Loading AI tools
Fransız heykeltıraş ve ressam (1841 – 1919) Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Pierre Auguste Renoir (25 Şubat 1841; Limoges, Haute-Vienne - 3 Aralık 1919, Cagnes-sur-Mer), İzlenimcilik akımının başta gelenlerinden Fransız ressam.
Pierre Auguste Renoir | |
---|---|
Genel bilgiler | |
Doğum | 25 Şubat 1841 Limoges, Haute-Vienne, Fransa |
Ölüm | 3 Aralık 1919 (78 yaşında) Cagnes-sur-Mer, Fransa |
Uyruk | Fransız |
Alanı | Resim |
Sanat eğitimi | École nationale supérieure des beaux-arts, Paris (1862-1864) |
Katıldığı akımlar | İzlenimcilik |
Etkilendikleri | 18. yüzyıl Fransız ressamları (Fragonard, Boucher), Ingres, Courbet, Manet, Monet, Raphael freskleri. |
Ünlü yapıtları | Bal du moulin de la Galette, 1876 Le déjeuner des canotiers, 1880 Nu, 1910 |
Ödüller | |
Legion d'Honeur: Şövalye (1902), Officier (18911), Komutan (1919) | |
İmzası | |
Pierre – Auguste Renoir, Pierre Renoir (1885 – 1952), film yapımcısı Jean Renoir (1894-1979) ve seramik sanatçısı Claude Renoir'in (1901 – 1969) babasıdır.
Pierre-Auguste Renoir 1841'de Limoges, Haute-Vienne, Fransa'da doğdu. Babası Léonard Renoir mütevazı bir terziydi, annesi Marguerite Merlet ise bir terzihanede çalışıyordu. Renoir yedi yaşına girdiği zaman 'Freres des Ecoles Chretiennes' adında rahiplerin yönettiği okula girdi. Burada okuma yazma ve aritmetik öğrendi. 1844'te Renoir'ın ailesi daha uygun beklentilerin arayışıyla Limoges'den ayrılarak, Paris'te Bibliotheque'de bir eve taşındı. Evlerinin Paris' in merkezindeki d'Argenteuil caddesindeki konumu Renoir'ı Louvre'a yakınlaştırdı. Genç Renoir'in çizime doğal eğilimi olmasına rağmen şarkı söylemede daha çok yetenek gösterdi. Yeteneği, o sırada St Roch Kilisesi'nde koro şefi olan öğretmeni Charles Gounod tarafından desteklendi. Ancak oğullarının tutku ve yeteneğini fark etmesi ve ailesinin mali koşulları nedeni ile 1854 yılında on üç yaşında müzik derslerine ara veren Pierre Auguste Renoir, Fosses du Temple caddesinde bulunan atölyelerinde porselen süslemeciliği ile uğraşan Levy Kardeşler'in yanına çıraklık yapmak için okulu bırakmak zorunda kaldı.[1][2]
Renoir, çalışmalarında yeteneğini göstermesine rağmen, sık sık konudan bıktı ve Louvre galerilerine sığındı. Fabrikanın sahibi çırağının yeteneğini fark etti ve bunu Renoir'in ailesine iletti. Bunu takiben Renoir, Ecole des Beaux Arts 'a girmeye hazırlanmak için dersler almaya başladı. Porselen fabrikası 1858'de mekanik yeniden üretim süreçlerini benimsediğinde Renoir öğrenimini desteklemek için başka yollar bulmak zorunda kaldı.[2] Sanat okuluna kaydolmadan önce, ayrıca denizaşırı misyonerler için süslemeler ve fanların süslemelerini de resimlendirdi.[3] Renoir, bu usta sanatçıların atölyesinde porselen tabakları resimleyerek işe başlamıştı. Kısa zamanda oldukça başarılı işler yapmaya başlayan Renoir, akşamları resim derslerini izlemek üzere Dekoratif Sanatlar ve Resim Okulu'na gidiyordu. Bu okulda yine kendisi gibi öğrenci olan Emile Laporte ile tanışarak yakın dostluk kurdu.
1858 ilkbaharında Levy Kardeşler'in atölyesi oldukça zor anlar yaşamaya başladı. O sıralarda gelişmekte olan mekanik basım, el işçiliğiyle rekabet halindeydi. Makine artık el işçiliğinin yerini almaktaydı. Bu durumda Renoir da işsiz kaldı. Çok geçmeden, yelpazeleri resimleyen bir atölyede iş buldu. Büyük bir ustalıkla 18. yüzyıla ait taklidi resimler yaptı. Renoir olanca hızıyla çalışıyordu ve oldukça iyi kazanıyordu. Auguste Renoir düşünü gerçekleştirmeye yetecek kadar para biriktirmişti. Onun büyük düşü, resim sanatı ile uğraşmaktı.
