![cover image](https://wikiwandv2-19431.kxcdn.com/_next/image?url=https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/ca/Margaret_of_Scotland_%25281469%2529_by_Hugo_van_der_Goes.jpg/640px-Margaret_of_Scotland_%25281469%2529_by_Hugo_van_der_Goes.jpg&w=640&q=50)
Orta Çağ İskoçyası'nda kadınlar
From Wikipedia, the free encyclopedia
Orta Çağ İskoçyası'ndaki Kadınlar, 5. yüzyılda Kuzey Britanya'dan ayrılan Romalılar ile 16. yüzyılın başlarındaki Rönesans ve Reform hareketlerine kadar olan süreçte kadınların yaşamlarının ve toplumsal konumlarının tüm yönlerini yansıtır. Orta Çağ İskoçyası ataerkil bir toplumdu fakat ataerkilliğin pratikte tam olarak nasıl uygulandığını ayırt etmek zordur. Biyografileri hala günümüze kadar ulaşan kadınların büyük çoğunluğu İskoçya kraliyet ailesi üyesiydi. Bunlardan bazıları tarihteki önemli kişiler arasında yerini almıştır. Bu dönemde hüküm süren yalnızca tek bir İskoç Kraliçe vardı, taç giymemiş ve kısa bir hayat sürmüş olan Norveçli Prenses Margaret (1286-1290).
Bu madde, öksüz maddedir; zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmiş bir bağlantı yoktur. (Mart 2023) |
![](http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/c/ca/Margaret_of_Scotland_%281469%29_by_Hugo_van_der_Goes.jpg/320px-Margaret_of_Scotland_%281469%29_by_Hugo_van_der_Goes.jpg)
Soylu ailelerin kız çocukları rahibe manastırlarında eğitim görürdü. 15. yüzyılın sonlarında Edinburg'da kız çocukları için okullar açıldı, bu okullar "dikiş okulları" olarak da tanımlanıyordu. Zengin kasabalıların ve lordların ailelerinin sahip olduğu özel eğitim imkanlarından her ne kadar bazı kadınlar da yararlanmış olsa birçok kadın için eğitim imkanları oldukça kısıtlıydı. Buna rağmen İskoçyalı kadın şairlere rastlanır. Orta Çağ'ın sonlarında Güney İskoçya, muhtemelen kuzeybatı Avrupası'ndaki evlilik modelinin ve yaşam tarzının bir parçasıydı. Tarım veya ev işinde çalışmak için evi terkeden birçok kadın ve erkek oldukça geç yaşta evleniyordu. Kadınlar evlendiklerinde kendi soyadlarını kullandılar. Elit tabakadan birçok kız çocuğu genç yaşta evlense de, bu dönemin sonlarında Güney İskoçya'da yaşayan çoğu kadın yirmili yaşlarında evlendi. Boşanma fikri söz konusu olmasa da evli kalarak ayrı yaşama fikri istisnai durumlarda hoş karşılandı.
Kasabalarda, dul kadınlar tarafından idare edilen yoksul evlerin oranı muhtemelen oldukça fazlaydı. Bu kadınlar gündelik kazançlarla geçinir, erzak ve bira satarak kazanç sağlardı. İplikçilik, Orta Çağ'da yaşayan ve her çeşit toplumsal sınıftan olan kasabalı kadınların gündelik işlerinin bir parçasıydı. Kadınlar bazen el sanatlarında çıraklık yapabilir ama loncalara katılamazlardı. İskoçya'da pek rahibe manastırı yoktu fakat manastır başrahibeleri oldukça saygın bir konuma ve yetkiye sahipti. Münzevi bir yaşam süren bir grup insan bile vardı. Bir eş ve anne olan Meryem Ana muhtemelen kadınlar için önemli bir simgeydi. Genellikle mülk sahibi olan veya bağış yapan yakınları ve eşleri tarafından yönetilen kadınlar kendilerini adayarak yerel kilise mihraplarında ibadet etmiştir. İsa ve Meryem Ana'yla bağ kurmak gibi yeni oluşan kendini adama inançları İskoçya'da 15. yüzyılda görülmeye başlamıştır.