Loading AI tools
Jet motorundan faydalanan güdümlü, antigemi füze sistemidir Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Seyir füzesi (İngilizce: Cruise missile) kaldırıcı kuvvet olarak kanatçıklarının yardımıyla havanın dinamik yapısından, sürüklenmeyi dengelemek için de çekiş kuvvetlerinden bunun içinde jet motorundan faydalanan güdümlü bir füze sistemidir. Kruz füzesi genel olarak içerisinde klasik patlayıcı veya nükleer bomba bulunan savaş başlıklarını yüzlerce kilometre taşımak üzere tasarlanmıştır. Gelişmiş kruz füzeleri süpersonik veya yüksek sesaltı hızla ilerleyen, kendi kendine sevk edebilen, radara yakalanmamak için çok alçak irtifadan uçabilen araçlardır. Genel olarak bu araçlar savaş başlığı taşımaları ayrıca keşif veya gözetleme değil saldırı amacı taşıdıklarından insansız hava aracı sınıfına girmezler.
Bu füzelerin atası Birleşik Krallık tarafından 1920'li yıllarda denenen Larynx model araçtır. 1944 yılında ise Almanlar gerçek anlamda bir kruz füzesi olan V-1i üretti. V-1 füzesi uçak gövdesinden, kısa kanatçıklı, motoru arka tarafında basit bir güdüm sistemi olan bir silahtı. Güdüm sistemi çok basit jiroskop sisteminden ibaretti. V-1 itiş gücünü pulse-jet motordan alıyordu. Bu motorun çıkarttığı sesten ötürü V-1e kısaca "uçan bomba" adı verildi. Yüksek vuruş etkisinden ötürü sadece geniş alanlara örneğin şehirlere karşı kullanıldı. V-1 ve ilk olarak üretilen diğer benzer silahlar kısaca uçan bomba olarak da anılmaktadır. II. Dünya Savaşı sırasında Japon İmparatorluğu fazladan patlayıcı yüklenmiş pilotlu kamikaze, genel amaçlı roket motorlu ve pilotlu Ohka model uçakları üretti.
Savaştan hemen sonra USAFnin elinde birbirinden farklı 21 güdümlü füze projesi vardı ki bunlar içerisinde kruz füzeleri de bulunuyordu. Dört tanesi hariç diğer projeler iptal edildi. Bunlar BANSHEE, SM-62 Snark, SM-64 Navaho ve MGM-1 Matadordu. BANSHEE tasarım olarak Afrodit Operasyonuna çok benziyordu ve Afrodit projesi başarısız olunca, 1949 yılının Nisan ayında BANSHEE projesi de iptal edildi.[1]
Soğuk Savaş döneminde hem ABD hem de SSCB karadan, denizaltından ve uçaktan atılabilen farklı kruz füzesi denemeleri yaptı. Sonunda Amerikanlılar temel özelliklerini V-1 den alan SSM-N-8 Regulus füzesini geliştirdi.
Bunun yanında Amerikan Hava Kuvvetleri yine V-1 e çok benzeyen karadan karaya fırlatılabilen kanatlı, taşınabilir, nükleer kapasitesi olan MGM-1 Matador füzesini geliştirdi. Bu füzeler daha sonra Batı Almanya, Tayvan ve Güney Kore ye yerleştirildi. 7 Kasım 1956 tarihinde Batı Almanya da bulunan ABD Hava Kuvvetlerine ait Matador birlikleri habersiz bir şekilde her an ateşlenecek şekilde yerleştirildi. Bunun en önemli sebebi 1956 Macar Devrimine karşı SSCB birliklerinin Macaristana girmesiydi.
1957 ile 1961 yılları arasında ABD tutkulu ve iyi şekilde maddi destek sağlanmış bir program dahilinde nükleer başlık taşıyabilen Pluto Projesini hayata geçirdi. Pluto düşman hava radarlarına yakalanmadan, yere yakın bir irtifadan Mach 3 hızı üzerinde uçan ve savaş başlığında hidrojen bombası taşıyabilen bir güdümlü füzeydi. Bu proje esnasında 1961 yılında gücü 500 megawatta dayanan bir motor geliştirildi ki o zamana kadar üretilen en güçlü motordu. Bu proje ICBMlerin üretilmesiyle terkedildi.
