bir sözlüğe sahip bir Wikimedia projesinin sayfası Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Tenis terminolojisi sayfasında, profesyonel tenis sporunda kullanılan başlıca kavramlar listelenmiştir. Bu kavramların pek çoğu başta İngilizce olmak üzere Avrupa dillerinden geçmedir. Oyun sözcüğü "tenis maçındaki bölümlerden biri" anlamına geldiği için, bu maddede oyun sözcüğü özel anlamında kullanılacak, maçın geneli için kullanılmayacaktır.
Ace; rakibin karşılayamadığı (kıramadığı), dolayısıyla atış yapan oyuncuya doğrudan puan kazandıran servistir. Profesyonel turnuvalarda ace genellikle bir oyuncunun ilk servisinde görülür. Oyuncu topa olanca hızıyla vurur ve topun kortta düşeceği noktayı ayarlamada daha fazla risk alır. Ace daha çok sert yüzeylerde görülür.
Avantaj; oyun içerisinde deuce (40-40 beraberlik) durumunda iken oyunculardan birinin bir sayı öne geçmesi durumudur. Aynı oyuncu bir sayı daha alırsa o oyunu kazanmış olur. Eğer avantajlı oyuncu bir sayı daha yapamadan karşı taraf bir sayı yaparsa avantaj bozulmuş olur ve bir taraf iki sayı öne geçene kadar oyun devam eder.
Basit hata (unforced error); rakip tarafından zorlanmayan, oyuncunun hatalı hesaplama veya ayarlama nedeniyle kendi yaptığı vuruş hatasıdır. İngilizcedeki karşılığı "unforced error", "zorla yaptırılmayan hata" anlamına gelir (bkz. forced error).
Break; bir oyunu servis atıcının değil, servis karşılayıcının kazanmasıdır. Break oluşmasını sağlayan son sayıya break point denir. Profesyonel teniste servis yapan oyuncunun o oyunu kazanması (hold) ihtimali daha yüksektir. Bu nedenle break yapan oyuncu o seti kazanma ihtimalini önemli oranda artırmış olur. Oyuncuların bir setteki break adedi "break down" veya "break up" şeklinde ifade edilir. Örneğin bir oyuncu için "one break up" dendiyse, rakibinden bir fazla break yaptığı anlaşılır.
Break point; servisleri karşılayan oyuncunun o oyunu kazanmasını (break yapmasını) sağlayan sayıdır. Break point fırsatı, bir oyuncu servisi karşıladığı zaman ortaya çıkar. Örneğin servisi atan oyuncu 30, karşılayan oyuncu 40 puana sahipse, karşılayıcı bir kez daha servisi karşıladığında (kırdığında) break point kazanır ve o oyunu (eli) kazanmış olur. Break point İngilizcede "kırma puanı" anlamına gelir.
Çifte hata (double fault); bir oyuncunun üst üste iki kez hatalı servis kullanmasıdır (bkz. hata). İkinci hatada rakibin hanesine bir puan yazılır.
Deuce; tenisçilerin bir oyun içerisinde 40-40 berabere kalmaları durumudur. Bu durumda bir taraf iki sayı farkla yenene kadar beraberlik bozulmaya çalışılır. 40-40 iken sıradaki sayıyı alan oyuncu avantaj elde eder. Aynı oyuncu bir sayı daha yaparsa o oyunu kazanmış olur. Deuce, Latince "iki" sözcüğünden gelir.
Forced error; rakibin çok iyi bir servis veya atış yapması nedeniyle karşılanamayan vuruş. İngilizcede "zorla yaptırılan hata" anlamına gelir ve rakibin bir oyuncuyu hata yapmaya mecbur bırakmasını ifade eder (bkz. basit hata).
Hata (fault); bir oyuncunun servis esnasında topu kortun doğru bölümüne düşürememesi durumudur. İlk hatada servis yapan oyuncuya bir yaptırım uygulanmaz, ancak ikinci hatada (bkz. çifte hata) karşı tarafın hanesine bir sayı yazılır. İlk hatada, rakip oyuncu hatalı servisi karşılasa dahi sayı almaz.
Hold; bir oyunu servis atan oyuncunun kazanmasıdır (bkz. break).
Korunmuş sıralama (protected ranking); bir oyuncunun en az 6 ay boyunca sakatlık nedeniyle kortlardan uzak kalması durumunda sıralamasının korunmasını isteme hakkıdır. Oyuncu iyileştiği zaman, sakatlanmanın ilk 3 ayındaki sıralamalarının ortalamasının avantajıyla turnuvalara katılabilir.
