Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Kusay Saddam Hüseyin el-Tikriti (Arapça: قصي صدام حسين, 17 Mayıs 1966-22 Temmuz 2003), eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in ikinci oğlu. Kusay Hüseyin Cumhuriyet Muhafızları'nın lideriydi ve büyük olasılıkla Irak'ın bir sonraki lideri olarak görülmekteydi.
Kusay Hüseyin قصي صدام حسين | |
---|---|
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 17 Mayıs 1966 Bağdat, Irak |
Ölüm | 22 Temmuz 2003 (37 yaşında) Musul, Irak |
Partisi | Arap Sosyalist Baas Partisi |
Evlilik(ler) | Sahar al-Rashid (1988–2003) |
Çocuk(lar) | 3 |
Dini | Sünni İslam |
Askerî hizmeti | |
Hizmet yılları | 1991-2003 |
Rütbesi | Cumhuriyet Muhafızlarının Danışmanı |
Komutası | Irak cumhuriyet muhafızları |
Kusay Hüseyin, Irak'ta en çok aranan iskambil kâğıtları arasında ikinci sıradaydı. Irak'ın işgalinden sonra 22 Temmuz 2003 tarihinde Musul'da 101. Hava İndirme Tümeni arasında altı saatlik bir çatışma sonrasında kardeşi Uday, 14 yaşındaki oğlu Mustafa ve bir koruması ile birlikte öldürüldü.[1]
Kusay 1966 civarında Bağdat'ta o sırada hapishanede bulunan Baasçı devrimci Saddam Hüseyin ile eşi ve kuzeni Sajida Talfah'ın oğlu olarak doğdu. Çocukken babası suçlu infazlarını izlemek için onu ve erkek kardeşini yanında tutardı. Ailesinin ve hükûmetin diğer üyelerinden farklı olarak, siyasi veya kişisel olarak Kusay hakkında çok az şey biliniyor. Üst düzey bir askeri yetkili olan Maher Abd al-Rashid'in kızı Sahar Maher Abd al-Rashid ile evlendi. Bu evlilikten Mustafa, Yahya ve Yakup adlı üç oğlu oldu.
Hüseyin, 1991 Körfez Savaşı'nın ardından Şii ayaklanmasının bastırılmasında rol oynadı ve ayrıca Irak'ın güney bataklıklarının yok edilmesini yönetti. Bataklıkların toptan yıkımı, sulak alanları yaşam alanlarına dönüştüren Şii Marsh Arapları arasında hakim olan yüzyıllık bir yaşam tarzını sona erdirdi. Irak hükûmeti, eylemin kullanılabilir tarım arazileri üretmeyi amaçladığını belirtirken diğerleri, yıkımın 1991 ayaklanmasına katıldıkları için bir intikam olarak Marsh Araplarına karşı yapıldığına inanıyorlar.
Kusay'in ağabeyi Uday, 1996 suikast girişiminde ciddi yaralanmasına kadar kadar babasının vârisi olarak görülüyordu. Savurganlık, dengesizlik ve şiddet içeren davranışlarla tanınan Uday'ın aksine, Kusay gözden uzak bir profile sahipti, bu yüzden eylemleri ve rolleri ile ilgili ayrıntılar belirsiz.
Iraklı muhalifler, Hüseyin'in birçok siyasi aktivistin öldürülmesinden sorumlu olduğunu iddia ediyorlar. Sunday Times, Hüseyin'in askeri sanayileşme organizasyonunda bir mühendis olan Khalis Mohsen al-Tikriti'nin öldürülmesini emrettiğini, çünkü Mohsen'in Irak'tan ayrılmayı planladığına inandığını bildirdi. 1998 yılında Iraklı muhalif gruplar, yüzlerce mahkûmun kalabalık hapishanelerde yeni mahkûmlara yer açmak için Kusay'ın emriyle infaz edildiğini iddia ettiler. Hüseyin'in Irak Cumhuriyet Muhafızları'ndaki hizmeti 2000 yılında başladı. Muhafız amiri ve iç güvenlik güçlerinin başkanı olduğu ve diğer Irak askeri birimleri üzerinde yetki sahibi olduğuna inanılıyor.