Yaşadığı yer tipik bir 18. yüzyıl felsefesinin oluşturduğu kültürel bir ortamı yansıtıyordu. Orta sınıfın yaşamın tadını çıkardığı bir dönem ahlaki yapısı Renoir'in tablolarında da göze çarpıyordu. Özellikle sanatçı gençlik yıllarında bu ruh durumunun sevincini, mutluluğunu ve gevşekliğini yansıttı tablolarına.
Renoir, sanat hayatının daha ilk yıllarında Manet'nin üslubunu beğenmiş; bunu, Courbet'in plastik ifade tarzı ve Delacroix'nın renk dünyası ile birleştirmiştir. Ne var ki hiçbir sanatçıya ve üsluba körü körüne bağlanmamıştır.
Yakın dostu Laporte'un önerisi üzerine Güzel Sanatlar Akademisi'ne girmeye karar veren Renoir, giriş sınavlarını büyük bir başarı ile kazanarak, 1862'de Paris'te Emile Signol ve Akşam adlı tablosuyla tanınan İsviçreli ressam Charles Gleyre ’in atölyesine girmeye hak kazanıp orada sanat eğitimine başladı. Bu atölyede sanatsal gelişimi açısından önemli rol oynayacak olan Alfred Sisley, Frédéric Bazille ve Claude Monet ile tanıştı.[4]
Renoir 1863 yılında Salon’a “Peri ile Kır Tanrısı” adlı eserini sunmuş ancak resim reddedilmiştir. 1864'de ise Victor Hugo'nun “Notre Dame de Paris” adlı eserinden esinlendiği “La Esmeralda” adlı yapıtı sergiye kabul edildi.
Renoir, Gleyre'in atölyesinde geçerli olan sanat düşüncelerinin kendisinin ve arkadaşları Monet, Bazille, Sisley'e ne denli ters düştüğünü anlar. Bu nedenle 1863 ilkbaharında Güzel Sanatlar Akademisi'nden ayrılmak zorunda kalır. Atölyeden ayrılarak Fontainebleau Orman'nda açık hava resimleri "en plain air" yapmak üzere geleceğin empresyonistleri olan arkadaşlarının ardına takıldı. Renoir, burada açık renkler kullanmasını ve resmini daha aydınlık kılmasını öneren Virgile Narcisse Diaz ile tanışır. Renoir'in başka bir gün ise Gustave Courbet ile burada karşılaştığı bilinmektedir. Renoir'in bu dönem başlarında verdiği Atölye ve Cenaze Töreni gibi yapıtlarında Courbet etkisi sezilir.
1860'larda zaman zaman boya alacak kadar parası yoktu. Renoir, ilk başarısını 1868 Salonunda, o zamanki sevgilisi Lise Tréhot 'yi gösteren ' 'Lise with a Parasol' ' (1867) adlı tablosuyla elde etti.[5]
Renoir 1864'te Paris Salon'da ilk kez resim sergilemeye başlasa da kısmen Fransa-Prusya Savaşının kargaşasının bir sonucu olarak[6] yavaş tanındı.
