Loading AI tools
Mısır ve Suriye'de 1294 - 1296 arasında hüküm sürmüş Memluk Sultanı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Ketboğa (Arapça: كتبغا), Mısır ve Suriye'de 1294 ile 1296 yılları arasında hüküm sürmüş Bahri hanedanından onuncu Memluk Sultanıdır.
Ketboğa | |||||
---|---|---|---|---|---|
Mısır Memlûk Sultanı | |||||
Hüküm süresi | 1294 – 1296 | ||||
Önce gelen | I. Muhammed | ||||
Sonra gelen | Laçın el-Mansuri | ||||
Ölüm | 1297 | ||||
| |||||
Hanedan | Bahrî Hanedanı |
Adil Kitbuğa Hülâgû Han'ın İlhanlılar ordusunda Moğol asıllı rütbesiz bir asker idi. 1260 yılında İlhanlılar ile Memluklular arasındaki Birinci Hums Muharebesi'nde Memluklulara esir düştü ve Kalavun tarafından memluklu köle olarak satın alındı. Adil Kitbuğa Kalavun yanında memluklu iken çok yetenekli olduğu görüldü ve sonunda Kalavun tarafından kölelikten çıkarılıp "Emir" unvanı verildi. Kalavun'un oğlu olan Sultan El-Eşref Halil'in Sultanlık döneminde tutuklandı ise de sonradan serbest bırakıldı.[1]
1293 yılında Sultan El-Eşref Halil suikastla öldürülüğü zaman daha 9 yaşında olan oğlu I. Muhammed Memluklu Sultanı olmuştu. Ama gerçek devlet iktidarı, ona naip olan Adil Kitbuğa ile vezir Sencer El-Sucai'nin elindeydi.[1] Fakat naip Adil Kitbuğa ve Vezir Sencer El-Sucai birbirlerine rakiptiler ve araları gittikçe açıldı. Vezir El-Sucai Çerkez asıllı memluklular olan "Burci Memlukluları" ile anlaşarak Kitbuğa'yı ve onu tutan memlukluları öldürmeyi planladı. Fakat Vezir Sucai'nın yanında bulunan Tatar asıllı bir memluklu olan Kungar bu planı Adil Kitbuğa'ya ifşa etti.
Adil Kitbuğa Moğol istilası sırasında Irak'tan kaçan Kürtler ve Moğol asıllı Memluklülerinden bir birlik kurup Kahire Kalesi'nde bulunan Vezir Sucai ve Burci memluklu taraftarlarını kuşatmaya aldı. Fakat bu kuşatma sırasında yapılan bir muharebeyi Kitbuğa ordusu kaybetti. Adil Kitbuğa Nil deltasının güney doğusunda bulunan "Bilhays" şehrine kaçtı. Kahire'de kendini tutan Memluklu emirler birleştiler ve Burji memlukluları yendiler.
Bunun üzerine Adil Kitbuğa tekrar Kahire'ye döndü. Kendini tutan birliklerle Kahire Kalesinde Burji memluklularla birlikte kapanmış olan Emir Sucai'yi tekrar kuşatma altına aldı ve yedi gün süren bu kuşatma çok kanlı oldu. Sonunda Emir Sucai'yi tutan birçok memluklu taraf değiştirerek Adil Kitbuğa'ya katıldı. Kitbuğa'nın emirleri Sultan Nasır Muhammed bin Kalavan'ın annesi ile temasa geçtiler ve onu ihtilaflarının Emir Sucai ile olduğunu ve Sultan Nasır Muhammed aleyhinde olmadığına inandırdılar. Bu kadın Emir Sucai kale dışında bulunan evine gitmiş iken kale kapılarını Emir Sucai'ye kapattırdı. Böylece Emir Sucai kapalı kale kapısı ile Adil Kitbuğa memlukları arasında kendi evinde mahsur kaldı. Emir Sucai'nin Burci memlukluları kendini terk etmeye başladılar. Sonunda Emir Sucai anlaşmazlık üzerinde konuşmalara yapılacak Kahire Kalesi'ne giderken Adil Kitbuğa memluklüleri tarafından yakalanıp öldürüldü.