22 Temmuz 2003'te, Birleşik Devletler Ordusu 101. Hava Tümeni birliklerinin desteğiyle JSOC Görev Gücü 20, Irak'ın kuzeyindeki Musul kentindeki bir eve baskını sırasında Uday, Uday'ın koruması, Kusay ve Kusay'ın 14 yaşındaki oğlu Mustafa'nın olduğu evi kuşattı. Saddam'ın oğullarının yerini söyleyene 30 Milyon Dolar ödül verilecekti. Evin sahibi Nawaf al-Zaidan'ın ihbarı ve işbirliğiyle [2] Görev Gücü 20, evin sakinlerini yakalamaya çalışırken, 101'inci Hava İndirme Tümeninden askerler görev gücünün güvenliğini sağladı. Daha sonra OH-58 Kiowa helikopterleri ve bir A-10 "Warthog" tarafından desteklenen 200 kadar Amerikan askeri, evin etrafını çevreledi ve ateş etti, böylece Uday, Uday'ın koruması, Kusay ve Kusay'ın oğlunu öldürdü. Yaklaşık dört saatlik bir savaştan sonra askerler eve girdi ve Hüseyin kardeşlerin koruması dahil dört ceset buldu.[3]
Eve üç kez girmeye çalışan Amerikan askerleri ilk iki girişimde AK-47 ve el bombalarıyla direnişle karşılaştılar. Uday, Kusay ve koruma evin ön tarafındaki banyodan sokağı ve evin birinci katını korudu; Kusay'ın oğlu ise arka taraftaki yatak odasından siper aldı ve kendilerini savundular. Bunun üzerine Amerikanlar evi defalarca bombaladılar ve füze attılar. Üç yetişkinin evin ön tarafına atılan TOW füzesi nedeniyle öldüğü düşünüldü. Üçüncü giriş denemesinde askerler, Kusay'ın tek kalan 14 yaşındaki oğlunun ateş etmesi üzerine onu da öldürdüler. Amerikan askerlerine göre, Saddam Hüseyin'in 14 yaşındaki torunu Mustafa, dört saatlik kuşatmada son ölen kişiydi ve amcası ile babasının öldürülmesinden sonra bile ateş etmeye devam etti.[4]
Tugay komutanı Col. Joe Anderson, olay günü sabah 10'da Arapça bir duyuru yapıldığını ve içerideki insanları barışçıl bir şekilde dışarı çıkmaya çağırdığını söyledi. Aldığı cevap ise mermi bombardımanı idi. Tecrübeli bir komando ekibi binaya saldırmaya çalıştı, ancak ateş altında geri çekilmek zorunda kaldılar. Dört Amerikan askeri yaralandı. Anderson daha sonra adamlarına 50 kalibrelik ağır makineli tüfeklerle ateş açmasını emretti. Uday ve Kusay, bir helikopter eve roket attıktan ve Strike Tugayı onlara 40 mm el bombası attıktan sonra bile vazgeçip, teslim olmayı reddettiler. Albay, kardeşleri indirmek için en büyük ve en ölümcül silaha ihtiyacı olduğuna karar verdi. Daha sonra binaya 12 TOW füzesi atıldı.[5]
Saddam Hüseyin'in hatıralarına göre, oğullarının ve torununun ölüm haberini aldığında, söylediği ilk şey "Savaştılar mı?" oldu. Evet cevabını aldıktan sonra, "İyi! Şehitlikleri ve anavatanlarını savunmaları ile beni onurlandıran Allah'a şükürler olsun," dedi.[6] Oğulları öldükten sonra, Saddam Hüseyin bir ses kaydı yayınladı ve şöyle dedi:
"Sevgili Iraklılar, kardeşleriniz Uday, Kusay ve Kusay'ın oğlu Mustafa, Allah'ı sevindiren, bir arkadaşını mutlu eden ve bir düşmanı üzen inançlı bir tavır aldı. Düşmanla altı saat süren cesur bir savaştan sonra Musul'daki cihat arenasında direndiler. Hücum orduları, kara kuvvetlerinin her tür silahını onlara karşı harekete geçirdi ve sadece bulundukları eve karşı uçaklar kullanabildiklerinde onlara zarar vermeyi başardı. Allah aşkına şehitlikleri ile onurlandırılmayı bize nasip ettiği için Allah'a şükrediyoruz. Saddam Hüseyin'in Uday ve Kusay dışında 100 çocuğu daha olsaydı, Saddam Hüseyin onları da aynı yolda feda ederdi. Uday, Kusay, Mustafa ve onlarla birlikte başka bir Mücahid adamı öldürseniz de, ulusumuzun her bir genci cihat adına Uday, Kusay ve Mustafa'nın ta kendisidir."[7]
Kardeşlerin yanında bulunan para, ABD Hükûmeti tarafından başlarına konan 30 milyon dolarlık ödülün üç katından fazlaydı. Yanlarındaki paranın miktarının Irak dinarı ve ABD doları ile beraber yaklaşık 100 milyon dolar olduğu iddia edildi. Bazıları, onları ihbar edenin saklandıkları villanın sahibi Nawaf al-Zaidan olduğunu iddia etti ve 23 gün boyunca evde saklanmalarının ardından Amerikalılara yerlerini söyledi. Kimisi ise, Uday ve Qusay'ın ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı tarafından takip edilen bir kişiyle telefon görüşmesi yaptıktan sonra yakalandığını iddia etti.[8] Ardından Nawaf'ın kardeşi Salah al-Zidani, Nawaf'ın Irak'tan kaçtığı düşünülürken silahlı kişiler tarafından vurularak öldürüldü.[9] Uday Hüseyin'in yakın bir korumasına göre, Bağdat'ın işgal edilmesinden sonra aile gerilla direnişi planladı. Saddam ve oğulları Amerikan işgalinden sonra Bağdat'ta ayrı ayrı yaşadılar ve iki ya da üç günde bir evlerini değiştirdiler.[10]
ABD Yönetimi, Hüseyin kardeşlerin cesetlerinin grafik resimlerini yayınladı. Daha sonra bedenleri, halkın ölmüş olduklarını inanmalarını sağlamak için ifşa edildi. İfşanın eleştirilmesinin ardından ABD ordusunun tepkisi, bu adamların sıradan bir savaşçı olmadığına işaret etmek ve ölümlerinin onaylanmasının Irak halkı tarafından önemli olduğunu belirtti.[11] Uday, Qusay ve Mustafa Hüseyin Tikrit yakınlarındaki bir mezarlığa gömüldü. O gece, Uday ve Kusay Hüseyin'in ölümlerini takiben birkaç gece Bağdat'ta kutlama silah sesleri duyuldu.[12]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.