Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Lützen Muharebesi, Otuz Yıl Savaşı sırasında, 16 Kasım 1632 günü Lützen yakınlarında gerçekleşen muharebe. Albrecht von Wallenstein komutasındaki İmparatorluk ordusu, II. Gustaf Adolf komutasındaki İsveç ordusuyla çarpışmıştır. İsveç zaferiyle sonuçlanan muharebede iki taraf da ağır hasar almış, Gustaf Adolf ölmüştür.
Lützen Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Otuz Yıl Savaşı | |||||||
Carl Wahlbom'un İsveç Kralı II. Gustaf Adolf'un Lützen Muharebesi'nde ölümü tablosu. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Kutsal Roma İmparatorluğu Katolik Birliği |
İsveç İmparatorluğu Saksonya | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Albrecht von Wallenstein Gottfried Heinrich Pappenheim (ölü) Heinrich Holk |
II. Gustaf Adolf (ölü) Bernard Dodo Knyphausen | ||||||
Güçler | |||||||
13.000 - 15.000 43 top |
18.738 40 top | ||||||
Kayıplar | |||||||
5.160 ölü, yaralı veya esir 2 4 top ve 20 mühimmat vagonu | 6.000 ölü ya da yaralı |
Savaşın ilk kısmı, Pappenheim liderliğindeki bir süvari hücumu tarafından püskürtülmeden önce neredeyse başarılı olan İsveçliler tarafından cepheden saldırıya sahne oldu. Dağılmış piyadelerini yeniden düzenlemeye çalışan Gustaf, İmparatorluk askerleriyle bir çatışmada öldü; yine de astları adamlarını topladı ve yakın mesafeden topçu ateşi ile desteklenerek hava kararmadan hemen önce İmparatorluk merkezini ele geçirdiler. Wallenstein düzenli bir şekilde geri çekildi, ancak yaralılarını, silahlarının çoğunu ve ikmal treninin çoğunu terk etmek zorunda kaldı.
Krallarını kaybetmelerine rağmen İsveçliler savaşı Axel Oxenstierna yönetiminde sürdürdüler ve Alman müttefikleriyle birlikte Nisan 1633'te Heilbronn Ligi'ni kurdular. Fransız sübvansiyonları tarafından desteklenen koalisyon,Temmuz ayında Gronsfeld von Oldendorf komutasındaki bir İmparatorluk ordusunu yendi. Wallenstein'in meslektaşını destekleyememesi ve taraf değiştireceği söylentileri, Şubat 1633'te İmparatorluk ajanları tarafından suikastine yol açtı.
İsveç, 30 Yıl Savaşları'na Gustav Adolf'un 18.000 askeriyle birlikte Pomeranya Dükalığı'na gelmesiyle 1630 yılında savaşa dahil oldu. Fransa'dan maddi yardım alan, Saksonya ve Bradenburg-Prusya tarafından desteklenen İsveç 1631'de Breitenfeld'de ve 1632'de Rain'de İmparatorluk ordularını yenmeyi başardı.[1] Ancak Gustaf'ın bu hamleleri onu Almanya'nın güneyine çekti ve İmparatorluk mareşali İsveç'in kuzeyde kalan iletişim hattını kesmek amacıyla Fürth'e yerleşti. Savaşın en büyük muharebesi 3 Eylül gününde şehrin dışındaki İmparatorluk kampına yapılan saldırının kanlı bir şekilde geri püskürtülmesiyle yaşandı. Bu Gustaf'ın Alman seferi sırasında yaptığı en büyük yanlıştı.[2]
İmparatorluk ordusunun bu başarısından sonra Wallenstein, Heinrich Holk'a katılarak Saksonya elektörü I. John George'u savaştan çıkarmayı ve Gustaf'ı onu takip etmeye zorlamayı planladı. Leipzig, Kasım ayı başlarında ele geçirildi ve 14'ünde Wallenstein İsveçlilerin savaşmayı göze alamayacağına inanarak bölgede kışlaklar kurdu.[3] Ancak ertesi gün İsveçliler Pappenheim'in 5,800 askerin birlikten ayrılıp Halle'ye gittiğini öğrendi. Bu durum; Wallenstein'i, Naumburg'daki üssünden hızla ona saldırmak için gelen Gustaf ve 18,000 İsveç askerine karşı 12,350 askerle bıraktı.[4] İsveç askerlerinin yanı sıra Hesse-Kassel'den 850 ve 2,000 Sakson da bulunuyordu.[5]
15 Kasım günü akşama doğru İsveçliler, Lützen'in 5-6 kilometre güneyinde, Rippach Nehri'nde bir İmparatorluk karakoluna rastladılar. Tehlikeyi anlayan Wallenstein, Pappenheim'e mümkün olduğunca çabuk dönmesini emretti. Gece yarısından sonra mektubu alan Pappenheim notu aldıktan sonra piyadeyi kendilerini takip etmeleri için bıraktıktan sonra süvarileriyle hızlıca yola koyuldu. İsveçliler şehrin iki kilometre dışında durup savaş düzeninde kamp kurarken, İmparatorluk birlikleri de Via Regia olarak da bilinen Lützen-Leipzig yolu boyunca uzanan bir savunma hattı inşa etmek için gece boyunca çalıştı. Wallenstein'in ana topçu bataryasıyla desteklenen üç yel değirmeninin yanındaki alçak bir tepeye sabitlediği ordunun sağ cenahı dışında işgal ettiklerim zemin çoğunlukla düzdü.[1]
