Loading AI tools
Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
614 yılında, Bizans-Sasani Savaşı (602-628) sırasında kısa bir kuşatmanın ardından Sasani İmparatorluğu Kudüs'ü fethetti; Pers Şahı II. Hüsrev, Yakın Doğu'nun Bizans kontrolündeki alanlarını fethetmek için generali Şahrbaraz' atadı. Antakya'daki zaferin ardından Şahrbaraz, eyaletin idari başkenti Caesarea Maritima'yı fethetti.[4]: 206 O güne kadar büyük iç liman toprakla dolmuş ve işe yaramaz hale gelmişti ancak İmparator I. Anastasius dış limanı yeniden inşa ettirdi ve Caesarea önemli liman kenti olarak kaldı, Pers İmparatorluğu'nun Akdeniz'e çıkışını sağlıyordu.[5] Taberiye, Nasıra ve Celile'nin dağ kentlerinden Yahudi askerleri alıp silahlandıran Nehemiah ben Hushiel[6] Taberiyeli Benjamin (muazzam zenginliğin adamı) ile Arap çeteleri ve ülkenin güneyinden ek Yahudiler ile beraber Sasani Perslerine katılarak Kudüs'e yürüdüler. Savaşa Bizans Hristiyanları aleyhine yaklaşık 20.000 Yahudi asisi katıldı.[7] Tarihçilere bağlı olarak ya 20.000 ya da 26.000 rakamı verilir.[1] Taberiyeli Benjamin ve Nehemiah ben Hushiel liderliğindeki Yahudi güçleri tarafından takviye edilen Pers ordusu, direniş olmaksızın Kudüs'ü ele geçirirdi.[4]: 207
Kudüs Kuşatması (614) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Bizans-Sasani Savaşı (602-628) sırasında Herakleios'a karşı Yahudi isyanı | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Bizans İmparatorluğu |
Sasani İmparatorluğu, Yahudi müttefikleri | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Herakleios Patrik Zacharias (esir) |
Şahrbaraz Nehemiah ben Hushiel Taberiyeli Benjamin | ||||||||
Güçler | |||||||||
Bizans İmparatorluğu
|
Sasani İmparatorluğu
| ||||||||
Kayıplar | |||||||||
4,518[2]-66,509 Hristiyanlar[3] | Birçok yahudi, isyan sırasında katledildi |
Yahudiler ve Samiriler sık sık Bizanslılar tarafından zulüm gördüler ve bunun sonucunda çok sayıda isyan meydana geldi. Bizans din propagandası, Yahudi karşıtı unsurlar geliştirdi.[4]: lxiii, 195[9]: 81–83, 790–791[10] Birkaç olayda Yahudiler Sasani ilerleyişini desteklemeye çalıştılar. 610'da bastırılan, 608'de Antakya'da bir pogrom, bir Yahudi ayaklanmasına yol açacaktı. Yahudiler 610'da hem Sur hem de Akka'da isyan ettiler. Sur Yahudileri misilleme olarak katledildi. Daha önceki zamanlarda, Yahudiler I. Şapur'a karşı savaşta Hristiyanları desteklediyse de, Bizanslar şimdi zalimler olarak görülüyorlardı.[11]: 122
135 CE'deki Bar Kohba İsyanı'nın ardından Yahudilerin şehre girmesi yasaklandı. I. Konstantin Yahudilerin her yıl bir gün, Tişa Beav bayramı sırasında şehre girmelerine izin verdi.[12][13][14] 438 yılında İmparatoriçe Licinia Eudoxia, Yahudilerin şehre giriş yasağını kaldırdı. Bununla birlikte, şiddetli Hristiyan muhalefetini takiben, yasak eski haline getirildi.[15] Yerleşim yasağı, imparator Julianus'un hükümdarlığı 614-617 arası Pers dönemi hariç Arap fethine kadar devam etti.[16] Bu koşullardan ötürü, Kudüs'te 614 olaylarından önce yalnızca küçük bir Yahudi nüfusu olduğu düşünülmektedir.