1870 Savaşı sonuna kadar birçok kez Fontainebleau Ormanı'na gitmiştir. Bu arada arkadaşı Jules de Coueur'ün Marlotte'daki malikanesinde konuk olmuştur. Sanatçı burada birçok eserinde kendisine modellik yapan Lise Trehot ile tanışmıştır. Sanatçı Lise'in parkta, ayakta, çimenler üzerine oturmuş halde ya da dikiş dikerken birçok resmini yapmıştır. Renoir, Lise'in bazı portrelerinde özellikle resmi sergiye yolladıklarında geleneksel bir etkinin altında kalarak, koyu bir renk düzeniyle cilalı bir görünüş yaratıyordu. Renklerini (siyah, koyu yeşil, soluk mavi), hazırlama zeminin şeffaf bir şekilde bırakan verniklerle geniş alanlara yayıyordu. 1867 yılına kadar aydınlık resimden ayrılmadı. Konusunu doğrudan beyaz tuval üzerine uygulamak için ziftli hazırlamalara karşı çıkıp hematitten yararlandı. İlk portrelerinde zemini, ışığı şekillerin yardımıyla birleştiren mavi renklerle boyuyordu. Pre-Empresyonizm ile klasik akım arasında kendine özgü bir bağıntı kurmuştu.18 Temmuz 1870'te Almanya'nın Fransa'ya savaş açması, Renoir'in yaşamında birtakım değişikliklere neden oldu. Orduya katılan Renoir, önce Tarbes'de daha sonra Libourne'da savaştı. Libourne'dayken ciddi bir şekilde hastalanması üzerine Bordeaux'ya döndü. Hiç zaman kaybetmeden çalışmaya başladı ve birbirini anımsatan arkadaşı Rapha'nın sevgilinin portresi ve Lise Trehot'un Papağanlı Kadın adlı iki büyük portre yaptı.1871'deki Paris Komünü sırasında Renoir, Seine Nehri kıyılarında resim yaparken, bazı Komünardlar onu bir casus olduğunu zannedip nehre atmak üzereyken "Komün" lideri Raoul Rigault, Renoir'ı daha önceki bir olayda onu koruyan adam olduğunu fark etti.[7]
1872 yılının ilk ayında Renoir, sanatsal ve kültürel yaşamın artık söz konusu olmadığı Paris kentinde Paul Durand-Ruel ile tanıştı. Empresyonistlerin büyük koruyucusu Paul Durand-Ruel sanatçının yapıtlarını satın aldı. Durand-Ruel'le ilişki kurduğu sıralarda “Cezayir Giysileri İçinde Parisli Kadınlar” ya da “Harem“ adındaki önemli bir kompozisyonunu bitirmek üzereydi. Bu yapıt 1872 Resmi Sergisi'nde sergilendi ama başarı elde edemedi.
1873'lere gelindiğinde Salon, renkleri kullanma yöntemi yüzünden sanatçının resimlerini yine reddetti. Ertesi yıl, 15 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasında Renoir, Monet ve başka sanatçılar bu sergiye almaşık yeni bir sergi düzenlemeye giriştiler. Bir yıl sonra, ilkbaharda Salon'un dışında yeni bir sergi açıldı. İzlenimcilerin ilk sergileri olan bu sergi, onları çok tatmin etmese de karamsarlığa da itmedi. Ancak ertesi yıl sergide izleyiciler bir açık artırma sırasında o denli saldırganlaştılar ki sonunda araya polisin girmesi gerekti. Bu sergi, Paris'te fotoğrafçı Nadar'ın galerisinde düzenlenmişti. Renoir'ın altı tablo ve bir pastel gönderdiği bu sergi büyük bir başarı elde edemedi. Sanatçı bu sergide üç tablo satabildi.
1874'te Jules Le Cœur ve ailesiyle on yıllık dostluğu bitti[8] ve böylece Renoir sadece dernekten kazandığı değerli desteği değil aynı zamanda Fontainebleau ve orman manzaralı mülklerinde kalma olanağını da kaybetti. Bu favori resim yerinin kaybı, konuların belirgin bir şekilde değişmesine neden oldu.
Renoir, önceki modern ressamlar Camille Pissarro ve Edouard Manet ‘in tarzından ve konusundan esinlenmiştir.[9] Salon jürilerinin bir dizi reddinden sonra Monet, Sisley, Pissarro ve diğer birkaç sanatçıyla güçlerini birleştirerek Renoir'in altı resim sergilediği Nisan 1874'teki ilk Empresyonist sergisini düzenledi. Sergiye verilen eleştirel tepki büyük ölçüde olumsuz olsa da, Renoir'in çalışmaları nispeten iyi karşılandı.[5] Aynı yıl iki eseri Londra'da Durand-Ruel ile birlikte gösterildi.[8]
Portre komisyonlarını çekerek geçim kaynağı sağlamayı uman Renoir, 1876'daki ikinci Empresyonist sergisinde çoğunlukla portreleri sergiledi.[10] Gelecek yıl grubun üçüncü sergisini sunduğunda daha çeşitli resim yelpazesine katkıda bulundu; "Dance at Le Moulin de la Galette" ve "The Swing" de dahil edildi.[10] Renoir, dördüncü veya beşinci Empresyonist sergilere katılmadı ve bunun yerine çalışmalarını Salon'a sunmaya devam etti. 1870'lerin sonunda özellikle 1879 Salonundaki Mme Charpentier ve Çocukları (1878) adlı tablosunun başarısından sonra Renoir artık başarılı ve modaya uygun bir ressamdı.[5]
1881'de Diego Velázquez 'in çalışmalarını görmek için Eugène Delacroix ile ilişkilendirdiği önce Cezayir'e[11] sonra Madrid 'e gitti. Bunu takiben, Titian 'ın Floransa daki başyapıtlarını ve Raphael’in Roma’daki resimlerini görmek için İtalya’ya gitti. 15 Ocak 1882'de Renoir, besteci Richard Wagner ile Sicilya Palermo 'daki evinde tanıştı. Renoir, Wagner'in portresini sadece otuz beş dakikada çizdi. Aynı yıl, solunum sistemine kalıcı olarak zarar veren zatürreye yakalandıktan sonra Renoir, Cezayir'de altı haftada ancak iyileşti.[12]
1883'te Renoir, yazı bir aydan biraz fazla zamanda on beş resim yaptığı çeşitli plajlar, kayalıklar ve koylarla bilinen İngiliz kanalı’nın adalarından birisi Guernsey 'de geçirdi. Bunların çoğu Saint Martin's, Guernsey 'de bir koy olan Moulin Huet özelliğine sahiptir. Bu resimler Guernsey'li Bailiwick tarafından 1983'te basılan bir dizi anma posta pulunun konusuydu.