Balistik füzeler genellikle geniş alanlarda kullanmak için üretilmiştir Ruslar ise nükleer ve klasik patlayıcı taşıyan tipteki kruz füzelerini Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait uçak gemisi filolarına karşı kullanmak üzere geliştirdi. SSCB ye ait büyük denizaltılar (örneğin Echo ve Oscar sınıfı) bu tür silahlarla donatılmış ve ABD uçak gemisi filolarını denizlerde birer gölge gibi izlemiştir. Bu silahların havadan fırlatılan (ALCM) modelleri Backfire, Bear ve Blackjack model Rus ağır bombardıman uçaklarına yüklenmiştir.
Birçok kruz füzesinin savaş başlığında klasik türde 500 kiloya yakın patlayıcı bulunur. Bunun sebebi bu füzeler gemileri batırmak ve sığınakları yok etmek amacını taşımaktadır. Bazıları ise nükleer başlık da taşımaktadır.
Kruz füzeleri aynen uçaklarda kullanılan kanatlardan yararlanarak havada süzülür.
Birçok kruz füzesi itiş gücü olarak jet motoru ile turbofan motorundan yararlanır.
Seyrüsefer sistemi olarak en ucuz sistemler radarlı ve barometrik irtifaölçer . Şu an kullanılan bazı füzelerde ise Uydu seyrüsefer ya da jiroskopik güdüm sistemlerinden yararlanılır. Bunlarda nazaran çok daha pahalı olan GPS ve TERCOM sistemleri vuruş yüzdesi bakımından daha başarılıdır. Gemisavar kruz füzeleri olan RGM-84 Harpoon ve SS-N-12 Sandboxnun ise kızılötesi ve radar güdüm sistemleri vardır. 17 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Kruz füzeleri ebatları, hızları, menzilleri ve nereden atıldıklarına (kara, hava, gemi ya da denizaltından) göre türlere ayrılır. Birçok füze benzer teknik özellikleri olmasına rağmen fırlatma platformlarından ötürü ufak değişiklikler gösterebilir. (örneğin uçak ve denizaltından fırlatılan modeller gemiden fırlatılanlara nazaran daha küçük ve hafif olur)
Güdümleme sistemi olarak çok değişik sistemler kullanılır. Bazı modeller değişik güdüm sistemleri ile uçabilir. Bunlar Jiroskopik seyrüsefer, TERCOM ve Uydu seyrüsefer sistemleridir. Büyük kruz füzeleri hem klasik patlayıcı hem de nükleer başlık taşırken, küçük olanları sadece klasik patlayıcı bulunan başlıklar taşır.
Hipersonik kruz füzeler çok yüksek hızlarda uçma kabiliyetine sahiptir.
Örneğin:
Bu füzeler kullandıkları ramjet motorları sayesinde ses hızının üzerinde uçabilirler. Bu füzelerin menzili 100–500 km arasında değişir. Farklı seyrüsefer sistemleri kullanılmaktadır.
Örneğin:
Hem ABD hem de eski SSCB döneminde birçok uzun menzilli sesaltı güdümlü füzesi üretildi. Azami 1,000 km menzilli füzeler ortalama 800 km/s hıza ulaşıyordu. 1.500 kg'a yakın fırlatma ağırlığı bulunan füzeler hem klasik hem de nükleer başlık taşıyabiliyordu. İlk üretilen modelleri jiroskopik seyrüsefer sistemi ile donatılmış, ardından sıkça TERCOM ve DSMAC sistemler kullanılmıştır. Günümüz modern füzelerinde ise uydu seyrüsefer sistemleri kullanılmaktadır. Örneğin:
Bu füzeler aynı ebat ve aynı hız özelliklerine sahip olmalarına rağmen azami menzilleri 1.000 km nin altındadır. Farklı seyrüsefer sistemleri kullanılmaktadır.
Örneğin:
Bu kısa menzilli sesaltı füzelerinin ağırlığı ortalama 500 kg (1.100 lb) ve azami menzilleri 70 ila 300 km (40-200 mil) arasında değişmektedir. Seyrüsefer sistemi olarak büyük modeller ile aynı sistemleri kullanmaktadır. Her zaman kruz füzesi olarak anılmazlar. Örneğin:
Bu füzeler genellikle yüksek öneme sahip düşman gemi, komuta merkezi, sığınak, köprü ve barajlarına karşı kullanılmak üzere üretilmiştir. Gümünüz füzeleri sahip oldukları gelişmiş seyrüsefer sistemleri sayesinde yüksek vuruş yüzdeleri yakalamaktadır.
