Loading AI tools
Kuzey Kafkasya halklarının sözlü geleneklere dayalı kahramanlık destanı Vikipedi'den, özgür ansiklopediden
Nart destanları (Adigece: Нарт эпос; Karaçay-Balkarca: Нарт таурухла; Osetçe:Нарты кадджытæ/Нарти кадæнгитæ; Narty kaddžytæ/Narti kadængitæ; Çeçence:Нарт Аьрштхой) , Kuzey Kafkasya halklarının sözlü geleneği içerisinde anlatılan ve büyük ölçüde derlenmiş olan yiğitlik destanı.
Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için alakalı konuda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır. (Ocak 2012) |
Abaza, Abhaz, Adige, Ubıh, Karaçay, Balkar, Oset, İnguş ve Svanların dillerinde söylenen Nart destanı parçaları (tekstler) vardır. Bu destanların tümü aynı kategoriden sayılsalar da, anlatılar bir topluluktan diğerine farklılıklar da göstermektedirler. Örneğin aşk ve ihanet (entrika) ögeleri Kabartay ve Oset varyantlarında daha gelişmiş ve daha belirginleşmiştir.
Kafkasyada yaşayan halkların ortak kültür ürünleri olan Nart destanları, Karaçay-Balkar Türklerinin sözlü halk edebiyatında da önemli bir yer tutar. Ayrıca; Çerkes, Abhaz-Abaza, Oset, Çeçen-İnguş ve Kumuk Türklerinin halk kültüründe de yer alan Nart destanları, bunların her bir varyasyonu birbirlerine benzemekle birlikte kendisine özgü millî unsurları bünyesinde barındırdıkları ve aralarında bazı farklılıkların olduğu da bir gerçektir.[1]
Nartlar, aynı adlı destanlarda bahsedilen bir halktır ve gerçekte bu ada sahip bir toplumun geçmişte yaşayıp yaşamadığı bilinmemektedir, fakat yaygın görüşe göre tek bir toplum olmayıp binlerce yıldır birlikte yaşayan ve değişik ırklardan gelen kavimlerin kaynaştığı bir Kafkas halkıdır. Daha doğrusu bugün de var olan bir halklar bütünüdür. Karaçay-Balkar (Alan ve Tavlu), Çeçen-İnguş (Nohçı ve Galgay), Oset (İron ve Digor), Abhaz, Adıge, Avar ve başka pek çok küçük nüfuslu toplumlarının kültürel olarak kaynaşmasıyla ortaya çıkmıştır, ancak her biri kendi dillerini konuşur. Buna karşın ortak kültürel unsurların kime ait olduğu ve hangisinden geldiğini belirlemek bazen çok zor bazen de imkânsızdır. Bu nedenle bir iki örnek vermekle yetinilecektir. Nart mitolojisinin içerisindeki Türk unsurları bulmaya çalışmak zordur. Bazı kavram, isim ve olaylar birebir Türk söylencelerini andırırken bazen de başka uluslara ait olduğu anlaşılan olgular mevcuttur. Fakat tutarlı ve uyumlu bir örüntü içerisindedir.[2]
Ufuk Tavkul'a göre de; Nart destanları Kafkas kökenli Adıge ve Abhazların olduğu kadar, Türk kökenli Karaçay-Balkarların ve Hint-Avrupa kökenli Osetlerin de millî destanları arasındadır. Nartlara değişik bir karakter kazandıran Çeçen-İnguşlar ve Avar, Lezgi, Lak, Dargı, Kumuk gibi farklı etnik kökenlere sahip Dağıstan halkları için de Nart destanları onların ulusal kültürlerinin ve halk edebiyatlarının ayrılmaz bir parçasıdır.[3]
Adıge Nartlarının destanları 7 cilt (ve basımı tamamlanamamış 8. cilt), 26 bölüm ve 700'den çok metin halinde derlenip 1968-1971 yılları arasında Maykop'ta yayınlanmıştır. Destan, değişik karakterdeki çok sayıda kadın ve erkek kahramanı, gök ve yer tanrılarını, yarı tanrıları, göğsü kılıçlı orman adamlarını (мэзыл1), hortlakları (хьадэджад) ve Ölüler Ülkesi (Хьадрыхэ) insanlarını, Yisp (Исп) denilen cüceleri, büyücü (уды, нэгъуч1ыцэ) ve kahinleri (усэрэжъ), devleri (иныжъ), perileri (тхьэ1офыд), ejderhaları (блaгъо, шэгьыблэ), define bekçilerini (1этэт) ve bunlar gibi birbirinden farklı mitik yaratıkları konu edinmektedir.
