Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Barış Pınarı Harekâtı kronolojisi, 9 Ekim 2019 tarihinde başlayan Barış Pınarı Harekâtı'nın tarihsel kronolojisidir.
Harekâta yönelik hazırlıklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump'la Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) sahip olduğu bölgelere karşı askerî operasyon planı hakkında 6 Ekim 2019 tarihinde yaptıkları telefon görüşmesinden sonra, ABD kuvvetlerinin Türkiye'nin Fırat nehrinin doğusunda yer alan sınırlarındaki konumlarından çekilmesiyle birlikte başladı[1][2] ABD hükûmeti, Türkiye'nin düzenlediği operasyonu desteklemediğini söylese de, Beyaz Saray 6 Ekim 2019'da müdahaleye karışmayacağını ve bölgedeki tüm ABD personelinin olası bir ABD-Türkiye arasındaki gerginliği önlemek için çekileceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bu gelişmenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) SDG'ye saldırmaları için onay verdikleri anlamına gelmediğini ifade ederken, SDG sözcülüğü ABD tarafından ihanete uğradıklarını belirtti.[3] ABD yönetimi ayrıca, bir grubu bir NATO müttefiki aleyhine silahlandırmamak amacıyla SDG'ye yardımları keseceği bildirdi.[4]
ABD, Türkiye'yle operasyon öncesinde terörizme karşı istihbarat paylaşımı çerçevesinde Kuzey Suriye'ye yönelik keşif uçakları ve diğer kaynaklardan videolar paylaşmaktaydı, ancak 7 Ekim itibarıyla istihbarat paylaşımını durdurdu. ABD kaynakları, operasyonda önce paylaşılan istihbaratın SDG hareketleri ve pozisyonlarının belirlenmesinde kullanılmış olabileceğini belirtti. Aynı kaynaklar, ABD savaş uçakları ve İHA'larının ABD'nin sahadaki kuvvetlerini koruma amacıyla bölgede kalmaya devam edeceğini, ancak Türk Hava Kuvvetleri uçaklarına karşı koymayacaklarını açıkladı.[4][5]
8 Ekim 2019'da TSK, SDG'ye gönderildiğini iddia ettiği, Irak'tan Suriye'ye giden bir silahlı araç konvoyunu bombaladığını bildirdi.[6] Aynı gün Rusya Özel Kuvvetleri, Deyrizor'dan Suriye Silahlı Kuvvetleri ve SDG tarafından tutulan alanlar arasında Fırat nehri üzerinde geçiş yaptı.[7] SDG, Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin Menbic şehrine girmeye hazır olduğunu açıklarken, Suriye hükûmeti, TSK'nın şehre girmesini engellemek için Menbic yakınlarına Suriye ordusunun konumlandırıldığını bildirdi.[8] Aynı gün, TSK Rasüleyn'i bombaladı ve belirlediği hedeflere makineli tüfeklerle ateş açtı.[9]
Operasyon 9 Ekim 2019 günü[not 1] Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçakların hava saldırıları ve Suriye Demokratik Güçleri'nin hakimiyetinde bulunan Tel Abyad, Rasüleyn, Ain Issa ve Kamışlı bölgelerini hedef alan top atışlarıyla başladı.[10][11][12][13]
Gün içerisinde Suriye'den Nusaybin'e altı roket fırlatıldı.[14][15][16] Saldırıda üç sivil öldü.[17] Rasüleyn'de SDG kontrolü altındaki bir bölgeden Ceylanpınar'a 2 havan mermisi atıldı. Şanlıurfa'nın Akçakale, Birecik ve Ceylanpınar ilçeleri ile Mardin'in Nusaybin ilçesindeki bazı noktalara yapılan saldırılarda üç kişi hayatını kaybetti, 46 kişi de yaralandı.[17][18] Türk kaynakları söz konusu saldırıların "PKK/YPG" tarafından yapıldığını iddia etmektedir.