Renoir Montmartre'da yaşarken ve çalışırken ona (The Large Bathers, 1884–87; Dance at Bougival, 1883)[13] ve birçok ressam arkadaşına poz veren Suzanne Valadon'u model olarak işe aldı. Bu süre zarfında Suzanne Valadon Renoir’ın tekniklerini inceledi ve sonunda günün önde gelen ressamlarından biri oldu.
1887'de Kraliçe Victoria 'nın Altın Jübile' sini kutladığı ve kraliçenin ortağı Phillip Richbourg'un isteği üzerine Renoir, "Fransız Empresyonist Tabloları" kataloğuna kendisinin sadakat simgesi olarak birkaç resim bağışladı.
1890'da kendisinden yirmi yaş küçük bir terzi Aline Victorine Charigot ile evlendi,[14] kendisi 1881'de sanatçının arkadaşları ile birlikte Le Déjeuner des canotiers için (Tekne Gezisi Partisi Öğle Yemeği adlı resminde solda köpekle oynayan kadındır) modellik yapmıştı ve 1885'te kendisinden Pierre adında bir çocuğu oldu.[12]
Renoir evlendikten sonra çocukları ve hemşireleri, Aline'nin kuzeni Gabrielle Renard dahil olmak üzere karısının ve günlük aile hayatının birçok sahnesini resmetti. Renoir'ın üç oğlu vardı: Pierre Renoir (1885-1952) sahne ve sinema oyuncusu oldu; Jean Renoir (1894-1979) önemli bir film yapımcısıydı ve Claude Renoir (1901-1969) seramik sanatçısıydı.
1892 civarında Renoir romatoid artrit geliştirdi. 1907'de Akdeniz sahiline yakın Provence-Alpes-Côte d'Azur ‘un bir köyü Cagnes-sur-Mer’ deki bir çiftlik olan "Les Collettes" ‘e hareket etti.[15] Renoir, artriti hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtladıktan sonra bile hayatının son yirmi yılında resim yaptı. Ellerinde ve sağ omzunda aniloz boyama tekniğini değiştirmesini gerektiren progresif bozukluklar oluştu. Artritinin ileri evrelerinde felçli parmaklarına bir fırça bağlayarak resim yaptığı sık sık bildirilmiştir[16] ancak bu yanlıştır; Renoir, asistanın eline yerleştirmesine ihtiyaç duymasına rağmen fırçayı kavrayabiliyordu.[17] Sanatçının son dönem fotoğraflarında görüldüğü üzere ellerinin bandajlarla sarılması cilt tahrişini önlemek içindi.[17] 1919'da Renoir, eski ustaların resimleriyle asılı resimlerini görmek için Louvre Müzesi 'ni ziyaret etti. Bu dönemde kili işleyen genç bir sanatçı Richard Guino ile işbirliği yaparak heykeller yaptı. Sınırlı ortak hareketliliği nedeniyle Renoir ayrıca büyük eserlerin yapımını kolaylaştırmak için hareketli bir tuval veya resim rulosu kullandı.[17]
Renoir'in Avusturyalı aktris Tilla Durieux (1914) portresi, aktrisin klasik duruşunu dengeleyen ve Renoir'in ölümünden sadece beş yıl önce becerisini vurgulayan, şalının üzerinde şakacı canlı renk lekeleri içerir.
Renoir, 3 Aralık 1919'da Cagnes-sur-Mer'de öldü.
