Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Müttaki ya da tam künyesiyle Ebû İshâk İbrâhîm el-Müttakī-Lillâh bin Ca'fer el-Muktedir-Billâh el-Abbâsî (908 - 968), 940-944 döneminde Bağdat'ta hüküm süren Abbâsî Halifelerinin yirmi birincisidir.
Müttaki | |||||
---|---|---|---|---|---|
Abbâsî Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 940-944 | ||||
Önce gelen | Râzî | ||||
Sonra gelen | Mûstekfî | ||||
Doğum | 908 | ||||
Ölüm | 3 Temmuz 968 | ||||
| |||||
Hanedan | Abbâsî Hanedanı | ||||
Babası | Muktedir | ||||
Dini | Sünni İslam |
Ebu İshak İbrahim Müttaki 908-929 ve 929-932 dönemlerinde iki defa Abbasi halifeliği yapmış olan Muktedir'in halifelik yapmış olan üç oğlundan biridir.[1] 908'de doğmuştur.
Halife Râzî 23 Aralık 940'ta öldüğü zaman Emîrü’l Ümerâ görevi yapmakta olan Türk asıllı Baykam, el-Baridi üzerine sefer yapmakta idi. El-Baridi İranlı asıllı olup Bağdat'ta Vezir olarak görev yapmıştı ama sonra Bağdat'ın hemen doğu komşusu olan eyalette kendini yarı-bağımsız tabi bir emir olarak ilan etmişti ve stratejik önemi olan El-Madain'i tehdit etmekte idi. Baykam için bu stratejik sefer yanında Bağdat'ta yeni bir halife seçilmesi önemsiz kalmakta idi.
Halife Râzî'nin ölümü üzerine Baykam başkatibini halife seçimi organize etmek görevi vererek Bağdat'ta gönderdi. Bu görevli şehirde bulunan önemli emirleri, şehir ileri gelenlerini ve bunlar arasında Abbas kökenli Şii inançlıları da toplayıp bir şura kurdu ve bu mecliste yeni halife seçildi. Bu süreç sırasında birkaç gün halifelik makamı boş kaldı ama bu şuranın seçtiği yeni halife Radi'nin küçük kardeşi olan İbrahim oldu ve halifelik ismi olarak "Müttaki Emrillah" ismini seçti. Müttaki'nin ilk icraatını emir-ul-ümara görevi olan ve seferde bulunan Baykam'ı şereflendirmek için ona bir sancak ve bir sembolik hilat elbisesi göndermek oldu.[2]
Baykam üzerine gittiği el-Baridi'yi mağlubiyete uğrattı. Fakat Baykam'ın yaşamayı ve idare merkezi olarak kullanmayı tercih ettiği Vasıt şehrine dönmeden bir sürek avına iştirak etti. Bu av sırasında Kürt asıllı bir eşkıya grubunun hücumuna uğradı ve bu baskında öldürüldü.[2]
Baykam'ın ölümü üzerine Bağdat'ta bir ayaklanma çıktı ve şehir büyük bir anarşiye gömüldü. Türk asıllı askerle ile Daylam asıllı askerler birbirine girdiler. Bu sırada el-Baridi Vasit şehrini tekrar eline geçirdi. Bağdat'ın üzerine yürüyerek şehre girdi ve kendini halifeye "emir-ul-umara" olarak kabul ettirdi. Fakat Bağdat'taki karışıklığın önüne geçemedi. Birkaç hafta sonra el-Baridi Bağdat'tan kaçar ve "emir-ul-ulema" görevi Daylamlı askerlerin komutanlığını yapan "Kurtekin" olur. Fakat Kurtekin şehir ayaklanmasını bastırmak için çok zalimane idareye başlamıştı. Şehir halkı Suriye valisi olan İbn Râik'ten yardim istediler. Halife Müttaki'nin de daveti üzerine Suriye ordusu ile İbn Râik şehri kontrolü altına aldı ve Kurtekin atılıp yerine "emir-ul-ulema" yapıldı. el-Baridi Vasit'e çekilmişti. Oradan Bağdat'ta bulunan Türk asıllı askerlerle anlaştı ve tekrar Bağdat'a hücuma başladı. İbn Râik'in tavsiyesi ve ısrarı üzerine Halife Müttaki Bağdat'tan Musul'a kaçtı. Musul'da yarı bağımsız ama vasal olarak hüküm süren Hamdaniler emiri Nasir ad-Devle tarafından çok iyi karşılandı.[2]
Hamdaniler Musul emiri Nasir ad-Devle kendi ordusuyla Halife'nin Bağdat'a geri dönmesi için destek vereceklerini bildirdi. Hamadaniler'in bu destek yardımı sırf kendi menfaatleri içindi. Kendi menfaatlerine karşı çıkabilecek olan halifenin emir-ul-umrasid ve kendisi ile Musul'a gelmiş olan İbn Râik'e bir komplo düzenleyip bir baskın yapıp onu öldürttüler ve İbn Râik'in Suriye'den beri yanında bulunan ordusunu kendi orduları ile birleştirdiler. O yıl bitmeden böylece takviyeleri Hamdaniler ordusu Bağdat'a yürüdü. Halife Müttaki bu orduyla beraberdi. Bu ordu Bağdat'ta bulunan El Baridi'nin şehirden kaçmasını sağladı.[2]