Direnç görülmeden Kudüs'ün ele geçirilmesini takiben,[4]: 207 şehrin kontrolü Nehemiah ben Hushiel ve Taberiyeli Benjamin'e verildi. Nehemiah, Kudüs hükümdarı olarak atandı.[6][17] Üçüncü Tapınak'ın inşası için düzenlemeler yapmaya ve yeni bir Yüksek Rahip sınıfı kurulması için soy kütüklerini tasnif etmeye başladı.[18] Sadece birkaç ay sonra bir Hristiyan isyanı meydana geldi. Nehemiah ben Hushiel ve on altı on kişilik meclisi, birçok diğer Yahudi ile birlikte öldürüldü, bazıları da surlardan atıldı.[4]: 69–71[6][19]:169
Kudüs'teki şiddet olaylarının ardından hayatta kalan Yahudiler Şahrbaraz'ın Caesarea'daki kampında kaldılar. Kenti kuşatan Şahrbaraz'ın güçleri tarafından surların aşılmasından önce Hristiyanlar kenti kısa bir süre sonra tekrar ele geçirdi.[4]: 207 Başrahip Modestos Antiochus Strategos'a göre, Eriha'da gelerek oraya yerleştirilen Bizans birliklerinden bir kuvvet toplamıştı. Bununla birlikte, Bizans birlikleri, sur duvarlarının dışında bulunan ezici Pers ordusunu görüp, intihar savaşından korkarak kaçtılar.[3] Kaynaklar, kuşatmanın ne kadar sürdüğüne göre değişir. Kaynağa bağlı olarak 19, 20 veya 21 gün sürmüştür.
Sebeos'a göre, kuşatma 17.000'den fazla Hristiyan ölümü ile sonuçlandı,[4]: 207 Antiochus'a göre Mamilla yanında 4.518 mahkûm katledildi.[2] Hristiyan kaynakları daha sonra katliamın kapsamını abartarak 90 bin kadar kişinin öldürüldüğünü iddia ederler.[4]: 207–208 Buna ek olarak, Patrik Zacharias'ı da içeren 35.000 veya 37.000 kişinin, Mezopotamya'ya gönderildiği söylenir.[4]: 69–71[11]: 123[20] Şehrin yakıldığı söylenir. Bununla birlikte, arkeolojik kayıtlarda ne geniş çaplı yangınlar ne de kiliselerin tahrip edilmesi bulunmamaktadır.[2][17] Gerçek Haç 'ın araştırılmasında papazlara işkence yapıldığını bildirilir.[4]: 207 Bulunduğunda Tizpon'a gönderilmiştir.[21] Daha sonra Perslere karşı zaferin, Araplar karşı zaferin umudun sembolü olarak hizmet etmiştir.[22]
Şehre Modestos atanmıştır.[4]: 208 Birçok Hristiyan kilisesinde ve diğer binalarda hasar vardı. 616 yılın ilk yarısında Kudüs'te düzen yeniden tesis edildi ve Modestos'un, Mar Saba'ya yeniden yerleşmesine izin verdi. Şu kiliselerin yeniden yapılması sürüyordu: Kutsal Kabir Kilisesi, Golgota, Siyon'da 'kiliselerin anası' (Cenacle) ve Kudüs Yükseliş Şapeli. Modestos'un mektubu, bu sitelerin yeniden yapılandırılmasının zaten tamamlandığına dair izlenim verir. Ancak durum böyle olamaz.[4]: 208–209 617 CE yılında Persler, muhtemelen İran'da yaşanan Mezopotamya Hristiyanların baskısı nedeniyle politikalarını tersine çevirmişler ve Yahudiler karşı Hristiyanları tutmuşlardır.[4]: 208[23] Bununla birlikte, Sebeos'un düşündüğü gibi, Yahudilerin Kudüs'ten şiddetle ihraç edildiği gözükmemektedir. Bunun yerine, Modestos'un mektubu ve diğer kaynaklar, başka Yahudilerin Kudüs ya da çevresine yerleşimlerinin yasaklandığını ima eder. Tapınak Dağı'nda küçük bir sinagog da yıkılmıştır.[4]: 209–210 Politikadaki değişimi takiben, Mezopotamya'ya sınırdışı edilenlerin durumu iyileştirildi. Sebeos, daha önce yaptıkları ticarete göre onların her birinin yeniden yerleştiğini kaydeder.[4]: 69–71, 207–210
