Müslümanların İber Yarımadası fethi veya Emeviler'in Vizigot Krallığı'nı fethi, 711-788 yılları arasında Emevi Devleti'nin İber Yarımadası'ndaki ilk genişlemesidir. Bu fetih Vizigot Krallığı'nın yıkılması ve Müslümanlarca yönetilen bölgelerin birleşmesini sağlayan I. Abdurrahman liderliğinde, bağımsız Kurtuba Emirliği'nin kurulması ile neticelenmiştir. Bu fetih Emeviler'in ve Müslümanların Avrupa'da en batıda yönettiği sınırlarını belirlemiştir.

Thumb
716 yılı civarında dağıtılmış iki dilli Arapça-Latince dinar

I. Velîd halifeliği sırasında, 711 başlarında, Tarık bin Ziyad, Cebelitarık'ta, Kuzey Afrikalı Berberilerden oluşan bir ordunun başında karaya çıktı.[1][2] Tarık bin Ziyad Guadelete Muharebesinde, Vizigot Rodrigo'ya karşı kesin bir zafer kazandıktan sonra Musa bin Nusayr komutasındaki Arap birliklerinin de desteğiyle kuzeye doğru ilerlemeye devam etti. 717 yılına gelindiğinde, Arap-Berberi kuvvetleri Pireneler'i geçip Septimanya'ya ulaşmışlardı.

Arka Planı

Thumb
Rodrigo, yüzü olmayan ikinci figür, günümüz Ürdün'ünün Qasr Amra'daki Emeviler freskinde " altı kraldan " biri olarak tasvir edilmiştir (710-750)[3][4]

Tarihçi el-Tabari, Konstantinopolis'e giden yolun İberya'dan geçtiğini belirten Halife Osman'a atfedilen bir düşünceyi aktarmaktadır, "İstanbul yalnızca İspanya üzerinden fethedilebilir. Eğer İspanya'yı fethederseniz, İstanbul'u fethedenlerle aynı ödülü paylaşacaksınız.” İberya'nın fethi, Mağrip'in fethi sonrasında geldi.[5] Walter Kaegi, Tabari'nin aktarımının şüpheli olduğunu ve Akdeniz'in uzak batı kesimlerinin fethindeki motivasyonun askeri, siyasi ve dini fırsatlar olduğunu düşünmektedir. Bunun Müslümanların, 678 yılında, Konstantinopolis'i fethetmemesi nedeniyle bir yön değişikliği olmadığını düşünüyor.

Nebraska Üniversitesi'nden tarihçi Jessica Coope'ye göre, Modern öncesi Müslüman fetihleri Hristiyanlaştırma gibi değildi çünkü Hristiyanlaştırma "anlaşmalı teslimiyetin bir parçası olarak herkesin üstüne empoze ediliyordu ve bu yüzden modern dini inanışlardaki kişisel inanç öğesine sahip değildi.", buna karşın dar el-harb tüm nüfusu İslam'a dönüştürme hedefi ile değil, herkesin İslami yönetim altında daha iyi yaşayacağı inancıyla motive oluyordu.[6]

8. yüzyılın başlarında Iberia'da tam olarak ne olduğu belirsizdir. Dönemin bir Hristiyan kaynağı olan 754 Vakayinamesi, güvenilir ama genellikle muğlak olarak kabul edilir. [7] Dönemin bir Müslüman anlatısı yoktur ve 17. yüzyıldaki Makkari derlemeleri gibi Müslüman eserleri de ideolojik etkiyi yansıtmaktadır. [7] Erken kaynakların azlığı, ayrıntılı spesifik iddiaların dikkatle ele alınması gerektiği anlamına gelir. [7]

Emeviler, İberya'yı yaklaşık üç yüz yıl boyunca hüküm süren Vizigotlar'dan[8] kontrol altına aldılar. Fetih zamanında, Vizigotik üst sınıf parçalanmaya başlamıştı, veraset ve iktidarı korumakla ilgili birçok sorunu vardı. Bu kısmen, Vizigot'ların nüfusun sadece %1-2'si olmasından kaynaklanmaktaydı, bu da isyan eden nüfus üzerindeki kontrolü sürdürmeyi zorlaştırıyordu. O zamanki Vizigot hükümdarı Kral Rodrigo idi.[9]

Kral Rodrigo'nun tahta geçme şekli belirsizdir; selefi Wittiza'nın oğlu II. Achila ile bir anlaşmazlık olduğuna dair anlatılar vardır. Achila'yı zikreden ancak Rodrigo'nun isminin bulunmadığı krallık listeleri, dönemin iç savaş anlatılarıyla tutarlıdır. [7] Nümismatik kanıtlar, birkaç farklı para biriminin darbedilmesiyle, Achila II'nin yaşlaşık 713 yılına kadar Tarraconsense ve Septimanya kralı olarak kalmasıyla, saltanat otoritesinin bölündüğünü göstermektedir.[7] Neredeyse dönemin çağdaşı olan 754 Vakayinamesi Rodrigo'yu tahtı gasp etmiş ve aldatma ile diğer Gothlar'ın ittifakını kazanmış biri olarak tasvir ediyorken, daha az güvenilir olan geç 9. yüzyıl Alfonso III Vakayinamesi, Seville psikoposu ve muhtemelen Wittiza'nın kardeşi olan Oppa'ya karşı net bir düşmanlık gösteriyor. [7]

