Loading AI tools
dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Âdem,[a] İbrahimî dinlere göre Tanrı tarafından yaratılan ilk insandır. Bunun yanı sıra Âdem, tüm insanlığın ve onların yaratıcılarıyla olan ilişkilerinin bir sembolü olarak da görülebilir. Âdem ayrıca erkek, kadın ve cinsellik rollerinin dini ahlakını temel almak için kullanılır.
Hristiyanlığa göre günah, Âdem aracılığıyla dünyaya girmiştir. O, insanlığı doğası gereği günahkâr yapardı. Bu nedenle Tanrı, insanları vaftiz ve çarmıha gererek özgür kılmak için İsa şeklinde Cennetten indi.
İslam genellikle günahın dünyaya insanlar aracılığıyla girdiği fikrine bağlı kalmaz. İslam'a göre Âdem, Allah tarafından Cennette günah işlemesi için yaratıldı, böylece insanlar yeryüzünde yaşayabilsinler. İnsanlar Allah'ın bütün sıfatlarını yeryüzünde yaşayabilirler. Ancak insanın Cennet fikrini oluşturabilmesi ve geri dönüşü özleyebilmesi için önce cennette yaratılmış olması gerekir.
İnsan soyunun izini Âdem'e kadar götürmeye çalışan İncil'de verilen gerçek tarihler, Yaratılışçılığı doğurmuştur. İnsan ırkının Âdem'e kadar dayandığı fikri, ayrıca İslam'a Kur'an ayetleri ile girmiştir.
Babil sürgünü, Tevrat anlatılarının dili ve kaynakları konusunda özel bir öneme sahiptir. Tevrat'ta kullanılan dilin kök ve kaynağının Sümer uygarlığına dayandığı ifade edilir.[1] Sami ırkın Mezopotamya bölgesine gelmesi ve varlığını sürdürmesiyle Yahudi ve Hristiyanların kutsal kitaplarına Mezopotamya uygarlıklarına ait bir takım düşünce, inanış ve mitler de girmiştir. Yaratılış mitosu ve Tufan öyküsünde görülebileceği gibi Kitab-ı Mukaddes’te yer alan anlatımlarda net bir şekilde Mezopotamya'ya ait mitolojik unsurlar görülmektedir. Ancak Kitab-ı Mukaddes yazarları Mezopotamya’ya ait mitleri aynı şekilde değil, değiştirerek, eklemelerde bulunarak ve bir takım mitleri birbirine katarak, eklektik şekilde bir araya getirmişlerdir.[2]
İbranicede “kızıl toprak” anlamına gelen Adam, Sanskritçede “Ada-Nath”dır ve “ad” kelimesi o dilde bütün kelimelerin önüne geldiğinde (ilk) anlamına gelmektedir. Türkçede ata diye kullanılan kelime pek çok eski kültürde aynı ses yapısıyla ve aynı anlamda kullanılmıştır (örneğin Samoa dilinde tata, Siyu dilinde atey).[1]
Sümer mitolojisinde yaratılmış ilk insan ve ilk kral olan Adapa'nın diğer bazı unsurlarla birlikte isimsel olarak da Âdem anlatılarının kökenini oluşturduğu düşünülmektedir.[2] Âdem'in çamurdan, eşinin ise kaburga kemiğinden yaratılması (Nin-Ti), cennetten kovuluş, yasak meyve, yılan, Âdem’in bin yıla yakın yaşaması vb. temaları Sümer efsaneleri ile örtüşen motiflerdir.[3][4][5]
Yahudi inancına göre Âdem (Adam), yaratılışın altıncı gününde topraktan yaratılmıştır. Tevrat'ta bu terim aynı zamanda "adam", "insan" veya "insanlık" anlamlarına da gelir.
