Türkçe Eylem sıçramak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sıçrar) ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti. bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı. - Sait Faik Abasıyanık yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu. - Ömer Seyfettin yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek Hatta az önce Birgi'ye de sıçramıştı satışlar. - Necati Cumalı Çeviriler çeviriler Türkmence: syçramak (tk), ýaadyrğamak (tk) Çeviriler çeviriler Azerice: sıçramaq (az) Eski Türkçe: suçımak (otk) (suçımak), saçramak (otk) (saçramak), kalımak (otk) (kalımak), elvirmek (otk) (elvirmek), bürgelenmek (otk) (bürgelenmek), bukrımak (otk) (bukrımak) Karaçay Balkarca: sekir (krc) Kırım Tatarca: zıplamaq (crh), sekirmek (crh), şaşramaq (crh) Kaynakça Türk Dil Kurumuna göre "sıçramak" maddesiWikiwand - on Seamless Wikipedia browsing. On steroids.