Ayasofya (resmî adıyla Ayasofya Camii)[2] ya da eskiden Ayasofya Kilisesi (Yunanca: Ἁγία Σοφία), Trabzon'un Fatih Mahallesi'nde bulunan tarihi yapı.

Pratik Bilgiler Diğer ad(lar), Genel bilgiler ...
Ayasofya
Aγία Σοφία (Yunanca)
Sancta Sophia / Sancta Sapientia (Latince)
آياصوفيه (Osmanlı Türkçesi)
Thumb
Ayasofya
Thumb
Diğer ad(lar)Ayasofya-i Sağir Camii Şerifi[1]
Genel bilgiler
Tür
  • Kilise (1250-1584)
  • Cami (1584-1964)
  • Müze (1964-2013)
  • Cami (2013-günümüz)
KonumTrabzon, Türkiye
Koordinatlar41°00′12″K 39°41′46″D
Başlama1250
Tamamlanma1260
Kapat
Thumb
Denize hakim, kayalık bir burun üzerinde inşa edilmiştir.

Orta Çağda denize yakın bir konumda ve tepelik bir arazi üzerinde inşa edilmiş bir manastır kilisesi idi. Trabzon İmparatorluğu’nun günümüze ulaşan en iyi korunmuş anısı kabul edilir. Bizans taşra üslubu ile, Gürcü soğan kubbe, Selçuklu taş işçiliğinin bir uyum içinde kullanıldığı sıra dışı bir mimarisi vardır.

Trabzon İmparatorluğu döneminde Kutsal Bilgelik'e adanmış kiliselerden biri olan Ayasofya, tarih boyunca farklı işlevlerle kullanıldı. 16. veya 17. yüzyılda cami, I. Dünya Savaşı yıllarındaki Rus işgali sırasında askerî karargâh, hastane, depo; sonra yine cami oldu; 1964 yılında müzeye dönüştürüldü. Yapı, 2013'te müze işlevini yitirdi, yeniden cami olarak ibadete açıldı.[3][4]

Konumu

Trabzon kent merkezinde, kayalık bir burun üzerinde, eski bir Roma bazilikasının yerine inşa edilmiş olan Ayasofya, zamanla denize dolgu yapılması ve 2006 yılında devlet sahil yolunun deniz dolgusu yapılarak inşa edilmesi sonucu günümüzde denizden yaklaşık yarım kilometre içeridedir.[5]

Tarih

1204 yılında Bizans İmparatorluğu başkentinin Latin istilasına uğraması üzerine imparatorluğun yeni bir yönetim merkezinden idare edilmesi zorunluluğu doğmuş; Trabzon'da Bizans'ın yeni yönetim merkezlerinden biri kurulmuştu. "Trabzon İmparatorluğu" olarak adlandırılan yeni idari oluşum, 13. yüzyılda kentte ciddi bir imar faaliyetine girdi.[6] Ayasofya, bu imar faaliyeti sırasında inşa edilmiştir.

Ayasofya'nın Trabzon Rum İmparatoru I. Manuil zamanında 1250-1260 rasında yapıldığı kabul edilir.[7] Kilisenin yerinde eski bir yapının varolduğu sanılmaktadır. Kimi kaynaklara göre ise 1204 öncesinde yapılmış, I. Manuil döneminde yenilenmiş bir yapıdır.[6] Kilise, 13. yüzyılda kent dışında kurulan manastıra bağlı idi ancak zamanla manastırın diğer ögeleri yok olmuştur.[8]

Trabzon İmparatorluğu'nu yöneten Komninos hanedanının karmaşık politik ilişkilerinden dolayı, mimarisi ve süslemeleri farklı devletlerle ilişkileri yansıtacak şekilde çok farklı özellikleri barındıran bir kilise yapısı inşa edilmiştir. Örneğin güney cephedeki bir dizi taş süslemede Gürcü etkisi varken atı cephesindeki dış narteks girişinde Selçuklu üslubunda taş süslemeler yapılmıştır.[5]

Thumb
Ayasofya'nın kubbesindeki Pantokrator İsa, melekler korosu ve yazı kuşağı

Yapının içindeki fresko resimlerin 1260'a doğru tamamlandığı düşünülür.[9][10] Fresklerde, İncil’den alınma konulara yer verilmiştir. Kubbe’de Pantokrator İsa, onun altında melekler korosu ve yazı kuşağı; kuşağın altında dizi halinde meleklerin yer aldığı bir friz, vardır; pencere aralarında oniki aziz tasvirleri yer alır. Pandantiflerde ise değişik görünümlere yer verilmiştir.