İsveç'in ilerlemesi önce sabah sisi, ardından da Flossgraben kanalını geçmek zorunda kalmasıyla engellendi. İsveç saldırısı bu engeller yüzünden saat 11.00'e kadar başlamadı ve bu da Pappenheim'in savaş alanına yetişmesine ve İsveç'in sayısal üstünlüğü kaybetmesine yol açtı.[1] Bernard, Wallenstein'in sağ cenahına karşı çok az ilerleme kaydetmesine rağmen, Gustaf, Lützen-Leipzig yolu boyunca bir hendeği tutan bir dizi silahşörü geçti. Sonra İmparatorluk sol cenahına üstün sağlamak için o tarafa döndü. Pappenheim, 2.300 süvarisi ile birlikte savaş alanına geldiğinde yani saat 12.00'de durum buydu.[4]
Pappenheim, hemen saldırdı ve İsveç piyadelerini yolun karşı tarafına sürdü; birkaç seçkin birim yok edildi ve bölgedeki İsveç güçlerinin neredeyse %65'ini yok etti.[1] İmparatorluk birlikleri de ayrıca ölümcül şekilde yaralanan ve tahliye anında ölen Pappenheim de dahil olmak üzere, özellikle kıdemli subayları arasında ağır kayıplar verdi. Aynı zamanda, Holk İsveç merkezine bir karşı saldırı başlattı; 13.00 itibarıyla, her iki ordu da ordu birlikteliğini kaybediyordu ve savaş karşıt birimler arasında karışık bir dizi silahlı çatışmaya döndü.[1]
Şimdi her iki taraftaki subaylar birliklerini yeniden düzenlemeye çalışıyordu, Lützen'de yanan evlerin dumanları savaş alanına savruluyordu ve bu da görmeyi imkansız hale getiriyordu. Dağılmış piyadelerini toplamaya çalışırken Gustavus ve maiyeti kayboldu ve bir İmparatorluk süvari birimine rastladı; üç kez vuruldu ve atından düşüp öldü, vücudu akşam savaş sona erene dek bulunamadı. Knyphausen yönetimindeki İsveç rezervi hattı tutmayı başardı, meslektaşlarına birliklerini düzenlemeleri için zaman sağladı ve savaş saat 15.00 civarında durdu.[1]
Gustavus'un ölüm haberi kısa sürede İsveç ordusunda yayıldı fakat Wallenstein buna inanmadı ve kendi birliklerinin çoğu aynı derecede kötü durumdaydı. Pappenheim'ın süvarilerinin çoğu kaçtı ve Halle'den gelen piyadelere savaşın kaybedildiğini söylediler, ancak piyadeler Lützen'e doğru ilerlemeye devam etti. Birkaç birlik, kendi yük trenlerini yağmaladı ve bu yağmalara silah taşımak ve vagon tedarik etmek için gereken atlarla kaçan kamp takipçileri eşlik etti.[1]
Savaşın ikinci aşaması için çok az güvenilir görgü tanığı var, bu yüzden olayları bilmek daha zor.[1] Bir öneri, Knyphausen'in geri çekilmeyi tavsiye etmesidir, ancak Bernard, İmparatorluk soluna saldırısını sürdürdüğünde, birliklerini ileri doğru hareket ettirdi ve Via Regia'yı bir kez daha geçti.[4] Bunu yaparken, merkezdeki küçük bataryayı ele geçirdiler. Ele geçirilen toplar, yavaş yavaş menzil dışına çıkan İmparatorluk soluna ateş etmek için kullanıldı. 16.00 civarında, Bernard sonunda Lützen'i geçti, ardından geri çekilen rakiplerine açılan yel değirmenlerinin yanındaki ana İmparatorluk bataryasını ele geçirdi.[3]
Saat 17.00'de karanlık çökerken Wallenstein birliklerine geri çekilmelerini ve alanı İsveçlilere bırakmalarını emrettiği için çatışmalar azaldı; ayrıca İmparatorluk kuvvetleri taşıma atlarının kaybı yüzünden kalan silahlarını ve ikmal vagonlarını geride bırakmak zorunda kaldı. Bütün gün yürüdükten sonra, Pappenheim'ın yaklaşık 2,900 kişilik piyadesi, akşam karanlığı çöktükten sonra savaş alanına geldi. Bir karşı saldırı yapmak istediler ama Wallenstein Leipzig'e geri çekilmelerini emretti. İsveçliler, gün boyunca şiddetli çarpışmalara sahne olan hendeğin İmparatorluk tarafındaki bir ceset yığınının altından krallarının cesedini kurtarmayı başardılar.[3]