Sınır ötesi bombardımanına cevaben SDG, Türkiye'nin sivilleri hedef aldığını iddia etti[19] ve Amerika Birleşik Devletleri'ni Suriye'nin kuzeyi üzerinde uçuşa yasak bölge kurmaya çağırdı.[20] SDG ayrıca, operasyonun başlamasına cevaben IŞİD karşıtı operasyonları durduracaklarını açıkladı.[21] SDG TSK'nın "Rasüleyn'in içinden saldırıları başlatmak için bölgelerimizdeki uyuyan hücreleri harekete geçirdiğini" belirterek bir grubu ele geçirdiğini duyurdu.[22] SDG, TSK ile Tell Halaf ve Suluk şehrinin merkezinde karşı karşıya geldiklerini, bununla birlikte Rasüleyn'in güneyindeki Tuwaimiya köyünde sivillere saldıran IŞİD hücre üyeleriyle de çatışmaya girdiğini bildirdi.[23] Bununla birlikte IŞİD mensuplarının tutulduğu El-Chirkin cezaevi duvarlarının TSK'a bağlı uçaklarla vurulduğunu belirtti ve bunun "cezaevindeki IŞİD mensuplarının kaçmasına yönelik bir teşebbüs olduğunu" iddia etti.[24]
Günün sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri, operasyonun yer aşamasının Tel Abyad da dahil olmak üzere üç noktadan başladığını duyurdu.[25]
Operasyonun başladığı gün olan 9 Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup gönderdi. Geleneksel diplomatik ifadelerden farklı bir üslupla yazılan ve 16 Ekim günü basına yansıyan mektupta şu içerik yer aldı;[26]
- “Sayın Başkan,
- İyi bir anlaşmaya varalım! Binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olmak istemezsiniz ve ben de Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemem – ki bunu yaparım. Rahip Brunson sırasında size zaten bunun küçük bir örneğini gösterdim.
- Bazı sorunlarınızı çözmek için çok çalıştım. Dünyayı hayal kırıklığına uğratmayın. İyi bir anlaşma yapabilirsiniz. [SDG Genel Komutanı] General Mazlum sizinle müzakere etmeye istekli ve geçmişte asla vermeyecekleri tavizleri vermeye de istekli. Onun bana yazdığı, benim yeni aldığım mektubun bir kopyasını size gönderiyorum.
- Bu işi doğru ve insancıl bir şekilde hallederseniz, tarih sizi iyi hatırlayacaktır. İyi şeyler yaşanmazsa, tarih sizi sonsuza dek bir şeytan olarak hatırlar. Sert adam olma. Aptallık etme!
- Seni daha sonra arayacağım…”
Mektuba Türkiye'nin yanıtıyla ilgili konuşan bir hükûmet yetkilisi "Mektup Erdoğan tarafından reddedilerek çöpe atıldı" ifadelerini kullandı. Ayrıca mektup, "diplomatik nezaketten yoksun" olarak nitelendi ve "Bu mektuba verilen en net yanıt aynı gün saat 16.00'da Barış Pınarı Harekâtı'nın başlatılmasıdır" açıklaması yapıldı.[27]
10 Ekim 2019 sabahı şafaktan önce, Türk Silahlı Kuvvetleri resmen Suriye Demokratik Güçleri'ne saldırıya başladı; ayrıca kuzey Suriye'de 181 hedefi vurduklarını ve Türkiye tarafından desteklenen 14.000 Suriyelinin de saldırılarda yer aldıkları bildirildi. Günün ilerleyen saatlerinde Suriye Demokratik Güçleri ile El-Bab yakınlarında Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu arasında çatışma çıktığı bildirildi.[28] Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu, Tel Abyad bölgesinde ilerleyerek Tabatin ve El-Muşrifah köylerini ele geçirdi.[29] Akşam saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri 11 köyün kontrol altına alındığını açıkladı.[30]
