Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anki topraklarının doğu kısmı, Ermenilerin atalarının anavatanların bir parçasıydı.[4] Ermeni nüfusu ile birlikte, Ermeni Kırımı sırasında ve sonrasında Ermeni kültür mirasının büyük bir kısmının, Türk hükûmeti tarafından yok edilmesi hedeflenmiştir. 1914'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunmuş pek çok kilisenin ve manastırın (genellikle iki ila üç bin arasında tahmin edilir) günümüzde yalnızca birkaç yüz tanesi hala ayakta durmaktadır ve bu binaların birçoğu çöküş tehlikesi altındadır. Hala açık ve işleyen yapılar genellikle İstanbul'da bulunur.
Eskiden Ermenilere ait olan mülklerin büyük bir kısmına Türk hükümeti tarafından el konulmuş ve bu mülkler askeri kışlalara, hastanelere, okullara ve hapishanelere çevrilmiştir. Bu yapıların çoğu, Balkan Savaşları sırasında vatanlarından kaçan Müslüman göçmenlere veya mültecilere verilmiştir. Mülklere el koymak, Ermeni mallarına eğer sahibi geri dönmezse el konulmasını müsaade eden Emval-i Metruke Kanunu (Terk Edilen Mallar Kanunu) sayesinde yasallaştırılmıştır.[5]
Osmanlı İmparatorluğu'nda 18. yüzyılın sonlarına kadar Ermeni okullarının açılmasına izin verilmedi. Gayri resmi olarak, Bitlis bölgesinde çok sayıda okul vardı, ancak ilk okul "gerçek anlamda" 1790'da Şnork Migirdic ve Amira Miricanyan tarafından açıldı. Patrik Garabet'in 1823'ten 1831'e kadar hüküm sürdüğü dönemde çok sayıda Ermeni okulu kuruldu. İlk yükseköğretim kurumu 1838'de Üsküdar'da açılmış ve Cemeran Okulu olarak adlandırılmıştır. İstanbul Patrikliği'ne göre 1838'de Anadolu'da 439 Ermeni okulu işletilmekteydi.[6]
Tanzimat'ın 1839'da I. Abdülmecid tarafından ilan edilmesi sırasında Ermenilerin sadece Konstantinopolis'te 4.620 öğrenciye hizmet eden iki kolejin de dahil olduğu otuz yedi okulu vardı. Buna ek olarak şehirde birkaç müze, matbaa, hastane, halk kütüphanesi ve sekiz farklı dergi bulunmaktaydı.[7] Türkiye Ermenileri Patrikliği'ne göre, 1901-1902'de Osmanlı İmparatorluğu'nda 81.226 öğrenci ve 2.088 öğretmen ile 803 Ermeni okulu vardı. Bu okullardan 438 tanesi (36.839 öğrenci ve 897 öğretmen) Vilâyat-ı Sitte'de yer almaktaydı.[8] Kırım sırasında ve sonrasında Anadolu'daki çoğu okul tahrip edildi veya başka amaçlar için kullanıldı. 2005 yılı itibarıyla İstanbul'da 18 Ermeni okulu hala açıktır.[9]
Ermeni yer isimlerinin değiştirilmesi ilk olarak Sultan II Abdülhamid tarafından gerçekleştirilmiştir. 1880 yılında basında, okul kitaplarında ve devlet kurumlarında "Ermenistan" kelimesinin kullanılması yasaklanmış ve daha sonra kelime Anadolu ya da Kürdistan gibi kelimelerle değiştirilmiştir.[10][11][12][13][14] Ermeni yer ve kişi isimlerinin değiştirilmesi Cumhuriyet döneminden 21. yüzyıla kadar devam etmiştir. Bu değişiklikler içinde soyadı Türkleştirme, hayvan isimlerinin değiştirilmesi,[15] Ermeni tarihsel figürlerin isimlerinin değişimi (Balyan ailesi Baliani denilen İtalyan bir ailenin kimliği altında gizlenmiştir),[16][17] ve Ermeni tarihi olaylarının değiştirilmesi ve çarpıtılması yer alır.[18]
