Loading AI tools
1818 Mary Shelley romanı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Frankenstein ya da Modern Prometheus, İngiliz yazar Mary Shelley (1797–1851) tarafından yazılan ve genç bir bilim insanı olan Victor Frankenstein'ın yarattığı alışılmışın dışında bir bilimsel deneyde garip şekilli ama akıllı bir yaratığın hikâyesini ele alan romandır. Shelley, hikâyeyi 18 yaşındayken yazmaya başladı ve romanın ilk baskısı, 1 Ocak 1818'de yazar 20 yaşındayken Londra'da isimsiz olarak yayımlandı.[1] Yazarın adı ilk kez 1823'te Fransa'da yayımlanan romanın ikinci baskısında yer aldı.
Frankenstein; or, The Modern Prometheus | |
Yazar | Mary Shelley |
---|---|
Ülke | Birleşik Krallık |
Dil | İngilizce |
Türler | Gotik roman, korku kurgu, hafif bilimkurgu |
Yayım | 1 Ocak 1818 (Lackington, Hughes, Harding, Mavor & Jones) |
Sayfa | 280 |
Shelley, 1814'te Avrupa boyunca seyahat ederek Gernsheim'de verdiği bir molada iki yüzyıl önce bir simyagerin deney yaptığı Frankenstein Kalesi'nden 17 km uzakta olan Almanya'nın Ren Nehri boyunca yolculuk etti.[2][3][4] Daha sonra hikâyenin geçtiği yer olan Cenevre (İsviçre) bölgesine gitti ve burada arkadaşları arasında -özellikle de sevgilisi ve gelecekteki kocası Percy Shelley- yaptığı sohbetlerin konusu arasında galvanizm ve benzeri esrarengiz fikirler yer aldı. Mary, Percy, Lord Byron ve John Polidori, en iyi korku hikâyesini kimin yazabileceğini görmek için bir yarışma düzenlemeye karar verdiler. Günlerce düşündükten sonra Shelley, canlı birini yaratan ve yaptığı şey yüzünden dehşete düşmüş bir bilim insanını tasavvur etti ve hayal ettiği şey, daha sonra romanının olay örgüsüne dönüştü.
Frankenstein, Gotik roman ve romantizm hareketleri unsurlarından etkilenmiştir. Yazdığı eser aynı zamanda, bilimkurgunun ilk örneklerinden biridir. Brian Aldiss, romanın daha sonraki bilimkurgu romanlarına benzeyen fantastik ögelerle önceki öykülerden farklı olarak merkezi karakterin "kasıtlı bir karar vermesi" ve fantastik sonuçlar elde etmek için "laboratuvarda modern deneyler yapması"ndan ötürü ilk gerçek bilimkurgu öyküsü olarak düşünülmesi gerektiğini savunmuştur.[5] Edebiyatta ve popüler kültürde önemli bir etkiye sahip olan Frankenstein; korku hikâyelerine, filmlere ve oyunlara etki etmiştir.
Romanın yayımlanmasından bu yana, canavarı nitelemek için "Frankenstein" ismi kullanılmaktadır. Bu kullanım bazen yanlış kabul edilir fakat bu ifadeyi kullanan eleştirmenler bu tanımlamayı, oturmuş ve kabul edilebilir bir ifade sayarlar.[6][7][8] Yaratık romanda "yaratık", "canavar", "iblis", "başarısızlık", "sefil", "arkadaş" ve "o" olarak adlandırılır. Victor Frankenstein ile konuşmasında kendini "Âdem olması gerekirken haksız yere mutluluktan mahrum edilen, cennetinden kovulmuş bir meleğe" benzetir. Ayrıca yaratığın okuduğu ve kitabın alt başlığıyla da bağlantılı olan Kayıp Cennet'teki Lucifer ile de kendini durumunun timsali olarak görür.
Frankenstein, çerçeve anlatı tekniği biçiminde Kaptan Robert Walton'un kız kardeşine yazdığı mektup ile başlar. Olaylar, 18. yüzyılda belirtilmemiş bir zamanda geçer ve mektubun tarihleri "17-" olarak verilmiştir.