Thumb
Mabedin batısındaki çan kulesi, 2008

Mabedin batı tarafındaki dört köşe planlı ve iç duvarlarında resimler bulunan çan kulesi, kiliseden ayrı olarak 1427'de inşa edildi; içindeki süslemeler 1443'te yapıldı.[11] Yapıdan 25 metre ileride yer alan bu kule yıldızları gözlemek, astronomi dersleri vermek amacıyla kullanılmıştır. Kulenin ayrıca deniz feneri olarak da kullanılmış olabileceği düşünülür.[5]

Yapı, Fatih Sultan Mehmed'in 1461 yılında Trabzon'u fethinden sonra da bir süre kilise olarak kullanılmaya devam etti.

Trabzon hakkındaki yayınlarda Ayasofya’nın cami oluşu için farklı tarihler verilir.[9] 1648’de Trabzon’a gelen Evliya Çelebi'ye göre 1583 yılında sultanın emriyle Kürd Ali Bey adında bir ayân tarafından[12] (J. von Hammer'in elindeki nüshaya göre söz konusu valinin adı "Kurd"dur[9]) bir minber ve müezzin mahfili eklenerek camiye dönüştürülmüştür. Ayasofya’yı cami halinde gören ilk Batılı seyyah, 1609’da Trabzon’dan geçen Fransız Julien Bordier'dir. Julian Bordier camiye dönüştürülen yapının onarılmadığı için boş tutulduğunu ve ibadet için kullanıldığını bildirmiştir.[13] Kimi araştırmalara göre ise Osmanlı Sultanı III. Murat zamanında Trabzon Beylerbeyi Ali Bey’in girişimleriyle camiye 1670 tarihinde çevrilmiştir.

Uzun süre ibadete kapalı olan yapı, 1864’te Bursalı Rıza Efendi'nin teşvikleriyle onarıldı.[10] Müslüman cemaatin topladığı 95.000 kuruş ile Rum ustalar tarafından onarılarak yeniden ibadete açıldı.[14] Ancak kentin dışında olması dolayısıyla, sürekli kullanılmayan cami, Osmanlı döneminde son olarak 1880’lerde onarıldı. I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon’u işgal eden Rus ordusu tarafından depo ve askeri hastane olarak kullanıldı. Savaş sonrasında 1960 yılında dek cami olarak kullanılmaya devam etti.

İngiliz arkeolog ve sanat tarihçisi David Talbot Rice, Ayasofya’daki freskleri açığa çıkarmak için bir proje başlattı. 1957-1962 yılları arasında Edinburgh Üniversitesi’nden Russell Vakfı uzmanları tarafından yürütülen çalışmalarla Ayasofya’nın iç yüzeylerini örten 19. yüzyıl sıvaları kaldırılarak altındaki freskler günışığına çıkarıldı.[8] Bizans sanatıyla ilgili çevrede heyecan uyandıran bu çalışmanın ardından yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edildi ve evrensel değer taşıyan fresklerin sergilenebilmesi için Ayasofya, müzeye dönüştürüldü[8][15]

2000'li yıllarda müzenin camiye dönüştürülmesi gündeme geldi ve tartışmalara yol açtı. Yapının camiye dönüştürülmesi kimi muhafazakâr siyasetçi ve medya kurumlarınca desteklenirken;[16] kimi aydınlar ve aktivistler freskler ve yapının zarar göreceği gerekçesiyle müze statüsünü yitirmesine karşı çıktı.[17][18] 2013'te "Trabzon Ayasofya Müzesi müze olarak kalmalı" şeklinde bir imza kampanyası yapıldı.[19]

Ayasofya'nın müze işlevi iptal edilerek 3 Haziran 2013 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğüne teslim edildi. Ardından mahkeme kararları ve vakıf kaydı dolayısıyla Ayasofya, 28 Haziran 2013 Cuma günü cami olarak ibadete açıldı.

Mimari

Yapı, geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Kapalı kollu haç planlıdır, yüksek kasnaklı bir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.

Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülür. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır.

Sanat

Binanın en görkemli cephesi güneyidir. Burada Adem'le Havva'nın yaratılışı kabartma olarak bir friz hâlinde anlatılmıştır. Güney cephesindeki kemerin kilittaşı üzerinde Trabzon'da 257 yıl hüküm süren Komninos Hanedanı'nın sembolü olan tekbaşlı kartal motifi bulunmaktadır.

Kubbede ana tasvir İsa, onun tanrısal yönünü aksettiren Hristos Pantokrator (Herşeye kâdir İsa) tarzıdır. Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunur. Pencere aralarında on iki havari tasvir edilmiştir. Pandantiflerde değişik kompozisyonlar yer almaktadır. İsa'nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi, kıyamet günü gibi sahneler betimlenmiştir. Apsis tonozuun ortasında anelipsis sahnesi görülüyor.

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Wikiwand in your browser!

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.

Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.