançurya Demiryolu hattında tüm yönlere doğru operasyonları genişletme emri verdi. Korgeneral Jiro Tamon'un emriyle II. Tümen'e bağlı birlikler, 730 mil uzunluğunda demiryolu hattı boyunca ilerleyerek, birkaç gün içinde Anshan, Hayçeng, Kayyuan, Tieling, Fuşun, Siping, Çangçun, Kuançengtzu, Yingkou, Antung ve Penhsihu şehirlerini ele geçidi.
Aynı şekilde, 19 Eylül'de General Honjo'nun talebi doğrultusunda Kore'deki Joseon Ordusu komutanı General Senjūrō Hayashi, emrindeki 20. Piyade Tümeni'nin güçlerini bölerek, 39. Karma Tugay'ı oluşturdu. Aynı gün İmparatorun izni olmadan bu tugay da Mançurya'ya doğru yola çıktı. Japon kuvvetleri, 20-25 Eylül tarihleri arasındaki beş günlük kısa süre içinde, Hsiungyueh, Çangtu, Liaoyang, Tungliao, Tiaonan, Kirin, Chiaoho, Huangkutun ve Hsin-min'i aldı. Böylelikle Liaoning and Kirin eyaletleri kontrol altına alınırken, Kore ile ilişkiyi sağlayan ana demiryolu hattı da güvence altına alınmış oluyordu.
Tokyo, Ordunun merkezi hükûmetten emir almadan, kendi başına hareket etmesi haberi karşısında şoke oldu. Sivil hükûmet, askerlerin bu emir tanımaz, asi tutumlarından dolayı bir kaosa sürüklendi. Ancak birbiri ardına gelen zafer haberleriyle, sivil yönetim askerlere karşı iyice zayıf duruma düşmüştü. Hatta zafer haberlerinden sonra, hükûmet tarafından bölgeye üç tümen asker daha gönderilmesi kararlaştırıldı.
Anılan dönemde, hükûmetin oluşturulması için ordu ve donanmadan da kabinede üye bulunması, anayasal bir zorunluluktu. Askerler kolaylıkla hükûmet üstünde hakimiyet oluşturabilmekteydi. Askerlerin desteği olmadan, hükûmetin ayakta kalması imkânsızdı.
Liaoning Bölgesel Hükûmeti, Mukden'den kaçtıktan sonra yerine, Liaoning eyaletinin Çin Cumhuriyeti'nden ayrılacağını ilan eden bir "Halkların Korunması Komitesi" getirildi. Diğer ayrılıkçı hareketler, Japon işgali altındaki Kirin'de "Yeni Kirin Ordusu Generali Xi Qia, Harbin'de ise ve General Zhang Jinghui tarafından örgütlendi. Ekim ayının başında, Liaoning'in kuzeyindeki Taonan kentinde General Jang Haypeng, Japon Ordusu'nun yüklü miktarda askeri yardımı karşılığında, Çin'den ayrıldığını ilan etti.
13 Ekim'de General Jang Haypeng, General Xu Jinglong komutasındaki Hsingan Islah Ordusu'nun üç alayına, kuzeye doğru giderek, Heilongjiang eyaletinin başkenti Qiqihar'ı ele geçirmesi emri verdi. Kentteki bazı unsurlar kenti barış içinde teslim etmeyi önerdi. General Jang, bu teklifi kabul etmek üzere şehre doğru ihtiyatla ilerledi. İlerleyen birlikler, General Dou Lianfang'ın direnişiyle karşılaştı. Çıkan şiddetli çatışma sonucunda, kuzey kıyısını koruyan birlikler ağır kayıplar vererek kaçtı. Bu savaş sırasında Nenjiang demiryolu köprüsü, General Ma Janşan'a sadık birlikler tarafından dinamitlenerek, kullanım dışı bırakıldı.
Nen Nehri'ndeki köprünün tamirini bahane olarak kullanan Japonlar, Kasım ayı başlarında Japon birliklerinin himayesinde bir onarım ekibi sevk etti. Kuomintang hükûmetinin, Japon istilasına karşı direniş gösterilmemesi yönündeki emirlerine karşı çıkan, Heilongjiang Bölge valisi, Müslüman General Ma Janşan'la, isyancı Japon askerler arasında çatışma başladı.
Nenjiang Köprüsü'nü tutmayı başaramasa da, gösterdiği direniş, yurt içi ve yurt dışı basında büyük yankı uyandırdı ve ulusal kahraman haline geldi. Olayın bu derecede duyulması Japon Karşıtı Gönüllüler Ordusu'na katılımı da arttırdı.
