Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Yaşamın Kıyısında (Almanca: Auf der anderen Seite; İngilizce: The Edge of Heaven), 2007 Türk-Alman yapımı Fatih Akın filmidir. 27 Eylül'de Almanya'da, 26 Ekim 2007'de ise, Türkiye'de gösterime girdi. 2007 yılında Cannes Film Festivalinde, Fatih Akın'a en iyi senaryo ödülü kazandırdı. Ayrıca, Almanya tarafından, ülkeyi yabancı dilde en iyi film dalında temsil etmek üzere, 80. Akademi Ödüllerine gönderildi.[2] Akın filmdeki karakterleri yaratırken Crossing the Bridge-The Sound of Istanbul belgeselini çekerken İstanbul’a yaptığı gezilerde tanıştığı, dünyayı müzikle değiştirmeye çalışan insanlardan ilham aldığını belirtmiştir.[3]
Auf der anderen Seite / Yaşamın Kıyısında | |
Yönetmen | Fatih Akın |
---|---|
Yapımcı | Anka Film (Türkiye), Corazon International (Almanya), Dorje Film (İtalya), Norddeutscher Rundfunk (NDR) (Almanya) |
Senarist | Fatih Akın |
Oyuncular | Nurgül Yeşilçay Baki Davrak Patrycia Ziolkowska Nursel Köse Tuncel Kurtiz Hanna Schygulla |
Müzik | Shantel |
Görüntü yönetmeni | Rainer Klausmann |
Kurgu | Andrew Bird |
Yapım yılı | 2007, Türkiye / Almanya |
Çıkış tarih(ler)i | 23 Mayıs 2007 26 Ekim 2007 |
Süre | 122 dakika |
Dil | Türkçe, Almanca, İngilizce |
Hasılat | 5.102.332 $ (Almanya, Türkiye, İtalya)[1] |
Altı ana karakter (Ali, Yeter, Nejat, Ayten, Lotte, Susanne) etrafında geçen film, bu kişilerin birbiriyle iç içe geçen veya birbirine teğet geçen hikâyelerini, Almanya - Türkiye ekseninde ve anne-kız, baba-oğul ilişkilerini vurgulayarak anlatır. Üç bölümden oluşan filmin ilk bölümü Almanya'da, ikincisi önce Türkiye, sonra Almanya, sonra tekrar Türkiye'de, filmle aynı adı taşıyan son bölümü ise, baştan sona Türkiye'de geçer.
Film üç bölümden oluşur:
Yeter'in ölümü: Almanya'da geçen bu bölüm, emekli bir dul olan Karadenizli Ali (Tuncel Kurtiz), âşık olduğu seks işçisi Yeter (Nursel Köse) ve Ali'nin oğlu profesör Nejat'ın (Baki Davrak) öyküsünü anlatır. Yeter'i çalıştığı yerde tanıyan ve onunla ilişki kuran Ali, bir süre sonra Yeter'e seks işçiliğinden kazandığı parayı vereceğini söyleyerek, kendisiyle yaşamasını teklif eder. Yaptığı iş yüzünden, Almanya'da yaşayan muhafazakâr Türklerin tacizleri nedeniyle teklifi kabul eden Yeter, Ali'nin, oğlu Nejat'la yaşadığı eve taşınır. Bu arada, Nejat'a, Türkiye'de Ayten adında bir kızı olduğunu; ancak, kızının onun seks işçiliği yaptığını bilmediğini söyler. Kızını çok özlediğini anlatarak Nejat'la dertleşir. Bu arada, Ali, Yeter'i Nejat'tan kıskanmaya başlar. Bir gün evde yalnız oldukları sırada Ali, Yeter ile Nejat'ın yakınlaştığını düşündüğü için Yeter'i döver ve Ali'nin attığı tokadın etkisi ile başını vuran Yeter ölür. Ali hapse girerken, Yeter'in cenazesi, memleketi Türkiye'ye yollanır. Yeter'i öldürdüğü için babasıyla bir daha görüşmek istemeyen Nejat, Türkiye'ye giderek Yeter'in ailesiyle konuşur ve Ayten'i bulmaya çalışır. Ancak aile de, Ayten'den uzun süredir haber almamıştır. Nejat, Almanca kitaplar satan bir kitapçıyı devralır; Türkiye'de yaşamaya ve Ayten'i aramaya başlar.
Lotte'nin ölümü: Sol bir örgütün üyesi olan Ayten (Nurgül Yeşilçay), 1 Mayıs eyleminde üzerindeki silahı, polisten kaçarken sığındığı bir apartmanın terasına saklar. Bu arada telefonunu düşürür ve telefonu bulan polis Ayten'in aynı evde kaldığı arkadaşlarını yakalar.Örgütün yardımıyla sahte pasaport çıkararak Almanya'ya kaçan Ayten, daha sonra örgüt üyeleriyle tartışır ve onların yanından ayrılır. Bir süre sokaklarda yaşadıktan sonra, en ucuz yemeği yiyebileceği yer olduğunu öğrendiği üniversitenin bahçesinde Lotte'yle (Patrycia Ziolkowska) tanışır. Lotte, Ayten'e yardım eder ve evine davet eder. Lotte'nin annesi Susanne'le (Hanna Schygulla) kaldığı eve yerleşen Ayten ile Lotte birbirlerine aşık olurlar. Bir yandan da annesi Yeter'i bulmaya çalışan Ayten'in pasaportunun sahte olduğu anlaşılır. Sığınma talebi de reddedilince, Türkiye'ye gönderilir. Lotte de, annesinin karşı çıkmasına rağmen ona yardım etmek için Türkiye'ye gider. Bu arada, Nejat'ın evinde kiralık bir odada kalmaya başlar. Ayten için bir avukat tutar ve hapishaneye onu ziyarete gider. Ayten ise, Lotte'ye silahı sakladığı binanın adresini vererek, onu almasını ister. Lotte aynı gün silahı alıp dönerken çantası tinerci çocuklarca çalınır. Uyuşturucunun etkisindeki çocuklardan biri, peşlerinden koşan Lotte'yi silahla vurarak öldürür. Cenaze Almanya'ya gönderilir. Lotte'nin annesi de İstanbul'a gelir ve Nejat'ı bularak, kızının odasında kalmaya başlar. Amacı, kızının yaptığı gibi Ayten'e yardım etmektir. Ayten için bir avukatla anlaşır ve örgütün tepkisine rağmen Ayten, pişmanlık yasasından yararlanarak hapisten çıkar.
