Loading AI tools
9. İsrail başbakanı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Binyamin "Bibi" Netanyahu (/ˌnɛtɑːnˈjɑːhuː/;[2] İbranice:
Binyamin Netanyahu בנימין נתניהו | |
---|---|
Resmî portre, 2023 | |
9. İsrail Başbakanı | |
Görevde | |
Makama geliş 29 Aralık 2022 | |
Başkan | Yitzhak Herzog |
Yerine geldiği | Yair Lapid |
Görev süresi 31 Mart 2009 - 13 Haziran 2021 | |
Yerine geldiği | Ehud Olmert |
Yerine gelen | Naftali Bennett |
Görev süresi 18 Haziran 1996 - 17 Mayıs 1999 | |
Yerine geldiği | Şimon Peres |
Yerine gelen | Ehud Barak |
Muhalefet Lideri | |
Görev süresi 28 Haziran 2021 - 29 Aralık 2022 | |
Başbakan | Naftali Benet Yair Lapid |
Yerine geldiği | Yair Lapid |
Yerine gelen | Yair Lapid |
Görev süresi 16 Ocak 2006 - 31 Mart 2009 | |
Başbakan | Ehud Olmert |
Yerine geldiği | Amir Peretz |
Yerine gelen | Tzipi Livni |
Görev süresi 3 Şubat 1993 - 18 Haziran 1996 | |
Başbakan | İzak Rabin Şimon Peres |
Yerine geldiği | İzak Şamir |
Yerine gelen | Şimon Peres |
Likud Başkanı | |
Görevde | |
Makama geliş 20 Aralık 2005 | |
Yerine geldiği | Ariel Şaron |
Görev süresi 3 Şubat 1993 - 6 Temmuz 1999 | |
Yerine geldiği | İzak Şamir |
Yerine gelen | Ariel Şaron |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Benjamin Netanyahu 21 Ekim 1949 Tel Aviv, İsrail |
Vatandaşlığı | İsrail |
Partisi | Likud |
Evlilik(ler) |
|
Çocuk(lar) | Yair Netanyahu Avner Netanyahu Noa Netanyahu-Roth |
Dini | Yahudilik |
İmzası | |
Takma adı | Bibi[1] |
1967 Altı-gün Savaşında, İsrail Güvenlik Kuvvetleri'ne katıldı ve Sayeret Matkal özel biriminde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Bu operasyonların içinde; Hediye operasyonu ve omzundan vurulduğu İzotop Operasyonu vardır. 1973 yılında Yom Kippur Savaşı'nda ön cephede savaştı, Süveyş kanalı boyunca yapılan baskınlarda görev aldı ve Suriye sınırlarının içinde gerçekleşen Komando saldırısında liderlik yaptı.[5] Terhisinden önce yüzbaşı rütbesine ulaştı. Netanyahu, 1984 yılından 1988 yılına kadar Birleşmiş Milletler İsrail Elçiliği yaptı, Likud Partisi'nin başkanlığı yaptı ve 1996-1999 yılları arasında başbakanlık yaptı.
Netanyahu, 1999 yılı başbakanlık seçimlerinde, Ehud Barak'a yenildikten sonra politikadan çekildi. 2002 yılında dış ilişkiler bakanı (2002-2003) ve Finans Bakanı (2003 – Ağustos 2005) olarak Ariel Şaron hükûmetleri altında görev aldı, fakat, Gazze'den geri çekilme Planı'ndan kaynaklanan anlaşmazlıkla birlikte ayrıldı. Şaron'un yeni bir parti kurmak için Likud Partisi'nden çekilmesiyle, 20 Aralık 2005 yılında tekrar Likud Partisi'nin başkanlığına geçti. Netanyahu,[6] 2006 seçimlerinde Likud çok başarılı olamadı ve sadece 12 koltuk kazandı. 2006 Aralık'ta Netanyahu resmi olarak Knesset'te muhalefet lideri ve Likud Partisi'nin başkanı oldu. Ağustos 2007'de Moşe Feiglin'i yenerek parti başkanlığı seçimlerini kazandı.[7] 10 Şubat 2009 parlamento seçimleriyle birlikte, Likud ikinci parti oldu ve sağ partiler çoğunluğu kazandı.[8] Netanyahu bir koalisyon hükûmeti kurdu.[9][10] Netanyahu'nun kardeşi, İsrail Özel Güçleri kumandanı Yonathan Netanyahu, 1976 yılında, terörle mücadele rehine kurtarma operasyonunu yönetirken öldü. Diğer kardeşi İddo Netanyahu, oyun yazarlığı yapmaktadır.