Çoğu Ermeni yer adı, Osmanlı İmparatorluğu'nun doğu illerinde yer almaktaydı. Manavazkert (bugün Malazgirt), Norakert, Dikranagert, Noyakert gibi -kert ekini içeren köyler, yerleşimler veya kasabalar, Arataşen, Pemzaşen, Noraşen gibi köy manasına gelen -şen ekini içeren yerleşimler ve şehir manasına gelen -van ekini içeren Çarentsavan, Nahçıvan, Tatvan gibi toponimler ismin Ermenice kökenli olduğunu belirtir.[19] Osmanlı tarihi boyunca, Ermeni köylerine yerleşen Türk ve Kürt kabileleri köylerin Ermenice isimlerini değiştirmişlerdir. Örneğin Noraşen, Norşin olarak değiştirilmiştir. Bu değişim özellikle Ermeni Kırımı'ndan sonra Türkiye'nin doğusunda bulunan Ermeni nüfusu tehcir edilmiş köy ve bölgelerde gözlemlenmiştir.[19]
Etimolog ve yazar Sevan Nişanyan tarafından 3600 Ermeni coğrafi mekan isminin değiştirildiği tahmin edilmektedir.[20]
1914'te Türkiye Ermenileri Patrikliği, Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunan bir dizi manastır, kilise ve dini kurumları bir liste altında topladı. Patrikhane, Patrik'in kontrolü altında 200'den fazla manastır ve 1.600 kilisenin bulunduğunu ve toplamda 2.549 dini mekânın var olduğunu ortaya koydu.[21] 1974'te UNESCO, 1923'ten sonra Doğu Türkiye’de ayakta kalmış 913 Ermeni tarihî eserinden 464’ünün tamamen yok olduğunu, 252’sinin harabeye dönüştüğünü ve 197’nin onarıma ihtiyacı olduğunu belirtti.[22] Bunlar arasında Mucizeler Manastırı ve Aparank Manastırı sıralanabilir.
2011'de Türkiye'de, çoğunlukla İstanbul'da bulunmak üzere işleyen 34 Ermeni kilisesi vardı.[3]
Erken 20. yüzyıl | Güncel durum | ||
---|---|---|---|
Սուրբ Առաքելոց վանք | |||
Arakelots Manastırı, 4. yüzyılda Aydınlatıcı Aziz Grigor tarafından Roma'dan aldığı çeşitli kalıntı ve eserleri barındırması için kuruldu. Hristiyan azizleri Petrus ve Pavlus'un sol kollarını ve Havari Andreas'ın sağ kolunu içeren bu kalıntılar, manastıra ismini vermiştir. 9.-11. yüzyıllarda Mamikonyan beylerinin egemenliği boyunca manastır, Taron'un önemli bir kültürel ve dini merkezi haline geldi. Türk fethinden sonra manastırın tarihi, baskınlardan, katliamlardan, kısa süreli terk edilme dönemlerinden ve sonrasında manastır topluluğunun yeniden kurulması ve kısa süreli canlanmalardan oluşur. Osmanlı yönetimi altında bir miktar istikrar geri dönmüş ve manastır zenginleşmiştir, ancak 17. yüzyılda Osmanlı-İran savaşları sırasında tekrar düşüşe geçmiştir. 1660'larda bir deprem binaların çoğuna zarar verdi. Son büyük katliam 1895 yılında gerçekleşti, ardından cemaat sadece iki veya üç keşişe indirgendi. |
1915'te manastır saldırıya uğradı, yağmalandı ve manastır başrahibi Yovhannes Vardapet Muratyan öldürüldü.[23] Manastır'ın 1134 tarihli iki kapısından biri daha sonra Bitlis'te keşfedildi ve korunması için Tiflis'e götürüldü.[23] Kapı daha sonra 1925'te Erivan'a götürüldü ve Ermenistan Tarih Müzesi'nde sergilenmeye başlandı.[23] | ||
Մշո Սուրբ Կարապետ վանք | |||
Surp Garabet Manastırı, tarihsel olarak Aydınlatıcı Aziz Grigor tarafından Büyük Ermenistan'ın Taron Bölgesi'nde 4. yüzyılda kurulmuştur ve günümüzde Muş'un Çengilli (Yukarıyongalı) köyünde yer almaktadır. Yapı, Ermeniler'in en eski manastırlarından biriydi. Aziz Garabet Manastırı, Ermeni Hristiyanları'nın hac ziyareti için en önemli üç yerden biriydi ve Osmanlı Ermenistanı'nın en zengin ve en eski kurumlarından biridir. |
Resim 23 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynak: Aztagdaily.com Ermeni Kırımı'ndan sonra kilise Türk ordusu tarafından patlayıcılar yardımıyla temellerine kadar yıkıldı. Günümüzde Surp Garabet'in kalıntıları, çoğunlukla Kürtler tarafından yapı malzemesi olarak kullanılmış olduğundan ötürü, yerel evlerin ve yapıların duvarlarında yerleşmiş birkaç şekilsiz kalıntı ve oyulmuş taştan ibarettir. | ||
