Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh 29 Temmuz 1890 sabahı erken saatlerde, Fransa'nın kuzeyinde Auvers-sur-Oise köyünde Auberge Ravoux'daki odasında ölmüştür. 27 Temmuz 1890 günü van Gogh'un tarlalarda iken kendini tabanca ile vurduğuna genel olarak inanılmaktadır.
1889 yılında Vincent'ın zihin sağlığı kötüleşti. Arles'da gelişen olaylar sonrasında kasabalıların dilekçesiyle hastaneye yatırıldı. Durumu iyileşme gösterdikten sonra kardeşi Theo ile Johanna Bonger'ın evlenmesi ile aynı zamanda Mart 1889'da hastaneden taburcu edilmeye hazırdı. Ancak son anda hastanede Protestan hastalara yardımcı olan Frédéric Salles'e bir akıl hastanesine yatmak istediğini söyledi.[1] Salles'in önerisi ile van Gogh Saint-Rémy yakınlarında bir akıl hastanesini seçti.[2][3] Başlangıçta bu fikre karşı çıkan Theo, Vincent'ın Pont Aven'de Paul Gauguin'in yanına gitmesi önerdi ancak sonunda razı gelerek akıl hastanesi masraflarını üstlenmeyi kabul etti (hastaneden en ucuz üçüncü sınıf yatak ayrılmasını istedi.) Vincent akıl hastanesine 1889 Mayıs ayının başlarında yattı.[4][5] Zihinsel durumu bir süreliğine dengeli duruma gelen van Gogh açık havada çalışarak, bu dönem içinde Yıldızlı Gece gibi en tanınmış resimlerini üretmiştir. Ancak Temmuz sonunda, Arles'ı ziyaret etmesinin ardından bir ay sürecek ciddi bir nöbet geçirdi. Bu nöbetten sonra da durumu iyileşen van Gogh 1889 Aralık ayının sonunda ve Madame Ginoux'ya Arles'da portresini verirken 1890 Ocak ayında yine akut nöbetler geçirdi.[6][7] Jan Hulsker tarafından son nöbeti olarak belirtilen bu nöbet en uzun ve en üzücü nöbeti olmuş ve 1890 Mart ayına kadar sürmüştür. 1890 Mayıs ayında Vincent akıl hastanesinden taburcu edildi (akıl hastanesinde yaptığı son resim keder ve ümitsizliğin bir imgelemi olan Sonsuzluğun Eşiğinde tablosudur)[8] ve Paris'te Theo ve Jo ile biraz zaman geçirdikten sonra, Paris'in kuzeyinde, ressamlar arasında popüler bir köy olan Auvers-sur-Oise'a taşındı.[9]
Saint-Rémy'den ayrılmadan kısa bir süre önce Vincent hastanede kalışından ne kadar çektiğini şöyle ifade etmiştir: "Burada çevremdekiler beni söyleyebileceğimden daha fazla ümitsizliğe düşürüyor...Biraz havaya ihtiyacım var, sıkıntı ve kederden bunalmış hissediyorum"[10]
Auvers'e geldiğinde van Gogh'un sağlığı hâlâ çok iyi değildi. Theo'ya 21 Mayıs'ta "Hastalığım hakkında hiçbir şey yapamıyorum. Şimdi biraz rahatsızım — bu kadar uzun bir inzivadan sonra artık günler haftalar gibi geliyor bana" diye yazmıştır.[11] Ama 25 Mayıs'ta ressam ailesine sağlığının iyiye gittiğini ve hastalığının semptomlarının ortadan kalktığını yazabilmiştir.[12] Kız kardeşi Wilhelmina'ya 5 Haziran'da, Theo ile Jo'ya 10 Haziran'da yazdığı mektuplarda durumunun iyileştiğini ve kabuslarının hemen hemen kaybolduğunu belirtir.[13][14]