Netanyahu 1949 yılında Tel Aviv'de Zila ve Profesör Benzion Netanyahu çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Kudüs'te büyüdü ve eğitimini aldı. 1956 ve 1958 yılları arasında ve 1963-1967[11] yılları arasında ABD'de Philadelphia şehrinde yaşadı. Netanyahu liseyi burada tamamladı ve bu nedenle, bu gün bile Philedelphia aksanıyla Amerikan İngilizcesi konuşur.[12] 1967 yılında liseden mezun olunca, Netanyahu İsrail'e döndü ve İsrail Güvenlik Kuvvetlerine yazıldı. Savaş eğitimi aldı ve elit bir özel grup olan Sayeret Matkal kuvvetlerinde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Askeri hizmetten sonra, Netanyahu ABD'ye döndü ve 1975 yılında mimarlık üzerine lisans programını bitirdi Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde.[13] 1977 yılında ise MIT Sloan İşletme Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu dönemde adını Benjamin Ben Nitai olarak değiştirdi. Yıllar sonra bu ad değişikliğinin nedeninin, Amerikalıların adını doğru telaffuz etmeleri olduğunu açıkladı. Rakipleri bunu Netanyahu'nun milli kimlik bilincinin ve sadakatin eksik olduğu üzerine birçok kez kullandılar.[14] 1976 yılında, Netanyahu, Entebbe rehine kurtarma operasyonunsa erkek kardeşi Yonathan Netanyahu'yu kaybetti. Eğitimi esnasında, Boston Danışmanlık Grubu'nda çalıştı.[15] Mezuniyet sonrası Netanyahu İsrail'e döndü ve bir mobilya şirketinde kısa bir süre pazarlamacı olarak çalıştı. 1978 ve 1980 yılları arasında Jonathan Netanyahu anti-terörizm Enstitüsü'nü kurdu.[11] 1984-1988 yılları arasında Netanyahu BM'e Elçilik görevinde bulundu. 2010 yılında, İngiliz New Statesman dergisi, Netanyahu'yu “50 en etkili politikacı listesinde” 11. sırada gösterdi.[16]
1988 İsrail Yasama seçimlerinden önce Netenyahu İsrail'e geri döndü ve Likud Partisi'ne katıldı. Likud merkezinin iç seçimlerinde Netenyahu beşinci sırayı aldı. Sonra 12th Knesset'e Knesset üyesi olarak seçildi ve önce Dış İşleri Bakanı Moşe Arens ve sonra David Levy‘nin yardımcısı olarak seçildi. Netenyahu ve Levy işbirliği yapamadı ve ikisinin arasındaki rekabet sonraları daha da şiddetlendi. 1991 Madrid Konferansı süresince Netenyahu İsrail başbakanı İzak Şamir‘in başkanlığını yaptığı delegasyonun üyeleri arasındaydı. Madrid Konferansının ardından Netenyahu İsrail Başbakanlık Ofisine Yardımcı bakan olarak atandı. 1992 İsrail yasama seçimlerimde Likud Partisi'nin yenilgisinin ardından, Likud Partisi liderini seçmek için bir seçim düzenledi ve zafer Benny Begin'i mağlup eden Netenyahu'nundu. Shamir 1992'de Likud'un yenilgisinin hemen ardından istifa etti. İzak Rabin suikastının ertesinde, geçici olarak yerine geçen Şimon Peres düzeni bir an önce sağlamak adına erken seçim çağrısında bulundu.[17] Netenyahu 26 Mayıs 1996'da yapılan seçimlerde Likud'un adayıydı ve bu seçimler İsraillilerin ilk kez başbakanlarını direkt olarak seçtikleri seçimlerdi. Netenyahu kampanyasını yürütmesi için Amerikalı Arthur Finkelstein ile anlaştı. İsrail içinde Amerikan seçimlerini andıran bu kampanya çok fazla saldırıya ve eleştiriye uğrasa da etkili oldu. Netenyahu seçimleri kazandı ve İsrail'de doğmuş en genç başbakan oldu. İzak Rabin Kudüs'te İsrail Devleti kurulmadan önce Filistin'in İngiliz mandası yönetiminde doğmuştu. Netenyahu'nun ön seçimlerin favorisi Shimon Peres'e karşı kazanması birçok kişiyi şaşırttı. Peres'in düşüşündeki hızlandırıcı etki ise seçimlerden kısa bir süre önce Mart 1996‘da Filistinlilerin iki intihar bombacısıyla 32 kişiyi öldürmesi oldu. Peres bu saldırıya engel olamadı, Peres'den farklı olarak Netenyahu Arafat'a güvenmedi ve barışın sağlanması için terörle mücadele sürecinin sürdürülmesini savundu. Zaten kampanyasını da “Netenyahu-Güvenli bir barış yapmak için” olarak yürüttü. Netenyahu'nun başbakanlık seçimlerini kazanmasına rağmen, İşçi partisi Knesset seçimlerini kazandı.