Վարագավանք | |||
11. yüzyılın başlarında önceden var olan bir dini mekan üzerine kurulmuş yapı, Ermeni Krallığı Vasburagan'ın içindeki en zengin ve en iyi bilinen manastırlardan biriydi ve daha sonraki yüzyıllarda, Van'daki Ermeni Apostolik Kilisesi'nin başpiskoposluğunu barındırmıştır.[24] Artsruni Hanedanlığı Kralı Senekerim-Hovhannes tarafından hükümdarlık döneminde (1003–24), aynı bölgede 7. yüzyıldan kalma bir binada tutulmuş Gerçek Haç'ın bir kalıntısını barındırmak için kurulmuştur. Kilisenin iç formu, Ermenistan'daki Azize Hripsime Kilisesi tasarımlarını andırmaktaydı.[25] Van'ın Ermeni başpiskoposu, 19. yüzyılın sonlarına kadar burada yaşadı. Burada yaşamış din adamlarından gelecekte Katolikos olacak Mıgırdiç Hrimyan, tarihi Ermenistan'da basılan ilk gazete olan Artsiv Vaspurakani'yi (Vaspurakan'ın Kartalı) kurdu.[26] |
30 Nisan 1915'te, Van Kuşatması sırasında Osmanlı ordusu manastırı tahrip etti. Kalıntılar, daha sonra aynı bölgede gelişen Kürt nüfuslu Bakraçlı köyünde hala görülmektedir. Manastır günümüzde çiftlik hayvanları için saman depolama alanı olarak kullanılmaktadır. | ||
Նարեկավանք | |||
10. yüzyılda kurulmuş olan Nareg Ermeni Manastırı (Naregavank), Van Gölü'nün güney yakasında Vostan (Gevaş) kasabası yakınındaki Narek (Yemişlik) köyünde yer almaktaydı. Orta Çağ Ermeni edebiyatının büyük ismi mistik şair Grigor Naregatsi (y. 950-110) bu manastıra mensuptu. |
Tamamen yok edildi 1895 olayları sırasında keşişleri katledilen ve kilisesi kısmen tahrip edilen manastır, 1915 Ermeni Kırımına dek yarı metruk ve harap halde varlığını sürdürdü. 1951'de Demokrat Parti hükûmeti döneminde askerî birlikler tarafından patlayıcı madde kullanarak yıkıldı. Kürt nüfuslu Yemişlik köyünde bir zamanlar manastırın bulunduğu yerde, günümüzde köy camii bulunmaktadır.[27][28] | ||
Սուրբ Բարդուղիմեոսի վանք | |||
Aziz Bartalmay Manastırı, şu anda güneydoğu Türkiye'nin Van ilindeki Başkale kasabası yakınlarında yer alan tarihi Vasburagan Eyaleti'nde 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Eskiden Ermeni halkının en önemli hac alanlarından biri olarak kabul edilirdi.[29] Manastır, Hristiyanlığı 1. yüzyılda Ermenistan'a getirdiğine inanılan Havari Bartalmay'in şehitliğinin bulunduğuna inanılan geleneksel yerine inşa edilmiştir.[29] Thaddeus ile birlikte Bartalmay, Ermeni Apostolik Kilisesi'nin koruyucu azizi olarak kabul edilir. |
Ermeni Kırımı'ndan sonra bilinmeyen bir tarihte manastır, Türk ordusunun kontrolü altına alındı ve şu anda tüm kilise bölgesi askeri bölge içinde yer almaktadır. Erişimin kısıtlı olduğu kilisesinin kubbesi 1960'lı yılların başlarında hala sağlamdı, ancak kubbe günümüzde yıkılmıştır. | ||
Լիմ | |||
Adır Adası'nda bulunan Ermeni Manastırının asıl ismi Surp Kevork Manastırıydı.[30] 1305 yılında inşa edilen yapı, 1621 ve 1766'da genişletilmiştir.[30] |
Ermeni Kırımı sırasında, 12.000 Ermeni kadın ve çocuk, üç gün içinde Adır Adası'na geçmiş, ancak yardım gelmeden önce açlıktan ölmüştür.[31] Manastır şu anda yıkılmış durumdadır.[30] | ||
Սուրբ Նշան վանք | |||
