Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu
Türkiye (Cumhuriyeti) Devleti'nin anayasası (1921–1924) / From Wikipedia, the free encyclopedia
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (Osmanlı Türkçesi: تشکیلات اساسیه قانونى) veya 1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilkelerini belirlemiş; 85 numaralı ve kabul tarihi 20 Kânun-ı Sani 1337 (20 Ocak 1921) olan 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşan kısa ve "çerçeve anayasa" niteliğinde bir belgedir.
![]() Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk üyeleri | |
Tarih | 20 Ocak 1921 - 20 Nisan 1924 |
---|---|
Meclis | Büyük Millet Meclisi |
Madde sayısı | 23 madde ile bir madde-i münferide |
Vikikaynak'ta 1921 Anayasası |
1921 anayasası, 1908'de yeniden yürülüğe girmiş Kânûn-ı Esâsî’yi geçersiz kılmamış, ancak 85 sayılı Kanun, "lex posterior derogat legi priori" (Yeni yasa, eski yasayı iptal eder.) ilkesine göre, iki anayasanın farklı görüşleri temsil etmesi durumunda Teşkilat-ı Esasiye Kanunu hükümlerinin üstünlüğünü savunmuştur.
İki anayasa arasındaki sembolik ama önemli bir fark da devletin resmi adıydı. Kânûn-ı Esâsî’deki “Devlet-i Aliyye” veya 1865’ten beri yaygınlaşmış “Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye” yerine “Devlet-i Aliyye-i Türkiye” tabiri kullanılmıştır. Bu, Türkiye tabirinin yerli siyasetçiler ve siyasal gruplar tarafından ilk açıkça kullanılışı oldu. Cumhuriyetin ilanından önce bu isim “Türkiye Devleti” olarak sadeleştirilmiştir ve 1924 anayasasının kabulüne kadar böyle kalmıştır. Kanunun 2. maddesi, ülkenin içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak kuvvetler birliğini ve aynı zamanda radikal mutlak meclisçiliği savunuyordu. Bu durum Cumhuriyetin ilanı ile sona ermiştir. Teşkilat-ı Esasiye'nin taslağı olarak kabul edilen Mustafa Kemal tarafından ilan edilen Halkçılık Programı,13 Eylül 1920 tarihinde TBMM'de okunmuştur.[1]