Yeme bozuklukları

Vikipedi'den, özgür ansiklopediden

Yeme bozuklukları, yetersiz ya da aşırı gıda alımı içerebilen, diğer yandan ruhsal etkilere dayanan ve fiziksel sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. ABD'de 5 ila 10 milyon kadın ve 1 milyon civarında erkeğin yeme bozukluğundan etkilenmiş olduğu tahmin edilmektedir.[1] DSM-IV-TR (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı)'nin tanı ölçütlerine göre yeme bozuklukları; Anoreksia nervosa, bulimia nervosa, atipik yeme bozukluğu olarak üçe ayrılmaktadır.[2]

Pratik Bilgiler Uzmanlık, Belirtiler ...
Yeme bozuklukları
UzmanlıkPsikiyatri, klinik psikoloji 
BelirtilerFiziksel veya ruhsal sağlığı olumsuz etkileyen anormal beslenme alışkanlıkları
KomplikasyonAnksiyete bozuklukları, depresyon, madde bağımlılığı, aritmi, kalp yetmezliği ve diğer kalp sorunları, asit reflüsü (gastroözofageal reflü hastalığı veya GERD), gastrointestinal sorunlar, düşük kan basıncı (hipotansiyon), organ yetmezliği ve beyin hasarı, osteoporoz ve diş hasarı, şiddetli dehidrasyon ve kabızlık, adet döngüsünün durması (amenore), kısırlık, inme
TiplerTıkınırcasına yeme bozukluğu, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza, pika, ruminasyon bozukluğu, kaçıngan/kısıtlayıcı gıda alımı bozukluğu, gece yeme sendromu
Risk faktörüGastrointestinal bozukluklar, cinsel istismar öyküsü, zorbalık, sosyal medya, dansçı veya jimnastikçi olmak
TedaviDanışmanlık, uygun diyet, normal miktarda egzersiz, ilaçlar
Kapat

Anoreksiya nervoza beden yapısında ağır bir bozuklukla karakterize olan, zayıf olma adına sıklıkla ölesiye açlık sınırına getiren, beden imgesinin bozulduğu bir durum iken; bulimiya nervoza denetimi yitirmiş olma duygusunun eşlik ettiği, yineleyen, büyük miktarlarda yeme atakları ile karakterize bir durumdur. Bulimiya nervoza'nın sıklığı, anoreksiya nervozadan daha yüksektir. Başlangıç yaşı genellikle anoreksiya nervozadan daha geç, ergenliğin sonları ya da erken erişkinliktedir. Ayrıca bulimia nervoza'da kilo çoğunlukla normal sınırlardadır. Bulimia nervoza hastalığının prognozu anoreksiya nervozaya göre daha iyidir.

Atipik yeme bozuklukları tıkınırcasına yeme sendromu ve gece yeme sendromu olarak 2'ye ayrılabilir. Gece yeme sendromunda  en karakteristik özellik; gece düzenli uyku olmaması ve günlük enerjinin oldukça önemli kısmının gece tüketilmesidir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu; kısa bir sürede aşırı miktarda besin tüketilmesi ve bu esnada kişinin kendini kontrol dışı hissetmesidir. Atak esnasında kontrol edememe söz konusudur.[3]

Anksiyete bozuklukları, depresyon, madde bağımlılığı ve yeme bozukluğu olan kişiler arasında yaygındır. Bu bozukluklar obeziteyi içermez.[4] İnsanlar genellikle yeme bozukluğu ve OKB arasında komorbidite yaşarlar. YB olan hastaların %20-60'ında OKB öyküsü olduğu tahmin edilmektedir.[5]

Yeme bozukluklarının nedenleri net değildir, ancak hem biyolojik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı görülmektedir.[6][7] Zayıflığın kültürel olarak idealize edilmesinin bazı yeme bozukluklarına katkıda bulunduğuna inanılmaktadır.[7] Cinsel istismara maruz kalan bireylerin de yeme bozuklukları geliştirme olasılığı daha yüksektir.[8] Pika ve ruminasyon bozukluğu gibi bazı bozukluklar zihinsel engelli kişilerde daha sık görülür.[4]