Özellikle 2001 yılınd ABD deniz güçleri tarafından kullanılan BGM-109 Tomahawk modeli ordunun en başarılı ve kullanılan silahlarından birisi olmuştur. Gemi ve denizaltılardan atılan füze uzun menzillerden kara hedeflerine karşı klasik patlayıcı başlıkları ile yüksek vuruş yüzdesi yakalamıştır. Tanesi 600,000 Amerikan dolarına mal olmaktadır.[2] Bu füzenin havadan fırlatılan bir modeli olan AGM-86 ABD hava kuvvetleri tarafından kullanılmaktadır. Bu füze . B-52 Stratofortress bombardıman uçağından fırlatılmaktadır. Hem Tomahawk hem de AGM-86 füzeleri Çöl Fırtınası Harekatı süresinde yoğun biçimde kullanılmıştır. İngiliz Kraliyet Ordusu Deniz Kuvvetlerine bağlı nükleer denizaltılar yine Amerikan yapımı bu füzelerden kullanmaktadır. Kraliyet Donanması 1999 yılında Kosova Savaşı sırasında bu füzelerden fırlatmıştır.
Hem Tomahawk (AGM-109) hem de ALCM (AGM-86) USAF için B-52 ağır bombardıman uçaklarından fırlatılacak nükleer ALCM kruz füzesi olmak için yarışmıştır. USAF uçaklardan fırlatmak için AGM-86, hem USAF hem de Deniz kuvvetleri kamyon ve gemilerden fırlatmak için AGM-109 modelini seçmiştir. Kamyondan fırlatılan AGM-109,Pershing II ve SS-20 Orta Menzilli Balistik Füzeler SSCB ile imzalanan Orta Menzilli Nükleer Güçlerin azaltılması anlaşması çerçevesinde imha edilmiştir.
Hindistan ve Rusya ortak olarak süpersonik hızda uçabilen kruz sınıfında BrahMos füzesi üzerinde çalışmaktadır. Brahmos’un üç farklı modeli vardır: Gemiden/karadan fırlatılan, havadan fırlatılan ve denizaltından fırlatılan. Gemiden/karada fırlatılabilen modeli 2007 sonlarında hizmete girmiştir. Brahmos kara hedeflerine karşı kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Ruslar bunun yanında başka modeller üzerinde çalışmaya devam etmektedir Bunlar: SS-N-12 Sandbox, SS-N-19 Shipwreck, SS-N-22 Sunburn ve SS-N-25 Switchblade. Bu alanda İngiltere ve Fransa Storm Shadow, Almanya ve İspanya Taurus missile ve Pakistan tek başına Tomahawk kruz füzesine benzeyen Babur füzesi üzerinde çalışmaktadır. Çin ve Tayvan C-802 kruz füzesi üzerinde çalışmaktadır. Bu füzeler başlıklarında kimyasal, biyolojik, nükleer ve klasik patlayıcı taşıyabilir.
ABD nin elinde 460 adet AGM-129 Gelişmiş Kruz Füzesi ve bunlarda kullanılabilecek W80 model ve içerisinde 5 kt ila 150 kt güçleri arasında nükleer bomba taşıyan savaş başlığı bulunmaktadır. Bu füzeler B-52 Stratofortress (B-52H) uçaklarından harici kundaklardan fırlatılabilir. Ayrıca ABD nin elinde nükleer başlık taşıyabilen 350 adet denizden fırlatılabilen kruz füzesi bulunmaktadır. Bu füzelerin 3000 km. menzillidir. Bu füzeler gemilerin depolarında saklanmaktadır.
SSM-N-8 Regulus nükleer savaş başlığı taşımak için tasarlanmıştır.
Ruslara ait Kh-55SM kruz füzesi Amerikan AGM-129 ile aynı menzile (3000 km) sahip olmasına rağmen çok daha güçlü (200 kt.) savaş başlığı taşıyabilir.
Kruz füzeleri çatışmalarda tek bir seferde milyon dolarlar harcanan en pahalı silah sistemlerinin başında gelir. Buradaki en önemli sorun vurulan hedef değerinin harcanan füzelere değip değmediğidir. Örneğin halen sürmekte olan Ebedi Özgürlük Harekatı esnasında vurulan hedeflerin kıymetinin harcanan kruz füzelerine kıyasla kıymetsiz olması bu füzelerin kullanımı hakkında bazı soru işaretlerini akıllara getirmektedir. Ancak pilotların eğitimi, askeri kuvvetlerin desteklenmesi ve kontrolü ile ilgili bütün sabit ve daimi tesis maliyetleri kıyaslandığında bu ve benzerleri insansız hava taşıtlarının maliyetleri araçlar ucuz kalmaktadır. Bunun yanında pek çok ordu askerlerinin hayatını riske atmak yerine böyle silahları kullanmayı tercih eder.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.