Türkiye'deki medyada çıkan haberlere göre, operasyonun ikinci gününde SDG'nin Türkiye'ye yönelik havan ve roket atışları sonucunda toplam 7 sivil hayatını kaybetti ve 85 sivil yaralandı.[31][32][33][34][35][36] TSK'nın bombardımanının ardından kentlerden 70.000 civarında kişi göç etti.[37][38]
Kamışlı'dan açılan ateş sonucunda Nusaybin'de çekim yapan iki Anadolu Ajansı muhabiri yaralandı. Olay, Türkiye'deki televizyon kanallarında canlı olarak yayınlandı.[39] SDG Sözcüsü Kino Gabriyel ise bir açıklama yaparak Nusaybin ve diğer merkezleri hedef aldıkları yönündeki iddiaları reddetti.[40] Suruç'ta iki sivil, SDG'nin açtığı havan topu ateşiyle öldü, Türkiye'de 9 kişi öldü.[41] TSK, Suruç'a açılan ateşe karşılık olarak sınırın karşısındaki Ayn el-Arab'a top atışı yaptı.[42]
Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada harekâtın "Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BM Güvenlik Konseyi'nin terörle mücadeleye yönelik kararları ile Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı" çerçevesinde yapıldığını[43] söyledi. Akar ayrıca operasyonun başlamasından itibaren 11 Ekim'e kadar geçen sürede 342 kişinin etkisiz hale getirildiğini belirtti.[43][44]
Suriye Ulusal Ordusu (SUO), Tel Abyad'ın güneydoğusunda bulunan Halawa köyünü ele geçirdiğini duyurdu.[45] TSK ve SUO, daha sonra Tell Halaf'ın ele geçirildiğini açıkladı ve köyün içinden bir video yayınladı.[46] Kamışlı'da, IŞİD'in bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda 5 sivil öldü. TSK bombardımanı sonucu bir hapishane zarar gördü ve daha önce SDG nezaretinde gözaltında tutulan beş IŞİD üyesi kaçtı.[47]
SDG 11 Ekim gününe dair bilanço yayınladı. Bildiride; Silok ve Tel Abyad'da 11 SUO mensubu ve iki SDG mensubunun öldüğü, beş SDG mensubunun ise yaralandığı; Rasüleyn'de 94 SUO mensubunun ve 20 SDG'linin öldüğü, 80 SUO mensubunun yaralandığı; Kobani'de SDG'li bir keskin nişancı tarafından açılan ateş sonucu bir askerin öldüğü; Amude'de 1 SDG'linin öldüğü, 2'sinin ise yaralandığı iddia edildi. Kamışlı'da 6 SDG'li ve çok sayıda sivilin, açılan ateş sonucu yaralandığı, ayrıca IŞİD'in bomba yüklü araçlarla intihar saldırısı düzenlediği; Derik'te 23 SDG'linin, 6 Türk askerinin ve 118 SUO mensubunun öldüğü, 37 SDG'linin, 23 askerin ve 90 SUO mensubunun yaralandığı, Banokiye köyünde ise 6 askerin öldüğü 21'inin ise yaralandığı iddia edildi.[48]
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı ikisi Suriye'nin Türkiye kontrolünde, Zetyin Dalı Harekâtı alanındaki bir üste YPG'nin havan saldırısı sonucu olmak üzere üç Türk askerinin hayatını kaybettiğini açıkladı.[49]
Ceyş-ul İslam, TSK ve SUO'ya destek için Afrin ve Kuzey Halep'teki bölgelerdeki kamplarından saldırılara katılacağını açıkladı.[50]