Tedavi birçok yeme bozukluğu için etkili olabilir.[6] Tedavi bozukluğa göre değişir ve psikolojik danışmanlık, diyet tavsiyesi, aşırı egzersizin azaltılması ve yiyecekleri ortadan kaldırma çabalarının azaltılmasını içerebilir.[6] Bazı ilişkili semptomlara yardımcı olmak için ilaçlar kullanılabilir. Daha ciddi vakalarda hastaneye yatış gerekebilir.[6] Anoreksiya hastalarının yaklaşık %70'i ve bulimia hastalarının %50'si beş yıl içinde iyileşir.[9] Yeme bozukluğu olan kişilerin yalnızca %10'u tedavi görmekte ve bunların da yaklaşık %80'i uygun bakımı alamamaktadır. Birçoğu önerilen kalış süresinden haftalar önce eve gönderilmekte ve gerekli tedavi sağlanmamaktadır.[10] Tıkınırcasına yeme bozukluğunda iyileşme daha az nettir ve %20 ila %60 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Hem anoreksiya hem de bulimia ölüm riskini artırmaktadır.[9] İnsanlar yeme bozukluğu ve OKB ile komorbidite yaşadıklarında, tedavinin belirli yönleri olumsuz etkilenebilir. OKB, kilo ve şekil takıntısından, vücut memnuniyetsizliğinden ve vücut kontrolünden kurtulmayı zorlaştırabilir.[11] Bunun nedeni kısmen YB bilişlerinin OKB takıntıları ve kompulsiyonları ile benzer bir amaca hizmet etmesidir (örneğin, kaygıdan geçici rahatlama olarak güvenlik davranışları).[12] Araştırmalar, OKB'nin tedavi sırasında hastaların vücut kitle indeksi üzerinde bir etkisi olmadığını göstermektedir.

Yeme bozukluklarının yaygınlığına ilişkin tahminler, cinsiyet, yaş ve kültür farklılıklarının yanı sıra teşhis ve ölçüm için kullanılan yöntemleri yansıtacak şekilde büyük ölçüde değişiklik göstermektedir.[13][14][15] Gelişmiş dünyada, anoreksiya belirli bir yılda genç kadınların yaklaşık %0,4'ünü ve bulimia yaklaşık %1,3'ünü etkilemektedir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu belirli bir yılda kadınların yaklaşık %1,6'sını ve erkeklerin %0,8'ini etkilemektedir. Bir analize göre, hayatlarının bir noktasında anoreksiya geçirecek kadınların oranı %4'e, bulimia ve tıkınırcasına yeme bozukluklarında ise %2'ye kadar çıkabilmektedir. Az gelişmiş ülkelerde yeme bozukluğu oranlarının daha düşük olduğu görülmektedir.[16] Anoreksiya ve bulimia kadınlarda erkeklerden yaklaşık on kat daha sık görülmektedir. Yeme bozukluklarının tipik başlangıcı geç çocukluktan erken yetişkinliğe kadardır. Diğer yeme bozukluklarının oranları net değildir.[4]

Sınıflandırma

Özetle
Bakış açısı

ICD ve DSM tanıları

Bu yeme bozuklukları, ICD-10 ve DSM-5 de dahil olmak üzere standart tıbbi kılavuzlarda ruhsal bozukluklar olarak belirtilmektedir.

  • Anoreksiya nervoza (AN), enerji alımının gereksinimlere göre kısıtlanmasıdır ve yaş, cinsiyet, gelişimsel gidişat ve fiziksel sağlık bağlamında önemli ölçüde düşük vücut ağırlığına yol açar. Kilo alma veya şişmanlama korkusunun yanı sıra kişinin vücut ağırlığını veya vücut şeklini algılama ve değerlendirme biçiminde bir bozukluk eşlik eder. AN'nin iki alt tipi vardır: kısıtlayıcı tip ve tıkınırcasına yeme/arınma tipi. Kısıtlayıcı tip, kilo kaybının diyet, açlık ve/veya aşırı egzersiz yoluyla sağlandığı, tıkınma/arınma davranışlarının olmadığı sunumları tanımlar. Tıkınırcasına yeme/arınma tipi, rahatsızlığı olan bireyin kendi kendine kusma, laksatif ve diüretiklerin kötüye kullanımı gibi tekrarlayan tıkınırcasına yeme ve arınma davranışları sergilediği durumları tanımlar.