Pierre-Auguste Renoir'in torunu Alexandre Renoir da profesyonel bir sanatçı oldu. 2018'de, Tennessee, Hendersonville'deki Monthaven Sanat ve Kültür Merkezi, Alexandre'ın "Güzellik Kalıntıları" başlıklı çalışmalarının yer aldığı bir sergiye ev sahipliği yaptı. Serginin adı Pierre-Auguste'nin ileri yıllarında neden ağrılı artritiyle resim yapmaya devam ettiği sorulduğunda "Acı geçer ama güzellik kalır" diyen ünlü bir sözünden gelir.[18]
Renoir'in resimleri çoğu zaman samimi kompozisyonlardaki insanlara odaklanan canlı ışığı ve doygun renkleriyle dikkat çeker. Çıplak kadın onun birincil konularından biriydi. Ancak 1876'da Le Figaro 'daki bir eleştirmen, "Mösyö Renoir'e bir kadının gövdesinin bir cesette tam bir çürüme durumunu gösteren morumsu yeşil lekelerle çürüyen bir et kütlesi olmadığını açıklamaya çalışın." diye yazdı.[19] Yine de karakteristik empresyonist tarzda Renoir, figürlerinin birbirleriyle ve çevreleriyle yumuşak bir şekilde kaynaşması için serbestçe fırçalanmış renk dokunuşlarıyla bir sahnenin ayrıntılarını önerdi.
İlk resimleri Eugène Delacroix 'in renkciliğinin ve Camille Corot' un parlaklığının etkisini gösterir. Ayrıca Gustave Courbet ve Édouard Manet 'in gerçekçiliğine hayran kaldı ve ilk çalışmaları siyahı bir renk olarak kullanmasıyla onlarınkine benzer. Renoir Edgar Degas 'hareket duygusuna hayran kaldı. Renoir'in büyük hayranlık duyduğu diğer ressamlar 18. yüzyıl ustaları François Boucher ve Jean-Honoré Fragonard idi.[21]
Renoir'in erken dönem çalışmalarının güzel bir örneği ve Courbet'in gerçekçiliğinin etkisinin kanıtı, 1867 tarihli Diana 'dır. Görünüşte mitolojik bir konu olan resim, natüralist bir stüdyo çalışmasıdır; figür dikkatle incelendi, sağlam bir şekilde modellendi ve yapmacık bir manzara üzerine yerleştirildi. Çalışma bir "öğrenci" parçasıysa, Renoir'ın kadın duygusallığına karşı artan kişisel tepkisi mevcuttur. Model, sanatçının o zamanki metresi olan ve bir dizi tablo için ilham kaynağı olan Lise Tréhot'dı.[22]
1860'ların sonlarında açık havada en plein air ışık ve su resimleri yapmasıyla o ve arkadaşı Claude Monet gölgelerin renginin kahverengi veya siyah olmadığını keşfettiler. Ancak onları çevreleyen nesnelerin yansıyan rengi bugün dağınık yansıma olarak bilinen bir etkidir. Renoir ve Monet'nin aynı sahneleri gösteren yan yana çalıştıkları (La Grenouillère,1869) gibi birkaç resim vardır.
En iyi bilinen empresyonist eserlerden biri Renoir'in 1876 tarihli "Dance at Le Moulin de la Galette (Bal du moulin de la Galette)" dir. Bu resim yaşadığı yere yakın Butte Montmartre'deki popüler bir dans bahçesinde insanlarla dolu bir açık hava sahnesini gösterir.