Yaşamın Kıyısında: Ayten, hapisten çıktıktan sonra, Lotte'nin annesi Susanne'ı bulur. Önceden çok çatışmış olmalarına rağmen, birbirlerini anlamaya çalışırlar. Bu arada, Susanne, Nejat'la dost olur, zaman zaman dertleşirler. Öte yandan, Nejat, babası Ali'nin de hapisten çıkıp memleketi Trabzon'a döndüğünden habersizdir. Bunu daha sonra amcasının oğlundan (konuk oyuncu Erkan Can) öğrenir. Kurban Bayramının birinci günü Susanne'yle konuşur ve bayramın ne anlama geldiğini anlatırken babasını görmeye karar veren Nejat, arabasıyla Trabzon'a gider. Evine gittiğinde babasının balık tutmaya gittiğini öğrenince, deniz kıyısına gider, oturur ve babasının dönüşünü beklemeye başlar. Film, Nejat babasını beklerken sona erer.
Film, Almanya'nın Bremen ve Hamburg şehirleriyle, İstanbul'un Kadıköy ve Taksim bölgesi ve Trabzon kıyılarında çekildi.
Filmin ilk gösterimi, 23 Mayıs'ta Cannes Film Festivali'nde gerçekleşti. 44. Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasına katılan filmin Türkiye'deki gala gösterimi, Antalya Kültür Merkezi’nde (AKM) yapıldı.[4] Film ayrıca, İspanya’nın Sevilla kentinde düzenlenen uluslararası film festivalinde gösterildi.[5] Filmin diğer ülkelerde gösterim tarihleri;
Film eleştirmenlerden yüksek puanlarla pozitif yorumlar aldı. 61 incelemenin değerlendirildiği Rotten Tomatoes'ta 89%'luk bir ortalama yakaladı.[6] Metacritic'te 24 incelemenin değerlendirilmesiyle 100 üzerinden 86 puan alarak "evrensel beğeni" statüsüyle listelendi.[7]
Atilla Dorsay film ile ilgili;
“ | “Yaşamın Kıyısında” Akın’ın “Duvara Karşı” filmi gibi insanı çarpan bir film değil ama uzun süre etkisini hissedeceğimiz, Türkiye ile ilgili, Almanya ile ilgili, dünyanın içinde bulunduğu bunalımla ilgili, yükselen ve düşen değerlerle ilgili çok önemli saptamaların bulunduğu bir film.[8] | „ |
ifadelerini kullandı.
Fatih Özgüven ise, filmin kimi yerlerini, özellikle "Sade, sakin ama gülle gibi." cümlesiyle söz ettiği ilk bölümü dokunaklı bulmakla birlikte, karakterlerin hikâyelerinin birbirleriyle olan simetrisini eleştirerek, bununla ilgili olarak,
“ | Bu fazlasıyla 'denk düşen denklemler' dünyasına tam da bu kolaycı denklikler yüzünden pek inanamıyoruz.[9] | „ |
yorumunu yaptı.
Film aşağıdaki eleştirmenlerin 2008'in en iyi on filmi listesinde yer aldı.[10]
|
|
Film 60. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı ve En İyi Senaryo dalında ödüle layık görüldü.[12] Ayrıca festival dahilinde Hristiyan dini kuruluşları tarafından, 1974’ten beri verilen, Ekümenik Jüri Ödülü'nü de kazandı.[13] Avrupa Film Ödülleri’nde üç dalda aday gösterildi.[14] En İyi Senaryo” dalında Avrupa Film Ödülü aldı.[15] Avrupa Parlamentosu’nun bu yıl ilk kez verdiği sinema ödülü “Le Prix Lux” ödülünüde kazandı. Ödülü filmin Alman oyuncusu Hanna Schygulla aldı. Film böylelikle, 22 dile çevrilmek için Avrupa Parlamentosu’ndan destek alacak.[16] Ayrıca, Kuzey Almanya Film Ödülü’ne layık görüldü.[17] Bunun dışında, Türkiye'de yapılan 2007 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yarıştı ve Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü kazandı. Filmdeki rolleri ile Nursel Köse En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Tuncel Kurtiz ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. En İyi Kurgu ödülünü Andrew Bird alırken, Fatih Akın En İyi Yönetmen Ödülü'nün sahibi oldu.[18] Nurgül Yeşilçay bu filmdeki ve Adem'in Trenleri'ndeki oyunlarıyla 15.Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği tarafından En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.