![cover image](https://wikiwandv2-19431.kxcdn.com/_next/image?url=https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/e/e6/Yunus_emre_resmi.jpeg/640px-Yunus_emre_resmi.jpeg&w=640&q=50)
Yunus Emre
Türk şair ve mutasavvıf (1240–1320) / From Wikipedia, the free encyclopedia
Yunus Emre (Osmanlıca: يونس امره ya da Kul Yunus, Âşık Yunus veya Yunus)[lower-alpha 1] (1240-1320), Anadolu sahasında yetişmiş Türk şair ve mutasavvıf.[3] 13. yüzyılın son yarısı ve 14. yüzyılın başlarında yaşamış Türkmen bir derviş olan Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü sayılır.[3][4][5] Tarihî şahsiyeti hakkındaki bilgiler yetersiz, hatta birbirini yalanlayıcı nitelikte olmakla birlikte biraz da menkıbelere karışmıştır.[3] Yunus Emre hakkında biyografik bilgi veren velayetnameler ile manzum şiirler dışında temel kaynak bulunmamaktadır.[2]
Yunus Emre | |
---|---|
![]() Münif Fehim tarafından çizilmiş Yunus Emre portresi (1947) | |
Tam adı | Yunus Emre |
Doğumu | 1240[1] Sarıköy, Sivrihisar, Eskişehir, Anadolu Selçuklu |
Ölümü | 1320[2] Yunusemre, Mihalıçcık, Eskişehir |
Çağı | 13. - 14. yüzyıl |
Bölgesi | İç Anadolu Bölgesi |
İlgi alanları | Divan edebiyatı, Tasavvuf edebiyatı, Şiir, Tasavvuf |
Etkilendikleri |
Yunus Emre, 1240 yılında Sarıköy'de doğmuştur.[6] Şiirlerindeki bilgilerden evli ve çocuk sahibi olduğu, İsmail adında bir oğlunun bulunduğu anlaşılmaktadır.[7] Her ne kadar ümmi olduğu söylense de tasavvuf yoluna girmeden önce iyi bir medrese eğitimi almış olması olağandır. İyi derecede Farsça, Arapça bildiği söylenebilir. Fuat Köprülü, Yunus Emre'nin, "Mevlâna'nın Farsça şiirlerinden zevk alacak kadar" İran edebiyatını bildiğini söylemektedir. Bazı beyitlerinden Maraş, Kayseri, Tebriz, Nahcıvan, Yukarı Azerbaycan, güneyde Bağdat ve Şam'ı dolaştığı anlaşılmaktadır.
Tapduk Emre, Yunus Emre'nin mürşididir. Yunus, bu gerçeği divanının 17 ayrı beytinde dile getirmiştir. Tapduk Emre, Yunus Emre'yi Nallıhan'daki zaviyesinde yetiştirmiştir.[8]
Yunus Emre, resmî yazışma ve edebiyat dilinin Farsça olduğu, ilmî eserlerin Arapça yazıldığı bir dönemde yetişmiş bir geçiş dönemi şairidir.[9] Bu yüzden eserlerinde yerine göre Türkçe, Arapça, Farsça sözler kullanmış, hatta bazen üç dilden de sözcükler kullanmıştır.[10] Yunus, 13. yüzyılda Anadolu sahasında Oğuz Türklerinin konuşup yazdığı yazı dilinin en önemli temsilcisidir. Eski Anadolu Türkçesi de denilen bu şivenin oluşumunda; kullandığı kelime ve ifade kalıpları, mecazlar ve terimlerle Türkçenin edebîleşmesi yolunda bir dönüm noktası olmuştur.[11] Şiirlerini genel olarak hece ölçüsüyle yazmakla birlikte, hece ölçüsüne uyan aruz vezinleriyle de şiir söylemiştir. Tek heceli dil olan Türkçe ile aruz vezni uyum sağlamadığından ister istemez aruz hataları oluşmuştur. Kimi zor kavramları Türkçe kelimelerle rahatlıkla ifade edebilen Yunus Emre, bu özelliğiyle kendisinden sonra yetişecek şairlerin öncüsü olmuştur.[9] Yunus, Türk dilinin kaderini değiştirmiş, gelecek asırlara damgasını vurmuş, aradan geçen yüzyıllarla bilinirliği daha da artmış büyük bir sufidir. Onun yaşadığı asırda başlattığı millî tarz, takipçileriyle gelişerek sürmüştür.[2]
Yunus Emre'nin Risâletü'n-Nushiyye adlı tasavvufi bir mesnevisi ile Dîvân'ı Türkiye Türkçesinin en önemli metinleri olarak kabul görmektedir.[12] Mısralarında kendisini "Şairler kocası" veya "Âşık Kocası" ibareleriyle tanıtan Yunus Emre, yaklaşık 1320 yılında, 82 yaşında ölmüştür. Ancak, nerede defnedildiği kesin olarak bilinmemektedir. Yunus'tan bahseden çeşitli kaynaklar, Sarıköy'de yattığını söylemektedir.[13]
UNESCO, Yunus Emre'nin yaklaşık 750. doğum yılı olan 1991 yılını "Uluslararası Yunus Emre Yılı" ilan etmiştir. Fikir babası, zamanın kültür bakanı Namık Kemal Zeybek'tir.[14]