Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Osmanlı döneminde Macaristan, Orta Çağ'ın sonlarında Macaristan Krallığı'nın güney ve orta kısımlarıydı ve 1541'den 1699'a kadar Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildi ve yönetildi. Osmanlı egemenliği, Büyük Macar Ovası ve Güney Transdanubia'nın neredeyse tamamını kapsıyordu.
Bölge 1521 ve 1541 yılları arasında I. Süleyman tarafından ele geçirilerek Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı. Macar Krallığının kuzeybatı sınırı fethedilmeden kaldı ve Habsburg Hanedanı üyeleri Macaristan Kralı olarak tanınarak buraya "Macaristan Kraliyeti" adı verildi. Bunun üzerine ikisi arasındaki sınır, sonraki 150 yıl boyunca Osmanlı-Habsburg savaşlarında cephe hattı haline geldi. Osmanlıların Kutsal İttifak savaşlarındaki yenilgisinin ardından, Osmanlı kontrolündeki Macaristan'ın büyük bölümü 1699'da Karlofça Antlaşması uyarınca Habsburglara bırakıldı.
Osmanlı yönetimi boyunca Macaristan, idari olarak eyaletlere (vilayetlere) bölündü ve bunlar da sancaklara ayrıldı. Toprakların büyük bir kısmının mülkiyeti Osmanlı askerlerine ve memurlarına dağıtılırken, toprakların yaklaşık %20'si ise Osmanlı İmparatorluğu'nun elinde kaldı. Bir sınır bölgesi olan bu bölgenin büyük bir kısmı askerî garnizonlarla sıkı bir şekilde tahkim edildi. Ekonomik olarak gelişemeyen bölge, Osmanlı kaynaklarını tüketen bir yer haline geldi. İmparatorluğun diğer bölgelerinden göçler ve İslam'a dönenler olsa da, bölge nüfusunun çoğunluğu Hristiyan olarak kaldı. Osmanlılar dini açıdan nispeten hoşgörülüydü ve bu hoşgörü, Habsburgların bastırdığı Macaristan Kraliyeti'nin aksine Protestanlığın gelişmesine izin verdi. 16. yüzyılın sonunda nüfusun yaklaşık %90'ı Protestan, özellikle de Kalvinist'ti.
On altıncı yüzyıla gelindiğinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücü ve Balkanlar'da kontrol ettiği topraklar giderek artarken, Macaristan Krallığı ise köylülerin ayaklanmaları nedeniyle zayıflamıştı. II. Lajos'un (1516-1526) döneminde, iç anlaşmazlıklar soyluları böldü.[kaynak belirtilmeli]
I. Süleyman (1520-1566) sahte bir diplomatik hakaretle savaşı kışkırtarak Macaristan Krallığı'na saldırdı ve 1521'de Belgrad'ı ele geçirdi. Zayıflayan krallığa karşı saldıran I. Süleyman Mohaç Muharebesi'nde Macar Ordusu'nu mağlup etti. Böylece Macaristan Krallığı'nda nüfuz sahibi olurken, yarı tebaası I. János ve düşmanı I. Ferdinand, krallığın tahtında hak iddia etti. Süleyman daha da ileri giderek Avusturya'ya saldırdı, ancak 1529'daki Viyana Kuşatması'nda kışın başlamasıyla geri çekilmek zorunda kalınca başarısız oldu. Macaristan Kralı unvanı 1540'a kadar János ve Ferdinand arasında bir anlaşmazlık meselesi olarak kaldı. Budin'in 1541'de Osmanlılar tarafından ele geçirilmesinden sonra,[1] Batı ve Kuzey, bir Habsburg'luyu kral ("Kraliyet Macaristan'ı") olarak tanırken, orta ve güney vilayetler Osmanlılar tarafından ilhak edildi ve doğu, 1570'ten sonra Erdel Prensliği haline gelen Doğu Macar Krallığı adı altında János'un oğlu tarafından yönetildi. Bugünkü Macaristan topraklarındaki Osmanlı kalelerinde görev yapan 17.000 ve 19.000 Osmanlı askerinin büyük bir kısmı Ortodoks ve Müslüman Balkan Slavlarından oluşurken,[2] Güney Slavları da aynı zamanda günümüz Macaristan topraklarını yağmalamak amacıyla akıncı ve diğer hafif birliklerde görev yapıyordu.[3]