628 yılında II. Hüsrev'in tahttan indirilmesinin ardından, II. Kavad Herakleios ile antlaşma yaptı ve Palaestina Prima ile Gerçek Haç, Bizanslılara geri verildi. Ele geçirilen şehir ve Kutsal Haç, Şahrbaraz tarafından iade edilene kadar Sasanilerin elinde kalacaktı. Hristiyan olan Şahrbaraz ve oğlu Niketas, 629 yılının en az yazının sonu ya da kışının başına kadar Kudüs'ü kontrol ettiler.[24] 21 Mart 630 günü Herakleios, Gerçek Haç ile Kudüs'e zafer yürüyüşü ile girdi.[25]
Herakleios İsrail topraklarında galip geldi ve Taberiyeli Benjamin liderliğindeki Taberiye ve Nasıra Yahudileri teslim oldu ve onun korunmasını istediler. Benjamin'in Herakleios'a Kudüs'e yaptığı yolculukla eşlik ettiği ve Benjamin'in din değiştirmeye ikna edildiği söylenir; Benjamin kendisi ve Yahudiler için genel bir af kazanmıştır.[26] Etkili bir Hristiyan olan Eustathios'un evinde Nablus'ta vaftiz edildi. Ancak, Herakleios Kudüs'e ulaştığında, Taberiyeli Benjamin'e verdiği sözü geri almaya ikna edildi.[27] İskenderiye Patriği Eutychius'e (887-940) göre Kudüs'teki Hristiyanlar ve keşişler imparatoru sözünden dönmeye ikna ettiler.[28] Bazı modern bilim adamları, "Herakleios'un Yemini" öyküsünü, Herakleios'un böyle bir söz vermiş olduğundan şüphe eden efsaneye atfederler,[29]: 38 bunun yerine daha sonraki savunmacıların bir ürünü olarak atfedilir.[30] İmparatorun Yahudilere verdiği sözü ihlal ettiği için, Kıptîler arasında hala gözlemlenen keşişlerin kendilerine yıllık bir oruç tutmak için söz verdikleri söylenir,[31][32][33] bu oruca Herakleios'un orucu adı verilir.[32][34] Yahudiler Kudüs'ten atılmışlar ve üç mil yarıçapında yerleşmelerine izin verilmemiştir. Yahudi nüfusunun genel bir katliamı gerçekleşti.[17][32]
Ermeni piskoposu ve tarihçi Sebeos Kudüs'ün düşüşüne dair bir yazı yazmıştır. Sebeos'un anlatımı Antiochos'un polemik dilini kullanmaz. Sebeos, ilk başlarda Kudüs'ün gönüllü olarak Yahudilere ve Perslere verildiğini yazar, ancak birkaç ay sonra II. Hüsrev tarafından Kudüs'ü yönetmesi için atanan vali bir Hristiyan ayaklanmasında öldürülür.[4]: 206–207, 195[35]
Ayaklanma için çeşitli tarihler verilir: 9 Nisan ya da 19 Mayıs 614[4]: 207 ve 25 Haziran 615.[35] Sebeos, isyan sırasında birçok Yahudinin öldürüldüğünü yazar. Kimi kaçmak için kendilerini surlardan atmıştır. Kalan Yahudiler Sasani generaline sığınmıştır. Bu general için farklı isimler verilir: Khoream, Erazmiozan[4]: 69 ve Xorheam.[35] Bununla birlikte hepsinin, Ermeni kaynaklarında Khoream olarak bilinen Şahrbaraz'a atıfta bulunduğu düşünülmektedir.