Frankenstein romanı, Kaptan Robert Walton ve kızkardeşi Margaret Walton Saville arasında kurgusal bir yazışmayı belgeleyen mektup roman halinde yazılmıştır. Walton, başarısız bir yazar ve kaptan olup Kuzey Kutbu'nu keşfetmek ve bilimsel bilgiyi, şöhret elde etme umuduyla genişletmek için yola çıkmaktadır. Yolculuk sırasında geminin mürettebatı yaklaşık yarım mil ötede bir kızağa sabitlenmiş, köpekler tarafından çekilen bodur bir binek aracının kuzey yönüne doğru gittiğini ve üstüne insan suretinde ama devasa boyutlarda bir yaratık oturduğunu ve yaratığın köpekleri idare ettiğini görür. Mürettebat birkaç saat sonra ekip Victor Frankenstein adında neredeyse donmakta olan ve zayıflamış bir adamı kurtarır. Adam, Walton'un da aynı şeyi dert ettiğini fark eder ve ona başından geçen büyük ve benzersiz felaketleri anlatmaya başlar. Anlatılan hikâye, Frankenstein'ın anlatılarının çerçevesi olarak kullanılır.
Victor çocukluğundan bahsetmekle başlar. Napoli'de zengin bir Cenevizli ailede doğan Victor ve kardeşleri Ernest ile William, Caroline Beaufort'un oğlu olan Alphonse Frankenstein'ın çocukları olarak kimya yoluyla dünyayı daha iyi anlamak için teşvik edilirler. Victor küçük bir çocukken birbiriyle çelişen binlerce teoriyi birleştirerek ve çeşitli bilgilerin bataklığında çaresizce çırpınarak çökertilmiş sistemlerle uğraşır. Victor beş yaşındayken ailesi, hayatını koruyucu bir ailenin yanında sürdüren İtalyan asilzadesinin yetim kızı Elizabeth Lavenza'yı evlatlık edinir ve Victor, kıza daha sonra aşık olur. Bu süreçte Victor'un ebeveynleri Alphonse ve Caroline, William'ın dadısı olacak Justine Moritz adlı başka bir yetim, evlatlık alır.
Almanya'daki Ingolstadt Üniversitesi'nden ayrılmadan önce annesi kızıl hastalıktan ölür ve Victor, annesinin yasıyla baş etmek için kendini deneylere gömer. Üniversitede, kimya ve diğer bilim dallarından oldukça başarılı olup yakın bir sürede canlı olmayan maddelere hayat vermek için gizli bir teknik geliştirmektedir. Sonunda, bir insan türü yaratmayı üstlenir fakat küçük parçaların detayları kendi hızını yavaşlatacağını düşündüğünden 2,4 metre boyunda ve orantılı uzuvlara sahip devasa boyutlarda bir yaratık geliştirmeye karar verir. Güzel bir yaratık yaratma niyetine rağmen yaratığın gözleri ve teni sarıydı. Ayrıca sapsarı teni yaratığın teni ve altlarındaki damarları zar zor örtmektedir. Çalışmasından iğrenen Victor, yaratık uyandığında ondan korkup kaçar. Sokakları dolaşırken çocukluk arkadaşı Henry Clerval ile karşılaşır ve Henry'yi kendi evine götürür. Henry'nin canavarı görmesinden çekinir fakat canavarın kaçmasıyla bununla uğraşmak zorunda kalmaz.
Victor, hastalanır ve Henry kendisine bakar. Dört aylık bir nekahet döneminden sonra erkek kardeşi William'ın öldürüldüğünü öğrenince evine döner. Victor, Cenevre'ye ulaştığında canavarı olay mahallinde görür ve canavar dağa tırmanırken ondan kendisinin sorumlu olduğuna inanır. William'ın dadısı Justine Moritz, Caroline'in minyatür bir portresini içeren William'ın madalyonunun cebinde bulunmasıyla William'ı öldürme suçundan yargılanır ve suçlu bulunur. Victor, gerçeği anlatsa da kimsenin kendisine inanmayacağını bildiği için çaresizce sessiz kalır. Justine cinayet suçundan idam edilir.
Keder, üzüntü ve suçluluk duygusu içindeki Victor dağlara çekilir. Yaratık onu bulur ve yaşadıklarını Victor'un bilmesini ister.