Yaklaşık 12 Haziran'da Arles'da yaşayan arkadaşları M. ve Mme. Ginoux'ya sağlığının Saint-Rémy'de nasıl kötüleştiğini ama artık düzeldiğini yazdı: "Ama sonlara doğru diğer hastaların hastalıklarına yakalandım öyle ki kendi hastalığımdan iyileşemedim. Diğer hastaların topluluğunun bende kötü bir etkisi oldu ve sonunda tamamen anlayamaz hâle geldim. Sonra bir değişiklik yapmayı denememin daha iyi olacağını hissettim ve bunun için kardeşimi, ailesini ve ressam arkadaşlarımı görmek bana çok iyi geldi ve tamamen sakin ve normal hissediyorum."[15]
Bunlardan başka van Gogh'un 17 Haziran civarında Paul Gauguin'e yazdığı gönderilmemiş mektubunda, gelecek hakkında planları konusunda oldukça olumlu görünmektedir. Son yaptığı renkli buğday tarlaları resimlerini tarif ettikten sonra "Geri planı çok canlı ama dingin bazı portreler yapmak isterdim. Farklı kalitede ama aynı değerde yeşiller var öyle ki yeşillerin tüm tonlarını oluşturacak, titreşimi tatlı tatlı esen rüzgârda başakların nazik hışırtısını düşündürecek: bir renk planı olarak çok da kolay değil" diye yapmak istediklerini açıklamıştır.[16] Kardeşine 2 Temmuz'da yazdığı mektupta "Ben de iyi olabildiğim kadar iyi olmaya çalışıyorum ama senden saklamayacağım, her zaman sağlıklı olacağıma çok da güvenemiyorum. Ve eğer hastalığım geri dönerse, beni bağışlamalısın. Sanatı ve yaşamı hâlâ çok seviyorum..." diye yazmıştır.[17]
Yeni sorunların çıktığına dair ilk işaret van Gogh'un Theo'ya 10 Temmuz'da yazdığı mektupta görülür. İlk olarak "Çok iyiyim, çok yoğun çalışıyorum, dört etüd ve iki çizim yaptım" diye belirttikten sonra "Dr. Gachet'ye pek de güvenmemeliyiz diye düşünüyorum. Öncelikle o benden de hasta, sanırım, ya da diyelim ki en az benim kadar [hasta], öyle yani...Ne diyeceğimi bilemiyorum. Kesinlikle son nöbetim, ki pek kötüydü, diğer hastaların etkisi nedeniyleydi." diye devam eder. Mektubun ilerleyen kısmında "Kendim için, şu anda yalnızca hepimizin dinlenmeye ihtiyacı var diyebilirim — Başarısız olduğumu hissediyorum." diye ekler. Daha da kederli bir tonla şöyle devam eder: "Ve başarı olasılığı da gittikçe azalıyor, hiç de mutlu bir gelecek görmüyorum"[18]
Theo'ya 10 Temmuz'da yazdığı başka bir mektubunda van Gogh şöyle açıklar: "Genel olarak şöyle böyle neşeli olmaya çalışıyorum ama hayatımın kökleri tehdit altında ve adımlarım da sendeliyor." Sonra da üzerinde çalıştığı resimleri anlatır: "Üç tane daha büyük tuvale resim yaptım. Sıkıntılı gökyüzü altında uzanan büyük mısır tarlaları ve üzüntü ile aşırı yalnızlığı anlatabilmek için her zamanki yolumdan çok da çıkmama gerek kalmadı." Ama şunları da ekler: "Bu tuvallerin sana kelimelerle ifade edemediklerimi anlatacağından oldukça eminim, yani kırları ne kadar sağlıklı ve canlandırıcı bulduğumu."[19]
Ailesine 12 Temmuz civarı yazdığı bir mektupta van Gogh'un yine çok olumlu bir bakış açısından baktığı görünür: "Tepelere kadar uzanan, okyanus gibi sınırsız uçsuz bucaksız düzlükteki buğday tarlaları ile, sürülmüş ve yaban otları ayrılmış bir toprak parçasının nazik sarısı, nazik yumuşak yeşili, nazik moru ile, çiçek açan patates bitkilerinin düzenli yeşil lekeleriyle, mavinin, beyazın, pembenin ve morun hassas tonlarını taşıyan göklerin altındaki her şeyle ilgilenmeye kendimi tamamen kaptırdım. Hemen hemen çok fazla bir sakinlik içindeyim, öyle ki tam da bunları resmetmek için gereken ruh hâli."[21]