5,160 ölü veya yaralı İmparatorluk kayıpları, İsveç'in 6,000 civarındaki kayıplarından daha düşük olsa da Wallenstein Leipzig'i tutamayacağına karar verdi ve esir alınan 1,200'den fazla yaralıyı geride bırakarak Bohemya'ya çekildi. Bu geri çekilme sırasında İmparatorluk askerleri, ekinlerinin yok edilmesine kızan Sakson köylüleri tarafından taciz edildi ve önemli ek kayıplar verdi.[1] Wallenstein'ın geri çekilmesi ve topçularının ele geçirilmesi, İsveçlilerin Lützen'i bir zafer olarak olarak görmelerine sebep olurken, aynı zamanda Wallenstein'i Saksonya'dan çıkarmak gibi taktiksel hedeflerine de ulaştılar, ancak savaş asıl olarak Gustavus'un ölümü yüzünden önemlidir.[4]
Ölümü, ülkesinde ve Avrupa Protestan topluluğu içinde dehşetle karşılansa da, müttefikleri henüz kararsızdı. İsveç ordusunu destekleyen parasal yardımları sağlayan Fransa başbakanı Kardinal Richelieu, stratejik hedefler konusunda Gustaf ile giderek daha fazla ters düştü. Çağdaşları arasında Gustaf'ın ölümüne karıştığına dair söylentiler bile vardı ve buna dair hiçbir kanıt bulunmamakla birlikte, kardinalin ölümü, Habsburg karşıtı ittifakın Fransız liderliğini yeniden doğruladı.[3] Saksonya ve Brandenburg, veba ve açlıktan sivil can kaybına yol açan İsveç ittifakına karşı hayal kırıklığına uğradılar, İsveç'in Pomeranya'yı işgali Baltık ticaretindeki ekonomik çıkarlarını tehdit ediyordu.[6]
Gustaf'ın yerine altı yaşındaki kızı Christina başa geçti ve politikanın yönetimini Axel Oxenstierna başkanlığındaki İsveç Özel Konseyi devraldı. Ocak 1633'te Şansölye olarak atandığında, İsveç'in ancak savaşı sürdürerek yeterli tazminat alabileceğine karar verdi.[4] Ordunun kontrolünü sağladıktan sonraki adımı, önceki gevşek ittifakı daha resmi bir yapıyla değiştirmekti. Bu, İsveç devletini istikrara kavuşturmak ve müttefiklerinin güvenilirliği hakkındaki şüphelerden kaynaklanıyordu.[4]
27 Nisan 1633'te İsveç ve Alman Protestan müttefikleri Heilbronn Ligi'ni kurdu.[6] Richelieu, 7 Nisan'da doğrudan İsveç'e ödenen sübvansiyonların ödemesini yeniden başlattı ve İsveç'i dizginledi. Oxenstierna, üçü İsveçli olan toplam on danışmandan oluşan bir konsey tarafından desteklenen ve askeri meseleler üzerinde mutlak veto hakkı ile Birlik Direktörü olarak atandı. Üyeler 78.000 kişilik bir orduyu finanse etmeyi taahhüt ettiler, ancak ihtiyaç duyulan paranın üçte birinden daha azını Fransa tarafından sağlanan paralarla sağladılar. Almanlar, İsveç "adil bir tazminat" elde edene kadar savaşa devam etmeyi kabul ederken, Oxenstierna da onlara 1618 öncesi sınırlara geri dönme sözü verdi.[4] Temmuz'da Heilbronn koalisyonu askerleri, Oldendorf'ta von Gronsfeld komutasındaki bir imparatorluk ordusunu yendi; Wallenstein'ın meslektaşını desteklememesi ve taraf değiştirmeyi düşündüğüne dair dedikodular, onun önce görevinden azledilmesine ve 1634'ün Şubat ayında İmparatorluk ajanları tarafından suikasta uğramasına sebep oldu.[3]
Savaştan bir gün sonra, Schwedenstein olarak bilinen Gustaf Adolf'un öldüğü yerin yakınına bir granit kaya yerleştirildi, 1832'de taşın üzerine demir bir gölgelik dikildi ve 1907'de yakınlarda bir şapel inşa edildi. Savaş, Gregoryen takvimine göre 16 Kasım; İsveç'te kullanılan Jülyen takvimine göre 6 Kasım'da yapıldı. 1753'te Gregoryen takvimini benimsemelerine rağmen, İsveçliler her yıl 6 Kasım'da Gustaf Adolf Günü'nü anıyorlar.[7]
2011 yılında, Mavi Tugay olarak bilinen bir İsveç birliğinin Pappenheim'ın süvarilerinin elinde olan bir bölgede 47 askerin kalıntılarını içeren bir toplu mezar bulundu. Kalıntıların incelenmesi, ortalama yaşın 28 olduğunu gösterirken, iyileşen yaraların kanıtı onların gazi olduklarını gösteriyordu; yarısından fazlası silahla vurulmuştu.[8]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.