![cover image](https://wikiwandv2-19431.kxcdn.com/_next/image?url=https://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/a/a2/Budala_Dostoyevski_1941.jpg/640px-Budala_Dostoyevski_1941.jpg&w=640&q=50)
Budala
roman / From Wikipedia, the free encyclopedia
Budala (Rusça: Идиот, The Idiot), 19. yüzyıl Rus yazarlarından Dostoyevski'nin 1868 yılında yazdığı bir romandır. İlk olarak 1868-1869 yıllarında Russki Vestnik dergisinde tefrika edilmiştir.[1]
Идиот | |
![]() Budala'nın Hilmi Kitabevi tarafından 1941 yılında yayımlanan Türkçe baskısının kapağı. | |
Yazar | Dostoyevski |
---|---|
Çevirmenler | Ergin Altay, Servet Lünel, Mazlum Beyhan, Nihal Yalaza Taluy |
Ülke | Rusya |
Dil | Rusça |
Konu | Saf bir insan ve toplum ile olan ilişkisi. |
Tür | Roman |
Yayım | 1868 (özgün) 1990 (Türkçe) |
Yayımcı | MEB Yayınevi, İletişim Yayınları, Can Yayınları, Oda Yayınları |
Sayfa | 614 |
ISBN | 975-11-0486-6 |
Romanın başlığı, romanın ana karakteri olan Prens Lev Nikolayeviç Mışkin'e ironik bir göndermedir; bu genç adamın iyiliği, açık yürekli sadeliği ve kurnazlığı, karşılaştığı daha dünyevi karakterlerin çoğunun yanlışlıkla onun zekâ ve içgörüden yoksun olduğunu varsaymasına neden olur. Dostoyevski, Prens Mışkin karakterinde kendisine "olumlu anlamda iyi ve güzel insanı" tasvir etme görevini vermiştir.[2] Roman, böylesine tekil bir bireyi dünya toplumunun çatışmalarının, arzularının, tutkularının ve egoizminin merkezine yerleştirmenin, hem Mışkin'in kendisi hem de onunla ilişki halindeki diğer kişiler için sonuçlarını incelemektedir.
Joseph Frank ise Budala'yı "Dostoyevski'nin tüm büyük eserleri arasında en kişisel, en samimi, en aziz ve en kutsal inançlarını somutlaştırdığı kitabı"olarak tanımlar.[3] Epilepsi ve idam mahkumiyeti gibi en yoğun kişisel çilelerinden bazılarının tasvirlerini içerir ve bunların sonucunda ortaya çıkan ahlaki, manevi ve felsefi temaları araştırır.
Kitabın ana fikrini bilinçli bir şekilde test etmeye ve zorlamaya yönelik sanatsal yöntem, yazarken olay örgüsünün nereye gideceğini her zaman tahmin edilememesi sonucunu doğurdu. Bu nedenle pek çok eleştirmen romanın garip bir yapısı olması ile kaotik bir düzende ilerlemesi hakkında çeşitli yorumlar yapmıştır. Gary Saul Morson'a göre, "Budala her eleştirel normu ihlal eder ve yine de bir şekilde gerçek büyüklüğe ulaşmayı başarır."[4]
Dostoyevski'nin kendisi de bu denemenin tamamen başarılı olmadığı görüşündeydi. Nikolay Strakhov'a yazdığı bir mektupta şöyle diyordu: "Romanın çoğu aceleyle yazıldı, çoğu çok dağınık ve iyi sonuçlanmadı, ama yine de çoğunluğu iyi sonuçlandı. Romanın arkasında durmasam bile fikrimin arkasında duruyorum."[5]