Timurlu Rönesansı
14.yy-17.yy arası gerçekleşen kültürel hareket / From Wikipedia, the free encyclopedia
Timurlu Rönesansı veya Türk Rönesansı,[1] Asya ve İslam tarihinde 14. ve 15. yüzyıl ile 16. yüzyılın başlarını kapsayan tarihi bir dönemi tanımlayan ifadedir. İslam'ın Altın Çağı'nın kademeli olarak gerilemesinin ardından Orta Asya'da Timurlu hanedanı tarafından yönetilen Timur İmparatorluğu, sanat ve bilimin yeniden canlanmasına ön ayak oldu. Bu canlanma, Müslüman dünyasına yayıldı ve geç dönem Orta Çağ Asyası üzerinde derin etkiler bıraktı.[2] Fransızca rönesans kelimesi "yeniden doğuş" anlamına gelir ve bir dönemdeki kültürel canlanmayı tanımlar. Terim "yeniden doğuş" anlamına geldiği için rönesans tabirinin bu dönem için kullanılması, bu dönemin aslında yeniden bir doğuştan çok son bir çırpınış veya bir jübile olduğunu düşünen akademisyenler arasında çekinceler yarattı.[3]
Timur Rönesansı, Avrupa'daki Rönesans hareketiyle eş zamanlı olarak mimlendi.[4][5] İtalyan Quattrocento'suyla görkem açısından eşit derecede olduğu söylendi.[3] Timur Rönesansı, Moğol istilaları döneminin bitiminden sonra 15. yüzyılda zirveye ulaştı.
İslami prensiplere dayanan[6] Timur Rönesansı'nın sembolleri arasında Semerkant'ın yeniden inşası, Timur satrancının icadı, Şahruh'un ve karısı Gevher Şad Begüm'ün Herat'taki (İtalyan Rönesansı'nın Floransa'sına eşdeğer bir rakiptir),[7][8] hükümdarlığı, matematikçi ve astoronom Uluğ Bey (ve çağındaki önemli bilginler) ve Hüseyin Baykara'nın açtığı okullar vardır. Timur saltanatı, klasik İran sanatına yeniden ilgi duymaya başladı. Büyük ölçekli inşaat projeleri oluşturulup uygulaya geçildi ve türbeler, Medreseler ve kitabhaneler (Ortaçağ İslami kitap atölyesi) yapıldı. Matematiksel ve gök bilimsel çalışmalar yeniden canlandırıldı ve 16. yüzyılın başında Ateşli silahlara hakim olunmaya başlandı.
Timur çağının başlıca işleri Şehr-i-Sebz'deki Yazlık Saray, Bibi Hanım Camii ve Registan'ın inşasıdır. Herat şehri bu dönemde Müslüman dünyasında önemli bir entelektüel ve sanatsal yaşam merkezi haline geldi.[9] Moğol istilaları sırasında daha önce tahrip edilen ve bilimsel bir araştırma merkezi olan Semerkant, dönem boyunca yeniden yapılanma sayesinde genel olarak Timur Rönesansı'nın merkezi oldu.[10]
Timur Rönesansı önceki klasik modellerin yeniden canlandırması olmadığı için Büveyhîlerin kültürel ve sanatsal kalkınmasından farklıydı ama bilakis onun kültürel kısmının, Farsça sanata (Fars şiirine vs.) daha fazla konuşma dilinden kelimeler eklediği ve Türkçe'yi sanatta daha çok yaygınlaştırdığı için genişletilmiş bir haliydi. Timur Rönesansı Babür İmparatorluğu tarafından miras alınmıştı[11][12][13] ve Barut Çağı'nın diğer devletleri (Osmanlı ve Safevi) üzerinde önemli bir etkiye sahipti.[14]