Renoir, 1880'lerde özellikle kadın portrelerine ve figür resimlerini daha az disiplin ve teknik uygulamalardan yoksun bir şekilde yürütmeye başlamıştı. 1881'de İtalya'ya yaptığı gezide Raphael, Leonardo da Vinci, Titian ve diğer Rönesans ustalarının uyarılarıyla beraber yanlış bir yolda olduğunun farkına vardı. Bu noktada "Empresyonalizm ile gidebildiğim kadar ileri gitmiştim ve ne resim yapabildiğimi ne de çizebildiğimi fark ettim." demiştir.[23]
Erken olgunluğunun eserleri genelde gerçek hayatın, ışıltılı renk ve ışıkla dolu Empresyonist anlık görüntüleriydi. Ancak 1880'lerin ortalarında özellikle kadınların portrelerine ve figür resimlerine daha disiplinli bir biçimsel teknik uygulama hareketinden koptu. 1881'de Raphael ve diğer Rönesans ustalarının eserlerini gördüğü ve onu yanlış yolda olduğuna ikna eden İtalya'ya yaptığı bir yolculuktu ve sonraki birkaç yılda klasisizme dönme girişiminde daha şiddetli tarzda resim yaptı.[24]
Resmine yoğunlaşarak ve figürlerin ana hatlarını vurgulayarak bazen "Ingres dönemi" olarak adlandırılan dönemde Blonde Bather (1881 ve 1882) ve Filedelfia Sanat Müzesi) ‘ndeki 1884–87 arası The Large Bathers 'adlı tablolarını yaptı.[25]
1890'dan sonra tekrar yön değiştirdi. Daha önceki çalışmalarında olduğu gibi ana hatları çözmek için ince fırçalanmış renge döndü. Bu dönemden itibaren anıtsal çıplaklar ve ev sahneleri üzerinde yoğunlaştı, bunların güzel örnekleri Piyanodaki Kızlar, 1892 ve Grandes Baigneuses, 1887. İkinci resim, Renoir'in son dönemlerinde bolca etlenmiş çıplaklarının en tipik ve başarılı olanıdır.[26]
Üretken bir sanatçı olarak binlerce resim yaptı. Renoir'in tarzının sıcak duygusallığı, resimlerini sanat tarihinin en tanınmış ve sıklıkla yeniden üretilen eserlerinden biri haline getirdi. Yapıtlarından oluşan 181 tabloluk en büyük tek koleksiyon Filadelfiya 'da Barnes Vakfı' ndadır.
Empresyonist döneminde (1872 – 1882) Renoir; Monet, Berthe Morisot, Sisley gibi bir bahçe içerisine yerleştirdiği gerek nü’ler gerekse portreler ve gruplarda ışık etkilerinin şiirsellikle canlandırılması üzerinde çalıştı. Tuval üzerinde renkleri karıştırmaya ve vernikle çalışmaya (özellikle “Loca” ya da “Balerin” gibi başyapıtlarında) devam etmekle birlikte; 1876'dan itibaren görsel karışıklığı da kullanmaktaydı. Renoir bu görsel karışıklığı; tuvalde titreşim gücünü ayrı tutmakla beraber, izleyicinin birbirinden ayırt edemediği renkli virgülleri anımsatan aydınlık küçük fırça vuruşlarıyla yaratıyordu. Bu yöntemi sayesinde, büyük boyutlu tablolarında da ağaç yaprakları arasından sızarak modellerin giysilerinde ve yüzlerinde yaldızlı ya da beyaz lekeler oluşturan güneş ışığının etkilerini canlandırmayı başardı.
1875 yılında Renoir, “Oltası ile Balıkçı” adlı tablosunu satın alan editör Georges Charpentier ile tanıştı. Editörün evine davet edilen Renoir, çok geçmeden Madam Charpentier'nin salonunun sık rastlanan kişisi haline geldi. Bir süre sonra Bay ve Bayan Charpentier sanatçıya birkaç portre ısmarladılar. Japon salonunda çocukları ve köpeğiyle Madam Charpentier'nin portresini yaptı. Bu oldukça önemli ve büyük bir tabloydu. Charpentier'nin nüfuzu ve birçok sosyal ilişki sayesinde Renoir'ın bu tablosu 1879 Resmi Sergisi'nde en iyi durumda, yerden 120 cm yüksekliğe asılı olarak sergilendi. Halkın tüm beğeni ve hayranlığını bu yapıt çekmişti. Yorumcular Renoir'dan övgüyle bahsediyorlardı. Sanatçı hareket ve incelik dolu büyük bir fırça, güncel olayı tamamlayan tüm nesneleri yakalamıştır. Odadaki tüm eşya, fırçanın hızlı darbeleri altında canlı bir halde sıralanmıştır. 1878'de yeniden Salon'a başvurduktan sonra kendini İzlenimcilerden uzaklaştırmaya başladı. Paris'te yorgun düşen ve görüşünü yenilemek isteyen Renoir, 1881 Şubatında arkadaşı ressam Cordey ile birlikte Cezayir'e gitmeye karar verdi. Sanatçı bir ay süren bu ve ertesi yıl yaptığı yolculuğunda pek çok yerli kadın portresi ve birçok peyzaj yaptı. Bu dönemde verdiği en başarılı peyzajlar arasında “Muz Bahçesi”, “Yerli Kadınlar” ve özellikle “Casbah’daki Arap” türü çalışmaları gösterilebilir. Paris'e dönen Renoir, 1881 Ekim'inin sonunda İtalya'ya gitti. Venedik'te San Marco Bazilikası'nı ve Büyük Kanal'da gondolcuları çizdi. Renoir esinlendirici bulduğu İtalya seyahatinden sonra yeni arayışlar içine girdi. Özellikle Sienalı Cennino Cennini'nin 1437 yılında yazdığı ve 1858 yılında Fransca'ya çevrilen, ilk İtalyan resim tekniği kitabı olan “Ustanın Elkitabı”, onun için şiirsel ve stilistik anlamda belirleyici bir esin kaynağı oldu.