İlk bölümde, Tanrı Âdem'i kendi suretinde erkek ve dişi olarak yarattı.[6] Sonraki bölümde Tanrı dişiyi erkeğin bir kısmından (genellikle "kaburga" olarak okunur) yaratır.[7]
Bu yaratılış anlatısı çeşitli şekillerde yorumlanmıştır: Âdem hermafrodit bir yaratık olarak yaratılmış, ancak daha sonra erkek ve dişi olarak bölünmüş olacaktı.[8] İnsanın orijinal halinde hem erkek hem de dişi olduğu fikri çağdaş feminizm için de kullanılmaktadır.[9] Bazı Orta Çağ midraşları, ilk kadın prensibinin, bazen Lilit olarak adlandırılan Âdem'in başka bir eşi olduğunu öğretir.[10]
Tanrı, Âdem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Âdem yaşayan bir varlık oldu. Tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe dikti. Yarattığı Âdem’i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. Tanrı, Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Âdem’i oraya koydu. Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”
Tevrat'a göre yılan, Havva'yı yasak ağaçtan yemeye ikna eder. Daha sonra Âdem'e yasak meyveyi sunar. Tevrat'ta sadece bir yılan iken, daha sonra Rabbiler yılanı Şeytan'la aynı işlevlere sahip olan Samael adlı bir meleğe atarlar.[11]
Âdem'in hikâyesi, Yahudilerin olaylarına paralel olarak görülüyor: Âdem'in günah nedeniyle topraklarını kaybetmesi gibi, Yahudiler de kendi yolsuzlukları nedeniyle İsrail'i kaybedeceklerdi. Ancak her ikisinin de tövbe ettiklerinde ülkelerine döndüklerine inanılır.
Genellikle "tanrı" olarak tercüme edilen "elohim" terimi aslında çoğuldur. Bu nedenle, Tektanrıcılık fikrini desteklemek için Rabbinik Yahudilik, "elohim" terimini meleklere atıfta bulunarak genel olarak göksel güçlere bağladı. Buna göre ilk insanın yaratılışında melekler de hazır bulunmuştur. Tanrı, yaratılmaları konusunda onlara danışırdı, ancak yaratma işini yalnızca Tanrı yaptı.[12]
Âdem kıssası Eski Ahit'in Tekvin (Yaratılış) bölümünde anlatılır. Hristiyanlıkta Âdem'in cennette işlediği o ilk günah, büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda insanın ölüm sebebi olduğuna inanılır. Daha sonra Batılı din dışı filozofları da etkilemiş ve kapitalizmin temel önermelerinden biri haline gelmiştir.[13]
Âdem'in eylemi, Hristiyan öğretilerine göre, insanların doğuştan günah işleme arzusu olduğunu gösterir.[14] Âdem'in günahı yüzünden tüm çocukları kusurlu bir tabiatla doğarlar. Hristiyan inanışına göre Âdem'in günahı tüm insanlığa geçmiştir ve İsa, bu günahı kaldırmak için gelen 'Tanrı Kuzusu'dur, kendisini bu günah için feda etmiştir. Onun ölümüyle, insanlar artık günahlarının bir sonucu olarak ölmek zorunda kalmayacaklardı.
Hristiyanlar Âdem’in yasaklanan ağaca yaklaştığı için büyük günah işlediğine, Tanrı’nın öfkesiyle karşılaştığına, günahının yeni doğan her çocuğa geçtiğine, bu sebeple günahkâr olarak doğduklarından dolayı ancak vaftiz ve Çarmıh edilerek cehenneme girmekten kurtulduklarına inanırlar. Bu günah inancı, Hristiyan felsefesi ve kültürünün ana fikrini oluşturur. Hristiyanlık inancında insan kötülüklerin içerisinde rehbersiz, günahı ile baş başa bırakılmıştır.[17]
İlk Günah fikri, Hobbes gibi Batılı Seküler düşünürleri de etkiledi. İnsanların doğaları gereği kötü olacağı ve herkese karşı genel bir hareket etme dürtüsüne sahip olacağı fikri ("herkesin herkesle savaş" / "bellum omnium contra omnes") "ilk günah" fikrine dayanmaktadır.[18]
Müslümanlar, Âdem'in yaratılmış ilk insan ve ilk peygamber olduğuna inanırlar. Kur'an'da, Âdem'in çamurdan yaratıldığına, Allah'ın ona diğer varlıklara öğretmediği isim koymayı, manalarını bulmayı öğrettiğine inanılır. Sonra bedenine ruhu üflediğini söylenir. Allah, meleklerin ona karşı secde etmesini istemiş, fakat İblis kibrinden ötürü ona secde etmemiştir. İblis bu yüzden cennetten kovulur.