Fakat Musul Hamdanileri Musul ve civarındaki Araplar arasında isim yapmakla ve kuzey komşuları olan Bizanslılara karşı devamlı ve başarılı mücadele etmekle tanınmakla beraber büyük Bağdat şehrini idare etmekte büyük zorluklara düştüler. Şehir ve civardaki Araplar taşralı yabancı asıllıların şehri idaresinden hoşnut olmamaktaydılar. Şehirde büyük sayıda bulunan Türk asıllı veya Daylamlı askerler de en alt rütbeden en yüksek emir rütbesinde olanlar da şehir dışından gelmiş taşralı emirlerin disiplini altına girmekten çekinmekteydiler. Zaten Hamdanilerin getirdikleri çoğu Arap asıllı askerler Bağdat'ta bulunan paralı özellikle Türk asıllı profesyonel askerlerle boy ölçüşecek kalitede değildiler. Bu nedenle bir yılı geçmeden Nasir ad-Devle ve komutasındaki ordu Bağdat'tan ayrıldı.[2]
Bu sırada 943'te el-Baridi karşısında savaşmakta olan askerî birliklerin Türk asıllı komutanı olan Tüzün, Basra'da Baradi güçlerine karşı yaptığı muharebeyi kazandı ve el-Baridi güçlerinin kaçmasını sağladı. Tüzün ordusu başında Bağdat'a dönünce şehir halkı tarafından büyük bir törenle karşılandı. Halife Müttaki, Hamdani emiri Nasırü'd Devle'nin Bağdat'tan ayrılması ile boşalan Emîrü’l Ümerâ görevini Tüzün'e verdi. Fakat Baradi güçlerinin tekrar canlanmasını önlemek için Tüzün Bağdat'tan ayrılmak zorunda kaldı. Tüzün Bağdat'tan ayrı iken şehirde yeni bir komplo düzeni yapıldı ve bunun Halufe Müttaki'yi de tehlike altına sokacağı öğrenildi. Bunu öğrenen Halife Müttaki Musul Hamdani emirinden yardım istedi. Hamdani emiri de bir miktar askerî gücü Bağdat'a göndererek halifenin Bağdat'tan sağ salim ayrılmasını sağladı. Halife önce Musul'a gitti ve sonra Nusaybin'e geçti.[2]
Hamdani emiri ile Abbasi emir-ul-umerasi olan Tüzün arası iyileşti ve 944'te Halife Müttaki ecdatlarının büyük tantana ile yaşamış oldukları Rakka'ya gidip orada saraya yerleşti. Bağdat'tan uzun bir müddet ayrı kalmış olan Halife Müttaki bu sefer Suriye'ye gelmiş olan İkşidler emiri Muhammed bin Toğaç ile yazışmaya geçti. Muhammed bin Toğaç gayet zengin hediyelerle birlikte halifeyi Rakka'da ziyarete geldi. Muhammed bin Toğaç halifeyi Mısır'a gelip yerleşmeye davet etti. Fakat halife Irak'tan ayrılmak istememekteydi. Muhammed bin Toğaç halifeye ziyaret etmekten ayrılırken onu Tüzün'e fazla dayanmaması için uyardı.[2]
Halife Müttaki kendine iltica hakkı vermek isteyen hem İkşidler ve hem de Hamdaniler'in bunun karşılığında Suriye valiliğini isteyeceklerini gayet iyi bilmekteydi. Eğer bunlardan birine Suriye valiliği unvanı verirse bundan sonra bunların kendine nasıl davranacaklarından şüpheli idi.[2]
944'te Halife Müttaki Hemadaniler ile İkşidler arasında tercih yapamamakta idi ama sonunda her iki tarafa da inanmayacağına karar verdi. Bunun üzerine, İkşidler emirinin ikazına rağmen, Tüzün ile görüşmeye geçti. Tüzün Halife Müttaki'yi kendine çok itimat edebileceğini inandırdı ve Halife'ye gayet sadakatle hizmet edeceğine kitap üzerine yemin etti.
Fakat bundan çok geçmeden, gayet ciddi yeminine rağmen yine 944'te Tüzün Halife Müttaki'nin hal edilmesine ve gözlerine mil çekilerek kör edilmesine emir verdi. Bu emir ifa edilirken Halife'nin kardeşi olan Abdullah Mustekfi Tüzün'un seçimi üzerine Abbasi Halifesi olarak ilan edildi.[2]
Kor olarak Müttaki, Bağdat'ta kardeşi Mûstekfî ve kuzeni Muti halifelik dönemlerinde 3 Temmuz 968'e kadar yaşamıştır.[2]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.