Turancılık
Ural-Altay kökenli halkları birleştirmeyi hedefleyen pan-milliyetçi / From Wikipedia, the free encyclopedia
Turancılık veya Pan-Turanizm, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır.[1] Türkçü ve Turancı olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın; Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü belirterek Turancılığı Türk halkları ile sınırlandırmış ve Türkçülük ile aynı anlamda kullanmıştır.[2] Turancılık bugünkü Türkî devletlerde bu şekilde benimsense de esas olarak Fin tarihçi Matthias Alexander Castrén tarafından Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüştür.
"Turancı" terimi İran kökenlidir ve Orta Asya'da prehistorik bir insan topluluğuna atıfta bulunduğuna inanılır. Terim, 18. yüzyıldan itibaren Orta Asya'yı belirtmek için bilimsel literatürde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Avrupalı bilim insanları, terimi Abu al-Ghazi Bahadur'un tarihî eserlerinden almışlardır; Shajare-i Türk adlı eserin İngilizce açıklamalı çevirisi 1729 yılında yayımlanmış ve hızla Avrupalı bilim insanları için sıkça başvurulan bir kaynak haline gelmiştir.[3][4]
İdeolojinin temeli, Fin dilbilimci Matthias Alexander Castrén'in çalışmalarına dayanmaktadır. Castrén Pan-Turanizm ideolojisini benimsemiş ve Ural-Altay halklarının etnik birliği ve gelecekteki büyüklüğüne inanmıştır. Castrén, Finlerin Orta Asya'dan (daha spesifik olarak Altay Dağları'ndan) geldiğini ve küçük, izole bir topluluk olmaktan çok, Macarlar, Türkler, Moğollar gibi halkları içeren daha büyük bir siyasi birliğin parçası oldukları kanısına vardı. Turancılığın tanımı, sadece tüm Türk halklarının birliğini değil (pan-Türkizmde olduğu gibi), aynı zamanda "Turan dilleri" konuşan tüm halkları içerdiğine inanılan daha geniş bir Turan veya Ural-Altay ailesinin ittifakını ima eder.[5]
Turancılık, tüm Ural-Altay halklarının birliği için bir siyasi hareket olmasına rağmen, kapsayıcılığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Türkiye Türk'ü olan Ziya Gökalp'e göre, diğer Turan halkları (Finler, Macarlar, Moğollar vb.) kültürel olarak çok farklı oldukları için Turancılık sadece Türk halkları için geçerliydi; bu nedenle Turancılığı Türkçülüğe endeksledi. I. Dünya Savaşı sırasında Lothrop Stoddard tarafından verilen tanımına göre:[6][7]
Kuzey Avrupa ve Asya'nın tam karşısında, Baltık Denizi'nden Pasifik'e, Akdeniz'den Arktik Okyanusu'na kadar uzanan geniş bir halk tabanı bulunmaktadır ve etnologlar tarafından "Uralo-Altay ırkı" tanımı verilmiştir, ancak genellikle "Turanlılar" olarak adlandırılırlar. Bu grup, en yaygın olarak dağılmış olan halkları içerir: İstanbul ve Anadolu'nun Osmanlı Türkleri, Orta Asya ve İran'da yaşayan Türkmenler, Güney Rusya ve Transkafkasya Tatarları, Macarlar, Finler ve Baltık ülkelerinin Finleri, Sibirya'nın yerli kabileleri, Moğollar ve Mançular. Kültür, gelenek ve hatta fiziksel görünüşte farklı olsalar da, bu insanlar belirli ortak özelliklere sahiptir. Dilleri benzerdir ve hatta daha da önemlisi, fiziksel ve zihinsel yapıları tartışmasız benzerlikler göstermektedir.[8]