![cover image](https://wikiwandv2-19431.kxcdn.com/_next/image?url=https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/fb/Countries_by_GDP_%2528PPP%2529_per_capita_in_2019.png/640px-Countries_by_GDP_%2528PPP%2529_per_capita_in_2019.png&w=640&q=50)
Yeşil ekonomi
From Wikipedia, the free encyclopedia
Yeşil ekonomi, çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları azaltmayı hedefleyen ve çevreyi bozmadan sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir ekonomidir. Ekolojik ekonomi ile yakından ilişkilidir, ancak daha politik olarak uygulamalı bir odağı vardır.[1][2] 2011 UNEP Yeşil Ekonomi Raporunda, "Yeşil olmak için bir ekonominin sadece verimli değil, aynı zamanda adil olması gerekiyor. Adalet, özellikle düşük karbonlu, kaynakları verimli kullanan ve sosyal açıdan kapsayıcı bir ekonomiye Adil Geçişin sağlanmasında küresel ve ulusal düzeyde eşitlik boyutlarının tanınması anlamına gelir." ifadesi kullanıldı.[3]
Ekonomi |
![]() |
Ana hatlar |
---|
Genel sınıflandırma |
Teknikler |
Matematiksel ·
Ekonometri
|
Dalları ve alt dalları |
Davranışsal · Kültürel · Çevresel |
Listeler |
Kategoriler · Başlıklar · Ekonomistler |
Ekonomi İdeolojileri Anarşizm · Kapitalizm · Liberalizm |
Onu önceki ekonomik rejimlerden ayıran nokta, doğal kaynakların ve ekolojik hizmetlerin, ekonomik değere sahip olarak doğrudan değerlemesi ve maliyetlerin ekosistemler aracılığıyla topluma yansıtılan tam maliyet muhasebesi rejimidir. Bir doğal varlığa zarar veren veya onu ihmal eden işletme, güvenilir bir şekilde takip edilir ve işlenen zararlar bu işletmenin borçları olarak kabul edilir.[4]
Yeşil Etiket ve eko-etiket uygulamaları, çevreye duyarlılığın ve sürdürülebilir kalkınmanın tüketiciye dönük göstergeleri olarak ortaya çıktı. Birçok endüstri, küreselleşen ekonomide yeşillendirme uygulamalarını teşvik etmenin bir yolu olarak bu standartları benimsemeye başlıyor. Sürdürülebilirlik standartları olarak da bilinen bu standartlar, satın aldığınız ürünlerin çevreye zarar vermemesini sağlayan özel kurallardır. Bu standartların sayısı son yıllarda giderek artıyor. Bu standartlar genel olarak ormancılık, çiftçilik, madencilik veya balıkçılık gibi ekonomik sektörlere odaklanıp su kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliği korumak veya sera gazı emisyonlarını azaltmak gibi çevreyi korumaya yönelik amaçlar güder ve sosyal haklarla işçi haklarını destekler[5]