Newsweek, bir Iraklı Kürt haber alma yetkilisi ve bir üst düzey Pentagon yetkilisinin verdiği bilgiye dayanarak Kobani'de Miştenur tepesinde yer alan ABD Özel Kuvvetleri'ne bağlı bölükten küçük bir askerî birliğe ait gözetleme noktasının TSK'ya bağlı topçular tarafından ağır bombardımana tutulduğunu, ABD birliğinin misilleme yapmayarak bombardıman sona erdikten sonra zayiat vermeden geri çekildiğini iddia etti.[51] Türkiye Savunma Bakanlığı ise ABD üssünün hedeflendiği iddialarını reddederek, ABD gözlem noktasının yaklaşık 1000 metre güneybatısındaki tepelerden sınır karakollarına doğru yapılan havan ve ağır makineli tüfek tacizlerine karşı ateş açıldığını, ABD gözlem noktasına herhangi bir atış yapılmadığını belirtti[52] ve olayın, YPG'nin ABD üssüne yakın bir yerden Türkiye'ye saldırması ve Türkiye'nin karşılık vermesi üzerine gerçekleştiğini ifade etti.[53]
TSK ve SUO, Suriye topraklarının 32 km içinde yer alan M4 otoyoluna ulaştığını ve Menbic ile Kamışlı arasındaki ikmal hattını etkin bir şekilde kestiğini açıkladı.[54] SUO ayrıca Rakka'nın doğusunda M4 otoyoluna yakın 18 köyü ele geçirdiklerini belirtti.[55] Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevin Halef, kendi arabasında seyahat ederken şoförüyle birlikte Türkiye destekli Ceyş-ul Vatan mensupları tarafından Kamışlı yakınlarında öldürüldü.[56][57] ABD Dışişleri sözcüsü, Suriye'nin Geleceği Partisi'nin Halef ve bazı yakalanan SDG üyelerinin öldürüldüğüne dair haberleri 'son derece rahatsız edici bulduklarını' söyledi ve 'sivillere ya da tutuklulara yönelik her türlü kötü muameleyi kınadıklarını' belirtti.[58]
Akçakale'de gazetecilerin kaldığı bir otelin yakınlarına SDG tarafından 2 havan mermisi atıldı.[59][60] Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyonun başlamasından bu yana SDG tarafından Mardin'e yaklaşık 300'e yakın havan mermisi atıldığını açıkladı.[61]
Yerel saatle 12:00 civarında TSK ve SUO, Rasüleyn'i ele geçirdiklerini açıkladı,[62] ancak bu gelişmeyi yalanlayan SDG, kentin kendi kontrollerinde olduğunu açıkladı.[63]
Türkiye ve desteklediği grupların Kuzey Suriye'deki harekâtı devam etti. Halab Today TV haber portalı, TSK'ya bağlı topçuların, Tel Abyad yakınlarındaki bölgelere ateş açtığını, Suriye Ulusal Ordusu mensuplarının köylere girdiğini ve 17 köyü ele geçirdiğini bildirdi. TSK ve SUO, sabahın erken saatlerinde Tel Abyad İlçesi'ne bağlı Suluk kasabasını ele geçirdiklerini duyurdu.[64] Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türkiye ve desteklediği kuvvetleri Suluk'un büyük bir kısmını ele geçirdiğini ve kasabada tam kontrolü sağlamak için girişimlerde bulunduğunu doğruladı. SOHR aynı zamanda Türkiye yanlısı kuvvetlerin Tel Abyad bölgesinde hala kayıp olan bir ambulansı hedef aldıklarını rapor etti.[65]
SOHR, SDG birliklerinin düzenlediği karşı saldırı sonucunda Rasüleyn şehrinin kontrolünü yeniden ele geçirdiklerini bildirdi.[66]
TSK ve SUO öğleden sonra Tel Abyad'ın merkezini ele geçirdiklerini açıkladı.[67] SOHR'a verdiği bilgiye göre TSK ve SUO M4 otoyoluna erişimi kesti.[68]
SUO'nun Ayn İsa kasabasındaki ilerlemesi sonucunda SDG, IŞİD'e bağlı 785 kişinin, TSK ve SUO saldırılarının etkisiyle bölgedeki bir gözaltı kampından kaçtığını bildirdi.[69][70] Washington Post, ABD birliklerinin Ayn İsa kasabasını tahliye ettiğini bildirdi.[71] Güç içerisinde yerel saatle 15:00 civarında ABD askerî birlikleri Ayn el-Arap'taki gözlem noktasını da boşaltarak çekildiler.[72]