Kale kapıları yeniden açılınca Adil Kitbuğa taraftarları şehir kaleiçine girdiler. Kendi taraftarı olan ve Burjiler tarafında Kale'de tutuklananları kurtardılar. Sonra şehirde ve kaleiçinde bulunan Burji memluklular toplatıldı ve hepsi hapise atılmak üzere toplandı. Emir Sucai'nin bütün toprakları ve serveti devletçe müsadere edildi. Tam bu sırada sayıları 300 kadar olan tutuklu Burji'ler bir isyan çıkardılar. Muhafızlara uztun gelerek Kahire'ye yayıldılar ve şehri talana koyuldular. Bu Burji'lerin birçoğu bağlı oldukları ve öldürülmüş olan Sultan El-Eşref Halil'in memlukluları idi. Kızgılarının bir diğer nedeni ise kölemeni oldukları Sultan El-Eşref Halil'i suikastla öldüren (sonra Sultan olacak) Hüsameddin Laçın'nın Kahire'ye dönmesi ve ne tutuklanması ne de bir cezaya çarptırılmaması idi. Adil Kitbuğa emrindeki birlikleri bu Burjiler ve Sultan El-Eşref Halil'in öcünün almak isteyenlerin isyanını çok kanlı bir şekilde bastırdı. İsyancıların çoğu şehir sokaklarında öldürüldü ve yakalananlar da idam edildi.[2]
Sultan Nasır Muhammed bin Kalavan çocuk olduğu için hiçbir iktidar gücü bulunmuyordu ve naipliğe devam eden Adil Kitbuğa Memluklüler devletinin asıl hükümdarıydı. Emir Sucai'nin öldürülmesinden sonra Kituga daha da güç kazanmıştı. Sultan El-Eşref Halil'e bağlı olan kölemen emirlerin ve sonra da Sultan Nasır Muhammed'in kendisinin Sultan El-Eşref Halil'in öldürülmesinin intikamını almak isteyeceklerine bilen Laçın, Kitbuğa'yı Nasır'ı Sultan'lıktan indirip kendinin tahta geçmesi gerektiğine inandırdı. Önce Kitbuğa, Laçın'in tavsiyelerine uymaktan kaçındı. Fakat Laçın ısrar ederek Sultan Nasır Muhammed'in Kitbuğa'nın kardeşi Eşref Muhammed'in öldürülmesi komplosuna karıştığını bildiğini böylece Sultan yetişkinlik yaşına gelince her ikisinin intikamını almak isteyeceğini çok muhtemel olduğuna Kutbuğa'yı inandırdı.[3]
İsyan eden Burjiler tamamiyle elimine edildikten sonra Kitbuğa Memluklu emirleriyle bir toplantı yaptı. Bu toplantıda bu isyanın Memluklu devletini kökünden sarstığını ve yaşı küçük olan Sultan Nasır Muhammed'in devlete yeniden çeki düzen vermesine ve vermeye çalışsa bile yetişkin olmadığı için bu siyasetine taraftar bulması imkânı olmadığını bildirdi. Bu iddiaların güçlü olduğuna inanan emirler Nasır Muhammedin tahttan indirilerek yerine güçlü ve deneyimli olan Kitbuğa'nın Memluklu Sultanı olmasına karar verdiler. Böylece Nasır Muhammed tahttan indirildi. Önce annesi ile birlikte sarayın bir başka dairesinde göz altına alındı ve sonra da yine annesiyle birlikte Karak kalesine gönderildi. Adil Kitbuğa Memluklu Sultanı olarak hüküm sürmeye başladı.
Sultan Kitbuğa'nın hükümdarlığı döneminde, 1296'da ortaya çıkan çok önemli bir olay büyük bir "Uyrat" adı verilen bir göçmen grubunun Memluklu arazilerine gelmeleri idi. Atları ve sığır sürüleri ile 10.000 kişilik bu Uyrat göçmenleri Hülâgû Han'ın damadı Turgay'ın idaresi altında idi. Ebu Fida adlı bir Arap tarihçisi ise Turgay'ın Hülâgû Han'ın oğlu olan Mengü Timur'un kızının kocası olduğunu bildirir.
Bu Moğol asıllı göçmenlerin Memluklu topraklarına gelişi yeni bir olay değildi. 1262'de Sultan Baybars Hülâgû Han'ın Altın Orda'ya hücum etmesinden dolayı büyük bir Tatar göçmen grubunun Mısır'a gelip yerleşmesine izin vermişti ve bunları diğer Tatar göçmen grupları takip etmişti. Baybars bunların Mısır'a yerleşmelerine izin vermiş; onlara Kahire'de özel bir mevki sağlamış; Memluklu ordusuna katılmalarını kabul etmiş ve bu Tatarlar Memluklu ordusunun bir birliği olarak kullanılmasını ilk defa Sultan Baybars uygulamıştı. Bu göçmen Tatarlardan oluşan Memluklu ordu birliğine "Fırka El-Vafıdıye" adı verilmekteydi. Bu "Fırka El-Vafıdıye" birliği mensupları köle olmayan hür kişilerdi ve kölemenlik sistemi ve kuralları bu kişilere uygulanmamaktaydı.