1881'de bir tacirin resimlerini düzenli olarak satın almaya başlamasıyla parasal kaygılardan büyük ölçüde kurtuldu. Ertesi yıl açık olarak onu korkuttuğunu söylediği devrimci görünüşten uzaklaşmak istediğini söyledi. Bu yıllara geldiğinde Renoir artık kendini 'İzlenimciliğin götürebileceği denli uzağa gelmiş' görüyor ve artık bu akımın yalnızca 'görsel' olan yanının doyurucu bulmuyor ve onun "bir çıkmaz-sokak" olduğunu düşünüyordu. Onun İzlenimcilerden uzaklaşmasının en büyük sebebi İtalya yolculuğuydu. Bu yolculuk sırasında büyük İtalyan yağlı boya tablo ustalarını keşfetti. Bu da İzlenimcilik konusundaki eleştirilerini güçlendirdi. Döndüğünde resimlerinde daha büyük bir birliğe ulaşmak için çaba göstermeye karar verdi. O sıralar beğendiği ressamlar arasında Courbert, Watteau ve Fragonard vardı ve onu izlenimcilerden ayıran en büyük tavır da “hala müzedeki büyük ustaların resimlerini incelemenin çok yararlı olacağı düşüncesi”ydi. Zira İzlenimciler geçmişi ve klasik olanı reddetme eğilimindeydiler. İzlenimciler klasik 18. yüzyıl ahlakını yansıtıyorlar iyiye doğru bir gidiş olduğunu savunuyorlardı. Ama Renoir kötülüğün de resme girebileceğini ve yaşananın darlık içinde gerçekleştiğine inanıyordu. Yani karamsar bir tutum içine girmişti. Zamanla "Klasiğin dışında hiçbir şey yoktur" vargısına ulaşan sanatçı ne denli usta olursa olsun bir sanatçının her zaman öğrenebileceği yeni pek çok şey olduğuna inanıyordu. Bu değişikliği gösteren eser de “Şemsiyeler” adlı tablosudur. “Şemsiyeler“ sanatçının değişimi gösterir. Bu esesre Yolculukta başladı ve bitirdiğinde eskiden çok farklı bir tarza ulaştığını fark etti. İzlenimciliğe şu sözle karşı çıktı: Bu dönemde zamanının temalarından daha kalıcı temalara yöneldi ve çıplak resimlerine ağırlık verdi. 1880'lerde Renoir'in İzlenimciliğin hafif renklerinden git gide uzaklaştığı görülür. Aynı zamanda bu döneminde yoğun olarak belli belirsiz ortamlarda genç kızların tablolarını yapmaya girişti. Biçemi ustalaşıp yalınlaştıkça mitolojik temalara yöneldi ve yeğlediği kadın tipi daha olgunlaşıp büyüdü. 1882 yılından itibaren Renoir, bazıları deniz kıyısına oturmuş, diğerleri suyun içinde ayakta oturan yıkanan kadınların oyunlarını temsil eden büyük boyutlu bir kompozisyon yaratmayı düşledi. İtalya'dan döndükten sonra bu büyük eserine başladı. Uzun çalışmalardan sonra 1887 ilkbaharında tamamladığı bu tablo aynı yıl Resmi Sergi'de yer aldı.