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, operasyonun başlamasından bu yana Türkiye'ye 652 havan mermisi ve roket atıldığını, bunun sonucunda sınır bölgelerinde 18 sivilin öldüğünü ve 147'sinin yaralandığını söyledi.[73]
13 Ekim'de Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin SDG ile anlaştığı ve bu anlaşma kapsamında Suriye ordusunun Menbic ve Kobani'ye gireceği ifade edildi. Buna göre; Suriye hükûmetinin Fırat Bölgesi Başkan Yardımcısı Mohammed Shaheen, SDG ile anlaşan Suriye ordusunun 13 Ekim'de Kobani bölgesine girmeye hazırlandığını duyururken, Kobani'deki SDG yetkilisi de Suriye hükûmetiyle birkaç saat içinde Kobani'ye girmek için bir anlaşma yaptıklarını söyledi. Demokratik Toplum Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Xelîl sınırlarını korumaları için kendilerinin hükûmet güçlerini çağırdıklarını, ancak anlaşma için ise Rusya'nın kendilerini çağırdığını ifade etti.[74] Rusya'nın Suriye özel temsilcisi Aleksander Lavrentiev, Rusya'nın Suriye hükûmeti ve SDG arasında anlaşmanın Hmeymim Hava Üssü'nde yapıldığını bildirdi ve arabulucu olduklarını doğruladı.[75] Anlaşmadan kısa süre sonra, Suriye'nin resmi devlet ajansı SANA, Suriye Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı birliklerin, "Türk saldırganlığıyla karşı koymak" olarak yayınladığı bildiriyle ülkenin kuzeyine konuşlandırılmaya başladığını duyurdu.[76][77] Anlaşmayla birlikte Suriye ordusu 5 yıl sonra Rakka'ya girdi ve şehirde gözlem noktaları oluşturdu.[78]
SDG başkomutanı Mazlum Kobani, "Kuzey Suriye'deki Kürt nüfusu soykırımdan korumak" amacıyla için Suriye hükûmeti ve Rusya hükûmeti ile müttefik olmak isteklerini açıkladı.[79]
Rusya Silahlı Kuvvetleri ve Suriye ordusuna bağlı birlikler Menbic Askeri Konseyi ve Fırat Kalkanı Harekâtı sonrası bölgeye yerleştirilen gruplar tarafından kontrol edilen bölgeler arasında, Suriye-Türkiye sınırına konuşlandığı bildirildi. Ek olarak, SOHR, bölgedeki ABD kuvvetlerinin bölgedeki konuşlanmaları engellemeye çalıştığını bildirdi.[80]
Suriye ordusuna bağlı birlikler Rakka'ya bağlı Tabka, Ayn İsa; Haseke'ye bağlı Tel Tamer kasabalarına ve Suriye-Türkiye sınırına 6 km yakın bir yerde konuşlandığı bildirildi.[81][82][83]
ABD Başkanı Trump, tüm ABD personelinin El-Tanf üssünde olanlar hariç Suriye'den çekileceğini açıkladı.[84]
Resülayn'da sivilleri ve gazetecileri taşıyan bir konvoya karşı Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı jetler tarafından[85] saldırı yapıldığını, olayda 11 kişinin hayatını kaybettiğini, 74 kişinin de yaralandığı bildirildi.[86]
SOHR, SDG'nin karşı atağı sonrası Resülayn'ın kenar mahallerinde ve batı kırsalında ve kaybedilen üç alanda tekrar kontrolü sağladığını bildirdi.[87]
SDG'nin havan saldırısı sonucu Kızıltepe'de 2 sivil öldü, 12 kişi yaralandı.[88]
Erdoğan, "Batıdan doğuya 444 km, kuzeyden güneye 32 km genişliğinde, ülkemizdeki mültecilerin geri döneceği güvenli bir alanın kurulduğunu ilan ediyoruz" dedi ve operasyonun başlamasından bu yana TSK ve SUO tarafından toplam 1.000 kilometrekarelik alanın ele geçirildiğini söyledi.[89][90]
