Safevîlik
From Wikipedia, the free encyclopedia
Safevi Tarikatı (daha az yaygın olarak Erdebil Tarikatı, ender olarak Safevilik), Safiyüddin Erdebilî tarafından Erdebil kentinde kurulmuş bir sufi tarikattır. Erdebil, Hazar Denizi’nin güney batı kıyısında, günümüzde İran’ın kuzey batı bölgesinde yer alan bir kenttir.
Döneminde Anadolu’nun Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi İran Azerbaycanı ve Güney Kafkasya, Doğu Akdeniz Bölgesi ve İran’da oldukça kalabalık mürit topluluğuna ve büyük bir siyasi öneme sahip olan bu İslâmî tarikatdır. 16. yüzyılın başında kurmuş olduğu ve tarihte ilk kez Şiî Onikiciliğini resmî mezhep olarak kabullenmiş olan Safevî Devleti ile tanınmıştır.[1]
Safevîler adını dergahın ve tarikatın kurucusu Şeyh Safiyüddin İshak-ı Erdebili’den alır. Tarikat liderliği bir istisna dışında babadan oğula geçmiştir. Beşinci şeyh Cüneyd’e kadar Sünni bir tarikat olmasına karşın Şeyh Cüneyd keskin bir dönüşle net bir biçimde Şii itikadını savunmuş, dahası müritlerini silahlandırmıştır. Cüneyd’in amcasının ve dönemin Karakoyunlu sultanı Cihan Şah’ın müdahalesiyle tarikatın liderliğini amcası Cafer’e bırakarak Erdebil’den ayrılmak zorunda kalmış, bir kısım maiyetiyle birlikte Anadolu’ya gelmiştir. Anadolu’da değişik yerlerde geniş ve silahlı Türkmen zümrelerini etrafında toplamayı başarmış, ancak bir toprak parçası üzerinde hüküm sürmek şeklindeki esas amacına ulaşamamıştır. Sonunda Diyarbakır’da Akkoyunlu sultanı Uzun Hasan’la askeri bir ittifak kurmuş, Uzun Hasan’ın kız kardeşiyle evlenmiştir. Bir süre sonra döndüğü Erdebil’de yine tutunamayıp silahlı müritleriyle Kafkasya üzerine yağma – talan (gaza) seferlerine çıkmış, buradaki bir çatışmada öldürülmüştür. Uzun Hasan, sarayında yaşamakta olan Cüneyd’in oğlu ve kendi yeğeni olan Haydar’ı Erdebil Dergahı’nın başına geçirmiştir. Ne var ki bir sonraki Akkoyunlu sultanı Yakup, tarikatın çok geniş mürit topluluğuyla para-militer yapısından endişe duymuş ve giderek tarikatı ezmeyi amaç edinmiştir. Şeyh Haydar, babası gibi Kafkasya üzerine yaptığı bir gaza akını sırasında Şirvanşahlar ülkesine saldırmış, Şirvanşah ve Akkoyunlu ordusuyla giriştiği çatışmada ölmüştür. Üç oğlu Sultan Yakup tarafından hapsedilmiş, onun ölümünden sonra çıkan saltanat mücadelesinde şehzade Rüstem tarafından, tarikatın askerî gücünden yararlanmak için hapisten çıkarılmışlardır. Kardeşlerden Şeyh Ali, Rüstem’in tahta geçişinde önemli rol oynasa da Rüstem tarafından öldürtüldü. Türkmen boy şefleri çocuk yaştaki İsmail’i kaçırarak gizlediler ve delikanlılık çağında onun emrinde Şirvanşahlar’ı ve ardından Akkoyunlular’ı savaşarak tarih sahnesinden sildiler. Şeyh İsmail. Ordusuyla birlikte Tebriz’e gelerek adına hutbe okuttu ve Safevi Devleti’ni kurdu. Kısa süre içindeki istilalarla devleti bir imparatorluk haline getirdi.