Arka arkaya intihar bomba saldırıları güvenlik için Likud'un pozisyonunu güçlendirdi. Hamas bu saldırıların büyük bir kısmını üstlendi. Başbakan olarak Netenyahu Oslo barış süreciyle alakalı birçok soru ortaya attı. Ana noktalardan birisi Oslo görüşmelerindeki müzakerelerin aşama aşama olarak sürdürülmesi konusundaki anlaşmazlıktı ve bu Kudüs'ün durumu gibi ana konularda Filistinlilere herhangi bir karar alınmadan önce imtiyazlar verilmesi gerektiğini öngörüyordu. Oslo destekçileri çoklu aşama yaklaşımının Filistinliler arasında iyi niyet oluşturacağını ve daha sonra ana sorunlar ortaya çıktığında Filistinlileri uzlaşmaya sürükleyeceğini iddia ediyordu. Netenyahu verilen bu ödünlerin hiçbir olumlu geri dönüt alınmadan sadece aşırı uç görüşteki elementlere cesaret vereceğini söyledi. İsrail'in verdiği ödünlere karşın Filistin'in iyi niyetini anlamak adına dişe dokunur bir hamle çağrısında bulundu. Netanyahu'nun başbakanlık süreci barışın yavaşladığı bir dönem oldu.
2000'lerin sonuna doğru Barak hükûmetinin düşüşüyle, Netenyahu politikaya dönmek istediğini ifade etti. Yasa gereği, Barak'ın istifası sadece başbakanlık seçimlerinin önünü açıyordu. Netenyahu ise bunun yerine genel seçimlerin yapılması gerektiğini aksi takdirde sağlam bir hükûmet kurulamayacağını söylüyordu. Sonuçta Netenyahu başbakanlık seçimlerine girmemeye karar verdi, bu durum ise Netenyahu'dan daha az popüler olan Ariel Şaron'un sürpriz bir şekilde yükselişini sağladı.
2002'de İsrail İşçi Partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından dış işleri bakanlığı koltuğu boşaldı ve başbakan Şaron, Netanyahu'yu dış işleri bakanı olarak atadı.
9 Eylül 2002'de Netanyahu'nun Montreal'de Concordia Üniversitesinde önceden planlanan konuşması yüzlerce Filistinlinin protestosu sebebiyle iptal edildi. Süreç boyunca otelinde kalan Netenyahu, aktivistleri terörizme destek verdikleri için suçladı. Netenyahu Likud seçimlerinde Sharon'a meydan okudu ama başarılı olamadı.
