Felsefede ustura, bir olguya ilişkin olasılık dışı açıklamaları ortadan kaldırmaya veya gereksiz eylemlerden kaçınmaya yarayan ilkeleri ifade etmek için kullanılır.
Usturalara örnek olarak aşağıdakiler gösterilebilir:
- Ockham'ın usturası: Daha basit açıklamaların doğru olma olasılığı daha yüksektir. Gereksiz veya olanaksız varsayımlardan kaçının.
- Hanlon'un usturası: Aptallıkla açıklanabilecek olanı hiçbir zaman kötülük ile ilişkilendirmeyin.
- Hitchens'ın usturası: Delil olmadan iddia edilen şey, delil olmadan reddedilebilir.
- Hume'un giyotini: Olması gereken şey, olan şeyden çıkarsanamaz. "Herhangi bir etkiye bağladığımız neden o etkiyi ortaya çıkarmaya yeterli değilse, ya bu nedeni bir kenara atmamız ya da ona, etki ile orantılı olmasını sağlayacak nitelikler eklememiz gerekir."[1]
- Newton'un alevli lazer kılıcı: Deney veya gözlemle karara bağlanamayan konu tartışmaya layık değildir.
- Sagan standartı: Olağanüstü iddialar olağanüstü delilleri gerektirir.[2]
- Popper'ın yanlışlanabilirlik ilkesi: Bir teorinin bilimsel olarak değerlendirilebilmesi için o teorinin yanlışlanabilir olması gerekir.
- Grice'ın usturası: Bir basitlik ilkesi olarak, dilbilimsel açıklamalarda konuşma ile ilgili imalar semantik bağlama tercih edilmelidir.
İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma. Say Yayınları. 6 Eylül 2017. s. 112. ISBN 6050206104.