Nart destanı,çok eski dönemler insanının eğitimi, yaşama hazırlanması, model alınacak kişileri ve davranışları gösterme gibi öğretici görevleri yerine getiriyordu. Bu nedenle örnek alınacak kahramanları ve dünya görüşünü sunuyor, kaçınılması gereken davranışları ve kötü örnekleri de sergileyip dışlatıyordu.
Destanda ünlü bir Nart kahramanının nasıl doğduğu, yaşam serüveni ve nasıl öldüğü bir bir anlatılmaktadır. Nart kahramanları,genellikle gizleri ya da zayıf noktaları, büyücü ya da kahinlere danışılarak öğrenildikten sonra öldürülebilmektedirler. Örneğin Savsırıko / Sosruko dizlerine silah işlediği öğrenildikten sonra, Peterezi analığı Joko-nan'ın (Жъокъо-нан) sabahleyin ilk bakışı ile denk düşecek bir okun öldüreceği öğrenildikten sonra öldürülebilmiştir.
Oset Tarihçi Vladimir Abayev, “nart” kelimesinin Moğolca olduğunu ileri sürmekte ve bu kelimeyi “nar” (güneş) + “t” (çokluk veya soy bildiren ek) şeklinde “Güneşin Çocukları” anlamına geldiğini ileri sürmüştür. Abayev’e göre Destanlarda anlatılan Nart kahramanları Alanlar'dır. Yani, Moğollar Alanlar'a “Nart” adını vermişlerdir.[4]
Tarihçi Magomet Habichev, “nart” kelimesinin Moğolca “nert” (Meşhur,Ünlü,Soylu) kelimesinden kaynaklandığını belirtmektedir. Moğolcadaki “nert” kelimesi;
Kalmukça “nerte” (nam salmış), Karaçay Türkçesinde “nart” (alp, kahraman), Kumuk Türkçesinde “nart” (alp,kahraman), Karakalpak Türkçesinde “nart” (alp,kahraman), Sagay Türkçesinde “nart” (alp, kahraman) anlamına gelmektedir.[5]
Tarihçi Murat Karaköt, Şor ve Sagay Türklerinde kahramanlık destanları için “nart-pak” kelimesinin kullanıldığını ve bu kelimenin kavimler göçüyle Sibirya bölgesinden Kafkasya’ya geldiğini belirtmektedir.[4]
"Nart" (ya da Şapsığ söyleyişiyle "Nat") sözcüğü "Gözüpek, korkusuz kahraman" gibi anlamlar içermektedir ve bir görüşe göre Adıgece kökenlidir. Ne (göz)+ Tı (verme) "Netı/Nat" gözünü veren, gözünü budaktan esirgemeyen, korkusuz kahraman demektir. Başka bir iddia ise, etimolojik olarak Nar(göz) + Ant (adige isminin en eski ve gerçek hali) kelimelerinin kısaltılmışıdır. Ant'ların gözü-gözdesi anlamına gelir.[6]
Dilbilimci B.H. Balkarov ise Çerkes dilinde “nar” şeklinde bir kelime olmadığı gibi, Çerkes dilindeki çokluk ekinin “-t” değil, “-khe” olduğunu /t/ ekinin kelimenin kökü olan “nar” kelimesiyle birlikte hiçbir anlam ifade etmediğini belirtmiştir.[7]
Nart destanlarının MÖ 3. - MÖ 1. binyıl boyunca geliştiği, Bronz Çağı, özellikle Demir Çağı'nda biçimlendiği, o çağlara ve izleyen daha yakın dönemlere özgü izler de taşıdığı görülmektedir. Bütün bu gelişim süreci içinde anaerkil aileden ataaerkil aileye, sınıfsız toplumdan sınıfların belirdiği aşamalara geçiş durumları izlenebilmektedir.
Bununla beraber, Mahoşkuşha petroglifleri, oluşumun MÖ. IX-VIII binlere kadar uzanabileceğini gösteriyor[8]
Setenay veya (Setenay-guaşe, Сэтэнай-гуащэ); destan kahramanı bilge kadındır. Nartların akıl danıştığı bir anaerkil kadını tipidir. Onun kişiliğinde anaerkil düzenin özellikleri görülebilmektedir.
Diğer söyleyiş biçimleri:
"Setenay" Adıgece "kılıç veren" (Сэ/Se "kılıç" + тэн/ten, тын/tın "veren") anlamına gelmektedir ("ay" aidiyet ekidir). Guaşe ("гуащэ") ise "kadın, hanım" anlamı taşır.
Sosruko veya Savsırıko (Саусырыкъо), Setenay-guaşe'nin taşın içinden doğmuş olan oğludur, dizleri dışında vücuduna silah işlemez.