Theo, Vincent'ın sorun yaşadığının farkına vardı. 22 Temmuz 1890 tarihli bir mektubunda şöyle yazdı: "Umarım, sevgili Vincent, sağlığın iyidir, zorlukla yazabildiğini söylediğin ve çalışmalarından bahsetmediğin için seni rahatsız eden ya da yolunda gitmeyen bir şeyler olduğundan biraz endişeliyim." Vincent'ın Dr. Gachet'ye görünmesini önerdi.[22]
Vincent 23 Temmuz'da Theo'ya yazarak yeniden resim ile ilgilenmeye başladığını vurguladı: "Tuvallere tüm dikkatimi veriyorum. Çok sevdiğim ve takdir ettiğim bazı ressamlar gibi yapmaya çabalıyorum.... Belki de Daubigny'nin bahçesinin bu eskizine bir bakmak istersin — bu benim en çok düşünülmüş resimlerimden biri. Ayrıca eski çatıları ile yağmurdan sonra geniş buğday tarlalarını temsil eden iki 30'luk tuval eskizini de ekliyorum."[23]
Daha önceden üzerinde çalıştığı konulara geri döndü ve Auvers'deki Evler gibi çok sayıda ev resmi yaptı.
Vincent'ın kaldığı Auberge Ravoux'nun sahibinin kızı olan Adeline Ravoux, 1890 Temmuz'unda 13 yaşında olduğu sırada geçen olayları açık seçik hatırlamaktadır. 76 yaşındayken yazılan bir beyanında, babasının sürekli hatırlatmasıyla hafızasına kazınmış olduğu şekliyle 27 Temmuz sabahı van Gogh'un kahvaltıdan sonra handan nasıl ayrıldığını anlatır. Akşam karanlığı çökmesine rağmen hâlâ dönmeyince, ressamın düzenli alışkanlıklarını da bilen aile endişelenir. Gece olduktan sonra, muhtemelen saat 9 civarı, van Gogh midesini tutarak hana gelir. Adelin'in annesi bir sorun olup olmadığını sorar. Van Gogh zorlukla cevap vermeye çalışarak, merdivenlerden odasına çıkarken "Yok, ama ben..." der. İniltiler duyan babası van Gogh'u yatağında kıvrılmış yatarken bulur. Hasta olup olmadığı sorulduğunda van Gogh kalbine yakın yerde olan yarasını göstererek "Kendimi öldürmeye çalıştım" diye açıklar. Geceleyin van Gogh daha önce resim yaptığı buğday tarlasına gittiğini söyler. Öğleden sonra kendini bir altıpatlar ile vurmuş ve bayılmıştır. Akşamın serinliği ile kendisine gelince, yarım kalan işini tamamlamak için altıpatları aramaya çalışmış ama bulamamıştır. Sonra da hana geri dönmüştür.[24]
Adeline daha sonra babasının handa kalan Anton Hirschig adlı bir başka Hollandalı ressamı köyün doktoruna gönderdiğini ama doktoru bulamadığını anlatarak devam eder. Babası bunun üzerine van Gogh'un arkadaşı ve doktoru olan Dr. Gachet'yi çağırır. Gachet yarayı sardıktan sonra "umutsuz vaka" olduğunu söyleyerek handan hemen ayrılır. Babası ve Hirsching geceyi van Gogh'un yanında geçirirler. Vincent bazen piposunu içerek, bazen de inleyerek ama çoğunlukla sessiz kalarak ve ara sıra da uyuklayarak geceyi geçirir. Ertesi sabah iki jandarma hana gelerek van Gogh'u intihar girişimi hakkında soru sorarlar. Buna karşı van Gogh şöyle cevap verir: "Vücut benim vücudum ve ona istediğimi yapmaya özgürüm. Kimseyi suçlamayın, sadece intihar etmek istedim."[24]
