Ön ad
olumlu (karşılaştırma daha olumlu, üstünlük en olumlu)
- gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
- Spor sayfalarını okuyarak toplumumuzdaki olumlu gelişmeleri de izleyebilirsiniz. - N. Cumalı
- yapıcı
- Olumlu tip, olumlu sanat diye bir şeyler tutturmuşlardı. - N. Cumalı
- onaylayan, kabul eden, lehte olan
- Olumlu bir cevap.
- olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif
- davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı
- (dil bilimi)} olumsuzluk anlatmayan
Çeviriler
çeviriler
- Azerice: pozitiv (az)
- Fince: myönteinen (fi)
- İngilizce: positive (en)
- Kürtçe: erênî (ku), erêyî (ku), mûspet (ku), çêker (ku), baş erênî (ku), pozîtîv (ku)
- Lehçe: pozytywny (pl)
- Özbekçe: boʻlishli (uz), ijobiy (uz), musbat (uz), tasdiq (uz)
- Rusça: утвердительный (ru) (utverditelʹnıy), положительный (ru) (polojitelʹnıy), позитивный (ru) (pozitivnıy)
|