Girit İsyanı (1897-1898)
From Wikipedia, the free encyclopedia
1897-1898 Girit İsyanı, II. Abdülhamid devrinde Girit'teki Rum nüfusun Osmanlı İmparatorluğu yönetimine karşı başlattığı başarılı bir ayaklanmadır. İsyancılar başlangıçta Yunanistan Krallığı'ndan ve daha sonra da Büyük Güçlerden (Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya ve Rusya) malzeme ve silahlı destek aldılar.
Girit İsyanı (1897-1898) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-Yunan Savaşı (1897) | |||||||
1897 başında Girit'teki Rum İsyancı Liderleri | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Yunanistan Krallığı desteklediği Fransa İtalya Krallığı Rus İmparatorluğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (Mart 1898'e kadar)[4] Alman İmparatorluğu (Kasım 1897'ye kadar)[4] | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Prens Yeoryos Eleftherios Venizelos Theodoros Diligiannis Robert Harris (Birleşik Krallık Donanma Subayı) |
II. Abdülhamid Corce Beroviç Turhan Paşa Ethem Paşa |
Ayaklanma, 19. yüzyılın başlarında başarısızlıkla sonuçlanan birkaç ayaklanmanın doruk noktasıydı. Düşmanlıkların patlak vermesinden sonra, İngltere- Fransa'nın başı çektiği birkaç Avrupalı güç, çatışmaya arabuluculuk etmeye, Girit'i abluka altına almaya ve Ada'daki savaşı durdurmaya çalıştı. Adaya 6 Büyük güç, uluslararası bir donanma gönderdiler.
1897 yılında adaya çıkarma yapmaya çalışan, Teselya boyunca Osmanlı sınır karakollarına saldıran Yunan Güçleri ve Osmanlı İmparatorluğu arasında çıkan çatışmalar ve siyasi politik gerilim, Osmanlı-Yunan Savaşı (1897)'nın patlak vermesine sebep oldu. Osmanlı bu savaştan zaferle çıksa da sadece Teselyadan 55km2 toprak kazancı ve tazminatla yetinmek zorunda kaldı. Adadaki isyan ve çatışmalarda 1 yıl bile geçmeden Büyük güçlerin baskısıyla 1898 yılında isyancılar ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupalı güçler tarafından sunulan ve Yunanistan Prensi Yeorgos (George)'un otoritesi altında, Büyük Güçlere ait askerlerin denetiminde sözde Osmanlı egemenliğini tanıyan görünüşte özerk uygulamada bağımsız bir Girit yaratan bir formül üzerinde anlaşmasıyla sona eren bir diplomatik hezimetle son buldu. Osmanlı İmparatorluğu bütün askerlerini adadan çekmek zorunda kalmış ve Kandiye kalesinde asılı Osmanlı bayrağı dışında 8350 km2lik ada üzerindeki egemenliğini fiilen tamamen kaybetmiş oldu.