Düşünebilen ve konuşabilen yaratık, hayatının ilk günlerini doğada yalnız başına geçirmiş; insanlarından kendisinden korktuğunu ve nefret ettiğini anlayarak, saklanmaya başlamıştır. Bir kulübeye bağlı terk edilmiş bir yapıda yaşarken orada yaşayan fakir bir aileye ilgi duyar ve ihtiyatlı bir şekilde aile için odun toplamaya başlar. Aylarca ailenin arasında gizlice yaşayan yaratık, onları dinleyerek konuşmayı öğrenmiş ve ormanda kayıp kitap çantasını keşfetmesiyle okumayı öğrenmiştir. Bir gölette yansımasını gördüğünde fiziksel görünüşünün korkunç olduğunu fark eder ve görünüşünün normal insanları nasıl korkuttuğu anlayınca dehşete kapılır. Bununla birlikte, arkadaşı olma umuduyla ailenin yanına yaklaşır. Başlangıçta ailenin görme engelli babasıyla arkadaşlık kurmayı başarır fakat ailenin diğer üyeleri korkup evden kaçınca yaratık öfkelenir ve evden ayrılır. Ardından yaratıcısının kendisini nefret ettiği bir dünyaya getirdiği için yaratıcısından intikam alacağına dair yemin eder. Victor'un günlüğündeki ayrıntıları kullanarak Victor'un Cenevre'deki aile mülküne gider, William'ı öldürür ve kurbanının madalyonunu Justince'in elbisesine yerleştirir.
Yaratık, canlı bir varlık olarak mutlu olma hakkı olduğunu savunur ve Victor'dan kendisi gibi bir kadın eş yaratmasını ister. İsteği gerçekleşirse Güney Amerika'nın uçsuz bucaksız ormanlarına giderek ortadan kaybolacağına söz verir. Talebinin reddedilmesi halinde ise Victor'un sağ kalan arkadaşlarını ve sevdiklerini öldüreceğini ve onu tamamen mahvedinceye kadar durmayacağını söyler.
Victor, ailesinin başına kötü şeyler gelebileceği endişesiyle yaratığın fikrini gönülsüzce kabul eder. Yaratık, süreci gizlice izleyeceğini söyler.
Clerval, İngiltere'ye kadar Victor'a eşlik eder ve İskoçya'nın Perth kentine varınca Victor'un ısrarıyla ayrılır. Victor, yaratığın onu takip ettiğinden şüphelenmektedir. Orkney Adaları'nda kadın yaratık üzerinde çalışırken yaratacağı kadının yaratıktan nefret edecek biri ya da yaratıktan daha şeytani biri olması halinde yaşanabileceklerden endişe duyar. Ayrıca iki yaratığın insanoğlunun ölümüne yol açabilecek bir ırkın oluşmasına neden olabileceğini düşünür. Yaratığı pencerede görünce yaratığın kendisini gerçekten takip ettiğini anlayan Victor, tamamlanmamış kadın yaratığı parçalara ayırır. Yaratık olanlardan sonra çalışmaya devam etmesi için Victor'u tehdit eder ancak Victor, yaratığın kötü olduğuna, eşini de kötü yapacağına ve çiftin tüm insanlığı tehdit edeceğine inanmaktadır. Victor, çalışmayı yok edince yaratık kendisine şimdi ayrılacağını ama Victor'un düğün gecesinde yeniden görüşeceklerini söyler. Victor, bu tehdidi kendi yaşamına yönelik olarak algılar ve mutlu olduğu bir anda yaratığın kendisini öldüreceğine inanır.
Victor, İrlanda'ya geldiğinde Clerval'i öldürmek suçlamasıyla tutuklanır. Yaratık, Clerval'i boğarak öldürmüştür ve yaratıcısının geldiği yerde bulunması için cesedi terk etmiştir. Victor beraat eder ve Elizabeth'e kendi babasından kalan mirasın bir kısmını Elizabeth'e teslim eden babasıyla Cenevre'deki evine döner.
