Watergate skandalı, 1972 ile 1974 yılları arasında Richard Nixon'ın başkanlığı sırasında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan ve Nixon'ın istifasıyla sonuçlanan büyük bir siyasi tartışmaydı. Skandalın adı, Nixon yönetiminin 17 Haziran 1972'de Washington, D.C.'deki Watergate Ofis Binası'nda bulunan Demokratik Ulusal Komite merkezine yapılan baskındaki rolünü gizleme girişimlerinden kaynaklanmaktadır.

Thumb
Watergate kompleksi.
Thumb
Skandal, Richard Nixon'ın istifasıyla sonuçlandı

Hırsızlık ve haneye tecavüz olayına karışan beş kişinin yakalanmasının ardından, hem basın hem de Adalet Bakanlığı, fonları Richard Nixon'ın 1972'deki yeniden seçim kampanyasının bağış toplama organizasyonu olan Başkanlık Yeniden Seçilme Komitesi (CRP) ile ilişkilendirdi.[1][2] Daha sonraki soruşturmalar ve duruşmalar sırasındaki açıklamalar, ABD Temsilciler Meclisi'nin Meclis Yargı Komitesi'ne genişletilmiş soruşturma yetkisi vermesine yol açtı.[3][4] Ayrıca Senato, olayla ilgili oturumlar düzenleyen ABD Senatosu Watergate Komitesi'ni kurdu. Tanıklar, Nixon'ın yönetiminin haneye tecavüz olayına karıştığını örtbas etmek için planlar yaptığını ve Oval Ofis'te sesle etkinleştirilen bir kayıt sistemi bulunduğunu ifade ettiler.[5][6] Nixon yönetimi soruşturmalara direndi ve bu durum anayasal bir krize yol açtı.[7] Televizyonda yayınlanan Senato Watergate duruşmaları, ülke çapında ilgi gördü ve kamuoyunun dikkatini çekti.[8]

Çok sayıda ifşa ve Nixon'ın 1973'te soruşturmayı engelleme çabaları, Temsilciler Meclisi'nin Nixon'a karşı azil süreci başlatmasına yol açtı.[9] Yüce Mahkeme'nin Birleşik Devletler v. Nixon (1974) davasında verdiği karar, Nixon'ı Oval Ofis kasetlerini teslim etmeye zorladı. Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi, Nixon'a karşı üç suçlama maddesini onayladı,[10] bunun üzerine Nixon, 9 Ağustos 1974'te görevinden istifa etti ve bunu yapan tek ABD başkanı oldu. Halefi Gerald Ford, 8 Eylül 1974'te onu affetti. Watergate skandalı, Nixon yönetiminden birçok üst düzey yetkilinin dâhil olduğu 69 iddianame ve 48 mahkûmiyetle sonuçlandı.[11] "Watergate" terimi o zamandan beri Nixon'ın yardımcıları tarafından yürütülen, siyasi rakiplerin ofislerinin dinlenmesi, yetkisiz soruşturmalar ve devlet kurumlarının siyasi amaçlar için kötüye kullanılması da dahil olmak üzere çeşitli gizli ve yasadışı faaliyetlerle eş anlamlı hale geldi.

Tarihçe

17 Haziran 1972 günü 5 hırsız Watergate iş merkezindeki bir büroya girerken polis tarafından yakalanarak tutuklandı. Skandal, Washington DC'deki Watergate Ofis Binasında ABD'nin o zamanki ana muhalefet partisi olan Demokratik Parti'nin Demokratik Ulusal Komite (DNC) genel merkezine beş kişinin girmesi ve burayı soyması, Nixon yönetiminin ise daha sonra suçla ilgisini örtbas etmeye yönelik girişimlerinden kaynaklandı. Faillerin tutuklanmasından kısa bir süre sonra, basın ve Adalet Bakanlığı o sırada üzerlerinde bulunan nakit ile Nixon yeniden seçim kampanyası komitesi tarafından kullanılan bir rüşvet fonu arasında bir bağlantı buldular.[12][13] Sürdürülen soruşturma hırsızların Nixon'ın partisi olan Cumhuriyetçi Parti ile bağlantılı olduklarını ve amaçlarının Demokratik Parti'nin telefonlarını gizlice dinlemek üzere mikrofonlar yerleştirmek olduğunu ortaya koydu. Bunun üzerine Başkan Richard Nixon bu hırsızlığın arkasında olan bütün siyasetçilerin ortaya çıkarılması için Adalet Bakanı Elliot Richardson'ı görevlendirdi. Richardson, Archibald Cox isimli bir savcıyı bu göreve atadı. Cox, Beyaz Saray'da başkanın bütün konuşmaların teybe alındığını öğrenerek bu bant kayıtlarının kendisine verilmesini istedi. Richard Nixon bu isteği kesinlikle reddetti ve Cox'un görevden alınmasını emretti. Adalet Bakanı, Cox'u görevden almayı reddedince Richard Nixon, Richardson'ın işine son verdi.