Pazartesi sabah postane açılır açılmaz Adeline'in babası van Gogh'un kardeşi Theo'ya bir telgraf gönderir. Theo öğleden sonra trenle Auvers'e gelir. Adeline Ravoux, babası ile Theo van Gogh'un, Vincent'ın komaya girdiğini ve sabaha karşı saat bir sularında öldüğünü nasıl izlediklerini anlatır.[24] (Ölüm sertifikasına ölüm saatini 1:30 olarak kaydedilmiştir.)[25] Theo kız kardeşi Lies'e yazdığı mektubunda Vincent'ın ölümünden önceki duygularını şöyle anlatmıştır: "Kendisi ölmek istedi. Yatağının ucuna ilişip onun daha iyi olmasına çalışacağımızı ve bu tarz bir acıdan artık kurtulacağını umduğumuzu söylediğimde "La tristesse durera toujours" (Keder sonsuza kadar sürecek) dedi. Bu sözlerle ne demek istediğini anlıyorum."[26]
Theo'nun eşi Johanna, Aralık 1913 tarihli güncesinde önce Vincent'ın yanına gittiği zaman yazdığı bir mektuptan söz eder: "Geldiğim ve her zaman birlikte olduğumuz için mutluydu.... Zavallı, payına çok az mutluluk düştü ve hayalleri kalmadı. Yaşamın ağırlığı bazen çok artıyor, öyle yalnız hissediyor ki..." Ölümünden sonra da Theo eşine şöyle yazmıştır: "Son sözlerinden biri 'Böyle ölüp gidebilmeyi arzuluyorum' oldu ve dileği gerçekleşti. Birkaç dakika sonra ölüp gitti. Dünya üzerinde bulamadığı huzura kavuştu...."[25]
Van Gogh'un arkadaşı olan ve cenaze için 30 Temmuz'da Auvers'e gelen Émile Bernard ise olayları biraz farklı anlatır. Bernard van Gogh'un Pazar akşamı tarlalara çıktığını söyler, "şövalesini bir saman yığının yanında bıraktıktan sonra şatonun arkasına gitti ve kendine altıpatlar ile ateş etti." Bernard "intiharı tamamen kastîydi ve aklı başı yerinde iken teşebbüsü gerçekleştirdi... Dr. Gachet ona yaşamını kurtarmayı ümit ettiğini söylediğinde, van Gogh'un cevabı, 'O zaman yeni baştan yapmam gerekecek.' oldu" diye anlatır.[27]
Adeline Ravoux'nun yazdıklarının yanı sıra Émile Bernard'ın Albert Aurier'ye yazdığı mektup da 30 Temmuz 1890 günü öğleden sonra yapılan cenaze töreni hakkında detayları günümüze ulaştırır. Van Gogh'un naaşı "ressamın odası"na konmuş ve etrafı son yaptığı resimlerden oluşan "hale" ve yıldız çiçeği ile ayçiçeği gibi sarı çiçeklerle bezenmiştir. Şövalesi, katlanır taburesi ve fırçaları tabutun önüne konmuştur. Odaya gelenlerin arasında Lucien Pissarro ve Auguste Lauzet gibi ressamlar da vardı. Tabut cenaze arabasına saat üçte taşındı. Cenazeye katılanlar Auvers'in dışındaki tepeyi sıcak güneşin altında çıkarken Theo ile birkaç kişi de üzgün bir şekilde ağlıyordu. Yeni mezar taşları olan küçük mezarlık hasatı bekleyen buğday tarlalarına tepeden bakan bir yerdeydi. Gözyaşlarını tutmaya çalışan Dr. Gachet "dürüst bir adam ve büyük bir ressam" ve "yalnızca iki amacı sanat ve insanlık olan" Vincent için hayranlığını ifade eden bir iki söz söyledi.[24][27]
Steven Naifeh ve Gregory White Smith 2011 yılında yayımladıkları Van Gogh: The Life adlı biyografide ressamın ölümü ile ilgili kabul edilmiş bilgilerin geçerli olmadığını savunmuşlardır. Bu biyografide Naifeh ve Smith, van Gogh'un kendini öldürmüş olmasının muhtemel olmadığını iddia etmektedirler. Buna sebep olarak ölmeden hemen önce yaptığı resimlerin iyimser havasına dikkat çekerek van Gogh'un yazışmalarında intiharı günah ve ahlâk dışı olarak tanımladığını vermektedirler. Yazarlar aynı zamanda ressamın karnından ölümcül bir şekilde yaralanmasına rağmen tarlalar ile han arasındaki bir mile yakın yolu nasıl yürüdüğünü, zihin sağlığının iyi olmadığının çok iyi bilinmesine rağmen van Gogh'un nasıl bir silah edinebildiğini ve van Gogh'un resim yapmak için kullandığı aletlerinin, boyalarının ve fırçalarının polis tarafından neden bulunamadığını sorgularlar.[28]