[36] Şahrbaraz'ın seferleri kuşatma konusunda zaman çerçevesi yapılmasına yardımcı olacak şekilde diğer kaynaklar tarafından iyi belgelenmiştir. Şahrbaraz birliklerini bir araya getirdi ve ilerlerdi ve Kudüs'ün çevresinde kamp yaptı ve 19 gün kuşattı. Duvarların temelleri zayıflatıldı. 17.000 Hristiyan ölümü daha sonra Tovma Artsruni çalışması Artsrunik Hanesinin Tarihi 57.000'e kadar abartır.[4]: 207 Patrik Zacharias'ı da içeren 35.000 kişi Mezopotamya'ya gönderildi. Pers güçleri üç gün boyunca kent sakinlerini katlettiler ve yağmaladılar. Şehir yanmıştı. Yahudiler daha sonra şehirden sürüldü. Modestos isimli başrahip şehir yönetimine atandı.[4]: 69–71[35]
Antiochus Strategos, 7. yüzyıl Filistin'de yaşayan Yunan asıllı Bizanslı bir keşiştir. Kuşatmanın ne zaman başladığına ait tarihler yine değişir. Verilen tarihler 13 Nisan 614, 15 Nisan 614, 3 Mayıs 614 ya da 5 Mayıs 614'dır. Yirminci gün[4]: 207 ya da Gürcü metinlerine göre yirmi birinci gün[4]: 69 surlara saldırı başladı. Duvarları yıkmak için Ballistae kullanıldı.[3] Antiochus'a göre, Pers Ordusu Kudüs'e girmesinden kısa süre sonra "benzeri görülmemiş bir yağmalama ve küstahlık" yaşandı. Onun kelimeleri ile "Kundakçılar tarafından çalınan veya hasar gören sayısız Hristiyan eserin yanında kilise kilise, yakıldı".[3] Antiochus Strategos, ayrıca tutsak Hristiyanların Mamilla yakınında toplandığını ve Yahudilerin, "Yahudi olup Mesih'i inkar etmeleri" durumunda ölümden kaçmalarına yardım etmeyi teklif ettiğini iddia etti. Hristiyan tutsaklar bu teklifi reddettiler ve öfke içindeki Yahudiler Perslerden Hristiyanları satın aldılar ve orada katlettiler. Antiochus şöyle yazar:[3]
Sonra Yahudiler... eskiden Tanrı'yı Yahudilerden gümüş ile alıyorlardı, bu yüzden Hristiyanları oradan satın aldılar; çünkü Perslere gümüş verdiler, bir Hristiyan aldıklarından bir koyun gibi öldürdüler.
Antiochus'un el yazmasının bazı versiyonlarında 66.509 kadar yüksek bir Hristiyanın ölüm cezası aldığı kaydedilir.[3][4]: 207 Diğer kopyalar bu sayının yaklaşık yarısını bildirir. En büyük sayı Mamilla'da bulunan 24.518 cesettir, Şehrin başka herhangi bir yerinde bundan çok daha fazlası bulundu.[3] Strategos'un elyazmalarının diğer kopyaları Mamilla'da, 4.518 ya da 4.618'den daha az ceset bulunduğunu bildirir.[2] Antiochus'un eseri aslen Yunanca yazılmıştır. Sadece Arapça ve Gürcüce çeviriler günümüze ulaşmıştır.[4]: 207
I. Dionysius Telmaharoyo'nun anlatımı çok daha sonra 9. yüzyılda yazılmıştır. Ölü sayısını 90.000 verir. Bu sayınn şüpheli olduğu düşünülüyor.[4]: 195, 207
9. yüzyıldaki bir başka yazar Aziz Günah Çıkartıcı Theofanis, öldürülen Hristiyan sayısına değinirken "bazıları 90.000 olduğunu söyler" diye yazar.[37]
Sefer Zerubbabel, Zerubbabel ağzından, İncil öngörüleri (örneğin, Daniel, Hezekiel) tarzında yazılmış bir Orta Çağ İbrani vahiydir. 7. yüzyılın başlangıcında en azından kısmen yazılmış olduğu düşünülmektedir.[38]