Tamir edilen köprü, Japon kuvvetlerinin ve zırhlı trenlerinin ilerlemesine imkân sağladı. Çoğunluğunu Japon İmparatorluk Kara Kuvvetleri'nin 8. Tümen'ine bağlı, 4. Karma Tugay askerlerinin oluşturduğu destek kuvvetleri, Kasım ayında bölgeye gönderildi.
5 Kasım tarihinden itibaren, 400 askeri ölen, 300 askeri de yaralanan General Janşan, bu kayıplarına rağmen, 15 Kasım 1931 tarihinde Japonların teslim ol çağrısını kabul etmedi ve Qiqihar şehrini teslime yanaşmadı. 17 Kasım tarihinde dondurucu bir havada, General Jirō Tamon 3,500 askerle bir saldırı başlattı ve 19 Kasım tarihinde General Janşan'ı Qiqihar'dan söküp attı.
1931 yılının Aralık ayının sonlarına doğru, General Şigeru Honjo, 10,000 askerini bombardıman birlikleri refakatinde, zırhlı trenler içinde, Mukden'den Chinchow'a sevk etti. Birlikler Chinchow'a 30 kilometre (19 mi) yaklaşmışken, Japon Savaş Bakanı General Jirō Minami tarafından operasyon iptal edilerek, birliklere geri çekilme emri verdi. Zira Milletler Cemiyeti'nin, Asıl Çin (China Proper) ile Mançurya arasında, tarafsız bir tampon bölgesi oluşturulması önerisi, küçük değişikliklerle Japon Başbakan Wakatsuki Reijiro'nun sivil hükûmetince kabul edilmişti. Anlaşmazlığın çözümü için Tokyo'da bir Çin-Japon barış görüşmesi de planlanmaktaydı.
Görüşmelerde, taraflar bir uzlaşma sağlayamadı, kısa bir süre sonra da Wakatsuki hükûmeti iktidarını kaybetti. Yeni hükûmet Inukai Tsuyoshi başbakanlığında kuruldu. Kuomintang hükûmetiyle yapılan görüşmelerde bir uzlaşma sağlanmadı. Bunun üzerine yeni kurulan hükûmet, Mançurya'daki askeri yığınağını ve tahkimatını arttırma yoluna gitti. Aralık ayında 20. Piyade Tümeni'nin kalanı ile 38. Karma Tugay Kore'den, 8. Karma Tugay da Japonya'dan, Mançurya'ya sevk edildi. Yeni birliklerin katılımıyla, Kuantung Ordusu'nun gücü 60,450 kişiye ulaştı. Japon Ordusu 21 Aralık'ta, Mançurya'da Liaoning ve Kirin bölgelerindeki, gittikçe şiddetlenmekte olan yerel Çin direniş hareketini bertaraf etmek için geniş çapta işgal hareketi başlatacağını ("eşkiyayı tasfiye") ilan etti.
28 Aralıkta, Nanjing hükûmetinin tüm üyeleri istifa ettikten sonra Çin'de yeni bir hükûmet kuruldu. İstifanın ardından askeri komuta kademesi de bir karmaşa içine düştü. Ordu mem kendisinin hem de ülkesinin uluslararası itibarını zedeleyecek bir karar alarak, Çin Seddi'nin güneyindeki Hebei eyaletine geri çekildi.[2] 3 Ocak 1932 tarihinde, Japon birlikler, Çinlilerin boşalttığı Chinchow kentini, tek bir el ateş etmeden ve en ufak bir direnişle karşılaşmadan ele geçirdi. Bir gün sonra da Shanhaiguan Bölgesi ele geçirildi ve böylelikle Japonya'nın güney Mançurya'daki askerî harekâtı tamamlanmış oluyordu.
Güney bölgelerin güvence altına alınmasıyla, işgali tamamlamak üzere, Japonlar bakışlarını kuzeye yönlendirdi. Japonlar Ma Janşan ve Ting Çao'nun taraf değiştirmesi için görüşmeler yapmaktaydı. Bu görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra, Ocak ayı başlarında, Albay Kenji Doihara, iş birlikçi General Qia Xi'den, birliklerini hareket ettirerek Harbin'i ele geçirmek için izin istedi.
Kuzey Mançurya'da bulunan son düzenli Çin birlikleri, General Ting Çao tarafından sevk ve idare edilmekteydi. General Çao, General Xi'ye karşı Harbin'i başarıyla savunmaktaydı. Ancak Japonya'dan destek olarak gönderilen, General Jiro Tamon komutasındaki 2. Tümen'in devreye girmesiyle durum değişti. Japonlar, 4 Şubat 1937'de Harbin'i ele geçirdi.