2003 İsrail meclis seçimlerinden sonra birçok kimseye sürpriz gelse de Sharon Dış İşleri Bakanlığını Silvan Shalom'a, Ekonomi Bakanlığını ise Netanyahu'ya teklif etti. Bazı uzmanlar Sharon'un bu hareketini Netanyahu'yu dış işleri bakanı koltuğunda politik bir tehdit olarak gördüğü için yaptığını ve onu bilerek belirsiz olan ekonominin başına getirdiğini böylece popülaritesini düşüreceğini iddia ettiler. Netanyahu bakanlıkta bağımsız kararlar alabileceği şartıyla bu görevi kabul etti. Ekonomi bakanlığı süresince İsrail'in el-Aksa İntifadası dönemindeki kötü durumunun üstesinden gelmek için bir ekonomik plan ortaya koydu. Plan daha çok daha liberal bir pazarı içeriyordu. Netanyahu uzun zamandır çözülemeyen birkaç konuda özellikle bankalar sistemi konusunda başarı gösterdi.[18] Buna karşın İşçi partisindeki rakipleri Netanyahu'nun yaptıklarını İsrail Sosyal güvenlik ağına Thatcher vari bir saldırı olarak algıladı.[19] Netanyahu 2004'te Gazze planı referanduma götürülmezse istifa etmekle tehdit etti, ama daha sonra ultimatonunu kaldırdı ve Knesset'teki programı oyladı. 2005 Ağustos'unda ise İsrail kabinesi Gazze'den çekilme planını onayladıktan kısa bir süre önce istifasını verdi. Bundan kısa bir süre sonra İtalya'nın ekonomi bakanlığı teklifini geri çevirdiğini söyledi.
Sharon'un Likud'den geri çekilişini takiben, Netanyahu Likud için en güçlü lider adaylarından biriydi. Likud liderliği için bundan önceki denemesi 2005 Eylül'ündeydi. 20 Ararlık 2005'te oyların yüzde 47'sini alarak liderliği aldı.[6] Mart 2006 Knesset seçimlerinde Likud Kadima ve İşçi partisinin arkasından üçüncü sırada yer aldı muhalefet lideri olarak görev yaptı.
Ağustos 2007'de Netanyahu yeniden Likud'un başkanı olarak seçildi ve bundan sonraki başbakanlık seçimlerinde yüzde 73'lük oyla aday gösterildi, bu seçimlerde Moshe Feiglin ve Dünya Likud Başkanı Danny Danon'u açık ara geride bıraktı.[7] Netanyahu Knesset'teki diğer muhalifler gibi 2008 İsrail-Hamas ateşkesine karşı çıktı. Özellikle Netanyahu. Bunun bir rahatlama değil olsa olsa Hamas'ın yeniden silahlanması için bir fırsat olduğunu söyledi.
Netanyahu, 2009 Şubat'ında yapılan meclis seçimlerinde Likud'un başbakan adayıydı. Tzipi Livni'nin koalisyonu oluşturamaması Likud'u anketlerde önde gösteriyordu ama İsrail seçmeninin 3'te biri kararsızdı.
Gerçek seçimlerde Likud en fazla sandalyeyi alan ikinci parti oldu, Livni'nin partisi bir sandalyeyle Likud'u geçti. Buna rağmen sağ kanat partilerin çoğunluğu alması sebebiyle, Netanyahu zafer ilan etti. Sağ partilerin çoğunluğun yüzde 65'ini kazanmasına rağmen, Netanyahu geniş merkezli bir koalisyon tercih etti ve Livni'nin Kadima'sına döndü, ama barış sürecindeki izleyecekleri görüş farkı sebebiyle birliktelik gerçekleşmedi. Bu defa daha küçük bir rakibi olan işçi partisine yöneldi ve anlaştı.