Sultan Kitbuğa zamanında 1296'da gelen "Uyrat" adlı Tatar grubu o zamana kadar gelen Tatarlerın en büyük grubu idi. Zaten Sultan Kitbuğa Tatar asıllı olduğu için bu "Uyrat"lar grubuna yeni imtiyazlar verildi. Uyratlar Kahire'nin "El-Husayniyye" mahallesine yerleştirildiler.[4] Bazı grup Uyratlar ise Nil Nehri deltasındaki şehirlere yerleştirildiler. Uyratlar Mısır'a geldikleri zaman Müslüman değillerdi. Ama zaman geçtikçe diğer Mısırlılarla evlenip Müslüman dinini kabul edip Mısır sosyetesi içine kaynaştılar.
Fakat Sultan Kitbuğa'nın Moğol asıllı olması ve Moğol asıllı olan Uyratlar'a gayet cömertçe davranışı, Memluklu emirlerini hem kıskandırdı hem de kuşkulandırdı. Bu politikanın Kafkaslardan gelen Türk ve Çerkes asıllıların yerine Moğol asıllıların başa geçmelerine yol açabileceği kuşkusu yaygınlaşmaya başladı. Zamanın tarihçileri bu kuşkuları ileride Sultan Kitbuğa'ya hazırlanan ve sonunda başarılı olan komploların hazırlanmasına önemli bir neden olduğunu ifade ederler.[5]
Sultan Kitbuğa'nın hükümdarlık döneminde Mısır ve Doğu Akdeniz bölgesinde yaygın ciddi kuraklık; suyun ve yiyecek maddelerinin yetersizliği ve ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar salgını, yeterli olmayan fena beslenmeden dolayı, Mısırlılar arasında çok kişinin ölmesine yol açtı. Kitbuğa'nın hükümdarlık dönemini El-Makrizi şöyle tasvir etmektedir:[6]
Hükümdarlık ettiği günler yüksek fiyatlar, bulaşıcı hastalıklar ve ölümler dolayısıyla gayet kötü günlerdi.
El-Makrizi ortaya çıkan büyük açlık ve salgın dolayısıyla Mısır'da ölen sayısının 127,000 kişiyi aştığını tahmin etmiştir.[7] Sultan Kitbuğa Mısır halkı tarafından bu nedenle hiç sevilmemiştir. Mısır'da ortaya çıkan açlık ve hastalık salgınını halk kitleleri Sultan Kitbuğa'nın uğursuzluğuna atıf etmişlerdir.[8] Yerli Mısır halkı, bunun yanında, yiyecek maddeleri fiyatlarının birden yükselip hiç devlet desteği görmeden buyuk ekonomik zorluklar çekmekteylerken, Kitbuğa'nın aynı şartları yaşayan "Uyrat" göçmenlere gayet cömertçe ekonomik yardım ve destek sağlamasından gayet tedirgin ve kızgın idiler.
Sultan Kitbuğa Şam'da iken büyük bir Memkluklu emirler grubu Kitbuğa'yı tahttan indirmek için komplo hazırladılar. Kitbuğa Mısır'a dönmekteyken emirler onu karşılamaya gittiler. Sultan Kitbuğa bu emirler arşında önemli olan Emir Bisari'yi Moğollarla gizli olarak mektuplaşmakla itham etti. Kitbuğa'nın Emir Bisari'yi öldürtmeye emir vereceğinden kuşkulanan emirler hemen harekete geçerek Sultan Kitbuğa'nın "Dihliz" ad verilen saltanat çadırına hücum ettiler. El-Makrizi bunlara arasında Laçın, Bisari, Kara Sungur, Kabjak ve Hacı Bahadır adlı Memluklu emirlerinin başı çektiklerini bildirir.[9] Sultan Adil Kitbuğa'nın ilk ismine atıfla "Memalik-i Adiliye" adı verilen Kitbuğa'ya bağlı Memluluklar ise bu hücuma karşı durdular. Ortaya çıkan çarpışmada birçok Memluklu yaralandı ve öldürüldü. Bu kargaşalık sırasında Sultan Kitbuğa Dihliz çadırından kaçmayı başardı ve beş Memluklusu ile birlikte atla Şam'a kaçtı. Komplocu emirlerin onu yakalamaya imkânları olmadı.