Şubat ayı sonuna kadar alternatifleri değerlendiren Ma, yeni kurulan Mançukuo hükûmetine katılarak, Heilongjiang bölge valisi ve Savaş Bakanı olarak dahil oldu.
27 Şubat 1932 tarihinde, Ting Chao Çin direnişini ve düşmanlığına son verecek ateşkes önerisinde bulundu. Ancak Mançurya'daki Japon işgaline karşı gerilla savaşı yıllarca devam edecekti.
Doğal kaynaklar açısından son derece zengin bir arazi olan Mançurya'nın fethi, Japonya'yı Büyük Buhran'ın etkilerinden kurtaran ve halkın desteğini pekiştiren bir "can simidi" olarak görülüyordu.[3] Amerikalı tarihçi Louise Young, savaş çılgınlığına tutulan Japonya'da, 1931'den 1933'e kadar devam eden bu savaşa, halkın büyük bir desteği bulunduğunu söylüyordu.[4] "Can simidi" metaforu, Mançurya'nın Japon ekonomisinin işleyebilmesi için son derece elzem olması yüzünden kullanılmıştır. Bu sebeple de buranın ele geçirilmesi halk arasında coşkuyla karşılanmıştır. Bölgenin elden çıkma olasılığı karşısında da, halk son derece sert tepki vermiştir.[5] Bu dönemde Japon basını üzerinde, sonraki dönemlerde olduğu kadar büyük bir baskı olmadığını ifade eden Young, isteseler editörlerin savaş karşıtı duygu yaratan atmosfer oluşturmak için yazılar yayınlayabileceklerini, ancak bunun tam tersini tercih ettiklerini belirtmektedir.[6] Japon liberal dergisi Kaizō'da gazeteci Gotō Shinobu, Kuantong Ordusu'nu hem Japon, hem de Çin hükûmetlerine karşı darbe yapmak suçu işlediğini yazmıştı.[6] Ana akım medyada Kaizō benzeri yayınlar azınlıktaydı. Asahi gibi gazeteler, savaş karşıtlığının satışları azalttığını fark etmişler ve militarist bir çizgi takip etmişlerdi.[6] 1904'te Rus-Japon Savaşı öncesi yazdığı savaş karşıtı, savaşın anlamsızlığını anlatan ve Japon Ordusu'nda savaşan kardeşi için yazdığı "Kardeşim yaşamdan vazgeçmeyin" adlı şiiri ile tanınan, Japonya'nın en meşhur pasifist şairi Akiko Yosano bile, topluma hakim olan savaş çılgınlığının etkisi altında kalmış;[7] Kuantung Ordusu'nu, uzlaşmacı, korkak tavırları bir kenara bırakarak, buşidoya davet ediyor ve İmparator uğruna savaşta hayatını feda etmenin, bir Japon erkeği için en onurlu davranış olacağını söylüyordu.[7]
Batı medyası, sivillerin bombalanması, bombardımandan sağ kurtulanların üzerine ateş açılması gibi, vahşet haberleri yapıyorlardı.[8] Bu tip haberler, Batı'da, II. Dünya Savaşı sonuna kadar devam edecek bir Japon karşıtlığı oluşmasında etkili olmuştu.[8]
Lytton Komisyonu tarafından, işgalle ilgili olarak hazırlanan raporda, Çin'in Japonya'yı bir ölçüde provoke ettiği ve Çin'in Mançurya üzerindeki egemenliği konusunda şüpheler olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, raporun kabul edilemez olduğunu duyuran Japonya, gittikçe etkisi daha da azalmakta olan Milletler Cemiyeti'nden çekildiğini açıkladı. Bu karar Japonya'yı uluslararası platformda izolasyona itecekti.[9]
Mançurya krizi karşısında Milletler Cemiyeti'nin başarısızlığı, bu kurumun gücünü iyice azaltarak, işlevinin sorgulanmasına da yol açtı. Japonya gibi güçlü bir ulus, diğer ülkelere karşı agresif bir politika izlemeye karar verdiyse, Milletler cemiyeti'nin buna karşı yapacak bir şeyi olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu durumdan haberdar olan Adolf Hitler ve Benito Mussolini gibi liderler, çok geçmeden komşularına saldırarak, aynı yöntemi uygulayacaklardı.[10]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.