Adolf Hitler'in ölümüyle ilgili çelişkili açıklamalar
From Wikipedia, the free encyclopedia
Adolf Hitler'in 30 Nisan 1945'teki ölümünün ardından, görgü tanıklarının yanı sıra ilk soruşturmaları yürüten ve bilgilerin açıklanmasını kısıtlayan Sovyetler Birliği'nden gelenler de dahil olmak üzere çeşitli çelişkili raporlar geldi. Hem Hitler hem de Eva Braun'un ölümleriyle ilgili nesnel gerçekler, cesetlerinin yakılmasıyla (Nazi görgü tanıklarına göre neredeyse kül olacak şekilde) büyük ölçüde gizlendi ve kimlik tespiti için yalnızca diş kalıntıları kaldı.
Haziran 1945'te Sovyetler, Hitler'in siyanürle öldüğüne ve Berlin'den kaçtığına dair bir sürü rivayet ortaya atmış, Joseph Stalin de Temmuz 1945'te yaptığı konuşmada Hitler'in Berlin'den kaçtığını iddia etmiştir. 1968 tarihli Sovyet propaganda kitabı The Death of Adolf Hitler (Adolf Hitler'in Ölümü), Hitler'in zehirlenerek ve/veya bir darbe sonucu öldüğünü iddia etmektedir, ancak bu iddialar -yazar da dahil olmak üzere- Sovyet propagandası olduğu için büyük ölçüde gözden düşmüştür. Hitler'in cesedinin neredeyse tamamen yakılarak kül haline getirildiği söylenmektedir, bu da incelenecek bir ceset olmayacağı anlamına gelmektedir. Sovyetler Birliği tarafından sadece Hitler'in diş kalıntıları bulunmuştur.
Nazi görgü tanıkları, Hitler'in çalışma odasında kendisini başından vurduğu konusunda hemfikirdir, ancak ABD tarafından sorgulanan ilk kişi, Hitler Gençliği lideri Artur Axmann, şüpheli bir şekilde bunun ağızdan bir atış olduğunu iddia etmiştir. Batılı tarihçiler, başta Hitler'in uşağı Heinz Linge ve SS-Sturmbannführer Otto Günsche olmak üzere diğer görgü tanıklarının ifadelerine dayanarak Hitler'in kendisini şakağından vurduğu sonucuna varmışlardır. Bunlar ve diğer görgü tanıkları, cesetlerin konumu ve nasıl ortadan kaldırıldıkları da dahil olmak üzere çeşitli ayrıntılar konusunda birbirleriyle ve nadiren de olsa yıllar içinde yaptıkları açıklamalarda kendileriyle çelişirler. Batılı tarihçiler bu tutarsızlıkların hafıza hatalarından kaynaklanabileceğini düşünürken, bazı kişilerin (örneğin Hitler'in şoförü Erich Kempka ve SS-Rottenführer Harry Mengershausen) gerçek dışı veya son derece ihtimal dışı iddialarda bulunduğunu kabul etmektedir.