Anoreksiyası olan ergenlik çağındaki ve ergenlik sonrası dönemdeki kadınlar, bu bireylerin karşılaştığı aşırı kilo kaybı nedeniyle sıklıkla amenore, yani adet dönemlerinin kaybı yaşarlar. Amenore, DSM-IV'te anoreksiya tanısı için gerekli bir kriter olmasına rağmen, erkek, menopoz sonrası kadınlar veya başka nedenlerle adet görmeyen bireyler bu kriteri karşılayamayacağından, DSM-5'te dışlayıcı doğası nedeniyle çıkarılmıştır. Nedeni net olmamakla birlikte, bulimia hastası kadınlarda amenore de görülebilir.[17]

  • Bulimia nervoza (BN), tekrarlayan tıkınırcasına yeme ve bunu takiben arınma (kendi kendine kusma, kusma noktasına kadar yeme, aşırı laksatif/diüretik kullanımı veya aşırı egzersiz) gibi telafi edici davranışlarla karakterize edilir. Oruç tutmak da tıkınmayı takiben bir arındırma yöntemi olarak kullanılabilir. Bununla birlikte, anoreksiya nervozanın aksine, vücut ağırlığı minimum normal seviyede veya üzerinde tutulur. BN'nin şiddeti, uygunsuz telafi edici davranışların haftalık atak sayısına göre belirlenir.
  • Tıkınırcasına yeme bozukluğu (TYB), BN ve AN tıkınırcasına yeme/arınma alt tipinde mevcut olan uygunsuz telafi edici davranışlar kullanılmadan tekrarlayan tıkınırcasına yeme atakları ile karakterizedir. Tıkınırcasına yeme atakları, normalden çok daha hızlı yemek yeme, rahatsız edici derecede doyana kadar yemek yeme, fiziksel olarak aç hissetmediği halde büyük miktarlarda yemek yeme, ne kadar yediğinden utandığı için tek başına yemek yeme ve/veya yemek yedikten sonra kendinden iğrenme, depresyona girme veya çok suçlu hissetme ile ilişkilidir. TYB tanısının konulabilmesi için tıkınırcasına yeme ile ilgili belirgin bir sıkıntının mevcut olması ve tıkınırcasına yemenin 3 ay boyunca haftada ortalama bir kez gerçekleşmesi gerekir. TYB'nin ciddiyeti, haftalık tıkınırcasına yeme ataklarının sayısına göre belirlenir.[4]
  • Pika, besleyici olmayan, gıda dışı maddelerin gelişimsel olarak uygun olmayan veya kültürel olarak desteklenmeyen bir şekilde ısrarla yenmesidir. Pika tanısı konulan kişilerde tüketilen maddeler yaşa ve ulaşılabilirliğe göre değişmekle birlikte, kağıt, sabun, saç, tebeşir, boya ve kil en sık tüketilenler arasındadır. Pika başlangıcı için demir eksikliği anemisi, yetersiz beslenme ve hamilelik gibi birden fazla neden vardır ve pika genellikle zihinsel engellilik, otizm spektrum bozukluğu ve şizofreni gibi işlev bozukluğu ile ilişkili diğer ruh sağlığı bozukluklarıyla birlikte ortaya çıkar. Pika tanısı konulabilmesi için söz konusu davranışların en az bir ay sürmesi gerekir.
  • Ruminasyon bozukluğu, yiyeceklerin tekrar tekrar çiğnenmesi, tekrar yutulması veya tükürülmesini kapsar. Bu tanının konması için davranışların en az bir ay boyunca devam etmesi ve gıdaların geri çıkarılmasının başka bir tıbbi duruma atfedilememesi gerekir. Ayrıca, ruminasyon bozukluğu AN, BN, TYB ve ARFID'den farklıdır ve bu nedenle bu hastalıklardan birinin seyri sırasında ortaya çıkamaz.
  • Kaçıngan/kısıtlayıcı gıda alımı bozukluğu (ARFID), yemek yemeye karşı ilgi eksikliği, gıdanın duyusal özelliklerine dayalı kaçınma veya yemenin tiksindirici sonuçlarına ilişkin endişe gibi, kişinin besinsel enerji ihtiyaçlarını karşılamasını engelleyen bir beslenme veya yeme bozukluğudur. Sıklıkla kilo kaybı, beslenme yetersizliği veya büyüme yörüngelerini karşılayamama ile ilişkilidir. ARFID'nin AN ve BN'den ayrıldığı en önemli nokta, kişinin vücut ağırlığının veya şeklinin deneyimlenme biçiminde bir rahatsızlık olduğuna dair kanıt bulunmamasıdır. Bozukluk, mevcut gıda eksikliği, kültürel uygulamalar, mevcut bir tıbbi durum veya başka bir ruhsal bozukluk ile açıklanamamaktadır.[18]
  • Diğer Belirtilmiş Yedirme veya Yeme Bozukluğu (OSFED), AN, BN veya BED için DSM-5 kriterlerini tam olarak karşılamayan bir yeme veya beslenme bozukluğudur. Başka türlü tanımlanan yeme bozukluklarına örnek olarak, önemli kilo kaybına rağmen düşük kilolu olmak dışında AN için tüm kriterleri karşılayan atipik anoreksiya nervoza; bulimik davranışların daha az sıklıkta olması veya yeterince uzun süredir devam etmemesi dışında BN için tüm kriterleri karşılayan atipik bulimiya nervoza; kusma bozukluğu; ve gece yeme sendromu olan bireyler verilebilir.[4]
  • Belirtilmemiş Besleme veya Yeme Bozukluğu (USFED), Önemli işlevsellik alanlarında belirgin sıkıntıya ve bozulmaya neden olan ancak diğer tanılardan biri için tam kriterleri karşılamayan beslenme veya yeme bozukluklarını tanımlar. Sunumun belirli bir bozukluk için kriterleri karşılamamasının spesifik nedeni belirtilmemiştir. Örneğin, acil servis ortamında olduğu gibi daha spesifik bir tanı koymak için yeterli bilgi olmadığında USFED tanısı verilebilir.