Fakat hemen Sultan Kitbuğa'nın tahttan indirildiği kararı alındığı haberi ülkenin her tarafına gönderildi. Yeni Memluklu Sultanı olarak komplocuların başında bulunan Lacın Memluklu Sultanı olarak görevlendirildi.
Kaçan Kitbuğa Şam şehri iç kalesine sığındı. Fakat sonunda tekrar sultanlığa gelmesinin imkânsızlığını anladı. Kendi yerine Memluklu Sultanı olarak tahta çıkan Laçin el-Mansuri'nin sultan olduğunu tanıdı. Laçin ile Kitbuğa genç köle iken aynı köle sahibi emir tarafından satın alınıp aynı ocakta yetiştirildikleri (Arapça aynı "Husdaşıya"'dan oldukları) için ona biat edip ona hizmet edip ona sadık kalacağını bildirdi. Kendine yeni Sultan tarafından ne görev verilirse verilsin onu kabul edeceğini de ekledi. Sultan onu güney Suriye'de bulunan Salhad şehir veliliğine atadı.[10] Bunun üzerine Adil Kitboğa sığınmış olduğu Şam iç kalesinden ayrılarak Salhad'a gitti. Burada 2 yıl 17 gün süre ile valilik yaptı.[11]
1299'da Sultan Nasır Muhammed Memluklu Devleti Mısır ordusu ile Suriye üzerinden İlhanlılar Memluklular sınırından geçen ve Mmemluklular topraklarına girmiş bulunan Moğol İlhanlılar hükümdarı olan Mahmud Gazan Han'a karşı koyup onu Memluklular arazilerinden çıkartmak için bir sefere çıkmıştı. Bu sefer sırasında bazı göçmen Moğol asıllı "Uyrat"lar ile bazı Memluklu emirlerinin anlaşıp yardımcı-Sultan olan Emir Salar ve rütbesi "ustadar "[12] olan (sonradan Sultan olacak) [[II> Baybars|Baybars Çeşnigar]]'i öldürmek için bir komplo kurdukları öğrenildi. Bu iki Memluklu emir ismen Sultan Nasır Mughammed'in birer özel saray memuru olmakla olan beraber, Memluk devletini gerçekte yöneten Memluklu emirlerdi. Fakat bu komplo başarısz kaldı ve komployu tertip eden Memluklu emirler ve özellik "Uyrat" göçemenler çok şiddetle cezalandırıldı. Sultan Nasır Muhammed bu sefer sonunda İlhanlılara hükümdarı Gazan Han'a Humuş şehri yakınlarında Vadi el-Haznedar Muharebesi'nda yenik düştü. Memluklular önce Şam'a çekildiler ve sonra da tüm Suriye ve Filistin İlhanlılar eline geçti. Yönettiği şehir de İlhanlılar eline düşünce Adil Kitbuğa Mısır'a kaçtı ve orada yardımcı-Sultan olan Emir Salar yanında çalışmaya başladı.
Ama Gazan Han'in Ilhanlilar ordusu ile Suriye'den çekilip Suriye'yi yönetmek için iki uardimi Moğol idarecisini geride bıraktığı haberi geldi, Memluklu Sultani Masir Muhammed bu iki Moğol yöneticisiyle mektuplaşarak onlardan Memluklu Sultanna biat etmelerini istedi, Bu iki Mogol yönetici bu teklifleri kabul edip Suriye'yi yine Sultan Nasir Muhammed'in memluklu idaresine bırakmaya razı oldular. Bunu üzerine Emir Kutbuga Hama balisi tayin edildi. Emir Salar ve Baybars Cesmigar'a bir Memluklu ordusu komutanlığı verilerek Suriye'nin Gaazn Han'in ordusunda arata kalanlardan temizlenip; yönetiminin tekrar Memluklular Devleti'nin eline geçmesi sağlandı.[13]
Emir Ketboğa Memluklu Devleti'nin Hana valisi olarak 1297#ye jadar gorev yapti. 1297'de bu görevde iken şehirde oldu.
Emir Ketboğa kısa boylu, kahverengi tenli ve kısa sakallı bir kisi olarak tasvir edilmiştir.[14]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.