İstila

Sonra zamanların vakanüvislerinden İbn Abdü'l Hakam'a göre, Tanca valisi Tarık ibn Ziyad liderliğinde, 1,700 güçlü adamdan oluşan bir yağma gücü 711 yılında Kuzey Afrika'dan İspanya'ya geçti.[9] Ancak, 12.000 sayısı daha muhtemeldir. [7] Kral Rodrigo liderliğindeki Vizigot ordusunu 712'de Guadalete Muharebesi'nde kesin bir zaferle yendiler. Tarık'ın kuvvetleri daha sonra Musa bin Nusayr'dan takviye desteği aldı ve ikisi birlikte yaklaşık 10,000-15,000 muhariple İberya'nın büyük kısmını kontrol altına aldılar.[10]

Tarık liderliğindeki ilk keşif grubu, esasen kendileri Müslümanların etkisi altına girmiş olan Berberleriden oluşuyordu. Bu ordunun, İslamiyet öncesi döneme[8] tarihlenen İberia'ya yapılan tarihi büyük ölçekli yağmalar modelinin devamını temsil etmesi muhtemeldir ve bu nedenle fethin başlangıçta planlanmadığı öne sürülmüştür. Hem Chronicle 754 hem de daha sonraki Müslüman kaynaklar önceki yıllarda baskın faaliyetlerinden bahsetmektedirler ve Tarık'ın ordusunun bu kesin zaferden bir süre önce zaten mevcut olması ihtimali vardır. İlk başta ordunun bir Berberi tarafından yönetilmesi, daha sonra Emeviler'in Kuzey Afrika Valisi olan Musa'nın, ilk başta küçük bir yağmayı yönetmeye tenezzül etmemesi ancak sonraki yıl beklenmedik zaferin kesinleşmesiyle fethe katılması da bu ihtimali desteklemektedir. Tarihçi Abdul Vahid Zanun Taha ve birçok başka Arap tarihçi Tarık'ın boğazı üstü olan vali Musa'ya hiç haber vermeden geçtiğinden bahsetmekteler.[11] Chronicle 754'ün şehir halkının, şehri savunmak yerine yüksek noktalara kaçtığından bahsetmesi de bunun kalıcı bir değişiklikten ziyade geçici bir fetih olduğunun düşünüldüğü fikrini destekler

Chronicle 754'te, "hileyle ve kral olmanın umuduyla Rodrigo ile gelen bütün Vizigot ordusu kaçtı." ifadesi geçmektedir. Bu savaş hakkındaki dönemin tek kaydı buydu ve ayrıntılı olmaması sebebiyle daha sonraları tarihçiler kendi tarihlerini yazdı. Savaşın yeri tam olarak belli değildir ama muhtemelen Guadalete Nehri idi .

Roderic'in öldürüldüğüne inanılmaktaydı ve ezici bir yenilgi, nüfusun sadece tahminen %1-2'si olduklarından dolayı Vizigotlar'ı düzensiz ve lidersiz bırakacaktı[12] Bu izolasyonun "hükümet için oldukça güçlü ve etkili bir araç" olduğu söylenirken; "kraliyet ordusunun yenilmesiyle tüm topraklarının işgale açık hale geleceği kadar" merkezileşmişti.[13] Muhtemelen Tarık'ı da şaşırtan bu güç boşluğu müslümanlara son derece yardımcı olmuştu. DW Lomax'ın iddia ettiği gibi, "barbar" ve "çökmekte olan" Vizigot kraliyet ailesi ile aralarındaki belirgin yasal, dilsel ve sosyal farklılık ile hayal kırıklığına uğramış olan Hispano-Roma köylülerinin de eşit derecede işine gelmiş olabilir.[14]

714 yılında, Musa bin Nusayr, Bask bölgelerini ve Galiçya'ya kadar Kantabriya Dağlarını işgal etmek amacıyla, kuzey batıya, Ebro nehrinin yukarısına doğru, herhangi bir direnişle karşılaşmaksızın ilerledi. İkinci Arap valisi Abdulaziz bin Musa devrinde (714-716), esas kent merkezleri teslim oldu. 714 yılında, babası Musa bin Nusayr, ilerleyerek Soria'yı, batı Bask bölgelerini, Palensiya'yı ve Gijón ve León'a kadar batıyı istila etti ve buralarda kaydı tutulmuş herhangi bir muhalefetle karşılaşmaksızın Berberi bir vali atandı. İberya'nın kuzey bölgeleri fatihlerin pek ilgisini çekmedi ve fethedildiklerinde elde tutulması zor bölgelerdi. Yüksek batı ve orta Pirene altı vadileri fethedilmediler.

Bu sırada Emevi birlikleri Pamplona'ya ulaştılar ve Bask şehri Arap komutanlarının arabuluculuğuyla, şehir halkı ile bir uzlaşıya varıldıktan sonra teslim oldu. Bu o dönemde sık gerçekleşen bir uygulamaydı.[15] Emevi birlikleri çok az dirençle karşılaştılar. Dönemin iletişim kapasitesi göz önüne alınınca, şehirlerin teslim olmaları için gerekli anlaşmaların yapılmasının ardından, 3 yıl içinde Pireneler'e ulaşılması makuldü.[16]

Kaynakça

Wikiwand in your browser!

Seamless Wikipedia browsing. On steroids.

Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.

Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.