Let; servis esnasında topun ağa dokunup doğru bölgeye (service box) düşmesidir.[1] Servis geçerli sayılmaz ve yinelenir. Puan kazancı veya kaybı gerçekleşmez.
Match point (maç sayısı); herhangi bir oyuncunun maçı kazanması için gerekli olan son sayıdır.
Oyun (game); setleri oluşturan bölümlerden her biridir. Bir oyuncu 4 kez sayı yaptığında bir oyun kazanmış olur. Oyun esnasında puanlama 15, 30, 40 şeklinde ilerler (tiebreak hariç). 6 oyun kazanan oyuncu bir set kazanmış olur.
Rally; bir oyuncunun servisi karşılamasından sonra oyuncuların topa sıra ile birkaç defa hatasız şekilde vurmasıdır. Rally esnasında top ağ üzerinden gidip gelir. Bir oyuncu topu karşılayamadığında veya oyun alanının dışına attığında rally sona ermiş olur. Bilinen en uzun rally 1984 yılında ABD'de gerçekleşmiş, Jean Hepner ve Vicky Nelson topa toplamda 643 kez vurmuştur.[2]
Retirement (ret.); bir oyuncunun herhangi bir nedenle (genellikle sakatlık yüzünden) "maç esnasında" oyunu bırakmasıdır. Eğer oyuncu "maç başlamadan" bırakırsa bu duruma "walkover" (w/o) denir. Eğer oyuncu maçtan önce veya maç esnasında oyunu bırakırsa mağlup sayılır.
Sayı veya puan; 0 (love), 15, 30, 40 şeklinde ilerleyen ve her bir oyunun kazanılması için gerekli olan sayısal değerlerdir. 40'tan sonraki (dördüncü) sayıyı alan oyuncu -bazı özel koşullar haricinde- o oyunu kazanmış olur. Tiebreak esnasında puanlama birer birer ilerler.
Servis; bir oyuncunun elindeki topu havaya attıktan sonra, raketle vurarak karşı sahaya göndermesidir. Rakip oyuncu servisi hatasız olarak karşılayamazsa, servis yapan oyuncu puan kazanır (bkz. ace). Bir oyun içerisindeki tüm servisler aynı oyuncu tarafından kullanılır. Sıradaki oyunda ise rakip oyuncu servis kullanır.
Set; tenis maçını oluşturan ana bölümlerden her birine verilen addır. Tenis maçları 3 veya 5 set üzerinden oynanır. 3 setin ikisini veya 5 setin üçünü kazanan oyuncu galip ilan edilir. Kadın maçları her zaman 3 set üzerinden oynanırken, "Grand Slam" turnuvalarının son aşamalarında erkek maçları 5 set üzerinden oynanır. Bir oyuncunun bir seti kazanabilmesi için skorun 6-0, 6-1, 6-2, 6-3 veya 6-4 olması gerekir. Skor 6-5 olduysa oyuna 7-5'e kadar devam edilir. Skor 6-6 olduysa tiebreak oynanır.
Set point (set sayısı); Herhangi bir oyuncunun bir seti kazanması için gerekli olan son sayıdır. Örneğin bir oyuncu 5-4 önde ise ve son oyundaki skorda da 40-30 önde ise, alacağı son sayı o seti 6-4 kazanmasını sağlayacağından set point olarak adlandırılır.
Tiebreak; herhangi bir set esnasında skor 6-6 olduğunda oynanan özel bir oyundur. Tiebreak esnasında puanlama 15, 30, 40 şeklinde değil; 1, 2, 3, ... şeklinde ilerler. Tiebreak oyununda en az 7 puana ulaşan ve rakibe 2 puan fark atan taraf oyunu ve dolayısıyla seti kazanır. Tiebreak, İngilizcede "beraberliğin kırılması" anlamına gelir.
Wild card; herhangi bir turnuvaya -turnuva için gerekli bazı şartları yerine getiremediği için- açılan ekstra kontenjandan katılan oyuncu. Wild card kontenjanı; sıralaması turnuva için yeterli olmayan ancak umut vadeden genç oyunculara, uzun süre spordan uzak kalmış profesyonel tenisçilere, turnuvanın düzenlendiği ülkedeki yerel ve popüler sporculara vs. verilebilir.
Winner; rakibin ıskaladığı veya saha içine atamadığı, dolayısıyla atıcıya puan kazandıran vuruş.