Cenevre'de Elizabeth'le evlenme hazırlığında olan Victor, kendini tabancalarla ve bir hançerle silahlandırarak yaratıkla savaşmaya hazırlanır. Victor, düğünlerinin ertesi gecesi Elizabeth'e odasında kalmasını söyler, kendisi ise "iblis"i aramaktadır. Victor evde arama yaparken yaratık, Elizabeth'i boğarak öldürür. Victor, Elizabeth'in cesedini işaret eden Yaratık'ı pencereden görür ve onu vurmaya çalışır ancak yaratık kaçar. Cenevre'ye döndükten sonra Victor'un babası, yaşlılıktan ve Elizabeth'in ölümünden birkaç gün sonra zayıf düşer ve ölür. İntikam almak isteyen Victor, yaratığı Kuzey Kutbu'na kadar takip eder ancak yorgunluktan bitkin düşer ve hipotermiye yakalanır.
Victor'un anlatımının sonunda Kaptan Walton, hikâyeyi anlatmaya devam ederek Victor'un çerçeve anlatımını bitirir. Yaratık kaybolduktan birkaç gün sonra gemi buz parçaları arasında kapana kısılır ve Walton ekibinin geri kalanı serbest bırakıldıktan sonra güneye dönmek için ısrar etmeden önce birçok mürettebat soğuktan ölür. Walton, Victor'un hikâyesini bir uyarı olarak görür ve gemiyi çevirmeye karar verir.
Victor kısa bir süre sonra ölür ancak ölmeden önce Walton'a "kendini hırslara kaptırmaktan kaçın" der. Walton, gemisinde ve Victor'un cesedini yas tutan yaratığı fark eder. Yaratık, Walton'a Victor'un ölümünün kendisine huzur getirmediğini aksine, işlediği suçların onu tamamen yalnız bıraktığını söyler. Yaratık, lombozdan dışarı, geminin yanında duran buzulun üstüne atlayarak çok geçmeden dalgalarla sürüklenip karanlığın içinde, uzaklarda gözden kaybolur.
1816 yılının yağışlı yazı olan "Yaz Yaşanmayan Yıl" sırasında dünya 1815'te Tambora Dağı'nın patlaması sonucu uzun bir soğuk volkanik kışa kilitlendi.[9] 18 yaşındaki Mary Shelley ve sevgilisi -daha sonra kocası olacak olan- Percy Bysshe Shelley, İsviçre'de Cenevre Gölü'nden Villa Diodati'de Lord Byron'u ziyaret etti. Hava, sürekli olarak çok soğuk ve kasvetli olduğu bu yaz, planladıkları açık hava etkinliklerini gerçekleştiremeyince grup, şafak vaktine kadar evin içinde inzivaya çekildi.
Byron'un villasında şömine başında otururken grup Fantasmagoriana adlı kitaptan Fransızcaya tercüme edilen Alman hayalet hikâyeleri okuyarak zamanını geçirdi.[10] Daha sonra Byron, "herkesin bir hayalet hikâyesi yazması"nı önerdi.[11] Bir hikâye tasarlayamayan genç Mary, endişelendi: "Hikâye düşündün mü? [Bu soru] bana her sabah soruldu ve küçük düşürücü bir olumsuzlukla cevap vermek zorunda kaldım."[12] Yaz ortasının bir akşamında tartışmalar yaşam ilkesinin doğasına çevrildi. "Belki de bir ceset yeniden hayat bulacaktı." dedi ve "Galvanizm böyle şeyleri simgelemişti." diye ekledi Mary.[13] Gece yarısından sonra inzivaya çekilmişlerdi. Mary, uyumakta zorlandı ve yarı uyur yarı uyanık hâldeyken bir "uyanık düş" gördü ve gördüğü bu hayalin dehşetiyle irkildi.[14]
Eylül 2011'de gök bilimci Donald Olson, önceki yıl Cenevre Gölü villasını ziyaret ettikten ve ayı ile yıldızların hareketi hakkındaki verileri inceledikten sonra Mary'nin "uyanık düş"ünün Lord Byron'un herkesin bir hayalet hikâyesi yazmasını önerdikten birkaç gün sonra 16 Haziran 1816'da "saat 2 ila 3 arasında" gerçekleştiği sonucuna vardı.[15]
Mary, kısa bir hikâye olacağını varsaydığı şeyi yazmaya başladı. Percy Shelley'nin cesaretlendirmesiyle hikâyeyi tam teşekküllü bir roman haline getirdi.[16] Daha sonradan İsviçre'deki o yaz mevsimini, "çocukluktan hayata attığı ilk adım" olarak yorumladı.[17] Shelley romanın ilk dört bölümünü, kız kardeşi Fanny'nin intiharının ardından birkaç hafta içinde yazdı.[18] Byron, Balkanlar 'ı gezerken duyduğu vampir efsanelerine dayanan bir parça yazmayı başarmış ve John Polidori romantik vampir edebiyat türünün atası olan The Vampyre'ı (1819) yaratmıştır. Böylece efsanevi bu iki hikâye, bu özel toplantılardan çıkmıştır.