Diğer söyleyiş biçimleri:
Sosruka; Adigece "Kızgın Oğlan" (Сао [Шъао]-сыр-ы-къо/Save [Ş'ave] - sır-yı-ko ve "Kılıçla Saldıran" (Сао[Сэуэ]/Save [Seve]) anlamlarına gelir.[9]
Şebatınıko (Шэбатыныкъо) veya Badınıko; bir kahramanlık örneğidir. O, her davranışıyla örnek bir yiğittir. Savsırıko'nun kuzenidir (teyze oğludur).
Diğer söyleyiş biçimleri:
Şebatınıko, Adıgece "Щe (ok) + бэ (çok) + тын (veren) + къo (oğul) sözcüklerinin bileşimidir. "Çok ok veren" ya da "Ok atan kişi" gibi anlamlar içermektedir.[10]
Verzemeg; akıllı ve ağır başlıdır. Bütün Nartlar onu örnek alırlar. Nart kahramanlarının lideri ve Setenay-guaşe’nin kocasıdır.
Değişik söyleyiş biçimleri:
Karaçay-Balkar Türkçesiyle “Örüzmek” adının “örüz” (ırmak, akarsu) + “mek, bek” (bey, prens) şeklinde iki ayrı kelimenin birleşmesinden oluştuğu düşünülmektedir, bu takdirde anlamı “ırmağın beyi, ırmağın sahibi” demek olur.
Peterez; Nart destanlarında adı geçen bir kahraman ve destan kişisidir. Sabahleyin analığı Jokonan'ın (Жъокъо-нан) Peterez'e ilk bakışına denk düşecek bir ok dışında, kendisine silah işlemiyordu.
Değişik söyleyiş biçimleri:
Peterez; Adıgece "düzgün burunlu" anlamına gelir (pe=burun, terez=düzgün).
Nêsren veya Nêsren-jak'e (Несрэн-жак1э); doğruluğu, adaleti ve dürüstlüğü simgeler. Nart Kurultayı'nın (Хасэ) Başkanıdır. "Nesren" sözcüğü, AdIgece "En önce erişen", "Uzağı gören" gibi anlamlar içermektedir.
Nartlardan ateşi çalıp insanları ateşsiz ve karanlıkta bırakan, üstelik tanrılığa da kalkışan Pak'o'yu (Пак1о) kızdırdığından Kaf dağına, bir anlatıya göre de Elbüz tepesine zincirlenmiş, tıpkı Prometheus efsanesinde olduğu gibi, başına bir kartal dikilmiştir. Kartal geceleri Nêsren'in göğsünü parçalayıp acı çektirir, ama gündüzleri ak bir güvercin gelip göğsünü gagası ile sıvazlar ve acısını dindirip, yarasını iyileştirir. Vücuduna silah işlemeyen Peterez, zorlu bir uğraştan sonra, attığı oklarla kartalı kalbinden vurur. Bunları gören Pak'o kaçar. Böylece Nêsren-jak'e kurtulur, Nartlar şölenler düzenleyip şarkılar söylerler, Peterez'i öven sözlerle bu büyük başarıyı kutlarlar.[11]
O dönemler kocadığına ve elden ayaktan düştüğüne Nart Kurultayınca (Нарт Хасэ) karar verilen saygın yaşlılar, son ziyafetin verildiği Aleg'lerin 30 m boyunda ve her biri sekiz öküz tarafından çekilebilmiş çok sayıda iri sütunlar üzerinde kurulan Büyük evindeki Ölüm Kurultayı (Ук1 Хасэ) sırasında öldürülmektedirler. Aleglerin evi kadın erkek yaşlıların, adından bile ürktüğü bir evdir. Örneğin, yaşlı Verzemeg de, zehir içirilerek ya da içki kupasına gizlice konacak bir zehirli yılana sokturularak öldürüleceklerden biridir.
O dönemler, sıradan kişiler ve kocamış kadın ve erkekler, kışın, özellikle de en soğuk günlerde Jığeyıbg (Жъыгъэибг) denilen Yaşlılar Dağında (günümüzde Kıyıboyu Şapsığya'da Kalej-Къэлэжъ Köyünde) kızaklara bindirilip, üstten dik uçuruma doğru kaydırılmakta ya da yüksek yar ile Aşe Irmağı arasındaki kumsala bırakılarak ölüme terk edilmektedir. Uçurum boyunca, sürüler halinde aç kargalar uçuşmakta, gagalanacak yaşlıları beklemektedir. Gelenek acımasızdır ve ondan kaçınmak olanaksızdır. Ama Verzemeg, saygın ve ünlü bir Nart olduğundan, farklı, kendisine yaraşır bir eğlenti (джэгу) ve ağırlama eşliğinde, farkına bile vardırılmadan öldürülecektir.