Surp Nişan Manastırı, Kral Senekerim'in oğlu Adom-Aşot tarafından kurulmuştur. Manastırın ismi, Senekerim'in Varagavank Manastırı'ndan getirdiği ve ölümünden sonra geri verilmiş ünlü bir kalıntıya atfen verilmiştir. Yapı, Bizans, Rum Selçuklu Devleti ve Osmanlı döneminden 1915'teki Ermeni Kırımı'na kadar önemli bir aydınlanma ve eğitim merkeziydi. 1915 yılında Surp Nişan Manastırı, Sivastiya bölgesindeki Orta Çağ Ermeni el yazmaları için bir toplama yeri olarak kullanılmıştır ve 283 el yazması barındırmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında kütüphane tahrip edilmedi ve yazıların çoğu hayatta kaldı. 1918'de yaklaşık 100 el yazması Kudüs'teki Ermeni Patrikhanesine transfer edildi. |
Tamamen yok edildi. Kaynak: Armenia.A guidebook. 13 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1978'de manastır patlayıcılarla yıkıldı. Bir askeri üs şimdi kilisenin eskiden bulunduğu bölgede bulunmaktadır. Manastırın izleri kalmamıştır. | ||
Կտուց | |||
Ermenice "gaga" anlamına gelen Gıduts Manastırı, Van Gölü'nün ortasında, Gıduts Adası (Çarpanak) denilen küçük bir adada yer alır ve 15. yüzyılda inşa edilmiştir.[32] |
Günümüzde Gıduts manastırı, muhtemelen bulunduğu yer nedeniyle diğer Ermeni manastırlarının çoğundan daha iyi durumdadır. Ancak, manastırın 1915'ten bu yana bakımsız bırakılması nedeniyle çatısında sorunlar bulunmaktadır. | ||
Սուրբ Առաքելոց եկեղեցի | |||
Kars kentinde bulunan Kutsal Havariler Kilisesi, Bagratuni Ermenistanı Kralı I. Abas yönetiminde 940'larda tamamlandı. Kilise, yapının dışında yer alan Oniki Havari'nin heykelleri nedeniyle Kutsal Havariler Kilisesi olarak adlandırıldı. 1064’ten 1100’lere kadar kilise, Selçuklular tarafından ele geçirilmesi üzerine bir camiye çevrildi. Osmanlı Devleti altında (1579-1877) kilise bir kez daha bir camiye dönüştürüldü. 1877'de Rusların Kars'ı almasından sonra yapı Rus Ortodoks kilisesine dönüştürüldü. 1918'de Kars'ın Türk ordusunun kontrolüne geçmesinden sonra katedral tekrar camiye çevrildi. 1919'da, Türklerin geri çekilmesini takiben ve ilk Ermenistan Cumhuriyeti'nin ilanından sonra katedral bir Ermeni kilisesi olarak restore edildi. 1920'de Kars, tekrar Türkiye kontrolüne girdi ve yapı kilise olarak işlev görmeyi bıraktı. 1920'lerde bir petrol deposu olarak kullanılmadan önce kısa bir süre cami olarak işletildi. 1969-1980 yılları arasında Kars Müzesi olarak işlev gördü. |
Kiliseye el konulmuş ve yapı Türk devletinin mülkü olmuştur. Yerel belediyeye satılan binanın yıkılıp, alana bir okul yaptırılması planlanmıştır, ancak bu gerçekleştirilmemiştir. Bu süre zarfında çan kulesi tahrip edilmiştir. 1950'lerde petrol deposu olarak kullanılmış kilise, 1960'larda ve 1970'lerde içinde küçük bir müze barındırıyordu. Kilise şu anda cami olarak kullanılmaktadır. | ||
Սուրբ Խաչ | |||
915-921 yılları arasında Kral Gagik I Artsruni tarafından yaptırılması emredilmiştir. Mimar keşiş Manuel tarafından 11,80 m ile 14,80 m ölçülerinde bir iç mekana sahip olacak şekilde pembe volkanik tüften inşa edilmiştir ve kubbe yerden 20,40 metreye ulaşmaktadır. Kilisenin mimarisi, Ermenistan'da birkaç yüzyıl önce geliştirilen bir forma dayanır ve buna en bilinen örnek, Eçmiyazin'deki yedinci yüzyıl Azize Hripsime kilisesidir.[33] Vasburagan Ermeni Krallığı'nın Kralı Gagik I Artsruni (s. 908-943/944), Akdamar Adası'nda bir yerleşim kurmuştur.[33] 1116-1895 Akdamar Adası, nın bulunduğu yerdi. |