Grup aydınlanma ve karşı-aydınlanma fikirlerinden de bahsetti. Shelley, aydınlanma fikrinin siyasi liderlerin güçlerini sorumlu bir şekilde kullanmaları halinde toplumu ilerletebileceğini ve büyütebileceğini bununla birlikte yanlış kullanılmış romantik fikrin toplumu yok edebileceğini düşünüyordu.[19][20]
Mary ile Percy Bysshe Shelley'nin 1818'deki ilk üç ciltlik baskısı (1816-1817 yazısı) ve Mary Shelley'nin yayıncısı için hazırlanmış temiz bir kopyası, şu an Oxford'daki Bodleian Kütüphanesi'nde yer almaktadır.[21] 2008'de Bodleian, Mary Shelley'nin orijinal metninin Percy Shelley'nin eklemeleri ve müdahaleleri ile karşılaştırmalarını içeren, Charles E. Robinson tarafından düzenlenmiş Frankenstein'ın yeni bir basımını yayımladı.[22]
Shelley, yazısını Nisan/Mayıs 1817'de tamamladı ve Frankenstein ya da Modern Prometheus, 1 Ocak 1818'de[23] küçük bir Londra yayınevi olan Lackington, Hughes, Harding, Mavor, & Jones tarafından basıldı.[24][25] İsimsiz olarak, Percy Bysshe Shelley tarafından Mary için yazılmış bir önsöz ve babası filozof William Godwin'e ithaf ile yayımlandı. 19. yüzyılın ilk baskılarında kullanılan standart "üçlü katmanlı" formatta sadece 500 kopyadan oluşan üç cilt halinde piyasaya sürüldü.
Frankenstein'ın ikinci baskısı, Richard Brinsley Peake tarafından yazılan Presumption; or, the Fate of Frankenstein adlı piyesin başarısından sonra 11 Ağustos 1822'de iki cilt halinde yayınlandı (G. ve W. B. Whittaker tarafından) yayımlandı.[26] Bu baskıda, kitabın yazarı olarak kapakta Mary Shelley'nin adı yer almıştır.
31 Ekim 1831'de Henry Colburn & Richard Bentley tarafından yayımlanan tek bir ciltlik "popüler" baskısı ortaya çıktı.[27] Mary Shelley, bu baskıda hikâyeyi kısmen daha radikal hâle getirmek için ağır bir şekilde revize etti ve hikâyenin oluşumunun biraz süslenmiş halini içeren uzun bir yeni önsöz yazdı. 1818 yılındaki metni birkaç basım takip ederken, bu basım en çok yayımlanan ve okunan basımdır.[28] Bazı uzmanlar, eserin orijinal versiyonunu tercih ederek bu versiyonun, Mary Shelley'nin hayal gücünün ruhunu koruduğunu belirtmektedir.