Bu yapıtında Renoir'in Versailles Parkı'ndaki Marmousets Bulvarı'nda bulunan havuzu süsleyen Su Perilerinin Yıkanması adlı Giraradon'a ait kurşun kabartmadan esinlendiği bilinmektedir. Renoir, “Yıkanan Kadınlar” ’ın aslına başlamadan önce yağlı boya iki eskiz yapmakla yetinmeyip toplu halde ve detay resimler de çizdi. Sanatçı bu büyük tuvaline başlamadan önce birçok eskiz yaptı. Konunun ruhu bu eskizlerde canlanıyordu. Gerek tek bir figürün canlandırıldığı gerekse toplu bir görünüşün sağlandığı tüm tablolarda büyük yapıtına yaklaşmaya çalışıyordu. Araştırmaları süresince Renoir; bir sayfanın ufak boyutlarına uyan bir şeklin, tuval ya da kartonun daha büyük ölçülerine uygun olmadığını fark etmişti. Bu nedenle gerçekten alınmış küçük eskizlerin büyütülmesi yöntemini bırakarak bunun yerine daha sonra tuvale uygulayabileceği büyük resimler yapmayı yeğledi. Bu yapıtlarında bir göğsün hacmini, bir vücut kıvrımının hafif akışını, bir kolun kıvrılışını, bir vücudun canlılığını hissettirmek için çoğu kez tek bir çizgi sanatçıya yetiyordu. Renoir üstün sanatı sayesinde, saflık ve beğeniyi birleştirmeyi başarıyordu. 1885 ve 1886 tarihlerini taşıyan “Annelik” adlı yapıtının çeşitli şekillerde anlatımları Renoir'in sanatındaki yeni yönelişi oldukça belirgin bir şekilde gösterir.
Bu yapıtlarda sanatçı Esseyes'de bir bankın üzerinde oğlu Pierre'i emziren genç karısını taklit edilmesi olanaksız bir albeni ve doğallıkla canlandırmıştı. Karısının üzerinde mavi renkte bol bir etek ve başında hasırdan bir şapka bulunuyordu. Her şey yumuşatılmıştı: Anne ve çocuk, yaz güneşi altında olgunlaşmış meyveleri ya da dolu tohumları anımsatıyordu. Renoir bu tür boyama, pastel ve resimlerde tebeşir kullanmayı alışkanlık haline getirmişti. Aline'in ilk anneliği, bu dönemde sanatçının esinlendiği önemli konuydu.
Renoir, mesleğinin doruk noktasına ve sanatının en olgun dönemine ulaştığı sıralarda, 1900 yıllarına doğru amansız bir hastalığa yakalandı. Bu sanatçının hareket etmesine engelleyen ağır bir romatizmaydı. Ne var ki bu ağır hastalık, onun sanat çalışmalarını engelleyemedi. Tedavi olmak amacıyla Fransa'nın güneyine gitmeye kara verdi. Bir süre Fransa'da yaşadıktan sonra 1903 yılında Cagnes'ye kesin olarak yerleşti. 1915 yılında eşinin ölümü Renoir'de büyük üzüntü yaratmıştı. 1919 yılında Paris'e gitti. Burada Louvre Müzesi'nde bulunan La Caza Salonu'nda sergilenen Georges Charpetier'nin Portresi'ni görme sevincini tattı. Cagnes'ye dönen Renoir, yeniden çalışmaya başladı. Fakat bir gün Les Collettes Parkı'nda tablosunu boyarken soğuk aldı. Sağlık durumu iyice kötüleşen Renoir 3 Aralık 1919'da hayata gözlerini kapadı.
Renoir'in çalışmalarından oluşan beş ciltlik bir "katalog raisonné" 1983 ile 2014 yılları arasında Bernheim-Jeune tarafından yayınlandı.[27] Bernheim-Jeune hayatta kalan tek büyük sanat satıcısıdır. Renoir tarafından kullanılmıştır. Wildenstein Enstitüsü, Renoir'in çalışmalarının eleştirel bir kataloğunu hazırlıyor ancak henüz yayınlamadı.[28] Picton Kalesi 'ndeki imzasız bir çalışmaya ilişkin bu iki kuruluş arasındaki bir anlaşmazlık Fake or Fortune televizyon dizisinin dördüncü sezonundan ikinci bölümün merkezindeydi.
1919'da ünlü bir sanat tüccarı olan Ambroise Vollard, 1000 nüsha halinde Renoir'in yaşamı ve eserleri üzerine "La Vie et l'Œuvre de Pierre-Auguste Renoir" adlı bir kitap yayınladı. 1986'da, Vollard'ın mirasçıları bakır plakaları, genellikle elle sulu boya aşındırma ile yeniden basmaya başladı. Bu baskılar plakada Renoir tarafından imzalanır ve alt kenar boşluğuna "Vollard" kabartılır. Numaralandırılmamış, tarih atılmamış veya kalemle imzalanmamışlardır.
"Bal du moulin de la Galette" 'in küçük bir versiyonu 17 Mayıs 1990 Sotheby's New York'ta 78.1 milyon dolara satıldı.[29]
2012'de Renoir'in "Paysage Bords de Seine" 'i müzayedede satışa sunuldu ancak resmin 1951'de Baltimore Sanat Müzesi' nden çalındığı keşfedildi. Satış iptal edildi.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.