Oslo görüşmelerinin başından beri, Netanyahu, uzlaşmaya karşı çıktı. 90'ların sonuna doğru olan başbakanlık döneminde, Netanyahu, kendinden önce Oslo barış sürecine olumlu bakan hükûmetlerin barış sürecine olan katkılarından geri adımlar attı. Amerikalı barış elçisi Dennis Ross bu durum üzerine, “Ne Başkan Clinton ne de dışişleri bakanı Madeleine Albright Bibi'nin barışa karşı gerçek bir ilgisi olduğuna inandı” dedi.[20] 2001 yılında, Netanyahu, kaydedildiğinin farkında olmayan bir videoda, “Seçimlerden önce bana, Oslo görüşmelerini tanıyıp tanımayacağımı sordular, yaparım dedim, ama, ben uzlaşmaları 67'deki sınırlara doğru gitmeyi durdurmak olarak görürüm. Kimse bize belirlenmiş askeri bölgelerin ne olduğunu söylemedi. Belirlenmiş askeri bölgeler, güvenlik bölgeleridir ve benim bildiğim kadarıyla, bütün Ürdün Vadisi askeri bölge olarak adlandırılıyor, hadi çıkın bu işin içinden.”[21]
Netanyahu, Amerika'nın desteklediği barış görüşmelerini zaman kaybı olarak adlandırdı.[22] Bunun yanı sıra, 2009 yılındaki bir konuşmasında kadar, diğer İsrailli liderlerin aksine iki-devlet çözümüne karşı çıktı.[23] Verdiği beyanlarda, politik ve diplomatik konularda tartışmadan ziyade, ekonomik barış olarak adlandırdığı, ekonomik işbirliğini savundu. Bu yaklaşım, Barış Vadisi Girişimi'ndeki önemli fikirlerle oldukça alakalıydı.[24] Bu yaklaşımını, bir tartışmada önceki ABD Dışişleri bakanı Condoleezza Rice'a açıkladı ve İsrail'deki seçimler yaklaşırken, bu yaklaşımı savunmaya devam etti.[25] Netanyahu;
Şu anda, barış görüşmeleri sadece barış görüşmelerinin yapılması üzerine. Çok uzayacak bu konu üzerine konuşmanın bir anlamı yok. Olay, Kudüs ya da fiyasko, ya da Filistinli mültecilerin geri dönme hakkı ya da fiyasko. Bu başarısızlığa götürdü ve büyük bir ihtimal tekrar başarısızlığa götürecek… Politik bir sürecin yanı sıra, ekonomik alanda da barışı savunmalıyız. Bunun anlamı, Filistin ekonomisinin zayıf alanlarını güçlendirmeliyiz ve bunu da hızlı büyümeyle gerçekleştirmeliyiz. Bu hızlı ekonomik gelişme, bir Filistinlide barışa isteği doğuracaktır ve barışı elde etmede herkese yardım edecektir.[24]
Şubat 2009 seçimlerinden önce, Ocak ayında, Netanyahu, Orta Doğu elçisi Tony Blair'a, Ariel Şaron ve Ehud Olmert hükûmetlerinin politikasını sürdürüp, Batı Şeria'daki yerleşim alanlarını genişletmeye devam edeceğini ama yenilerini oluşturmayacağını iletti.[26]
14 Haziran 2009'da Netanyahu bir konuşma yaptı.[27] Konuşma, Bar-IIan Üniversitesi, Begin-Sadat Stratejik Çalışmalar Merkezinde canlı olarak hem İsrail'de hem de Arap dünyasının birçok kısmında yayınlandı ve konuşmanın konusu Orta Doğu Barış süreciydi. İlk defa, İsrail'in yanında, bir Filistin devleti fikrini ortaya koydu. Bu konuşma aynı zamanda kısmen, Obama'nın 4 Haziran Kahire konuşmasına cevap olarak algılandı. Yedioth Ahronotha göre, Obama'nın sözleri Kudüs'ün koridorlarında çınladı.[28] Teklifinin bir kısmında, Netanyahu, tekli edilen devletin tamamen silahsızlandırılmasını; askerî güçlerden, roketlerden, füzelerden arındırılmasını ve hava sahası kontrolünün olmamasını arzetti ve Kudüs'ün bölünmeden İsrail sınırlarında olmasını istedi. Filistinlilerin İsraili bir Yahudi milli devleti olarak, bölünmez bir Kudüs'le birlikte tanımaları gerektiğini belirtti. Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkına, “Filistinli mültecilerin İsrail topraklarına geri dönmelerine taraf her türlü girişim, İsrail'in bir Yahudi devleti olarak varoluşunu hiçe saymaktır” diyerek karşı çıktı. Ayrıca, 2003 yol haritasındaki Batı Şeria'da yeni yerleşim alanları oluşturmayı durdurmanın imkânsız olduğunu ve genişlemenin, göçlerle ve doğal yollarla gerçekleşen nüfus artışına eşdeğer olmak kaydıyla gerçekleşeceğini, yeni yerlerin alınmayacağını belirtti. Buna rağmen, Netanyahu yol haritası teklifini kabul ettiğini teyit etti.[29] Barack Obama'nın Kahire konuşmasında belirttiği bazı noktalara cevap olarak, Netanyahu, “Bazıları Holokost olmasaydı, İsrail Devleti kurulmazdı demekte, fakat ben, eğer İsrail Devleti daha önce kurulsaydı, Holokost hiçbir zaman gerçekleşmezdi diyorum” dedi. Ayrıca, “Burası Yahudilerin kimliklerinin oluştuğu anavatanımızdır.”dedi ve ön koşul olmadan herhangi bir Arap lideriyle müzakere masasına oturabileceğini söyledi. Bu mesajında Suriye, Suudi Arabistan ve Lübnan'ı özellikle belirtti. Genel anlamda bu konuşma, Netanyahu hükûmetinin barış sürecindeki yeni duruşunu gösterdi.[30] Bütün toprakların İsrail egemenliğinde kalması gerektiğine inanan bazı sağ-kanat koalisyon üyeleri, Netanyahu'nun Filistin Devleti'ni kurmak fikrini eleştirdi. Likud Partisi'nden Danny Danon, Netanyahu'nun Likud pozisyona karşı hareket ettiğini belirtti.[31] Habayit Hayehudi'li Knesset vekili Uri Orbakh söylediklerinin tehlikeli sonuçları olacağını belirtti.[32] Muhalefet Kadima lideri Tzipi Livni, konuşmasından, sonra Netanyahu'nun iki-devlet çözümüne inanmadığını belirtti ve söylediklerinin uluslararası baskıya karşı yapmacık bir cevap olduğunu belirtti.[33] Şimdi Barış grubu konuşmayı lanetledi ve konuşmanın Filistin'i barış sürecinde eşit çözüm partneri olarak görmediğini belirtti. Şimdi Barış genel sekreteri Yariv Oppenheimer, “bu Netanyahu'nun ilk döneminin tekrarıdır.” dedi.[34] 9 Ağustos 2009 tarihindeki bir hükûmet toplantısı açılışında, Netanyahu, Filistinlilerden isteklerini tekrarladı, “Biz iki şartla birlikte bir anlaşma istiyoruz, birincisi İsrail'in Yahudilerin milli devleti olarak kabulü ve güvenlik anlaşması.”
Netanyahu'nun “Bar-IIan Demeci” uluslararası toplumdan karışık tepkilere neden oldu.[35]
İsrail'in en eski günlük gazetesi olan Haaretz haber sitesinde yazıldığı bir rapora göre Netanyahu, İran'a yönelik yanlış bir politika izledi. Netanyahu Bercam nükleer anlaşmasına her zaman karşıydı ve ona karşı lobi yaptı. Ayrıca İran, nükleer anlaşmasındaki taahhütlerine bağlı kalmasına rağmen Netanyahu, Donald Trump'ı JCPOA'dan tek taraflı olarak çekilmeye teşvik etti. Aynı zamanda, İran JCPOA'dan çekildikten sonra Netanyahu, Tahran'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Ayrıca Netanyahu, Biden'ın anlaşmayı uzatma çabalarına karşı çıkıp kısmi veya geçici her türlü anlaşmaya da karşıydı. Netanyahu'nun tüm bu eylemleri ABD'nin onun teorilerine ve fikirlerine karşı duyarlılığının azalmasına neden oldu.[43]
Nathan Mileikowsky (Yazar ve Siyonist aktivist) | |||||||||||||||||||||||||||||
Benzion Netanyahu (Tarih Profesörü ve Siyonist aktivist) | Elisha Netanyahu (Matematik profesörü) | Shoshana Shenburg (Yargıtay'da yargıç) | |||||||||||||||||||||||||||
Yonatan Netanyahu ( Sayeret Matkal Kumandanı) | Binyamin Netanyahu (İsrail başbakanı) | Iddo Netanyahu (Radyoloji uzmanı, yazar ve oyun yazarı) | Nathan Netanyahu (Bilgisayar Profesörü) | ||||||||||||||||||||||||||
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.