Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Bengi dönüş (Almanca: Ewige Wiederkunft), zamanın döngüsel bir formda olduğu ve olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelenmiş olduğu, yinelendiği ve yineleneceği tezini içermektedir. Friedrich Nietzsche bu düşünceyi etik anlamda oluştaki yaratıcılığın, en yüksek yaşama gücünü elde etmenin, acıyla başa çıkmanın ve Üstinsan'ı meydana getirme aracı ve koşulu olarak geliştirmiştir. Ayrıca bengi dönüş, aktif nihilizmin kendini gösterdiği güçlü sınıfın karşılaşacağı bir sorudur.[kaynak belirtilmeli]
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Ocak 2024) |
Bengi dönüş, Friedrich Nietzsche'nin başyapıtı Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün ana sorunudur.[1]
Friedrich Nietzsche, otobiyografik ve özeleştirel Ecce Homo kitabında düşüncenin gelişimini şöyle anlatır:
“ | Zerdüşt’ün öyküsünü anlatayım artık. Yapıtın ana sorunu olan bengi dönüş düşüncesi, erişilebilecek olan en yüksek onaylama ilkesi – 1881 Ağustosuna aittir: bir kâğıt parçası üstüne karalanmış, altına şu yazılmıştır: ‘‘İnsan ve zamanın 6000 ayak ötesinde.”[2] | „ |
Nietzsche bengi dönüşten ilk kez Şen Bilim'de şöyle söz eder:
“ | Yaşadığın ve yaşamakta olduğun bu hayatı, yeniden ve sayısız kere daha yaşamak zorunda kalacaksın; içinde yeni hiçbir şey olmayacak: Yaşamındaki her acı, her sevinç, her bir düşünce ve her bir soluk, tarif edilemeyecek kadar küçük ya da büyük her şey, arka arkaya ve aynı sırayla, sana dönecek - ağaçların arasından süzülen şu alacakaranlık ve şu örümcek bile, şu an ve ben kendim bile. Varoluşun sonsuz kum saati, içinde toz lekesi olan sen ile, yeniden ve yeniden başaşağı çevrilecek![3] | „ |
Bengi dönüş etik düzeyde, insanların yaşamlarını en yüksek noktaya "onu bir daha yaşamayı isteyerek" ulaştıracaklarını anlatır. Varlığın en kesin gerçeği olan yok oluş, bengi dönüş ile olumlanabildiğinde korkutuculuğunu yitirir. Nietzsche'ye göre, insan yaşamını tamamladığında ölüm korkusu ortadan kalkacaktır. Bu "yaşamı tamamlama" olgusu, bengi dönüşe, yani bütün acılarıyla ya da fatalist yapısıyla da olsa yaşamı yeniden yaşamaya "evet" diyebilme gücüne sahip olmaktır. Zerdüşt'ün andığı "Kişinin kendi gönüllü ölümünü seçmesi" düşüncesinde yaşamı en yüksek düzeyde kendi elinde bulundurabilmesi vurgulanır.
Bengi dönüş amor fatinin de ön koşuludur. İnsanların kendi seçimleri olmayan yazgılarını sevebilmeleri için onu acılarla birlikte yeniden yaşamayı onaylamak ve bengi dönüşle yaşamı böylece olumlamak gerekir.
Matematikte bengi dönüş kavramıyla ilgili olarak Poincaré yinelenme teoremi bulunmaktadır. Buna göre, dinamikleri hacmini koruyan ve sınırlı mekansal hacimle sınırlanan bir sistem, yeterli süre sonra, baştaki durumuna çok yakın bir biçimde yinelenecektir. Bu bengi dönüşe bir kanıt sayılabilir, ancak Nietzsche'nin tam olarak önerdiği şey, evrendeki en büyükten en küçüğe kadar bütün olayların aynı sıralamayla[1] hiç şaşmayacak biçimde yineleneceğidir. Bunun nedeni ise 19. yüzyıla egemen olmuş nedensellik ilkesidir. Egemen görüşe göre nedensellik ilkesi kesin ve çok ağır bir determinizmi getirerek insan için özgürlük sorununu yaratır; ancak Nietzsche, özgürlüğü bir çeşit paradoks olarak olanaklı kabul eder. Şöyle ki, insanın bengi dönüş karşısında vereceği yanıt belirsizdir ve aktif-pasif nihilizm ikiliği insanın yaşamı boyunca belirsiz kalacaktır.[4] İnsan yaşamının çeşitli dönemlerinde bengi dönüş karşısında aktif ya da pasif nihilistçe tepki gösterebilir. Nietzsche bu belirsizliği de över ve belirsizliğe sanat için uygun bir ortam olarak yaklaşır. Onaylama ilkesi olarak bengi dönüş bu belirsizlikle yaratmayı getirir. Fatalizm Nietzsche felsefesinde her zaman olumlanır.
Fizikteki nedensellik ilkesi göz önünde bulundurulduğunda Poincaré yinelenme teoremine göre bengi dönüşün kozmolojik anlamda olasılığının varlığı kanıtlanmış olur; çünkü nedensellikle, eğer sistemdeki etkiler aynıysa sonuçlar da aynı olacaktır.
1930'larda ortaya atılan Sarkaç Evren teorisi evrenin Big Bang ile başlayıp Big Crunch ile süren sonsuz bir dönüş içinde olduğuna dayanır. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü profesörü Max Tegmark'a göre, eğer evren yeterince sabitse ya da enerjinin korunumu yasasındaki gibi sınırlıysa, Dünya'nın bütün Hubble hacminin tarihindeki özdeş durumlar yeniden görülebilir.[5]
Modern kozmolojik tasarılar Peter Lynds tarafından da yapılmıştır. Peter Lynds, 2006 yılında bir sonsuz yinelenme modeli öne sürmüştür.[6] Aynı zamanda James Quirk, sonsuz yinelenme düşüncesine kuantum mekaniğinin işleyişini yorumlayarak yaklaşmıştır.[7]
Friedrich Nietzsche'nin varlık görüşü de bengi dönüşü temel alır. Ona göre varlık sonsuz dönüş içindeki oluştur, Ur-Eine'dir (tek birlik). Bütün çeşitlilik ve formlar oluşa dayanır ve oluşla bütündür.[4]
Nietzsche kendi içindeliği ile sınırları reddeder. Varlık sonsuz oluş olduğuna göre bu oluştan bağımsız "şey"ler ya da bağımsız formlar düşünmek yanlıştır. Oluş hiçbir zaman durmayacağına göre formların kendi başına varlıkları yoktur ve dolayısıyla da kendi içinde bir şey yoktur.[8]
Sınırları reddedip tek birliğe, Ur-Eine'ye ulaşmak Dionysosça birlik ve bütünlüğü getirir. Ulaşılabilecek en yüksek güç bu birliktedir. Varlıkla bu derecede bütün olmak egonun gereksizliğini ortaya koyar. Friedrich Nietzsche, 1867 yılında bir mektupta "insanlığın egoizminin yeterince zeki olmadığını ve zekasının da yeterince egoist olmadığını" yazar.[9] Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün her sayfasına dağılmış olan bu düşünceler bengi dönüş ile anlam kazanmaktadır.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.