Sefer Zerubbabel Harun'un kolunda, İlyas ve Nehemiah ben Hushiel, Taberiye şehrinde gizlenecektir. Nehemiah ben Hushiel, Kudüs'e el koyduktan sonra, İsrail'in soy listelerini ailelerine göre sıralar. 619 yılına tekabül eden veşinci yılda, Av (Temmuz-Ağustos) aynda öldürüldü. Sefer Zerubbabel, Pers Kralı Shiroi'nin, Nehemiah ben Hushiel ve İsrail'i bıçaklamasını belirtir. Onun iyice ezilmiş cesedi Kudüs kapılarından fırlatılacaktır. Onun erdemlilerinden on altı kişi de onunla birlikte öldürülecektir. Armilus, yeni yılın Nisan ayının 14. günü Kudüs'e girer. Yılın 628 olduğunu farz edelim. Bu, 28 Mart 628'e denk gelecektir.[6][18]
628 yılında II. Hüsrev'in tahttan indirilmesinin ardından, II. Kavad Herakleios ile antlaşma yaptı. Armilus'un Herakleios için şifreli yazılmış hali olduğu düşünülmektedir.[39]
Eleazar ben Killir'e atfedilen üç piyutun, Sefer Zerubbabel'in erken versiyonuna dayandığı düşünülmektedir.[19]:168–169
İlki 629 ile 634 arasında tarihlendiğine inanılır. Metinde Yahudiler bir sunak kurup kurban adamalarına karşın bir kutsal alan kurmalarına izin verilmiyor. Aralarında Messiah ben Joseph olarak adlandırılan Yahudi lider ortaya çıkıyor ve üç ay içinde en yukarıya çıkıyor. Fakat kısa bir süre sonra Pers Başkomutanı tarafından küçük bir kutsal alanda öldürülüyor.[19]:168–169[40] Tarihlendirilemeyen ikinci piyutta Messiah ben Joseph, Nehemiah ben Hushiel'dir.[19]:170–171
Oto ha-yom başlıklı üçüncü bir piyut, Perslerin Bizanslılar tarafından yenilgiye uğratılmalarından sonraya tarihlendirilir. Ancak Arabistan'dan bir kral istila eder. Bu şiirin Arap istilasının ilk yıllarına denk geldiği düşünülmektedir. Nehemiah ben Hushiel'den bahsedilmez. Sefer Zerubbabel Menahem ben Ammiel'in Menahem ben Ammiel'in Mesih Ben David'i şimdi Mesih Ben Joseph olarak bilinir. Sefer Zerubbabel'in Messiah ben David'i Menahem ben Ammiel şimdi Messiah ben Joseph olarak isimlendirilir.[19]:171
Perslerin Palaestina Prima'yı ele geçirmeleri güncel bir olay olarak Kuran'ın 30. Suresi Rum Suresi'nde geçer. Bizans'ın Persleri yenilgiye uğratacağını tahmin ederek:
"Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü'minler sevinecektir. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir. Allah (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler." Kuran 30:1-6[41]
İslam eleştirmenlerinin kullandığı nadir ve temelsiz bir çeviri, "Roma İmparatorluğu yeryüzündeki en düşük topraklarda yenildi, ancak bu yenilgilerden sonra birkaç yıl içinde yakında galip gelecek" (Kuran 30:1-6). Bu eleştirmenler, savaşın deniz seviyesinden 754 metre yükseklikte, birçok dünya şehirlerinden çok daha yüksekte bulunan Kudüs'te gerçekleştiğini savunuyorlar. Bununla birlikte, argüman, "dünyanın en düşük arazisinin" çevirisinin Kuan'ın herhangi bir ana Türkçe çevirisinde bulunmadığı için asılsızdır.