2008 yılında Charles E. Robinson'ın düzenlediği The Original Frankenstein adlı romanın yeni baskısı yayınlandı. Robinson, Mary Shelley tarafından yazılan orijinal elyazmasını inceledi ve Percy Bysshe Shelley'nin yaptığı düzenlemeleri kaydetti.[29]
Frankenstein, yarattığı canavarı reddetmesiyle yaratığa bir isim vermemiş, bu da kimlik eksikliğine yol açmıştır. Roman boyunca "yaratık", "canavar", "iblis", "başarısızlık", "sefil", "arkadaş" ve "o" gibi sözcüklerle nitelenmiştir. Frankenstein, 10. Bölüm'de yaratıkla sohbet ettiğinde yaratık için "iğrenç canavar", "aşağılık iblis", "iğrenç yoldaş" gibi tanımlar kullanır. Frankenstein'ın anlatımları boyunca Shelley yaratığı "Âdem" olarak nitelemiştir.[31] Shelley, şu epigrafla Aden bahçesindeki ilk insana gönderme yapmıştır:
Ey Yaratan, ben mi istedim, çamurumdan
Beni, insanı yoğur diye, ben mi yakardım sana
Karanlıktan beni çıkart diye?—John Milton, Kayıp Cennet (X. 743–5)
Yaratık, daha sonraki çalışmalarda kadavradan meydana gelen ve elektrik kullanımı ile yeniden canlandırılan bütün vücut parçalarının bir bileşimi olarak tanımlansa da bu açıklama Shelley'nin çalışmasıyla tamamen uyumlu değildir: hem elektrik kullanımı hem de Frankenstein'ın canavarının arıtılmış görüntüsü, James Whale'in 1931'de popüler olan hikâyenin film uyarlaması ve yaratığa dayanan diğer ilk film çalışmaların bir sonucudur. Shelley'nin orijinal eserinde Dr. Frankenstein daha önce bilinmeyen yaşamın temel ilkesini keşfeder ve bu kavrama, cansız maddeye canlılık kazandıran bir yöntem geliştirmesine izin verir ancak sürecin tam doğası büyük ölçüde belirsiz kalır. Doktor, bu gücü kullanmada oldukça tereddüt ettikten sonra iki yıl boyunca yaratığın vücudunu titizlikle inşa eder ve belirtmediği süreci kullanarak yaratığa hayat verir.
Yaratık çoğu kez yanlış bir şekilde "Frankenstein" olarak adlandırılmaktadır. 1908 yılında bir yazar konu hakkında "Kültürlü insanlar tarafından bile korkunç canavarı tanımlarken 'Frankenstein' teriminin neredeyse evrensel olarak yanlış kullanıldığını görmek oldukça tuhaf." sözlerini dile getirmiştir.[32] Edith Wharton'un The Reef (1916) romanında "bebek Frankenstein" olarak yaramaz bir çocuk şeklinde tanımlanmıştır.[33] David Lindsay'in 12 Haziran 1844'te The Rover'da yayımlandığı "The Bridal Ornament"te "Zavallı Frankenstein'ın yapımcısı" olarak bahsedildi. Whale'in sinematik Frankenstein'ın yayımlanmasından sonra insanların çoğu yaratık için "Frankenstein" demeye başladı. Bu durum Frankenstein'ın Gelini (1935) ve İki Açıkgöz Frankenstein'a Karşı (1948) gibi filmlerin de dahil olduğu Frankenstein filmlerinde sürmeye devam etti. Ayrıca, hikâyenin gelecekteki sahnelenme ve uyarlamaları, kötü bir laboratuvar asistanı Igor ya da Ygor'u içerirken orijinal öyküde böyle bir karakter yer almamaktadır.
Mary Shelley, Frankenstein adını gördüğü bir rüyadan türettiğini ileri sürmüştür. Bununla birlikte, orijinalliğe dair kamusal iddialarına rağmen, Shelley'nin gerçek ilham kaynağı olarak bir takım diğer kaynaklar öne sürülmüştür. Alman ismi olan Frankenstein, "Frank taşı" anlamına gelmektedir ve Darmstadt, Hesse'deki Frankenstein Kalesi (Burg Frankenstein) ile Palatinate'ta bir kasaba olan Frankenstein'daki Frankenstein Kalesi dahil olmak üzere Almanya'daki çeşitli yerlerle bağlantılıdır. Ayrıca Bad Salzungen'de Frankenstein adında bir kale ve Saksonya'da Frankenstein adında bir belediye de mevcuttur. 1945'te şu an Aşağı Silezya Voyvodalığı'nde bir şehir olan Ząbkowice Śląskie, çoğunlukla Almanlardan oluşmaktaydı ve Almancadaki adı Frankenstein idi ve 1606'da mezarcıların etrafında dönen bir skandala imza atan bir mekândı. Buranın da yazar için bir ilham kaynağı olduğu ileri sürülmüştür.[34] Son olarak Franconia'dan aristokrat Franckenstein Hanedanı isim hakkında iddialarda bulunmuştur.