Daha sonraki soruşturmalar, Ocak 1973'teki hırsızların müteakip duruşmaları sırasında ortaya çıkan bilgiler yüzünden ABD Temsilciler Meclisi'nin Yargı Komitesi'ne "kendi yargı yetkisi dahilindeki belirli konuları" incelemek için ek soruşturma yetkisi vermesine yol açtı;[14][15] ABD Senatosu da skandalı incelemek için özel bir soruşturma komitesi oluşturdu. Senatonun Watergate görüşmeleri Mayıs 1973'te başladı. PBS tarafından yapılan ülke çapında mahkeme yayını kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı.[16] Senatörler bu görüşmelerde, başkanın Watergate olayında kendi yönetiminin bu olaydaki payını örtbas etme planlarını onayladığını ve Oval Ofis'te sesle etkinleştirilen bir ses kayıt sisteminin varlığını öğrendiler.[17][18] Bu arada Nixon yönetimi, anayasal bir krize yol açan soruşturmalara direndi.[19]

1973'te yapılacak soruşturmaya karşı birçok önemli yeni bilgi ve başkanlığın soruşturmaya karşı direnmesi, Şubat 1974'te Temsilciler Meclisini Nixon'a karşı bir suçlama sürecini başlatmaya yönlendirdi.[20] 24 Temmuz 1974'te, suçlama süreci devam ederken, Yüksek Mahkeme oybirliğiyle Nixon'ın Oval Ofis kasetlerini hükûmet soruşturmasına vermekle yükümlü olduğuna karar verdi. Kasetler, Nixon'un zorla girmeden sonra gerçekleştirilen faaliyetleri örtbas etmek için komplo kurmuş olduğunu ve soruşturmayı saptırmak için federal yetkilileri kullanmaya çalıştığını ortaya koydu.[21][22] Kısa bir süre sonra, Yargı Komitesi Nixon'a karşı adaleti engelleme, görevi kötüye kullanma ve Meclise saygısızlık suçlarından görevden alma isteğini onayladı ve Temsilciler Meclisine bildirildi.

Örtbastaki rolü ve siyasi desteği tamamen kaybetmesi sebebiyle Nixon, 9 Ağustos 1974'te görevinden istifa etti. Bunu yapmasaydı, Temsilciler Meclisi tarafından görevden alınması istenmesi ve Senatoda bir duruşma ile görevden alınmasına kesin gözüyle bakılıyordu.[23][24] Nixon, bugüne kadar görevinden istifa eden tek Amerikan başkanı oldu. 8 Eylül 1974'te yerine gelen yardımcısı Gerald Ford Nixon'ı affetti .

Skandal toplam 69 kişinin suçlanması ile sonuçlandı. Yargılamalar ve savunmalar, çoğu Nixon yönetiminde üst düzey yetkili olan 48 kişinin suçlu bulunmasıyla sonuçlandı.[25] Watergate terimi, Nixon yönetiminin üyeleri tarafından üstlenilen bir dizi gizli ve genellikle yasadışı faaliyetleri kapsayacak bir anlam kazandı. Bu faaliyetler arasında, siyasal muhaliflerin ve Nixon veya yetkililerinin şüpheli olduğu kişilerin ofisinin dinlenmesi; aktivist grupların ve siyasi figürlerin soruşturulması ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve İç Gelir Servisi'ni (IRS) siyasi silahlar olarak kullanmak yer alıyordu.[26] Tanımlayıcı bir terimden sonra " -gate " sonekinin kullanılması (ör. Bridgegate) o zamandan beri Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın bazı bölgelerinde kamu skandalıyla, özellikle siyasi skandalla eş anlamlı hale geldi.[27][28][29][30][31]

Kaynakça