Volksgemeinschaft
From Wikipedia, the free encyclopedia
Volksgemeinschaft, Volk bileşeninin çevirisine bağlı olarak "halk topluluğu",[1][2] "ulusal topluluk",[3] veya "ırksal topluluk"[4] anlamına gelen Almanca bir ifadedir. Bu ifade ilk olarak I. Dünya Savaşı sırasında Almanların savaşı desteklemek için bir araya gelmesiyle popüler hale geldi ve birçoğu "bir anda tüm sosyal ve politik bölünmelerin büyük ulusal denklemde çözülebileceğine dair bir rahatlama" yaşadı.[5] Volksgemeinschaft fikrinin kökleri, milli bir amaca ulaşmak için sınıfsal bölünmelerin ötesindeki insanları birleştirme fikrine ve milli birliğin "işverenler ve çalışanlar, kasaba ve kırsal, üreticiler ve tüketiciler, sanayi ve zanaat arasındaki tüm çatışmaları ortadan kaldıracağı umuduna dayanıyordu."[6]
Almanya'nın I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinden sonra, Volksgemeinschaft kavramı, Sosyal Demokratlar ve Komünistler gibi Marksist partilerin savunduğu sınıf mücadelesine karşı, özellikle Alman siyasetinin sağ kanadında popülerliğini korudu.[7] Alman Muhafazakar Partisi, Alman Ulusal Halk Partisi oldu ve Ulusal Liberal Parti, kısmen Volksgemeinschaft'a atıfta bulunmak amacıyla yeni isimlerle Alman Halk Partisi ismi altında yeniden örgütlendi.[7] Bununla birlikte, kavramın otoriter devletçi çerçevesine, hem aşırı sağ tarafından ırksallaştırılmasına hem de Marksistlerin ekonomik determinizmi olarak gördüklerine karşı çıkan liberter sol görüşlü kesimler tarafından bu fikre itiraz edildi.
Volksgemeinschaft konsepti, 1920'lerde yeni kurulan Nazi Partisi tarafından meşhur bir şekilde benimsendi ve sonunda Adolf Hitler'in iktidara gelmesinden sonra Nazizm ile güçlü bir şekilde ilişkilendirildi. Nazilerin Volksgemeinschaft vizyonunda, toplum (yetenek, mülkiyet veya mesleğe dayalı) sınıflar halinde örgütlenmeye devam edecekti, ancak sınıf çatışması olmayacaktı. Çünkü ortak bir milli bilinç, farklı ekonomik ve sosyal sınıflara uyum içinde yaşamaları ve ulus için çalışmaları için ilham verecekti.[8] Nazi Volksgemeinschaft'ın önemli bir ırksal yönü de vardı: sadece Aryan kanından insanlar üye olabilirdi.[9] Bu son koşul, terimin sosyal Darwinci hayatta kalmayı değil, dayanışmacı karşılıklı yardımlaşmayı vurgulayan daha önceki bazı kullanımlarıyla tam bir tezat oluşturuyordu.