Suriye ordusu, Menbic'in tamamında kontrol sağladı.[91] ABD birlikleri Suriye ordusunun Ayn el-Arab'a girmesini engelledi ve konvoy Menbic'e geri döndü.[92] ABD birlikleri Menbic'in kuzeybatısında yer alan Dadat ile Um-Mial yerleşimlerinde bulunan üslerini terk etti.[91] SANA, Suriye ordusunun kuvvetleri El-Tevbe'ye de girdiğini bildirdi.[93] Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya askeri polisinin Suriye ve TSK arasında hatta devriye gezdiğini açıkladı.[75]
Rusya Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı birlikler akşam saatlerinde Kobani kent merkezine girdi.[94]
Ronahî TV'ye konuşan SDG başkomutanı Mazlum Kobani, ABD Başkanı Donald Trump'ın Temsilciler Meclisi'ndeki birkaç yetkilinin yanında oturduğu sırada kendisini aradığını, görüşmede Suriye hükûmeti ve Rusya ile bir anlaşılacağının ve "Türk işgaline karşı birlikte savaşacaklarının" aktarıldığını belirtti.[95]
SOHR, SDG güçlerinin gece yarısı Halep'in kuzeyindeki Mare' kentine yaptığı baskında SUO mensubu 6 kişinin öldürüldüğünü 9'unun ise yaralandığını duyurdu.[96][97]
SDG, 17 Ekim'de çatışma bilançosu açıkladı. Açıklamada 93 SUO ve 9 SDG'linin öldüğünü, 41 SDG'linin ise yaralandığını bildirildi.[98]
Suriye devlet başkanı Beşşar Esad harekâtın başlamasından bu yana ilk kez açıklama yaptı. Esad açıklamasında operasyonu "apaçık işgal" olarak niteleyerek "Türkiye saldırganlığına Suriye'nin her yerinde tüm meşru araçlarla karşılık vereceğiz" ifadelerini kullandı ve "Bölge ülkelerine yönelik dış emeller tarih boyunca hiç durmadı. Erdoğan rejiminin ülkemize karşı yürüttüğü Türkiye saldırganlığı, taşıdığı tüm yalancı şiarlara rağmen, açık bir ihlal ve işgaldir. Bu işgale (Erdoğan rejiminin) vekillerini ve teröristlerini vurmak kanalıyla cevap veren Suriye, bunun tüm şekillerine Suriye topraklarındaki her bölgede meşru tüm araçlarla karşılık verecek ve karşı koyacaktır." dedi ve tüm Suriyelilerin bu saldırıya karşı koymak için birleştiğini söyledi.[99]
17 Ekim günü ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı görüşmede SDG'nin Suriye-Türkiye sınırından 32 km derinliğe sahip güvenli bölgeden çekilmesi için harekâtın 120 saatliğine durdurulması konusunda anlaşıldı. Pence, askerî operasyonun durması halinde, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı tüm yaptırımların kaldırılacağını ve başka yaptırım olmayacağını bildirdi. Anlaşmaya göre, 32 km'lik güvenli bölgenin Türkiye ve SUO'nun kontrolü altında olması kararlaştırıldı.[100][101] SDG, ateşkesin sadece Tel Abyad'ı ve Rasulayn'ı kapsadığını duyurdu.[102]
SOHR 18 Ekim sabahında Rasulayn'da çatışmaların yaşandığını bildirdi.[103] SDG, Türkiye'yi ateşkesi ihlal etmekle ve Rasulayn'ın sivil bölgelerini bombalamakla suçladı.[104]
SDG, 19 Ekim'e dair bilanço yayınladı. Açıklamada Resulayn'da 13 SUO, 12 SDG üyesinin ve 1 sivilin öldüğü, 3 SUO ve 12 SDG'linin ise yaralandığı; Kamışlı'da TSK topçu ve tanklarının saldırı sonucu 1 SDG'linin öldüğünü 4'ünün ise yaralandığı; Kobani'de 18 SUO ve 17 SDG üyesinin öldüğünü, 25 SDG'linin ise yaralandığı belirtildi.[105]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.