Kur'an'da Âdem ile eşinin aynı nefsden yaratıldığı ifade edilir. Âdem ve Havva cennette Allah'ın kendilerine yaklaşmalarını yasakladığı yasaklanmış bir ağaçtan Şeytan'in onlara yalan söyleyerek kandırmasıyla meyve yerler. Bunun üzerine cennetten kovulurlar. Cennet bahçesinin ahiretteki cennetle aynı olup olmadığı ulema arasında tartışılır.[19]
Kısas-ı enbiyâ göre, yaşamakta oldukları Adn cennetinden Âdem Serendip adasına (Srilanka),[20] Havva ise Etiyopya’ya indirilir. Daha sonra Mekke'de Arafat dağında buluşurlar. Bu kıssa, İslam kültüründe önemli bir yer kapsamaktadır.
Âdem'in 1000 veya 2000 yıl yaşadığına dair Yahudilerin inancı Kur'an'da zikredilmez, İslamiyet'e hadislerle girmiştir.[21] Buhari ve Müslim gibi güvenilen hadis kaynaklarına göre Âdem'in boyu 60 ziradır (yaklaşık 35-48 metre).[21][22]
Kelâm göre Âdem, insanlar için bir görüntü olarak görülebilir. Âdem günah işler, farkına varır ve tövbe eder.[23] Bu, insana nasıl tövbe edileceğini öğretir. Tersine, Şeytan nasıl yanlış yapılacağına örnektir. Âdem'in günahı zaten Allah tarafından bağışlandığı için, insanda ilk günahın hali yoktur.[24]
Bu da meleklerin mi yoksa insanların mı daha üst sıralarda yer aldığı tartışmasına neden oldu. Bazıları, meleklerden ancak bir İnsan-ı kâmil'in yüce olduğunu iddia eder.[25] Diğerleri, meleklerin çoğu insandan daha yüksek bir rütbeye sahip olduğunu söylüyor, ancak bir melek arasındaki en ufak bir günah bile meleklerin sonu olur, oysa insanlar affedilebilir.
Âdem'e günahı için "asla çürümeyen bir krallık" vadedildi. Adn cennetinden ölümsüzlük dileğiyle değiştirdi. Buna karşılık melekler, Harut ve Marut örneğinde görüldüğü gibi, insanlara daha çok benzeme arzusuyla günah işlerler.[26]
Peygamberler genellikle günahsız kabul edildiğinden, ulema ismet'in aslında peygamberler ve melekler için nasıl geçerli olduğunu tartışmaktadır. Bazıları peygamberlerin ancak insanlara gönderildikten sonra günahsız olduklarını savunurken, bazıları da Allah günahı yüklediğinde "korumanın" geçerli olmadığını savunur. İkinci görüşe göre Allah, Âdem'in "sevgi", "bağışlama" ve "yaratıcılık" isimlerini gösterebilmesi için günah işlemesini istemiştir.
Müslüman inançları, Âdem'in dünyadaki ilk yaşam olduğunu ima etmez. Tefsirlere göre Âdem'den önce cinler (bazen hinler de) yeryüzünde yaşıyordu. Bazı bilginler daha da ileri giderek, diğer Âdemlerin daha önceden dünyada yaşadıklarını söylerler.
Âdem | Havva | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kabil | Habil | Şit | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Hanok | Enos | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İrad | Kenan | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Mehuyael | Mahalalel | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Metuşael | Yared | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Adah | Lameh | Zillah | Hanok | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yaval | Yuval | Tuval-Kayin | Naamah | Metuşelah | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Lamik | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Nuh | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sam | Ham | Yafes | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.