Ermeni Kırımı sırasında Akdamar rahipleri öldürüldü, kilise yağmalandı ve manastır binaları yıkıldı. Kilise, 1915'ten sonra onlarca yıl boyunca kullanılmadan kaldı.[34] 1920'lerden sonra, kilise yoğun vandalizme maruz kaldı. Kraliyet galerisinde yer alan süslü taş korkuluk ortadan kalktı ve 1914 öncesi fotoğraflarla yapılan karşılaştırmalar, kabartma oymalara zarar geldiğini göstermektedir. 1340 tarihli Katolikos Stephanos'un haçkarları 1956'da oymalara zarar verilmesiyle büyük oranda hasara uğramıştır. 1444 tarihli başka bir süslü haçkarın ise aynı sene sadece üçte biri kalmıştır ve 1911'de Bachmann tarafından çekilmiş fotoğraflarda o dönemde bu süslemelerin hala sağlam olduğu görülmüştür. 19. yüzyıl tarihli Hatçatur Mokatsi'nin mezar taşı da parçalanmıştır.[35] Alan 1950'lerde askeri bir eğitim sahası olarak kullanılmıştır.[36][37] 2005 yılında yapı, yoğun bir restorasyon süreci geçirdiğinden ziyaretçilere kapatıldı ve bir yıl sonra Türk hükûmeti tarafından müze olarak açıldı.[38] | ||
Արաբկիրի մայր եկեղեցի | |||
Arapgir Katedrali, 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Batı Ermenistan'daki en büyük kiliselerden biriydi. 3000 kişiyi ağırlayabildi. Katedral, 1915'te Ermeni Kırımı sırasında saldırıya uğradı ve yağmalandı. |
Tamamen yok edildi Ermeni Kırımı'ndan sonra katedral onarıldı ve okul olarak kullanıldı. 1950'de Arapgir Belediyesi katedrali yıkmaya karar verdi. 18 Eylül 1957'de katedral dinamitle havaya uçuruldu. Daha sonra katedralin durduğu arsa, Hüseyin adında bir köylüye 28,005 liraya satıldı.[39] Bugün, katedralin yerinde kalıntılar bulunmaktadır. | ||
Խծկոնք վանք | |||
Khıdskonk Manastırları, 7. ve 13. yüzyıllar arasında dönemin Ermeni Bagratuni Krallığı içinde yer alan Ani'de inşa edilmiş, beş Ermeni kilisesinden oluşan bir manastır topluluğuydu. Manastır günümüzde, Kars ilinin Digor ilçesinin idari başkenti olan ve Ermenistan sınırının yaklaşık 19 kilometre batısındaki Digor kasabası yakınında, Digor Nehri'nin oluşturduğu bir geçitte yer almaktadır. |
Resim13 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynak: Panoramio.com 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1959'da Fransız sanat tarihçisi J. M. Thierry, bölgeyi ziyaret etti ve beş kiliseden dördünün tamamen tahrip edildiğini ve yalnızca Aziz Sargis Kilisesi'nin kötü bir şekilde hasar görmüş bir durumda ayakta kaldığını tespit etti. Yöre halkına ve Digor vatandaşlarına göre kiliseler, 2002 yılında yüksek patlayıcılarla Türk ordusu tarafından havaya uçurulmuştur.[40] Bu iddialar, bölgedeki fiziksel kanıtlarla doğrulanmıştır. Ayakta kalmış kilisenin kubbesi sağlamdır, ancak yan duvarlar dışarıya doğru yayılmıştır ve yıkılan kiliselerin duvarları tamamen dümdüz olmuştur. Tarihçi William Dalrymple, bu hasarların bir deprem sonucu oluşamayacağını belirtmiştir.[41] | ||
Սուրբ Փրկիչ | |||
Kilise 1035 yılından kısa bir süre sonra tamamlandı. Eşsiz bir tasarıma sahip bina 19 dış taraflı, 8 iç taraflı, uzun bir silindir üzerine kurulmuş merkezi bir kubbeden oluşmaktaydı. Kilise, Gerçek Haç'ın bir parçasını barındırmak için Prens Ablgharib Pahlavid tarafından yaptırılmıştır. |
1955 yılına kadar büyük oranda ayakta olan kilisenin bir fırtına sonucunda sağ yarısı yıkılmıştır.[42] |
||
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.