İstatistikler, araştırmalar

  • Yeme bozuklukları, sosyo-ekonomik yaşamı etkiler.[19]
  • 9-10 yaş aralığındaki kızların %40'ı kilo kaybı yaşamaktadır.[20]
  • Harvard Üniversitesi'ne bağlı Mc Lean Hastanesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre; ABD'nde en yaygın yeme bozukluğu biçimleri kadınlarda %3.5, erkeklerde %2 oranlarıyla ilk sırada Bulimiya nervoza, ikinci sırada anoreksiya nervozadır.[21]
  • Daha ayrıntılı bir çalışma sonucuna göre anoreksiya nervoza olan kadınlar, genel nüfusa oranla % 60 daha çok intihara eğilimli olup,[22][23] intihar girişimleri arasında da en yüksek ölüm oranına sahiptir.[24]
  • Optimum sağlıklı kilo; vücut kitle indeksi kullanılarak hesaplanır.

Nedenleri

Özetle
Bakış açısı

Yeme bozukluklarının nedenleri tam olarak saptanamamakla birlikte; psikolojik, biyolojik ve/veya çevresel etkenlerle oluştuğu bilinmektedir.

Yeme bozukluğu olan birçok insanda vücut dismorfik bozukluk da vardır, bu da kişinin kendini görme şeklini değiştirir.[25][26] Çalışmalar, vücut dismorfik bozukluğu teşhisi konan kişilerin yüksek bir oranının aynı zamanda bir tür yeme bozukluğuna sahip olduğunu ve bireylerin% 15'inin anoreksiya nervoza veya bulimiya nervoza sahip olduğunu bulmuştur.[25] Vücut dismorfik bozukluk ve anoreksia arasındaki bu bağlantı, hem vücut dismorfik bozukluk hem de anoreksiya nervoza'nın fiziksel görünüm ve vücut imajının bozulmasıyla karakterize olmasından kaynaklanmaktadır.[26] Ayrıca, mankenler ve ünlüler gibi insanların idealize edilmiş ince fiziksel şekline sahip medya görüntülerinin insanları kendileri zayıflamaya motive etmesi ve hatta zorlaması nedeniyle, medya çoğu kez yeme bozukluklarının görülme sıklığındaki artıştan sorumlu tutulmaktadır. Medya, medyada tasvir edilen insanların ya doğal olarak zayıf olması ve dolayısıyla normalliği temsil etmemesi ya da vücutlarını kendilerini belirli bir şekilde görünmek için aşırı baskı uygulayarak ideal görüntü gibi görünmeye zorlayarak doğal olmayan bir şekilde zayıf olmaları anlamında gerçeği çarpıtmakla suçlanıyor. Geçmiş bulgular yeme bozukluklarını öncelikle psikolojik, çevresel ve sosyokültürel olarak tanımlarken, daha ileri çalışmalar genetik bir bileşen olduğuna dair kanıtlar ortaya çıkardı.[27]

Dış bağlantılar

Kaynakça

Loading related searches...

Wikiwand - on

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.