Bu dönemlerde, bugünkü Macaristan toprakları Osmanlı istilası nedeniyle değişime uğramaya başladı. Geniş topraklar insansız kaldı ve ormanlarla kaplandı. Taşkın ovaları bataklıklara dönüştü. Osmanlı tarafında yaşayanların hayatı emniyetsizdi. Köylüler ormanlara ve bataklıklara kaçarak Hajdúk birlikleri adıyla bilinen gerilla grupları oluşturdular. Sonunda, bugünkü Macaristan toprakları Osmanlı İmparatorluğu için bir yük haline geldi ve gelirinin çoğunu uzun sınırları boyunca sıralanan kalelerin bakımına harcadı. Ancak ekonominin bazı kısımları gelişme gösterdi. Nüfusun olmadığı büyük bölgelerde, kasabalarda yetiştirilen sığırlar Güney Almanya ve Kuzey İtalya'ya gönderiliyordu - bazı yıllarda 500.000 baş sığır ihraç ediyorlardı - Çek topraklarına, Avusturya'ya ve Polonya'ya şarap ticareti yapılıyordu.[4]
1683'teki II. Viyana Kuşatması'nda Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin, III. Jan Sobieski komutasındaki Polonya ve Kutsal Roma İmparatorluğu'nun birleşik orduları karşısında yenilgiye uğraması, bölgedeki güç dengesini değiştiren belirleyici olay oldu.[5] 1699'da Osmanlı-Kutsal İttifak savaşlarını sona erdiren Karlofça Antlaşması'nın şartları uyarınca Osmanlılar, daha önce Orta Çağ Macaristan Krallığı'ndan aldıkları toprakların çoğunu Habsburglara bıraktı. Bu antlaşmanın ardından Habsburg hanedanının üyeleri çok daha geniş bir Habsburg Macaristan Krallığı'nı yönettiler (daha önce sadece "Macaristan Kraliyeti" olarak bilinen bölgeyi kontrol etmekteydiler; bkz. Macaristan Krallığı (1526-1867)).[kaynak belirtilmeli]
1540'larda Budin (2.965), Peşte (1.481), Zigetvar (2.978) ve Estergon (2.775) olmak üzere dört ana kalendeki toplam asker sayısı 10.200'dü.[6]
Osmanlı kontrolündeki Macaristan'da konuşlanan garnizon birliklerinin sayısı değişiklik gösterse de, 16. yüzyılın ortalarındaki zirve döneminde bu sayı 20.000 ila 22.000 kişi arasındaydı. Macaristan büyüklüğünde bir ülke için işgal gücü olarak, merkezi kısımlarla sınırlı olsa bile, ülkenin çoğunda oldukça düşük profilli bir askeri varlıktı ve nispeten büyük bir kısmı birkaç kilit kalede yoğunlaşmıştı.[7]
Cephenin nispeten sakin olduğu 1640 yılında, belgelenmemiş sayıda yerel askerle desteklenen 8.000 yeniçeri, Budin Eyaleti'nin tamamını garnizon haline getirmek için yeterliydi.[7]
Macar Osmanlı vilayeti yaklaşık 91.250 km2 (35.230 sq mi) alanı kapsıyordu.[8] Bölge eyaletlere (vilayetlere) bölünmüştü ve bunlar da sancaklara ayrılmıştı; en yüksek rütbeli Osmanlı yetkilisi Budin Paşasıydı. Başlangıçta, günümüz Macaristan'ında Osmanlı kontrolündeki bölgeler Budin Eyaleti'nin bir parçasıydı. Daha sonra Temeşvar, Zigetvar, Kanije, Eğri ve Varat gibi yeni eyaletler oluşturuldu. Budin, Zigetvar, Kanije ve Eğri eyaletlerinin idari merkezleri bugünkü Macaristan topraklarında yer alırken, idari merkezleri bugünkü Romanya topraklarında bulunan Temeşvar ve Varat eyaletleri de bugünkü Macaristan'ın bazı bölgelerini kapsıyordu. İdare, yargı ve savunma gibi konulardan paşalar ve sancakbeyleri sorumluydu.
Bâb-ı Âli tek toprak sahibiydi ve toprağın yaklaşık yüzde 20'sini kendi çıkarları adına yönetti, geri kalanını askerler ve memurlar arasında paylaştırdı. Osmanlı toprak ağaları esas olarak topraktan mümkün olduğunca çabuk ve daha çok servet elde etmek amacındaydılar. Bâb-ı Âli için en önemli konu ise vergilerin toplanmasıydı. Vergilendirme, eski toprak ağalarına tahsil edecek çok az şey bıraktı; soyluların çoğu ve çok sayıda kasabalı Habsburg Macaristan Krallığı'na ("Macaristan Kraliyeti") göç etti. Savaşlar, köle akınları ve topraklarını kaybeden soyluların göç etmesi kırsal kesimde nüfusun azalmasına neden oldu. Bununla birlikte, Osmanlılar göreceli olarak dini hoşgörü uyguladı ve imparatorluk içinde yaşayan çeşitli etnik gruplara iç işlerinde önemli ölçüde özerklik tanıdı. Kasabalar kendi kendilerini yönetmeye devam etti ve zanaatkârlık ve ticaret yoluyla müreffeh bir orta sınıf gelişti.