Tarihçiler, Kudüs'ün düşüşünü takip eden olayları diğer kaynaklara dayanarak da bir araya getirebildi. Birçok ilgili dokümanın kısaltılmış bir listesi aşağıda verilmiştir. Taberî ve Huzistan Vakayinamesi'nin her ikisi de gerçek Gerçek Haç parçalarının araştırılmasında papazlara işkence yapıldığını bildiriyorlar.[4]: 207 Opusculum de Persica captivitate, Modestos'a atfedilen bir belgedir. 65.000 kişinin ölüm cezasına çarptırıldığını belirtir. Bu sayı, Kudüs'teki ve çevresinde bulunan toplam Hristiyan nüfus hakkında bir fikir verebilir.[17] Chronicon Paschale, Yahudilerin 614'te Kudüs'ün düşüşü sırasında Hristiyan karşıtı saldırı veya şiddet olayları nedeniyle suçlamadığı bir eser olarak dikkat çekicidir.[9]: 790 Haziran 614 genel hatlarıyla tarihlenmiştir. Bir diğer önemli belge Modestos'un Mektubu'dur.[4]: 207–210
Büyük çaplı imhanın iddialarına rağmen, arkeolojik bulgular Pers fetihiyle bağlantılı yıkım katmanlarını ortaya koymaz.[2] Kiliselerin yaygın şekilde yıkıldığına dair kesin bir delil bulunamamıştır.[2]
Strategos'a göre önemli miktarda mezar yeri tahsis edildi. 1989'da İsrailli Arkeolog Ronny Reich tarafından Mamilla mağarasında toplu mezar keşfedilmiştir. Strategos'un kaydettiği alanın yakınlarında katliam gerçekleşti. En az 526 kişiyi içeren zor şartlarda insan kalıntıları vardı.[42] Kudüs'ün Persler tarafından fethi ile uygun tarihlememiş olsalar da diğer toplu mezar alanları da bulunmuştur.[2] Bununla birlikte, Kudüs'ün kazıları, Kudüs'teki mahallelerde sürekli bir yerleşim olduğunu ve Pers egemenliği döneminde temelde nüfus etkisinin az olduğunu göstermektedir.
Arkeolog Gideon Avni'nin belirttiği gibi:
Nüfus sürekliliği, muzaffer Yahudi asiler tarafından yapılan nüfus mübadelesinden kaynaklanmış olabilir, ancak görünüşe göre Hristiyan yerleşimi Pers fethinin getirdiği rahatsızlığa rağmen nispeten sabit kaldı ve Sasani-Yahudi hakimiyetini izleyen dönem boyunca, Kudüs nüfusu üzerinde hiçbir önemli etki olmadı.[2]
2013'te Kudüs'ün Eski Kentinde, arkeologlar tarafından, 5. yüzyılın başlarından 7. yüzyıl başlarına kadar Pers sikkeleri ve altın madalyon içeren bir hazine bulundu.[43] İbrani Üniversitesi'nden arkeolog Dr. Eilat Mazar'a göre Eylül 2013'ün başlarında keşfedilenlerin içeriği iki tomar halinde otuz altı altın sikke, altın ve gümüş takılar ve on santimetre çaplı ve menorah görüntüleri ile süslenmiş altın madalyon, bir şofar ve bir Torah yazmasıdır. Nesne bir Tora yazmasının göğüs plakası olarak asılması için bir dekorasyon malzemesi olduğu düşünülmektedir.[43] Buluntular, Tapınak Dağı'nın güney duvarına sadece 50 metre mesafede yıkılmış bir Bizans Kamu yapısında keşfedilmiştir.[43] Nesnelerin bulunma şekli, bir tomarın yeraltında dikkatli bir şekilde gizlendiğini, ikincisinin görünüşte acele edilerek yere döküldüğünü gösteriyor.[43] Tarih olarak, Dr. Mazar, Hristiyanların şehri kontrol yeniden altına almasının ardından nesnelerin terk edildiğini öne sürer.[43] Bizans döneminde Kudüs'te yalnızca küçük bir Yahudi varlığı olduğu için Mazar, hazinenin 614'te Pers fetihinden sonra Yahudi elçilerince şehre getirildiğini düşünmektedir.[43]
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.