Naifeh ve Smith, van Gogh'un intihara etmediği ama muhtemelen kasıtsız bir adam öldürmenin kurbanı olduğunu söyleyen alternatif bir varsayım öne sürdüler.[29] Naifeh ve Smith, van Gogh'un karnına giren kurşunun bir intihardan beklendiği gibi doğrusal bir yol izlemediği ve eğik bir yol izlediğini belirtirler. Van Gogh'un kendisi vurmuş olması muhtemel olan gençleri tanıdığını, bunlardan birinin kovboy elbiseleriyle dolaşmayı huy edinmiş olduğunu ve ressam ile birlikte içki içmeye gittiklerini iddia ederler. Naifeh "Yani düzgün çalışmayan bir silah ile bir iki genç, kovboyculuk oynamayı seven bir delikanlı ve muhtemelen de çok fazla içki içmiş üç kişi var" demiş ve "kaza eseri adam öldürme" durumunun "çok daha muhtemel" olduğunu iddia etmiştir.[30] Yazarlar, 1930'larda Auvers'i ziyaret eden sanat tarihçisi John Rewald'ın olayları genel olarak kasabada inanıldığı gibi kaydettiğini ileri sürerler. Yazarlar, ölümcül olarak yaralandıktan sonra van Gogh'un ölüme kucak açtığını ve gençlerin kendisine bir iyilik yaptığına inandığını dolayısıyla da ölüm yatağında "Kimseyi suçlamayın... sadece intihar etmek istedim" dediğini iddia ederler.[30]
ABD TV magazin programı 60 Minutes, 16 Ekim 2011'de Naifeh ve Smith'in van Gogh biyografisi üzerine olan tartışmalarla ilgili bir program yayımladı.[28] 1956 yılında bir Fransız iş adamı olan Rene Secretan'ın van Gogh'u taciz ettiğini ama gerçekten vurmadığını söylediği bir kaydı öne süren bazı van Gogh uzmanları bu teoriye biraz inanılmasını sağladı. Yine de bu yeni biyografiye şüpheyle yaklaşıldı.[31] Şüpheyle yaklaşan Joe Nickell alternatif açıklamalar önerdi.[32][33] Burlington Magazine' Temmuz 2013 sayısında,[34] Amsterdam Van Gogh Müzesi'nden iki araştırmacı Louis van Tilborgh ve Teio Meedendorp, van Gogh'un ölümü sırasında fiziksel ve zihinsel olarak sorunlu bir dönemde olduğu, kardeşi Theo ile de o sırada arasının iyi olmadığı ve dolayısıyla da potansiyel olarak intihara meyilli olduğu teorisini ileri sürdüler. Ayrıca Naifeh ve Smith tarafından iddia edilen varsayımlara da alternatif açıklamalarda bulundular.
Van Gogh, Auvers'de geçirdiği son haftalarında oldukça üretkendi ve 70'ten fazla resmin yanı sıra bir dizi çizim ve eskiz de tamamlamıştır. Bunlar manzaralar, portreler ve natürmortlardan oluşur. Bazılarını giderek artan yalnızlığını yansıtırken birçoğu parlak renkleriyle daha olumlu bir tutum gösterirler. Son iki ayında yazdığı mektuplar van Gogh'un sık sık düştüğü bedbinlikle beraber sürekli olarak resim yapma iradesinin altında yatanlar hakkında önemli ölçüde bilgi verir.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.