Hristiyan devletler ile Osmanlılar arasında 150 yıl süren sürekli savaşın sonucunda nüfus artışı durdu ve kentleşmiş burjuva sakinleriyle birlikte etnik Macar Orta Çağ yerleşim ağı yok oldu. Orta Çağ Macaristan Krallığı'nın bir parçası olan toprakların etnik yapısı, tehcir ve kırımlarla temelden değiştirildi, böylece Osmanlı döneminin sonunda var olan etnik Macarların sayısı önemli ölçüde azaldı.[9]
Osmanlı fethi esnasında Macaristan'ın başkenti olan Budin'in ekonomik gerilemesi, durgun büyüme hızının göstergesiydi. Kentin nüfusu 1686'da iki yüzyıl öncesine oranla daha fazla değildi.[10] Osmanlılar, Macar kraliyet sarayının harabeye dönmesine izin verdi.[11] Osmanlılar daha sonra sarayı barut deposuna dönüştürdü,[12] bu da 1686'daki kuşatma sırasında patlamasına neden oldu. Hristiyan Macar nüfusunun, Habsburg yönetimindeki Macaristan Kraliyeti'ne kaçmaları nedeniyle sonraki on yıllarda önemli ölçüde azaldı, özellikle 1547'de Budin'in orijinal Hristiyan nüfusunun sayısı yaklaşık bine düştü, 1647'de ise yetmişe kadar düştü.[13] Budin'in Osmanlı yönetiminde kaldığı yıllarda Yahudi ve Çingene göçmenlerin sayısı daha baskın hale geldi.[14]
Şehirde yaşayan Macarlar, Osmanlı askeri varlığı tarafından tehdit edildiklerini hissettiklerinde başka yerlere taşındılar. Osmanlı idari merkezleri haline gelen şehirlerde istisnasız olarak Hristiyan nüfus azaldı. Macar nüfus sadece Osmanlı garnizonlarının kurulmadığı bazı şehirlerde kaldı.[15] 17. yüzyılın başlarından itibaren Sırp mülteciler, Osmanlı kontrolündeki Macaristan'ın büyük bölümünde etnik çoğunluğu oluşturuyordu. Bu bölge büyük Sava ve Drava nehirleri ile Tuna-Tisza arasındaki (Tuna ve Tisza nehirleri arasındaki bölge) toprakları kapsıyordu.[16]
Modern tahminlere göre, Karpat Havzası'ndaki Macarların oranı 15. yüzyılın sonunda %75-80 civarındaydı ve Macar olmayanlar toplam nüfusun %20-25'inden biraz fazlaydı.[17][18][19][20] Osmanlı fethiyle birlikte Macar nüfusu azalmaya başladı.[17][18] Macarların gerilemesinin nedeni, 150 yıllık Osmanlı egemenliği sırasında yaşanan sürekli savaşlar, Osmanlı akınları, kıtlıklar ve salgın hastalıklardı.[17][18][21] Savaşın ana bölgeleri Macarların yaşadığı topraklardı, bu nedenle ölü sayısı onları diğer milletlerden çok daha hızlı tüketti.[17][21]
Macaristan'ın üç bölgesi; Habsburg Macaristan'ı, Osmanlı Macaristan'ı ve Transilvanya'da 17. yüzyılda nüfus artışında yalnızca küçük farklılıklar yaşandı.[22]
En güvenilir araştırmalarda sunulan verilere göre, her üç bölgenin toplam nüfusu 16. yüzyılın sonunda yaklaşık 3.5 milyon kişiden 17. yüzyılın sonunda yaklaşık 4 milyon kişiye çıktı.[22] Bu artış, Habsburg İmparatorluğu'nun diğer bölgelerinden Macaristan'a yapılan göçlerden önceydi.[23] XVII. yüzyıldaki aralıklarla yapılan Habsburg-Osmanlı savaşları çok daha dar topraklarda yaşayan halkları etkiledi.[22] Bu nedenle, Macaristan'daki savaş zamanında gerçekleşen dislokasyon, genel sivil nüfus arasındaki ölüm oranlarını ciddi şekilde etkilememiş gibi görünmektedir.[22] Orta Çağ'daki uzun süreli savaşlarla bağlantılı olan, bitişik bölgeler arasındaki sosyal düzenin ve diğer ekonomik bağlantıların bozulması, 17. yüzyıl Osmanlı savaşlarında büyük ölçüde yoktu.[22] 1604 ile 1606 yılları arasında Osmanlı-Habsburg güçleri arasındaki kontrollü çatışmanın etkileriyle birlikte, Macaristan'ın Bocskay isyanında yaşanan iç savaş ile artan karışıklık döneminde şiddetli yıkımlar yaşandı.[22]
16. yüzyılın sonlarında Macaristan'ın nüfusu Osmanlı Macaristan'ında 900.000, Habsburg Macaristan'ında 1.800.000 ve 'özgür' (Transilvanya) Macaristan'da 800.000 idi; Macaristan'ın toplam nüfusu ise 3.500.000'dü.[23]
Osmanlı Macaristan'ında 17. yüzyıl boyunca nüfus artışı 900.000'den yaklaşık 1.000.000 kişiye çıktı. Bu rakam Macaristan Kraliyeti ve Transilvanya'dakine benzer bir orandır.[23]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.