Radu Florescu, Mary ve Percy Shelley'nin İngiltere'ye geri döndükleri sırada 1814'te Darmstadt yakınlarındaki Frankenstein Kalesi'ni ziyaret ederek İsviçre'ye gittiklerini savunmuştur. Bu kale, ünlü bir simyager olan Conrad Dippel'in insan vücudu üzerinde deneyler yaptığı bir yerdi ve Florescu, Mary'nin yazmış olduğu eserin orijinalliğini sağlamak için yaptığı ziyaretten bahsetmediğini gerekçe göstermiştir.[35] A. J. Day'ın edebi bir denemesi, Florescu'nun Mary Shelley'nin tanıdığı ve ilk romanı yazmadan önce Frankenstein Kalesi'ni ziyaret ettiğini desteklemektedir.[36] Day, Mary Shelley'nin 'kayıp' dergilerinde yer alan Frankenstein Kalesi'nin iddia edilen tanımının detaylarını ele almıştır. Jörg Helene'e göre, 'kayıp dergiler' ve Florescu'nun iddiaları doğrulanamamıştır.[37]
"Victor" adının muhtemel kaynağı, Shelley üzerinde büyük bir etkisi olan John Milton'ın Kayıp Cennet'nden gelmektedir ve eserin açılışında yer alan bir epigrafta Kayıp Cennet'ten bir alıntı yer almakta ve eserin yaratığı da bu kitabı okumaktadır.[38][39] Milton, bu eserinde sıklıkla Tanrı için "Victor" sözcüğünü kullanırken Shelley de Victor karakterine birine hayat vererek Tanrıcılık oynama rolü vermiştir. Buna ek olarak Shelley'nin betimlediği yaratık, Kayıp Cennet'teki Şeytan karakterine çok şey borçludur ve yaratık, epik şiiri okuduktan sonra şiirdeki şeytan karakteriyle empati kurduğunu söylemektedir.
Victor ile Mary'nin kocası olan Percy Shelley arasında pek çok benzerlik mevcuttur. "Victor" adı, Percy Shelley ile kardeşi Elizabeth'in birlikte yazdığı Original Poetry by Victor and Cazire adlı şiir koleksiyonunda Percy Shelley'nin mahlasıydı.[40] Victor Frankenstein için Mary Shelley'nin modellerinden birinin Eton'da "elektrik ve manyetizma ile barut ve sayısız kimyasal reaksiyon deneyleri yapan" ve Oxford'daki odalarında bilimsel ekipmanlar olan Percy olduğunu söylenmektedir.[41] Percy Shelley, güçlü politik bağlantıları olan ve Sir Bysshe Shelley'nin soyundan gelen zengin bir ülke şövalyesinin ilk doğan oğluyken eserdeki Victor, kendi soyunu "Soyum Cenevreli, ailem o cumhuriyetin en seçkin ailelerindendir. Atalarım kuşaklar boyu müsteşarlık, meclis üyeliği yaptılar. Babam ise saygınlık ve itibarla çeşitli kamu görevlerinde bulundu. Tanıyan herkes onun dürüstlüğüne ve kamu işlerinde gösterdiği sonsuz titizliğe hayranlık duyardı. Gençliğinin büyük bölümünü durmaksızın ülke işleriyle uğraşarak geçirmişti." cümleleriyle anlatmaktadır. Percy'nin Elizabeth adlı bir kız kardeşi varken Victor'un evlat edinilen kız kardeşinin adı Elizabeth'tir.
22 Şubat 1815'te Mary Shelley iki ay erken doğum yaptı ve bebek iki hafta sonra öldü. Percy, bu erken doğan bebeğin durumu hakkında pek endişelenmemiş ve Mary'nin üvey kız kardeşi Claire ile gitmiştir.[42] Victor ise yaratığın canlandığını görünce dairesinden kaçmasına rağmen bir çocuğun ebeveynine yaklaşması gibi yaratık ona yaklaşma başlamıştır. Victor'un yaratık üzerindeki sorumluluğu konusu kitabın ana temalarından biridir.