Tha ya da Thaşho (Тхьашхо; en büyük Tanrı), Nartlara, elçi olarak küçük bir kuş gönderir, "Uzun ömürlü ve çoğalan, ama geride bir ün bırakmamış Nartlar olarak mı yaşamayı istersiniz, ya da kısa ömürlü, ama ünü büyük Nartlar olarak mı anılmayı seçersiniz?" diye sordurur. Nartlar Kurultayı toplamaya ve karar almaya gerek bile duymadan, hemen oracıkta yanıtlarını bildirirler: Hayvan gibi onursuzcasına çoğalarak yıllarca yaşamayı istemiyoruz: Ömrümüz kısa da olsa, ünümüz büyük olsun! derler. Bunun üzerine Thaşho, Nartların beslenme kaynaklarını yenilememeye (üretmemeye) başlar. Nartlar çevreyi tarayarak ve elde kalmış olan son avlarını da tüketerek, sonunda Maykop kentinin güneyindeki Fışte Dağının (Rusça: Fişt) eteklerine tırmanmaya başlarlar. Ama açlıktan bitkin düşmüş olan Nartlar daha ileriye gidemezler. Yaşça da en küçükleri olan Şıvjıy’ı (Шыужъый), son kez toplu bir yemek yiyebilmek için, elde kalan tek anaç domuzu (къоныжъ) getirmesi için gönderirler. Şıvjıy, domuzu bir dere yatağında bulur, oku ile vurup atının üzerine koyar ve dönüş yoluna koyulur. Dönerken atıyla geçtiği yerler, domuzun ağırlığı nedeniyle, karda ilerleyen birinin açtığı yol gibi, oluk biçiminde açılır ve buralardan dağ suları dere olup akmaya başlarlar. Yolda, adını duyduğu, ama kendisini görmediği insan soyundan genç ve küçük cüsseli biri ile karşılaşır: "Sen Kırım taraflarında yeni türediği söylenen küçük insan soyundan biri olmalısın, kimsin, neyle geçiniyorsun, nerede ve kiminle yaşıyorsun?" diye sorar. "Adım Pak'oko Tatarşav (Пак1окъо Тэтэршъау; Pako oğlu Tataroğlan)" der, "Sizin gibi avlanarak geçiniyorum, ileride bir kulübede annemle birlikte yaşıyorum, buyur" diye sözlerini tamamlar. Tatarşav, daha genç olduğundan Şıvjıy'ın solundan ve omuz boyu gerisinden yürüyormuş. Büyüğe saygıyı ifade eden ve şimdilere değin süren bu Adıge geleneğinin o dönemden kaldığı ve zamanla diğer insan topluluklarına da yayıldığı Adıgeler arasında anlatılır. Ayrıca Tatarşav'ı görenler Nart görmedim demesinler! (Тэтэршъао зилъэгъугъэм нарт слъэгъугъэп ерэмы1у!) özdeyişi de o karşılaşmadan kalmıştır, çünkü Nart görmüş son kişi olan Tatarşav, Nartlardan sonra, Nartlar gibi bir yiğit ve gerçekten Nart sayılan bir kahraman olmuştur. Yol ayrımına geldiklerinde, Şıvjıy: Tatarşav, annene bir armağan göndermeden seni bırakamam, Nartlara yakışmaz bu, ama yoksul biriyim, altın gibi değerli bir şeyim yok der, bir meşe ağacını eğer, tepesini sivriltip ucuna götürmekte olduğu domuzun bir budunu kesip takar, "Al bunu, azar azar evine götürürsün, kurutursanız kış boyunca ikinize de yeter" der ve yoluna devam eder. Nartlar son yemeklerini yer, müzik ve şarkılar eşliğinde son danslarını da oynarlar, ardından topluca derin bir uykuya yatarlar. Onların Fışte Dağı eteklerinde, ama bilinmeyen bir yerde, hâlâ uyumakta oldukları yaşlılar arasında anlatılır.
Çeçen destanları, Nart-Ortshoy Destanı adını taşır ve farklıdır. Çeçen destanlarına göre, Nartlar başka bir bölgeden Ortshoy ülkesine gelen ve Ortshoylarla karşılaşan, ama her biri birer yiğit olan başka bir diyarın kahramanlarıdır. Ortshoylar, Ortshoy diyarını saldırganlardan ve devlerden korumaya çalışan yurtseverler ve yerel kahramanlardır. Dağıstan halkları arasında ise, erken İslamlaşma nedeniyle Nart anlatıları çok azalmıştır. Dağıstan halkları arasında Arap-İran çıkışlı İslami anlatılar ve destanlar daha yaygındır.
Seamless Wikipedia browsing. On steroids.
Every time you click a link to Wikipedia, Wiktionary or Wikiquote in your browser's search results, it will show the modern Wikiwand interface.
Wikiwand extension is a five stars, simple, with minimum permission required to keep your browsing private, safe and transparent.