Modern Prometheus romanın alt başlığıdır fakat günümüzdeki bazı modern baskılarda bu kısım sadece girişteki önsözlerde yalnız yer almaktadır. Yunan mitolojisinin sonraki versiyonlarında Prometheus, Zeus'un emriyle insanoğlu yaratan bir Titan'dı ve tanrıların biçimime sahip bir varlık yaratarak ona ruh üfler. Prometheus; insanlara avlanmayı, okumayı ve hastalarını iyileştirmeyi öğretir ve insanlardan kalitesiz adakları kabul etme konusundan Zeus'u kandırınca Zeus, insanoğlundan ateşi alır. Prometheus, ateşi insanoğluna vermek için Zeus'ta çalar. Zeus, bu durumu öğrendiğinde Prometheus'u Kafkasya kayalıklarına bağlayarak sonsuza kadar cezalandırır ve burada her gün bir kartal gelip Prometheus'un karaciğerini parçalar ve ölümsüzlüğünden ötürü Prometheus ertesi gün yeniden var olur. Sonsuza kadar burada cezasını çekip yalnız kalması amaçlanan Prometheus'u, sonunda Herakles (Herkül) kurtarır. Yunan mitolojisindeki Titan Prometheus, Victor Frankenstein ile paralel bir hikâyeye sahiptir. Victor'un yeni yollarla insanı yarattığı çalışma ile Titan'ın insan yaratmada yaptığı yenilikçi çalışmayı yansıtmaktadır. Bazıları Mary Shelley'nin Prometheus'u kahraman olarak görmediğini daha ziyade bir şeytanın parçası olarak gördüğünü, insanoğluna ateşi verdiği için sorumlu tuttuğunu ve insan ırkını et yemeye teşvik ettiğini savunmaktadır.[43]
Prometheus, Latin efsanelerinde de yer alır fakat farklı bir hikâyeye sahiptir. Bu versiyonda Prometheus, insanı çamur ve sudan yaratır ki bu da Frankenstein temalarıyla bağlantılıdır. Victor, doğa kanunlarına karşı çıkar ve sonunda yarattığı şey tarafından cezalandırılır.
Byron özellikle Eshilos tarafından yazılan Zincire Vurulmuş Prometheus oyununa bağlanmıştı ve Percy Shelley yakın bir zaman içinde kendi Prometheus Unbound (1820; Zincire Vurulmuş Prometheus) eserini yazacaktı. "Modern Prometheus" terimi, Immanuel Kant tarafından Benjamin Franklin'e ve onun elektrik deneylerine yönelik kullanılmış bir terimdir.[44]
Shelley, çalışmasına bir dizi farklı kaynak eklemiştir. Ovidius'un Promethean miti bunlardan biridir. John Milton'ın Kayıp Cennet'iyle Samuel Taylor Coleridge'ın Yaşlı Gemici eserlerinin etkisi romanda açıkça görülmektedir. Mary, Humphry Davy'nin Elements of Chemical Philosophy adlı kitabından Frankenstein'ın karakteri için bazı fikirler kazanmış olabilir. Fransız Devrimi'ne yapılan atıflar romanda yer almaktadır. François-Félix Nogaret'nin Le Miroir des événemens actuels, ou la Belle au plus offrant (1790) eseri olası kaynaklar arasındadır.[45]
Son otuz yıl kadar bir süredir, birçok yazar ve tarihçi, popüler bazı doğa filozoflarını (şimdi fizik bilimciler olarak adlandırılmaktalar) birkaç önemli benzerlik nedeniyle Shelley'nin eseriyle ilişkilendirmeye çalışmıştır. Shelley'nin çağdaşları arasındaki en önemli iki filozoftan ilki, Londra'daki biyo-elektrik galvanizmi yoluyla insanı canlandırmada birçok kamuoyu girişiminde bulunan Giovanni Aldini'yken[46] diğeri, İnsan hayatını uzatmak için kimyasal yollar geliştirmeyi destekleyen Johann Konrad Dippel idi. Shelley, hem bu adamların hem de faaliyetlerinin farkında iken yayımladığı veya yorumladığı notların hiçbirinde bunlardan veya deneylerinden bahsetmemektedir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.